Geçtiğimiz günlerde Uşak Haber Merkezinin imtiyaz sahibi de olan Gazeteci Erkan Çuhadar; CHP'nin mevcut fotoğrafını çeken ve yapması gerekeni de anlatan ışık tutan yazılar kaleme aldı peş peşe. Tabii ki bir kaç özel diyalog dışında hem Genel Merkez cenahı hem de Uşak örgütü epeydir süre gelen görmezden gelme adetlerine devam ettiler ve cevaba dahi yeltenmediler. Oysa gerçekleri özel de olduğu gibi kamuoyu önünde kabul etmelerini bekliyor idik açıkçası kendilerinin. Çıkıp medya önünde evet kandırıldık demek bu kadar mı zor? Evet çevremiz sarılmış hainlerce ve haberimiz olmamış. Bilmeden kimine danışmanlık vermişiz kimine grup başkanvekilliği veya MYK üyeliği ki sonunda anladık ki hepsi birlik içinde bize son hazırlamışlar demek çok mu zor? Çok mu zor partiyi ele geçiremeyeceklerini anlayınca dağıtmaya dönük hamleler ve ihanet içindeler beni sırtımdan vurdukları yetmedi CHP'nin kurumsal kimliğini de sırtından hançerlemeye kalktılar demek. Çok mu zor kuruluş ayarlarına acilen dönmemiz gerekiyor kimseyi dinlemeden yoksa ülkenin durumu hiç iyiye gitmiyor hepimiz yanıltıldık demek.
CHP Uşak örgütü ve adayları yakalanmış suçüstü işte Memleket Partisi ve DSP'nin oylarının AKP'ye kaçırılmasına nezaret ederler iken ve Uşak Haber Merkezi ekibinin zorlaması ve halkı işin iç yüzü ile aydınlatması ile kalmış operasyon ama bu arada ifşa olan içimizeki AKP'liler gibi davranan parti yöneticileri? Onlara hiç bir yaptırım yok hatta arkadaşlar hiç bir şey olmamış gibi pişkin pişkin makamlarında oturmaya devam etmek istiyorlar partiye hiç giren çıkan olmasa da umurları değil nasılsa? Nasılsa CHP'nin enayi gibi ceket asılsa oy veren bir kitlesi var yadırganmayacak onları muhalefete razı edebildik mi ve makamlarımızda kalıp bir milletvekili de çıkarabildik mi? İşlem tamam nasılsa. Nasıl olsa kim ne derse desin gemi yürüyor, tiyatro sürüyor. Ama atladıkları şu ki halk bu sefer işe uyandı ve dönen tiyatronun farkında olduğu gibi ortak da olmuyor bu tiyatroya hiç kimse. Keza CHP kongrelerine ilgi de ortada delege bile gelmiyor kendine oy vermeye.
Ayrıca mesela çiçeği burnunda milletvekilinin taraftarlarından ibaret kalsa da parti beş altı kişinin bile ağzını birleyebilmiş değiller kesinlikle. Hiç bir isim üzerinde oluşan bir uzlaşı yok ve öyle isimler konuşuluyor ki yok artık diyoruz. Öyle saçma sapan isimler konuşuluyor ki daha Gençlik Kollarında partinin parasını yiyen kısa sürede servet sahibi olmuş sözde müteahitlerden tutun da amcasının çocuklarını kardeşlerini dolandıran tescilli dolandırıcılara varıncaya değin CHP kimlere kaldı? Dedirtecek isimler dönüp durur kulislerde. Daha önce partinin değişik kademelerinde görev almış herhangi birisini yani hiç bir eski siyasetçiyi zaten istemediği için CHP'liler, siyaseti dizayn etmeye çalışan ve henüz çeteleşemeyen anlayış hayli zorlanıyor. Çünkü kimin ismi ortaya atılsa benim ondan neyim eksik? Sorusu diğerlerinin aklına geliyor. Tabii ki isminde uzlaşı çıkabilecek isimleri dışladığı ve sakladığı için malum anlayış ve halkın tiyatronun farkında olması ve uzak durması ile tıkandı siyaset şehir anlamında. Gerçi Genel Merkezdekiler de artık hiç bir siyaset üretemez hale geldiler. Ne Tüzük değişikliği umurlarında ne değişimci halkın? Mevcutlardan tek beklentisi var halkın hep birlikte gitmeleri.
Onlar ise biribirlerinin yerini değiştirip değişim yaptık diyerek devam etmenin derdinde. Hiç değişim var etmeyecekler sadece odaları ve sıfatları değiştirecekler akıllarınca. Sen zaten bir aday oldun kazanamadın Kemal bey içinde ukte kalmıştır, teslim et Genel Başkanlığı İmamoğlu'na o da seni aday etsin İstanbul'a diyecekler neredeyse ve belki de dediler. Tıpkı Kuvvai Milliye zamanı halkı işgale razı etmek için uğraşmakta padişah ile paralel hale gelen sözde saray düşmanları gibi Milleti tek adam sisteminde yaşamaya direnmemeye ve bu şartlarda yarı aç yarı tok yaşamaya razı etmeye çalışıyorlar ve partiyi dağıtmaya da tabi ve kuvvai milliye umudunu da milletin tamamen rafa kaldırmaya da. Ama göreceğiz el mi yaman bey mi? Göreceğiz Kuvvai Milliye ruhumu yaman yoksa emperyal çetelerin ağzı ile mandacılığa himayeliğe özenen saray uşakları mı? Göreceğiz Türk Milliyetçileri mi kazanacak? Yoksa İngliiz Muhipleri veya Batı hayranları mı?
CHP; Uşak İl Başkanı bulamıyorsa Uşak'ta CHP Uşak İl Başkanlığı yapacak kimse olmadığından değil. İsminde uzlaşı çıkan isim de yok değil esasen ismi üzerinde uzaşılabilecek olanlar vitrinde değil sadece ve vitrindekiler tarafından dışlanıp soyutlanmış olsa da bütün CHP'nin vitrindekilerin bile samimiyetine ve iyi il başkanlığı yapacağına emin olup güvendiği insanlar da var esasen şehrimizde ki kim bilir kimler var vitrinde olmayıp göze çarpmayan aramızda? CHP Suçlu yani halkın içinde de CHP'nin içinde de adam gibi il başkanlığı yapıp adam gibi Belediyeye CHP Bayrağı asabilecek az insan yok aramızda. Ama maksat az olalım biz olalım olunca sonuç böyle hasıl oluyor az olalım derken hiç kalmadı CHP'yi yönetenler. Yazık çok yazık Atatürk'ün kemikleri sızlardır CHP'nin bu perişan haline. Gerçi Erkan Çuhadar henüz umut kesmiş değil CHP'den ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun gemiyi limana yanaştıracağına inanıyor ve kurucu ayarlara partiyi döndürmenin önünü açan hamleleri bugün yarın yapacağına inanıyor ama Şahin Hocamız vardı az önce savunma sanatı Vinchung hocası dedi ki ben Erkan bey kadar inanamıyorum. Dedim ki abi ben de pek inanamıyorum ama bildiğim şu? Artık kuruluş felsefesine dönüşü açıktan dile getirmediği sürece Kılıçdaroğlu'na desteği sürdürmek Kııçdaroğlu'na da CHP'ye de ihanet.
Her ne kadar İmamoğlu gibi Özgür Özel gibi ağızlarından hiç kuruluş felsefesi duymadığımız ve hatta kendilerini siyasi yelpaze de ne olarak tanımladıklarını da pek bilemediğimiz? Kendilerine ait bir dünya görüşleri de olmayan her çıkan gelinin yengesi olmaları ile ünlü ne idüğü belirsiz arkadaşların bile Genel Başkanlık canı istediği bir parti olması üzüntü verici ise de Kemal Kılıçdaroğlu ile yola devam etmek şu şartlarda pek mümkün görünmüyor. Dediğim gibi Kemal bey Kuruluş Felsefesine dönüyoruz der buyur eder partiye Türk Milliyetçilerini, muhafazakarlardan oy gelmesine mani oldular deyip eleştirerek kırdığı ulusalcıların ve de pek tabi köylülerimizin gönlünü alır ve vitrine koyar o zaman Kemal Beyi şartsız koşulsuz destekleyebiliriz. Netice de demem oki önceden Muharrem İnce yerine aday diye o bari partiye genel başkan olmasın diye Kılıçdaroğlu'na destek olduk şimdi de İmamoğlu tayfasından korumak için destek olur gibi olduk ama kredisi doldu ben de atadığı danışmanları da görünce.
Buradan ötenin hesabını veremeyiz bize göre adaylığı zaten hataydı ve bize göre Erdoğanı iktidar da tutma planının işletilebilirliği için muhalif gibi gözükenler kaybettirmek üzere aday olması için kışkırtmış zaten ve bize göre Meral Akşener hanımefendi partisindeki bazı ayrık otlarından bağımsız çoğuncalık haklı idi ve Kemal Beyden fazla dillendirdi Cumhuriyeti ve parlamenter sistemi. Ülkenin hali ortada ve yapılması gereken bu kayıkçı kavgalarına son verip ortak akılda milleti buluşturmak ve kuvvai milliye ateşi yakarak her alanda harekete geçmek yoksa dünya akıyor yepyeni bir çağa ve bu çağın Türk çağı olması çok olası Cumhuriyet bu fırsatı kaçırmaz zaten vesselam...