Malumunuz Nadi Sancar'da yine bir Özkan Yalım projesiydi hala da öyle ve siz bakmayın zaman zaman kavgalı gibi gözüktüklerine hepsi yalan. Şuna emin olun O'nlar ayrılamazlar çünkü gerçekten ayrılırsalar birbirlerini yakabilirler. Aynı durum Özkan Yalım ile Sivaslı Belediye Başkanı Nihat Sazlıgöl içinde geçerli tabi. Yalım ve Sazlıgöl arasındaki ailevi bağlar da malumunuz ekstradan. Bilindiği gibi birbirlerine öteden beri küfreden Özkan Yalım ile Nihat Sazlıgöl bahse konu AKP'nin tıpkı kendileri gibi şaibelerle dolu belediye başkanı Nurullah Cahan'ı ziyarete gitmek olunca kolkola gidebiliyor ve kolkola fotoğraf verebiliyorlar. Özkan Yalım'ın da Nihat Sazlıgöl'ün de nasıl ki mal varlıklarından ticari siyasi ilişkilerine türlü şaibe barındırıyorsa, Nurullah Cahan ve tayfasının da şaibelerle dolu bir siyasi kimlikleri var malumunuz. Kaldı ki Özkan Yalım ile Nurullah Cahan'ın ortak olduğundan bizzat Ali Karaoba bile şüpheleniyordu il başkanlığı sırasında ve bunu açıkça dile getiriyordu buda başka bir mevzu. Hani Yalım'ın tırlarının nerelerde iş bulabildiğinden tutunda Yalım'ın Benzinlikteki bilboardlarda AKP Reklamları ille de Cahan reklamları dönmesine ve benzinliklerde süren şaibeli tadilatlara bakılırsa da zaten ortaklıkları gün gibi ortada. Ayrıca birbirlerini hiç eleştirmedikleri gibi kendi partilerinde birbirlerine eleştirenlere müdahale ettikleri de ortada. Neyse bu şen ortaklığa Nadi Sancar zaten Mehmet Nacar'a yakınlığı ve il genel meclisi üyeliği sebebiyle zaten çanak tutmakta belki de yararlanmakta idi ama anlaşılan oki CHP İl Başkanı olarak da bu ortaklığa ucundan kıyısından dahil olmuş çoktan. Sahi CHP yada MHP'nin İL Genel Meclisi üyeleri tatilden tatile gezerken mi unutuyorlar acaba muhalefet partisi temsilcileri olduklarını. Sahi kimlerdi İl Genel Meclisi üyeleri kaçınız ismini hatırlıyor yada kaçını tanıyorsunuz? Kimse neden şu soruyu sormaz Sancar'a; Yahu arkadaş sen zaten İl Genel Meclisi üyesi değil misin? Neden aynı zamanda İl Başkanlığını üstlenirsin. Bir koltuğu dolduramazken neden ikinci koltuğa da oturmaya çalışırsın? Bu kadar mı kabiliyetlisin? Yada bulunmaz hint kumaşımısın ki seni il başkanı yaptı CHP.
İşte bu saydığım vasıflardaki Yalım'ın kendisini rakibiyle birlikte tüm partilinin içinde, emir eri gibi kongre salonunda çağırmasını bile içine sindiren (sindiren demişken Yalım'ın ettiklerini İsmet Akın ve Ali Karoaba ne karşılığı içine sindiriyor merak etmiyor değilim ama Çavuşoğlu tırpanlar diye sorgulamayı tehir ediyor şimdi o konuya girmiyorum. Editör tırpanı görmesin güzelim yazı) CHP İl Başkanı Şimdilerde kafasına göre yapıyormuş gibi yaparak birilerini Ankara'ya götürüp getirmek ve aday olarak kabul ettirebilmek derdiyle meşgul. Başka bir deyişle partisinden ve partilisinden gizli iş çevirip oldu bittiye getirmek derdinde. Tabi ki her yaptığını aslında perde arkasında talimat aldığı Yalım'dan habersiz yapıyormuş gibi yapıyor olabilir. Ama ben eminim ki demin de söylediğim gibi ne Nihat Sazlıgöl ne de Nadi Sancar, Yalım'dan bağımsız hiç bir iş yapamazlar. İyi de ne var bunda adam siyasetçi belki yerel seçimlere hazırlanıyordur yahu derdi kazanmak olsa vallahi destek oluruz. Ama dert kazanmak değil dert bir ismi aday yapıp hedef tahtası haline getirirken AKP'nin seçimleri kazanması için zemin oluşturmak.
Yani her zamanki gibi danışıklı dövüş edip işine bakmak. Seçimleri kazanmak isteyen insan bir kere oldu bittiye getirmek istemez işi, ilk önce adayını tüm CHP'lilere benimsetir sevdirir. Hem sonra aday olarak düşündüğü isim AKP ile hiç bir zaman anılmamış ve anılmayacak bir isim olur ve CHP'lilerin gönül rahatlığıyla kabul edebileceği ama sağdan da oy getirebilecek bir isim olur. Ben bakıyorum Yalım beyin yada Sancar'ın aday etmeye çalıştıkları insanlara genelinin partiliyi bir araya getirebilecek bir potansiyeli yok. Hem seçim kazanmak isteyen siyasetçi Uşak Haber Merkezi ofisine uğrar. Daha dün AKP'li bir grup kafalarında bir aday olduğundan bahisle birlikte hareket edebilmek değilse destek almak hiç değilse eleştirilmemek için Çavuşoğlu'na oturalım konuşalım diye teklifler getirirken CHP'nin bu anlamsız görmezden gelişinin CHP Üyeleri farkında değil mi sanıyorsunuz? Artık rakam falan vermiyorum çünkü herkes biliyor ki Uşak Haber Merkezinde çıkan yazı ve haberleri hemen hemen bütün Uşak okuyor yada bir şekilde haberdar oluyor. O halde sizce nasıl olurda böylesine önemli bir medya kuruluşunu görmezden gelerek plan yapan birisi kazanmayı amaçlıyor olabilir? Mantıklı izahı var mı? Seçim kazanmak isteyen insan üyesini bir araya getirir genişletilmiş divanı toplar üyesini bilgilendirir,üyesinin görüşlerini alır eteğindeki taşı dökmesini sağlar ki kimse sosyal medyada eleştirmek zorunda kalmasın. Seçim kazanmak isteyen insan mevcutta belediye başkanlığı yapan AKP'liyi eleştiren basın açıklamaları düzenler hatta yetinmez şaibelerle ilgili hiç değilse çıkan haberleri kaynak göstererek Savcılığa müracat eder. Seçim kazanmak isteyen insan mahallelere gider köylere gider. Rakı masalarında kendince işi bağlayıp, CHP Genel Merkezine götürdüğü ve aslında kötülük etmek istediği insanlarla üyesinden partilisinden seçmeninden habersiz planlar yapmaz. Ben bakıyorum Nadi beyin yanında dolaştırdığı insanlara hiç toplumda sevilen saygınlığı olan tipler yok. Nerede uçan kuşa borcu vardır denilecek cinsten insan var yada nerede bir bardak rakıya adam satar diye konuşulan tipler var hep O tiplerle görüntü veriyor.
Konumuz elbette Nadi Sancar yada Sazlıgöl ve Yalım değil ama Onların planı olunca CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu "Onur konuğu" olarak Uşak'a ve Sivaslı'ya getirmek neden o isim seçilmiş olabilir? Neden o kadın Onur konuğu olarak davet edilmiş olabilir? Sorusunun mantıklı cevabını bulabilmeniz ve CHP'nin hali ahvalini görebilmeniz için bu bilgileri hatırlatmak istedim. Hatırlatmak dedim çünkü zaten aslında tüm Uşak'ın malumu bu yazdıklarım ama belki yüzleşmek istemeyenler vardır diye de düşünmek gerekir öyle değil mi? Şimdi bana birisi sorsa tam da yerel seçimler öncesi CHP'ye kötülük etmek istiyoruz ne yapalım? İnanın ben Canan Kaftancıoğlu'nu Onur Konuğu yapın Sazlıgöl denilen kendi ilçe başkanı ile bile yaka paça kavga eden ve Sivaslı'da sokağa çıkmaya bile çekinen bir tip haline gelen Belediye Başkanının tertiplediği ve bütçeyi belediyeye yıktığı bir etkinlikte boy göstersin yeter başkaca bir şey yapmanıza gerek yok derdim. Adamlar bunu yapıyor. Şimdi bu kadın gelince HDP'nin de içinde bulunduğu Haziran Hareketinin sözcüsü olduğunu hatırlatmaz mı birileri? Yada birileri bu Mustafa Kemalin Askeri olmak istemediğini söyleyebilen bu küstah kadının Atatürk ve Cumhuriyet aleyhtarı paylaşımlarını hatırlatmaz mı? Tam da şehitlerin geldiği ve içimizin kan ağladığı bu günlerde bu kadına onur konuğu demek sizce Uşak halkının da Sivaslı halkının da ağırına gitmez mi? Yada mesela biz medya olarak ilgilenir miyiz? Bu kadının Onur konuğu yapıldığı bu toplantıya. Sizce bu kadının onur konuğu yapılması CHP'ye en azından Uşak ve Sivaslı bağlamında değer katabilir mi? Bakın bakalım İl Başkanının facede yaptığı paylaşıma kaç beğeni gelmiş kaç CHP'li paylaşmış yada bu kadının gelecek olması Uşak'lı CHP'liler de bir heyecan yaratmış mı? Kimilerinin umurunda bile olmadı? Kimileri de başka insan mı kalmamış onur konuğu yapılacak diye hiç değilse kendi kendine mırıldandı eminim. Neyse bana sorulursa bunların derdi BAŞKAN belirlemek falan değil sadece aday belirlemek. Peki nasıl bir aday yarın yarı yolda seçim sattı mahallinde yapayalnız bırakabilecekleri bir isim. Aslında nefret ettikleri ve kolayca harcayabilecekleri ama hiç değilse şimdilik belediye başkanı yapacak kadar çok seviyormuş gibi davrandıkları bir isim. Kimbilir belki de kendileri farkında bile değildir de birileri bunlara talimatla iş yaptırıp bu vesileyle FETÖ'cülerle mücadele eden isimlerle sırf fetö davasını başlattılar ve mücadele ettiler diye intikam alırken, CHP'de bazı olası aktörleri hedef tahtasına koydurup ezip yok etmek bazı olası aktörlerin de önünü kesmek istiyor olabilir.
Neyse yaşayıp göreceğiz kimler Özkan Yalım'ın Nadi Sancar Nihat Sazlıgöl ve Ali Karaoba aracılığıyla kurduğu siyasi tuzaklara düşecek. Kimler şımarıp bunlarla hareket etme çılgınlığını gösterebilecek. Yada bakalım CHP'de 5. sıradan sonrasına yazabilecekleri doğru dürüst belediye meclisi üyesi adayı bulabilecekler mi bu şartlarda? CHP'liler bu saçma sapan olmayasıya yapılan planlara ortak olacak mı? Yada bakalım CHP Genel Merkezi hala Özkan Yalım ve Nadi Sancar'ın ağzıyla iş yapıp bu siyaseten çok önemli şehrin siyasetini tüm beceriksizliklerine rağmen bu isimler üzerinden şekillendirmeye çalışmaya devam etme cehalet ve cesaretini gösterecekler mi? Ben siyasetin hem genel hem de yerel manada hiç beklenmedik süprizlere gebe olduğunu çok iyi bilen birisiyim. Bu arada siyasiler müdahale etmese de her an Devlet duruma müdahale edip bu yaşanan kepazelik ve rezalete dur diyebilir oda ayrı bir konu. Çünkü Devlette farkındaki işin gerçekten cılkı çıktı. Düşünsenize Belediyenin ve UTAŞ'ın adeta arpalık gibi kullanıldığı yılllardır yazılıyor çiziliyor bir sürü ispatlı delilli görüntülü belgeli yolsuzluk hırsızlık haberi çıktı. 50'yi Aşkın Belediye personeline açıkça iftira edildi uluorta. Bizim zaten verdiğimiz dilekçe var geçtiğimiz günlerde Sağolsun Sayın Savcımızın hatırlayıp İçişleri Bakanlığına ne oldu bizim istediğimiz olur diye sorguladığı ve yaşadığımız çile ve gördüğümüz zulüm ortada. Adamlar siyasi güçlerini kullanarak sırf doğruları yazıyoruz diye bizimle yok etmek pahasına savaşıyor. Ekmeğimizle oynuyor yetmiyor fetö iftirası atmaya kalkıyor ve bu zulmü bizimle birlikte yaşayan çok insan var aynı tayfa tarafından suçlu ilan edildiğini düşünen. Tüm bunlar olurken CHP'nin eski Milletvekili Dilek Yılmaz AKP'li eski başkan yardımcısı yeni müdür Ufuk Uğur ile pek bir samimi ve sıkı fıkı. Ali Erdoğan'ın hapse atılışının arkasında Dilek Yılmaz ve Ufuk Uğur'un bu birlikteliğinin olduğunu herkes konuştu pek yazılıp çizilmese de. Kaldı ki ikisinin şikayeti üzerine Ali Erdoğan ile ilgili işlem başlatıldığı biliniyor. Yukarıda yazdım Özkan Yalım ile Cahan'ın ortak olduğuna herkes inanır hatta kesin gözüyle bakar olmuş resmiyette bir ortaklık olmasa da. Bunun üzerine MHP İl Başkanının da maaş aldığını ekleyin siz. İyi Partiye Ali Kurt'un Nakşibendi uşaklığı yapıp kendi partisini ve Genel Başkanına yaptığı ihanete yada Kaptan Nevzat lakaplı kibir abidesinin partinin geriye kalanını da dağıtmayı bir biçimde başarıp nezaketini hep takdir ettiğimiz Eski Ocak Başkanı Ali Galip Obalı yada eşi hanımefendi gibi isimleri de arada siyasi mefta haline getirme denemelerini de saymıyorum o konulara gençler kulis haberleri olarak girsinler. Şimdi bu paragrafta anlattığım parti yöneticisi yada temsilcileri arası çıkar ilişkilerini, kumpasları ayak oyunlarını şöyle bir gözden geçirin ve söyleyin sizce de Uşak'ta siyasetin cılkı çıkmamış mı?
Ali Erdoğan demişken Onun şimdiki yalnızlığından ve etrafındaki yardakçıların dağıldığından da mı ibret almazlar anlamıyorum. Adam 10 Yıl Belediye Başkanlığı yaptı bu şehirde kimseye kendini sevdirememiş şimdilerde her gördüğüne ağlıyormuş kimse yanıma bile uğramadı geçmiş olsun bile demedi diye. Hiç geçmiş olsun beklemesin bizden de biz O'na çok dedik zamanında Fetullahçılarla yolları ayır senin kabiliyetin var başkan olarak kal diye ama kendisi bizi daha da doğrusu o zamanlar sık görüştüğü Nurullah Çavuşoğlu'nu maalesef dinlemedi ve abileri ile yolunu çizmişti zamanında. Fetöcüdür değildir bizi ilgilendirmez ama az iyiliği olmadı fetöcülere ve az zulüm etmedi bize Onların hatırı ile. Özel Kalem Müdürü Tuncay Akbulut şimdi neredeyse hepsi de fetöden cezaevinde olan polis müdürleri ile fotoğraf verip bize göz dağı verirken Ali Erdoğan en azından seyrediyordu durumu. Kim bilir belki de Çavuşoğlu'nun iki eski arkadaşı ve geçmişte karşılıklı iyilikleri olduğu iki kafadar olarak birlikte tezgahlamışlardı Erdoğan ile Akbulut bize gözdağı verilmesini. Biz ne vakit Ali Erdoğan aleyhinde haberleri sıklaştırsak Yılmaz Müdür sağolsun uygulama yapmak kimlik sorgulamak ve sigortasız eleman aramak için Ata Parkı seçerdi eskiden. Tabi biz de anlardık ama adam sonuçta Fetöcü de olsa Asayiş Şube Müdürü idi ve biz de bu kadarlık olur derdik. Ama Cahan ve tayfası Ali Erdoğan'ı inanın arattı bize gaddarlık ve zulümde. Bunlar da hiç ölçü yok Allah korkusu kul utancı da yok. Hiç değilse Yılmaz Müdür serteldik mi utanırdı ettiğinden. Yada Ali Erdoğan'ın yüzü kızarırdı gerçekten ve ne kadar haksızlık etse de zulme dönüştürmezdi. Konu dağıldı gibi oldu belki ama meramımızın tam olarak anlaşılması için bunları yazmak zorunda idim ki kimse birilerini kollamaya çalıştığımı düşünmesin. Sahi şimdi gerçekten ONUR KONUĞU olarak mı gelecek bu Canan Kaftancıoğlu Kuvvai Milliye şehri Uşak'a. Bilirsek Uşak ve CHP'liler olarak bu utanç bize yeter ki az daha sürerse CHP'deki bu aymazlık CHP'liyim demekten de vaz geçmeye mecbur olacaktık. Ama çok şükür bittiler bana sorarsanız ve bana sorarsanız mecburlar arık partiyi kuruluş ayarlaına döndürüp gerçek sahiplerine teslim etmeye. Çok şükür ki CHP'li olmak utanç vesilesi olmadan konu kapandı ve bunlardan kurtuluyoruz. Çilemiz bitti yazımız da bitti..
dediğiniz konu ile ilgili olarak yerel haberlere baktım bu ziyaret ile ilgili herhangi bir habere rastlayamadım.
bu ziyaret yerine keşke danışma toplantısı yapılsa ve seçim ile konular konuşulup yerel seçimde neler yapılabilir o konular ele alınsa idi.bu ziyaretin uşak iline ne kattığını gerçekten tüm samimiyetim ile merak ediyorum.