Köyler Artık Köpeksiz, Değneğe Hacet Kalmadı!
Ata Park'ta köpek gezdirmenin yasak olmasını eleştiren ve sırf bu nedenle eylem hazırlığında olduğunu bildiğim hayvan severlere sesleniyorum. Sizin ellerinzde üzerinde köpeklerinizi gezdirdiğiniz çimler ile vatandaşların oturduğu çimler aynı değil mi? Çimlere pisleyen bir hayvanın pislediği yere vatandaşlar gelip farkına varmadan oturursa ve bu da hastalığa sebep olursa vicdanınız bu duruma razı olur mu?
Bu arada özellikle Şan Pasajı aralığında ve Bir Eylül Caddesindeki Pet Shop'larda yaşanan hayvan trajedilerini bu kentin hayvan hakları savunucuları yada Tarım Hayvancılık Müdürlüüğü Yetkilileri görmüyor mu? İnsanın sokağa çıkmaya dahi cesaret edemediği bu sıcak havalarda dükkanın önündeki kafeste güneşin altında bekletilen köpekleri ve kuşları görüp vicdanlarınız sızlamıyor mu? Hem ilgilileri hem de yetkilileri göreve davet ediyorum bu pet shoplarla ilgili bir çok şikayet kulağımıza geliyor.
Başıboş gezen sokak köpeklerinin aşılarının yapılması ve kısırlaştırılması hususuna gelince ben bu konuda da kesinlikle önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Zira önü alınmazsa köpeklerin uzun yaşaması ve üreme kapasiteleri göz önüne alındığında çok değil bir kaç yıl sonra sokakların köpekten yürünemez hale geleceğini tahmin etmek zor değil.
Köpeksiz köy buldunuz değneksiz geziyorsunuz diye meşhur bir atasözümüz vardır. Bu atasözünün tezahürünü bir çok alanda kentimizde gözlemlemek mümkün. Gerek siyasilerimiz gerekse kurum idarecileri son derece rahat, kentin ve kentte yaşayan insanımızın sıkıntıları çok kimsenin umurunda değil bir aman sendecilik hakim diye düşünüyorum. Hiç bir şey yapmazsan hesapta vermezsin mantığı ile günü kurtaran memur zihniyetlerinin önüne geçmek gerek. Gerek kurumlardaki idarecilerimizin ve gerekse siyasilerimizin birazda risk alarak elini taşın altına koyarak, iş üretmesi ve yaptığı işin hesabını da verebilmesi gerek. Bu düşüncelerle şunun da yeri gelmişken altını çizmek dilerim, bu köyün kıtmirleri de acizane Uşak Haber Merkezi ekibi olarak bizler olabiliriz.
İyiyi güzeli doğruyu alkışlayarak, yanlışı, eksiğide yapıcı şekilde eleştirerek kamuoyuna aktarma vazifemize devam edeceğimizi bildirir, esenlikler dilerim.
Doğanın kalmaması,çevrenin ve hayvanların artık yapay şartlarda yetiştirilmeye çalıştırılmasının temel nedeni tabi ki de gene bizlerin insaoglunun doğayı tervasızca kullanması ve en ufak bir çıkarımız için dogayı yok etmemizdendir...Hayvan sevgisi tabi ki de olmalı hatta bunun için en önemli buyrukları hadisler vermektedir dinimiz içinde de hayvan sevgisi çok önemlidir.Ancak benim dikkat çekmek istediğim nokta hayvan haklarını koruduğunu iddaa eden çoğu hayvan sahibinin o hayvanları sadece bir kukla süs niyetiyle yanlarında taşıdığını bilmemdir...En basit örneğini bir gün heykelin önüne geçin ve kim ya da kimlerin elinde hayvanları nasıl gezdirdiklerini çevreye ve diğer insanlara o hayvanlar üzerinden nasıl zarar verdiklerinizi gözlemleyin derim... Eğer bir konuda gerçekten hak savunacak isek bence ilk önce bizimle aynı safta olduğunu belirten çürük elmaları sepetten ayıklamakla işe başlamalıyız ki bence belediyenin park alanına getirdiği yasak bunun en güzel örneğidir.
Hayvan ve doğa sevgisinden bahsederken aslında hayvanları unutmuşa benziyorsunuz birazda genelde eleşeriri var hayvan severlere karşı bir köpeğin boynunda tasması var diye birine saldırdığını ilk defa duyuyorum, sokaklarda köpek görünce yolunuzu değiştirmenize gerek yok hayvanlar sevgi görmediği hiç bir insanın peşine takılmaz onların toplanmasından önce şunu unutmuşsunz ki bu dünyada insandan önce hayvan nesli vardı bu dünya bizden çok onların bu yüzden rahatsız olanlar varsa bir zahmet onların olmadığı bir yerde varsa hiç durmasınlar biz sokaklarımızda, parklarımızda , evlerimizde barınaklarımızda onlarla çok mutluyuz. Petshoplardaki hayvanlar bu durumda olduğu için biz çok mu mutluyuz ama sizin gibi sadece eleştiren işlerine gelmeyince hani nerde hayvan severler diyen ve kılını bile kıpırdatmayan insanlar olduğu sürece bizim elimizden bir şey gelmiyor elimizden gelenlerde yeterli olmuyor zaten. Bu yüzden çok eleştirmek yerine yazarken iyi düşünmek gerek...
Genç arkadaş çok güzel duygulara ve düşüncelere sahip olduğun belli.Fakat yazdığın yazının bazı yerlerinde tecrübesizliklerin hakim olmuş.yetki konusunda kurumu karıştırmışşın.Memur zihniyeti derken aşağladığın kesimden her zaman hizmet alıyorsundur sanırım.Ayrıca belediyenin kısırlaştırma işini hiç duymamış gibisin.Selamlar.
Sayın yüce, hayvanlara bırakabileceğimiz doğal ortam mı bıraktık. Çevre kirliliği, yok olan türler, kirlenen nehirler,hesler sadece Türkiye'nin değil, bence şu an dünyanın en büyük sorunlardan biridir. Bütün hayvanları doğal ortamına bırakacaksak, evcilleştirilen hayvanları da sorgulamak lazım. Hayvan eti için evcilleştirilirken, beslenmek için, yardım için niye evcilleştirilmesin?
Not: Ayrıca Uşak'ya yaşayan insanların çoğunun hayvan sevmediğini, bazı restaurantların "Yemek artıklarını köpeklere vereceğime çöpe atarım daha iyi" dediklerini dünya alem biliyor. Böyle bireylerle aynı dünyada hava solumak gerçekten ürkütücü. Uşak Barınağı'nda yaşanan itlafı da herkes duydu ve bu rezillik hakkında ulusal medyayi takip edin. Cümle aleme rezil oldu Uşak.
İnsan hayvan ve doğa bir bütündür. Bu dünyada insanların olduğu kadar hatta son zamanlarda daha fazla, hayvanların yaşama hakkı var. Bunu düşünebilmek için insan olmanın gereği olan vicdan duygusu lazım. Herkes hayvan sevmek zorunda değil; çünkü hayvan sevmek bir ayrıcalıktır ve o hayvanlar, insanlardan daha temizdir. Bir şey yazmadan önce bilimsel verileri araştırmak, yapılan çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Aksi halde %80'inde vicdan duygusu olmayan toplum yanlış bilgilendirilmiş olur. İnsan-hayvan-doğa üçgenini her kim olursa olsun yıkamayacak. Özellikle hayvan-doğa haklarını korumak biz insanların yani bilinçli ve duyarlı insanların görevidir. Ha bir de kendini insan sananlar, bu dünyanın sadece kendine ait olduğunu sananlar var o ayrı.
Biz hayvan severler hiç bir zaman sokak hayvanlarının kısırlaştırılmalarına tepki göstermedik hatta ve hatta biz aşılanmalarını kısırlaştırılmalarını ve tedavi edilmelerini istedik. Sizler hayvan severleri eleştirmektense barınaktaki hasta ve bakımsız canlara ilgi çekin. Bizler pet shoplardaki hayvanlara tabiki acıyoruz ayrıca barınaktan alımları sahiplendirilmeleri destekliyoruz. Ama şöyle bir şey var ki Hayvan severlere dil uzatmaktansa küpelenip kısırlaştırıldıkları iddia edilerek itlaf edilen o masum canlara ilgi çekin.' İyiyi güzeli doğruyu alkışlayarak, yanlışı, eksiğide yapıcı şekilde eleştirerek kamuoyuna aktarma vazifemize devam edeceğimizi bildirir, esenlikler dilerim.' diyen yazara da sesleniyorum. eğer bunu söylüyorsanız bunlara takılmadan asıl en büyük yanlışı İTLAFI dile getirin kamuoyuna aktarın lütfen. yazara sesleniyorum eğer hayvanları bu kadar seviyorsa bize destekte bulunsun lütfen
ATA PARK DİYORSUNUZ.ORADAKİ YEŞİL ALANLAR ASLINDA ÜZERİNDE İNSANLAR OTURUP PİKNİK YAPSIN DİYE YAPILMAMIŞ. BELLİ OTURMA ALANLARI VAR. SİZ GİDİP İNSANLARIN GERİDE BIRAKTIĞI PİSLİKLERİ GÖRDÜNÜZMÜ. BU EVRENDE HAYVANLARINDA YAŞAMA HAKLARI VAR. BU KONUDA BELEDİYE GÖREV YAPMIYOR OLABİLİR. BAZI İLLERDE PARK ALANLARINDA BESLENME ODAKLARI , KÖPEKLER İÇİN TUVALETLER VAR. AYRICA NAYLON PŞET VE ELDİVENLER VAR. KÖPEK TUVALETİNİ YAPTIĞI ZAMAN SAHİBİ POŞETE ALIP ÇÖPE ATABİLİYOR. PEKİ SİZ OTURDUĞUNUZ YERE HASTA BİR İNSANIN TÜKÜRDÜĞÜNÜ YADA İDRARININ YAPMADIĞINI NERDEN BİLİYORSUNUZ.