İmam Şafiî'ye sormuşlar: "Hakîkati nasıl buluruz?" "Hakîkati arayan, bâtılın attığı oku takip etsin..O okun saplandığı hakîkattir Mâsumu arayan, zâlimin attığı oku takip etsin… Mü'mini arayan, kâfirin attığı oku takip etsin.. Mûsa'yı arayan, Firavun'un attığı oku takip etsin."
Öteden beri hem Uşak'ta itibar verdiği adamlar sebebiyle hem de Genel Merkezde şımarttığı Atatürk Düşmanlarına makam vermesinden ve ülke politikasına etkisi varmış gibi emperyalizmin medyasının pohpohlayıvermesinden yani batılın ful destek olmasından anlıyoruz ki BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Batıl'ın ta kendisi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun kürkünü giymiş ama Yazıcıoğlu dirilse gelse boğazını sıkar ve ilk iş o kürkü söker alır bu hainin sırtından. Yazıcıoğlu Rahmetli ne zaman Başkanlık Sistemi vaaz etmiş yada ne zaman Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı gibi davranmış? Destici'yi BBP Genel Başkanı olarak kabul etmek bile Yazıcıoğlu'nun ruhunu incitir diye muhatap bile almak istemiyoruz esasen aynı Rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş'ın Haydar Baş'la hiç ilgisi kalmayan saçma sapan partisi ve saçma sapan Genel Başkanı gibi.
Zaten ikisinin de Uşak'ta doğru dürüst bir teşkilatı ya da oyu yok. İkisi de yüzer ikişer yüz alır almaz şehirde ama nedense Ulusal Medya pek sever ikisini de. Oysa Rahmetli Yazıcıoğlu'nu da pek sevmezdi aynı medya hele Haydar Hocam rahmetliden nefret ederdi hepsi hoş bana sorsan sevdiklerinden çıkarmıyorlar bu ikisinden de nefret ederdir medya ama emperyal çetelerin kullanımına müsait lafları bunlar edebiliyor. Gerçi Hüseyin Baş bu kadar ileri gitmiyor yalan yok. Hiç değilse Cumhuriyeti ve Parlamenter sistemi savunuyor bunlar kadar despotluk yanlısı değil hiç değilse. BBP'liler Yürek yedikleri için milletteki Cumhuriyet Aşkı daha bir ay içinde hem 29 Ekim Hem 10 Kasım da bu kadar açık meydana dökülmüşken başkanlık sistemi methedebiliyor ve başkanlık sistemiyle yaşamalıyız başka çare yok diye bize bu ucube sistemi dayatıyor.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun postuna gün gelecek Emperyalizm adına konuşan cahil yobazlar gelecek deseler çoğu insan inanmazdı ama işte bu işler aynı tren yollarındaki açının gittikçe genişleyip zamanla birinin hanyaya birinin Konya’ya gitmesi gibi açı oluşturan da kendisiydi Rahmetli duyardık maalesef zaman zaman bu Nakşibendi Tarikatı şeyhlerine hürmetini ve üzülürdük bakın gösterilen hürmet nerelere getirildi adeta emrine girdi nakşibendilerin bu aptal cahiller. Cumhuriyet devrim ve değerlerinden azıcık bile taviz vermeden siyaset yapmak gerekiyor bu netleşti zihnimde çünkü senin oluşturduğun açıyı çocukların veya senin siyasetini gütmeye devam edenler abartabiliyor. Devlet Adamı dediğin Devlet yok edemese de henüz varlıklarını kabul etmiyorsa bir yapılanmanın o yapılanmanın ayağına gitmemeli demek ki. İster dağda bir yapılanma olsun bu isterse de şehirde. Devri zamanında Osmanlı Sarayında bile oluşmuş şehzadelerin çoğu boşa ölse de kimi de boşa ölmemiş sonuçta Devlet kavgası imiş verilen ama Devlet kabul bile etmemiş tarih bilgisine bile pek yansıtmamış şehzade yada padişah haklıydı da dememiş. Devlet selam vermiyorsa sen de pek selam vermeyeceksin bir yapıya devlet meşru görmüyorsa sende meşru görmeyeceksin demek ki. Faraza sen Atatürk düşmanlarına merhaba dersen oğlun meclisine de oturtur torunların ortak iş tutmaya gider Allah korusun. Atatürk sevgisi yada düşmanlığı gene bağlı değil kalıcı da değil keza bu yüzden izinden şaşmadan Onun düşündüğü gibi düşünüp onun tepkisine yakın tepkiler vermeye çalışarak siyasetimizi ya da yaşamımızı şekillendirmemiz gerek.
Neyse konumuza dönersek bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan son günlerde zaman zaman Devlet Aklını çağrıştıran ve milli birlik ve beraberliğe ulus devlete dönüşün sinyallerini veriyor. Zaman zaman kiracıya zulmeden ev sahibini aramaya yüzü olmadığı için belediye reisini aradığını falan söyleyerek eleştirilere hedef olsa da gerçeklerle yüzleştiriyor sanki milleti. Kendi siyasi ikbalini de riske ederek Ak Partiyi dönüştürmeye çalışanlarla da siyasi bir mücadelenin içinde ve kazanmak üzere. Bence Partiyi milli kadrolara teslim etti finalde henüz belediyeleri milli kadrolara teslim edememiş olsa da. Ak Partinin şu anki Uşak'taki yöneticilerinden biliyorum durumu Merkez İlçe Başkanı Mehmet Bayar'ı bizzat tanıdım mesela parti yönetimindeki bir çok ismi de İl başkanını da gıyaben duyuyor tanıyoruz ve siyasi faaliyetlerini takip ediyoruz gazeteci gözüyle hepsi de çok rahat meclisine oturabileceğimiz insanlar. Milli görüş kültüründen insanlara Milli Türk Talebe Birliği geleneğinden gelen insanlarla harmanlayarak daha milli bir Ak Parti var etmeye ve ülkede artan milliyetçi oylarını almayı hedefliyor anladığım kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı ve biz de zaman zaman eleştirmeye devam etmekle beraber kerhen de olsa millileşme ve ulus bilincini aşılama çalışmalarına destek oluyoruz. Esad'la fotoğraf vermesi gibi Sığınmacıları göndereceğiz demesi gibi Cezayir ile sıcak ilişkiler kurması gibi vs. hamlelerinin olumlu etkilerinin farkındayız ülkemiz açısından ve destek de oluyoruz.
Gelin görün ki Erdoğan sayesinde Milletvekili olan hatta aslında Onun gölgesinde adam yerine sayılan ve içeride görünen Erdoğan'ın en büyük destekçisi olarak kendini lanse eden arkadaşların bazılarını rahatsız ediyor Erdoğan'ın bu hamleleri ki biliyorsunuz Başkanlık sistemin sebep olduğu ucubelikleri kendisinin de karşı tarafında altılı yedili masa kurmasının saçma sapan sonuçları milletten saklamayan Erdoğan %51 şartından vaz geçebiliriz demişti geçtiğimiz günlerde. Bundan rahatsız olan BBP'nin Beyzadesi Erdoğan'a rest çekmiş ve yüzleş artık fiilen başkanlık sistemi ile ülkeyi yönetiyorsun ve hepimizi sen yönetiyorsun yüzde 51 şartından da sistemin diğer gerekliliklerinden de vazgeçemezsin demiş.
Yani böyle anlaşmamıştık demek istemiş. Erdoğan anlaşmanın bütün şartlarını yerine getirdi ama olmuyor işte neden sıkıştırıyor rest çekti diye manşet attırıyorsun ki medyaya şimdi? Asıl korkulan Anayasa Mahkemesi sanıyorum asıl korktukları Erdoğan'ın hakemliğinin neticesinde Cumhuriyete dönme zaruri yeti ile de bir gün milleti yüzleştirmesi ve fetö soruşturmalarının siyasete yansıtılması. Üstelik millet desteğini bu kadar kaybetmişken bu riski alamazlar tabi. Çaresiz Erdoğan'a ayar verecekler akıllarınca ama yemezler. Çünkü esasen Erdoğan'ın da yapabileceği çok bir şey yok Dünya karar vermiş Lozan'a Montrö'ye dönmeye Türk Milletinin de zaten buna hazır olduğunu bütün dünya biliyor gördük 29 Ekimde Uşak'ta yaşanan coşkuyu. Sayın Valimize ve ekibine çok teşekkür ediyorum dünyaya buradan efece Cumhuriyet isteyerek meydan okumamıza vesile olduğu için tüylerimiz ayakta dinledik ayrıca konuşmasını. Sanırsın Sayın Vali'de Uşak'lı ve hissetmiş Kuvvai Milliyetçilerin ve Cumhuriyeti kuranların Uşak'ta yaşadıklarını öyle dile getirmiş gibiydi sağ olsun. O halde Erdoğan'a rest çekmeye onu sıkıştırmaya gerek yok? Böyle milliyetçilik de olmaz böyle Devletçilik de. Bu sözü çok sevmiyorum kullanmayı ama kınıyorum bu açıklamaları sebebiyle Destici'yi. Milletin tiyatroya karnı tok.
>>> Bahse konu BBP Genel başkanı Mustafa Desticinin o açıklamasının linki<<<