Uşak Haber Merkezi ekibi olarak daha Ali Erdoğan belediye başkanı iken Hazim Sesli ile iyi ilişkilerini görmezden gelseydik 2014'e varmadan çok zengin edecekti bizi Ali Erdoğan keza malum onunla kavga ettik ve Nurullah Cahan seçildiğinde de dürüstlük adına verdiği namus sözünü o unutunca bizde söz aldığımızı unutuversek ve görmezden geliversek hepimiz çok ama çok zengin olabilirdik bu gerçekler bütün Uşak'ın malumu ki amacımız para kazanmak olsa inanın bunu yapardık ve çok zengin olurduk bütün ekip. Kaldı ki Çakın'ın 5 yılı boyunca yerel medya kuruluşlarının nasıl beslendiğini de biliyorsunuz devasa paralar fatura edildi belediyeye ve hiç hakkı olmadığı halde milyonlara varan paralar aldı gazeteciler, son beş yılda az sessizleşiversek hepimiz zengin olabilirdik. Peki bütün ekip zengin olsaydık ve aynı zamanda siyaset yapsaydık hepimiz ne olurdu? Siz düşünün ama şu kadarını söyleyeyim biz para kazanmaktan başka hiç bir övünülecek haslet ya da işi kalmamış karakteri bozulmuş insanlar olurduk ve oldu ya siyaset yaptık alkış aldık bizi alkışlayan insanlar hiç de layık olan hak eden insanları alkışlamış olmazlardı. Paranın az ya da çok olması bir ölçü değil özetle kişi çoluğunu çocuğunu kimseye muhtaç etmeden ve kimseye zararı olmadan geçimini temin ediyor ise. Zaten çoluk çocuk geçimini temin edemeyecek insanların siyasette ne işi varmış? O işleri başaranlar siyaset yapma imtiyazına sahip olmalı diye düşünüyorum.
Daha dün CHP'li bir arkadaşım dedi ki bizim aday parasını elinden alsan tır şoförlüğünden başka iş de yapamayacak biri ki kimse ona tır da teslim etmez tanır bilirse. Dedim ki abi demek ki sen Tır’ın olsa şoförlüğü vermezsin Yalım'a? Cevaben dedi ki evet Vallahi teslim etmem. Tır’ın olsa teslim etmeyeceğin adama mı belediye başkanlığını teslim edeceğiz şimdi? Deyince de ne yapalım Genel Merkez onu takdir etti bizde mecbur destekleyeceğiz diyebildi. Gerçi Yalım'ın hiç değilse arkasında partisi var diğer adayların hiç birinin arkasında parti de yok. Muhammet Gür'ün onulmaz ihtirası partiyi dağıttı. Yönetim dahi yok inanın ortada yarısı istifa etti meclis üyesi aday adayı olmak için ve hem çıta çok aşağılarda hem de yeterli sayıda müracaat olmadığı yönünde bilgiler geliyor hala. Kaldı ki yönetimden istifa edenlerin de zaten meclis üyeliği için müracaat olmayınca dolgu malzemesi çıkarabilmek amacıyla istifa ettikleri ve yönetime yenilerinin de katılamadığı da konuşuluyor. Kime teklif edilse benim işim olmaz diyor İyi Parti yönetimi yedeklerinden ve kimse katılım sağlamıyor Ayşegül Obalı yönetimi Muhammet Gür'de meclis üyesi adaylarını toplayamaz halde. Sıralama kavgası bile henüz başlamış değil ki üçüncü sıranın altına yazılanlardan çoğunun da bu durumda çekileceği konuşuluyor, İl Genel Meclisinde zaten 1. sıra önemli herkese göre ki dört aday müracaatı var sadece hala.
MHP'de de durum çok kötü keza Ak Parti'de de daha krizler aşılabilmiş değil. Sezer'in Ak partili olması daha geçen seçim Ak Partiden milletvekili aday adayı olması MHP'lilerin hayli canını sıkmış görünüyor ve hiç keyifleri olmadığı gibi haklı olarak yanında da görünmek istemiyorlar MHP Adayı Sezer Ateş'in. Oysa MHP Camiasında daha bir kaç ay öncesinde yerel seçimler için ciddi bir heyecan oluşmuş idi. Gelin görün ki MHP Genel Merkezi bu heyecanı yok etmek için ne mümkünse yaptı. Tabi bu arada MHP Uşak İL Başkanı Ümit Arslan’ın ve merkez ilçe başkanının tabanı hiç değilse tabanın önemli isimlerini ciddiye almadığı ve süreç boyunca yeterince bilgilendirmediği için eleştirildiğini ve onlara da tepkilerin olduğunu da ifade etmeliyim. Hangi MHP'li arkadaşımız ile görüşsek kimseyi ziyarete gitmediler kimseyi arayıp sorup bilgilendirmediler basından da yeterince yararlanmadılar diye şikayet ediyor ki biz de aynı şeyden şikayetçiyiz Uşak Haber Merkezi ekibi olarak. Ümit Arslan onca destek attık MHP'ye hem de ben köşemden risk alarak defalarca yaptım bunu tarafsızlığıma gölge düşürmek pahasına hatta kimileri hiç aklımda olmadığı halde MHP'de siyaset yapmayı düşündüğümü bile söyledi. Oysa bizim siyaset yapmaya vaktimiz ve zamanımız bile yoktu hevesimiz de keza ama tabi bilmiyorlardı ve üst üste destek nitelikli yazılar yazmam şüphelendirmişti MHP camiasında kimilerini.
Ak Partide kriz devam ediyor ne teşkilat ile anlaşabiliyor hali hazırda AK Parti adayı ne de belediye ekibi ile sulhu sağlamış değil. Kimlerin üzeri çizilecek kimler kadroya katılacak belli değil ve mesela Çakın'ın kadrosundaki bazı olmazsa olmam dediği isimlerin teşkilattan ve milletvekillerinden mukavemet gördüğü biliniyor. Çakın bu krizleri aşıp çok zayiat görmeden listesini ilan edebilirse zaten seçimlerin tek favorisi gibi gözüküyor diyebiliriz. CHP kadrosu ile öne çıkar da milleti ikna ederse belki yarış noktasında potaya girebilir ama şu şartlarda ne İyi Parti ne de MHP adaylarının Çakın'la boy ölçüşebilecek oya gelebilmeleri dahi pek mümkün görünmüyor. Tabi daha seçimlere 50 güne yakın var belli de olmaz bu siyaset ve seçim işlerine birden ivme de kazanabilir bir aday veya parti saha çok müsait çünkü ama halkın ilgisi sıfır diyebiliriz adaylara ve adaylar kimsenin umurunda bile değil de diyebiliriz. Siyaseti konuşan pek yok bizi görmeden ama konuşan da adayların zenginliğini veya seçimlerde kaç para harcayacaklarını tartışıyor ve herkesin ortak kanaati şu kim parayı fazla harcarsa o kazanır. Çakın da hiç durmadan harcıyor ve yemek veriyor belediye tesislerinde muhtemelen belediye bütçesinden bu da başka bir ayıp da yeri gelmişken söyleyeyim istedim.