Ruh; Alimlerce, Allah'ın gölgesi veyahutta Allah'ın aynası olarak tarif edilen, Halik yani yaradan diyemediğimiz gibi, mahlukta yani yaradılmışta diyemediğimiz varlık. Canı içinde barındıran, yaşam kaynağımız, aynı zamanda Rabbimizin yeryüzündeki yegane tecelligahı. Bilimsel olarakta ispat edilen ve Kurani bir hakikat olan Ruhun bedenimize üflenmesi yada bir başka tabirle bedenimizin can bulması hadisesinin gerçekleştiği mekan Annemizin karnı. Yani Rabbil Alemin'in bizleri, dünya sahnesine göndermek için vesile seçtiği varlıklar olan anneler aslında, aynı zamanda Ruhun üflenmesi hadisesini kaldırabilecek güzellik ve kutsiyette yaratılmış varlıklardır. İşte tamda bu sebeple annenin canı ile evladın canında görülmeyen ezeli ve ebedi bir bağ vardır. Tam da bu sebeple evladı sökse bir annenin yüreğini ve sevgilisine götürürken ayağı tökeziyip düşse, elindeki anne yüreği dile gelir ve aman yavrum düşeceksin der, diye anlatılagelir.
Yani demem o ki; Alemleri yaratan, Ona nizam veren, hem sahibi hem de yegane hükmedicisi olan ve bizi attığı dünya sahnesinden kendisine ulaşmamız için rehberler, yollar vasıtalar tayin eden Allah (cc)'ın yeryüzündeki bizimle yani bedenimizle, ilk teması annemizin karnında olmuştur diyebiliriz. Daha sonrada, yine kokusu ile huzur bulduğumuz annemizin bize hatırlattığı koku kopup geldiğimiz alem olan ruhlar alemini bize anımsattığı için çok başkadır. Her evlat annesinin kokusunda aslında O alemi yani Rabbini anımsadığı için o kokuda huzur bulur, can bulur. Annenin kokusundan gayrı bebeğe huzur veren bir nesne yoktur. Annenin nefesini hissetmeden büyüyen çocuklar malesef eksiktir ve kemal bulması, annenin nefesini kokusunu doyasıya hissetmiş olan çocuklara nazaran daha zordur. İşte bu yüzden öksüzler ve yetimler Allah katında torpillidirler. Bu arada hemen bir tavsiyede bulunayım annelere, çocuğunuzun odasını lütfen erhenlik çağına tam ulaşmadan ayırmayın. Hatta mümkün mertebe bebeğiniz ile yakın uyuyun ki, O'nun sizin ten kokunuza ter kokunuza nefesinize nasıl ihtiyacı var size anlatamam. O çocuğun gelişimindeki manevi katkıyı inanın hesap dahi edemezsiniz.
Anneler yuvanın adeta huzur limanıdır. Çocuk için, öğrenci ise de çalışansa da hatta kendi yuvasında anne yada baba ise de yorgunluğunu giderebildiği tek adres annesinin dizleri yada göğsüdür. Annenin dizlerine başını koyup On dakika uyusa insan Ashabı Kehf gibi üç yüz yıl uyumuşçasına dinlenir ve tazelenmiş olarak başka bir dünyaya uyanır adeta. Kötülüklerden arınmış, tehlikelerden bertaraf olunmuş bir şekilde huzurla ve saadetle uyanır çocuk annesinin dizlerinden. Allah o huzuru yalnızca annenin dizlerine vermiştir. Anne kalbi sadece çocukluk dönemiyle sınırlı değil, bir hayat boyu sevgi ve merhamet kaynağı olmaya, evladı için çarpmaya devam eden bir huzur limanıdır. İnsanın yeryüzündeki en büyük ihtiyacı kendisinin anlaşılmasıdır. Kendisini anlayan kişi bulmazsa insan hayat çekilmez bir hal alır. Söz konusu anne ise konuşmaya hacet bile yoktur. Anne sizi konuşmadan da anlayabilir, zira o evladını kalp kulağı ile dinler ve işitir. Hiç kimsenin hatta sizin bile adlandıramadığınız duygularınızı anneniz hisseder ve çoğu kez sizin hislerinize o tercüman olur, kimsenin anlayamadığı acılarınızı keşfeder, hatta sizden fazla sizin acılarınız Onun canını yakar, daima yanıbaşınızdadır. Nitekim de bu konuda anneler için söylenmiş en güzel söz; ‘’ Anneler her şeyi görmeseler de kalpleriyle duyarlar.’’ Olmuştur.
Onların evlatları üzerinde öyle derin tesiri vardır ki, onun için deriz anne acısı ölünceye dek sürer diye. Yine deriz ki onların engin sevgi ve şefkatleri için ana kucağı, cennet bucağı diye.
Onların evlatları üzerinde öyle derin tesiri vardır ki, onun için deriz anne acısı ölünceye dek sürer diye. Yine deriz ki onların engin sevgi ve şefkatleri için ana kucağı, cennet bucağı diye.
Kulun üzerinde en fazla kimin hakkı var denildiğinde anne deriz çünkü; Onlar istemeseler de yaradılışlarının gereği bizlerin hayattaki en büyük yardımcısı ve adeta hizmetkarı olmuşlardır.
Sevgi ve şefkat konusunun altında gizlenen abidevi kişilikleri değil de nedir? Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) bir defasında; Allah’ın kullarına olan sınırsız şefkat ve merhametini anlatmak için başkasının değil, annenin çocuğuna karşı olan sevgi ve şefkatini örnek olarak göstermesi bu konuyu özetleyen en güzel ilahi kanıt değilmidir?
Anneler toplumun çekirdeği olan ailelerin canı hükmündedir. Anne sağlıklı ise mutlu ise o ailenin oturduğu evden tüm mahalleye huzur saçılır, saadet saçılır. Anne huzursuzsa bu durum ailenin tüm fertlerine bir şekilde sirayet eder. Aile bozulursa mahalleye de aynı oranda olmasa kısmen de olsa bu durum sirayet eder. Halka genişledikçe bu huzursuzluk azalarakta olsa tüm kenti hatta ülkeyi çok azda olsa etkiler. Huzursuz annelerin sayısının artması ile beraber toplumdaki huzursuzlukta doğru orantılı artar diye düşünmekteyim. Uşak Haber Merkezi ekibinin aldığı karar ile bu zor görevin üzerime kalmasının ardından elimden geldiği dilimin döndüğünce dünyada da ahirette cenneti borçlu olduğumuz annelerimizi yazmaya çalıştım. Eksikliğim için tüm okuyucularımızdan, özellikle de başta annem olmak üzere bu yazıyı okuma lütfunda bulunacak olan tüm annelerimizden özür diler bağışlanma talep ederim. Ne yapılırsa yapılsın haklarının ödenmeyeceğine, kadirlerinin kıymetlerinin bilinemeyeceğine, ömrümün değişik evrelerinde defalarca şahitlik ettiğim annem başta olmak üzere bütün annelerimizin anneler gününü kutlarım...
merhametin kaynağı anne hangi dinde acaba?
şurası çok komik ama rabbülaleminin bizleri dünyaya vesile olarak annemizi seçmiş,babamız vesile olmadı mı hiç.komik.