CHP Kulislerinden bahsedelim dedik kendi aramızda sonra da CHP'de kulis yok ki dedik bol bol birbirine hakaret birbirine tuzak ve kumpas. En baştan söyleyelim aday adaylarından hiç birisi ile görüşme gerçekleştirmedik bu süreç de ve özellikle de gerçekleştirmiyoruz kendilerini zor durumda bırakmamak için. Elbette ki bilgilendirmek için veya yazdıklarımıza düzeltme yapmak için kendileri arayabilirler ki biz zaten Örgüt içinden bir çok isimle neredeyse sürekli temas halindeyiz. CHP'de Eski Milletvekili Özkan Yalım aday ki kendisini tanıyorsunuz zaten takipçilerimiz olarak ve hakkındaki şehirde oluşan algı ve intiba da malumunuz partiye verdiği zarar da keza. Partiye aday adayı olmakla bile fayda sağlayan isimlerden birisi olan Uşak'lı olmakla beraber kent tarihine de Kuvvayi Milliye dönemine dair de hayli bilgisi olan halen Uşak Üniversitesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Barış Metin'in de partiliden umulan ilgiyi bulamadığını pekala söyleyebiliriz ki zaten hiç bir aday adayının adaylık müracaatı veya tanıtım toplantısı budur denilecek kalabalıklara sahne olmadı. En kalabalık olanları yüzer yüz ellişer kişi ancak oldu. Ne sosyal medya da ne de parti binası veya kulislerinde adaylardan hiç birisi konuşulmuyor ve konuşulmayı başarabileceklerine dair bir emare de görünmüyor.
Aday adaylarını partili ile buluşturmaya dönük hiç bir çalışmanın içine girmeye zahmet buyurmayan aday adaylarını gerektiği gibi gazetecilerle ve reklamcılarla ve samimiyetine inanılan tecrübeli siyasetçilerle buluşturup aday adaylarına yardımcı olmayan CHP Örgütü aday adaylarının kendi partililerince de beslendiği bilinen sözde gazetecilerin ve bazı partililerin yıpratmasına göz yumuyor. Bizzat partinin içinden insanlar mesela Barış Metin Hocanın Adliyelerde süren yargılanmalarını gündem ediyor. Tabi sonuçlanmış yargı kararı olmasa da üzerine atılı yargılandığı suçlamalar güven zedeleyici nitelikte olduğu için partililerin kafasını ciddi oranda kurculuyor. Koca Profesör nasıl olur da TKDK işlerinde usulsüzlük ile anılır ve kendi partilisince yolsuz işler yapmakla sosyal medya üzerinden suçlanır. Keza hakaret ve tehditten ceza aldığını da biliyoruz. Kendisini uzun yıllardır bütün ekip tanırız bir dönem çok yakın da olmuştuk hala da arkadaşımızdır ve kendisinden beklemeyiz ama diyelim tuzak koca profesör böyle tuzaklara düşer mi?
Madem meydana ineceksin git önce kalbini kırdığın CHP'lilerin gönlünü al. Siyaset öğrenciliğe veya öğretim üyeliğine veya TKDK Üzerinden tavuk çiftliği kurmaya benzemez ki? Tabi kılavuzları siyaset üstatları yanlış yönlendirince küstah olgunluk ve tevazu gösteremeyen bir insana dönüştürmüş olabilir Barış Metin'i. Klavuzun neyse ona döner gidersin. Kendisi nezaket sahibi birisi idi ama klavuzlarından eminiz küstah ve kibirli insanlar. En baştan aleyhinde konuşabilecek CHP'lileri ziyaret edip gönül alsaydı keşke bu kadar yıpranmazdı belki. İnanın ben de hiç istemezdim yıpranmasını ve ekibimiz de aynı şekilde biz ona emek verdik bu bir gerçek ve gözümüz gibi koruduk bu güne dek ona ve düştüğü açılara ve hatalarına rağmen ki yazsak neler diyebilirim daha? Özkan Yalım'a gelince üzerinde çok durmaya da gerek olmayan bir aday adayı zaten kendisinin de umudu yok ön seçim olmasa da eğilim yoklaması yapacağı kesin Genel Merkezin dolayısıyla hiç şansı yok diyebiliriz Özkan Yalım'ın ve o da bunun farkında. Malumunuz üyeyle dalga geçmişti hava gazı fabrikasına işe alacağı sözü verdiği partilileri kasten diyoruz mesela ki daha nice sözler var Çakın gibi tıpkı Yalım'ın da vaad edip unutturduğu. Partilinin de zaten hiç yüzüne baktığı yok Özkan Yalım'ın.
Özkan Yalım'ı yıpratmaya pek gerek bile duymayan partilinin sloganı "Yalım hariç hepsi" olmuş bile kime sorsan aynı cevabı veriyor partililerden. Yalım hariç hepsi diyenler kendi aday adaylarını da yıpratmasalar ve halka sunma yolunu seçseler işler belki de düzelebilecek CHP açısından ama şu hali ile bu pek mümkün görünmüyor. Karaoba ve Yazgan süreci berbat yönetti. Ne fetövari çetelerin tasallutundan partiyi arındırabildi ne de partinin yıpranmasını önleyebildi veya partiyi seçim atmosferi heyecanına taşıyabildi? Algı yöntemleri ile adaylaşmak Ali Erdoğan'ın 2014'te deneyiydi sonra da çok yapıldı CHP'de bu kez de öyle. En azından dedikodusu çıktı yine kapalı kapılar ardında kurulan ve bütün şehrin ille de örgütün ve Aday adaylarının enayi yerine aptal yerine konduğu tiyatroların sahnelenmesini önleyemedi Karaoba ve örgüt ki Yazgan'ın kendisinin de haberi olduğu yönünde iddialar var orta da Geçen aradık Uğur Dümen'i (Çavuşoğlu aradı) kendi adına yalanladı mesela Durmuş Yılmaz Planını ve kendisinin haberinin olmadığını da olsa tasvip etmeyeceğini de belirtti ve kendisiyle ilgili rahatlattı bizi belki ama İl Başkanı ile ilgili hala bir çıkış olmadı ben bu tezgahlardan haberdar değilim yada yalan veya eksik de demedi. Biz de arayamadık gerçi bizim eksikliğimiz Yazgan ne diyecekti ? Bilemiyoruz ama kendisinin içinde bulunduğu süreç sebebi ile bizimle görüşmek istemeyebileceğini de göz önüne alarak böyle yavaş davrandık. Nasıl olsa anlarız işin aslını görüşürüz nasıl olsa. Muhammet Gür kendini her partinin kendi adayı görmek istediği siyaset üstü bir kimlik gibi dayatma planlarına MHP alet olmadı mesela hemen çıkıp yalanladı. Gerçi Emine Yıldırım için de aynı şeyler konuşuldu o dönem ayrı konu. Peki CHP neden aynı şeyi yapıp partisinin böyle anti demokratik gayrihukuki ve gayri ahlaki planlara ve saçma sapan aday adaylarının kendini pazarlamasına izin verip göz yumuyor hala? Aday adayı olan insanlar adaylaştığı andan itibaren ne kumpaslar yaşayacak acaba? Geçen sefer Asım Kalelioğlu feravan etmişti sırtımızdan hançerlendik Yalım ve Ali Karaoba'ların dolaylı Muhammet Gür'e çalıştığını ilan edivermişti. Yanlış anlaşılmasın ima falan etmedi direk söyledi Gür için çalışıyorlar diye ki bence yine Gür için çalışıyor olabilirler bence CHP için çalışmadıkları da kesin.
Gelelim tek göze çarpan özelliği Sevinç Yazgan'ın akrabası olması olarak anılan CHP'nin belki de en silik ve CHP'ye aday adaylığı ile en az katkı sunan her dönem aday adaylarından birisi olarak ve kendisini İyi Partiye pazarlamaya nasıl kalkıştığını bildiğimiz Mimarlar Odası Başkanı Çağlar Samancı'da yine partilinin hiç kimseye bırakmadan yıprattığı ve gazetecilik tabiri ile çaktığı biliniyor. Gelelim Doktor Ali Ercan'a Ali bey de yine Ümit Akbel ve Asım Özen tarafından kandırılıp milyonları dolandırılan ve bunu saklamadan söyleyen bir isim olarak zaman zaman eleştiriye sebep olsa da partilinin en fazla bağrına bastığı aday adayı oldu şu ana kadarki müraacat eden aday adayları arasında doğrusu. Doğrusu hakkında en az olumsuz konuşulan isim Ali Ercan ve partideki saygınlığı da kesinlikle yerinde samimiyetine insanlar emin. Lakin aynı Barış Hocaya dediğim gibi Ümit Akbel gibi adamlara kimse güvenmezken sen nasıl güvendin de milyonlarını teslim edip kendini dolandırttın? Veya kadrona sen güveneceksin de biz güvenebilecek miyiz? Güvenini kötüye kullandırmak da bir eksiktir siyaset dünyasında. Yetki ve sorumluluk vermekten korkmuyor insanlar Ali Ercan'dan ama yanlış insanlara rol verebilmesinden ve partinin veya kazanılması halinde belediyenin zarar görmesinden korkuyorlar. Bu arada şahsım adına kutluyorum bu Kuvvai Milliye sitesinin editörü ve şehrin en çok okunan ve saygı gören gazetecilerinden birisi olarak Ali Ercan beyi çok iyi bir intiba edinmiş kendisini tanıyanların genelinde belirtmeden geçemeyeceğim.
Yüz güldüren siyasetler üreten ve halkta kabul gören siyasetçiye karnesini en iyi kim verir tabii ki en iyi o partinin üyesi verir. Üye de zaten bunu istiyor yani ön seçimi. Üye yada yönetici ya da aday adayları kime sorsan ön seçim istiyor bu yönü ile aday adaylarını da kutluyorum. Özkan Yalım'dan bir şey duyan yok gerçi üyenin hiç birinin zaten ortak sözü şu bizim Özkan'dan haberimiz yok. Yalım'da zaten hiç aday olacakmış gibi davranmıyor yine ve bu kez kolon kesme iddiaları gündemde, sürekli korumalarının toplanıverip evire çevire keyfii adam dövmesiyle ünlü mekanını level atlatacakmış ruhsata uygun olmaktan çıkartıp depreme dayanıklılığını yitirmiş mekanda insan eğlendirmek riskini göze alma pahasına.
Tabi konuşulan başka şeyler de var Yalım'la ilgili ama CHP çevrelerinden çok MHP çevreleri konuşuyor Yalım'ın herzelerini. Malumunuz sapıklıktan hapse atılan bir insanlık düşmanının üç hilal önündeki fotoğrafını paylaşarak şaşırmadık etiketiyle paylaşmıştı Yalım ve hatırlarsanız Erkan Çuhadar ağzının payını vermişti Yalım'a bir köşe yazısıyla ve biz Ülkücüden veya MHP camiasının insanından sapıklık ummayız sapıklar senin mekanlarında çalışıyor Ülkücülerin değil demişti. Başka sebepler de var hatırlatmaya gerek yok Ülkücüler zaten yeterince nefret ediyor kendisinden. Özkan Yalım belli mekancılık işlerini hızlandıracak büyütecek belediye başkanı iken yapılamaz ki bu işler. İyi geçindiğin bir belediye başkanı ve iyi geçindiğin bir emniyet yapılanması ve gayri meşru alemi varsa yapılabilir ancak. Üçü ile de iyi geçinmezsen bu işleri yapamazsın ki belediye başkanı olsa Yalım bu kadarına partilisi izin vermezdi inanın. Adam benzinliğin içinde mazot deposunun üzerinde cızbız yapıyor. Benzinliğe yakın bile olmaması gereken işletmeler var benzinliğinin içinde ama bakın ne rahat? Siz Yalım olsanız istemez misiniz ki Çakın belediye başkanı olarak kalsın? Yalım hep iktidar böyle olunca Altay kankisi Ali Erdoğan kardeşi Muhammet Gür sağdıcı Durmuş Yılmaz abisi oh ne ala memleket öyle değil mi Yalım için? Demem oki CHP'li kafasına akıl koysun ve arka planlarda belirlenen aday dayatmalarına bu sefer de prim ve izin vermesin kimi istiyorsa onu aday göstermeye mecbur etsin partililer Özgür Özel'i ve Genel Merkezi ki bu hiç de zor değil bir olabilseler bir şekilde ayrık otlarından kurtulup.