Siyasi partilerde aday belirleme süreci tüm hızıyla sürerken sahada veya sosyal medya da ne bir siyasi söylem var, ne proje yada şehir tasavvuru ortaya koyan var, ne derde çare sorunlara çözüm söyleyen var, ne de efendime söyleyeyim kadro açıklayan var? Varsa yoksa dedikodu ve algı oyunları üzerinden bir siyasi propaganda dönemi yaşanmakta. En can sıkıcı olan taraf ise kapalı kapılar ardında adayların önceden belirlendiği hatta bütün partiler de adayların belli olduğu ve fakat seçim takvimini göstermelik işlettikleri yönündeki bizzat bazı aday adaylarının ağzından ve çevresinden yayılan dedikodular. Anlaşılması bakımından tekrar edeyim. İddia o ki anlaşma çoktan bitmiş Uşak'ta ve Mehmet Çakın Ak Partinin, Özkan Yalım CHP'nin, Muhammet Gür'de İyi Partinin adayı olacakmış MHP'ninki de hazırmış hatta Yalım'ın kankası olarak bilinen Sezer Ateş MHP'nin yine Yalım'ca himaye ve finanse edildiği konuşulan Hakan Savaş'ta Zafer Partisinin adayı olacakmış. Tabi bu denklem de hangisinin kazandığının hiç bir aday bakımından önemi olmayacak. Neden? Çünkü zaten birlikteler. Malumunuz önceki belediye başkanı Cahan'la da son derece iyi geçinen ve ne zaman başı sıkışsa Hızır gibi imdadına koşup destek olan Özkan Yalım mevcut belediye başkanı Çakın ile son derece iyi geçiniyor.
Önceki yazımda bahsetmiştim Ak partililere hatta Belediye Başkanı ve yakın çevresine bile gösterilmeyen imtiyazın Yalım'a nasıl verildiğinden? Benzin istasyonunun içinde apart otel ve köfte salonu işleten Yalım'ın Ak Parti tarafından nasıl kollandığını da detayları ile anlatmıştım ki zaten özellikle işlettiği eğlence mekanını hem emniyet ve jandarma hem de belediye başkanı ve milletvekilleri ile arası iyi olmadan yapabilmesinin imkansız olduğunu bu yazıyı okuyan herkesin tahmin edebileceği bir gerçeklik. Evet kulağa hoş gelmiyor ama bizler Muhalif yazılar yazarken Muhalefet Partisinin Milletvekili iktidarla iyi geçinmek zorunda olduğu işler yapmaktaydı yani bizler muhalif yaşamanın bedelini öderken Onlar yani Yalım ve yandaşları, yalakaları Ak partili bile olsalar elde edemeyecekleri imtiyazlar elde ediyordu. Benzinlikte mangal yakmak hangi Ak partiliye tanınabilecek bir ayrıcalık. Diğer Ak Partililer yıkardı ortalığı çok tepki alıyoruz derlerdi. Ama mekanlar Yalım'ın olunca tepki de olmuyordu. Yalım Belediye Başkanı olsa yeri göğü yıkar CHP'li izin vermez ama belediye AKP'li olup göz yumunca CHP'lilerin de pek tepkisini almıyor. Allah'tan Ülkücüler var eleştiren tepki veren arada. Gerçi Onlar da Yalım'ın hışmına uğradı; herif alenen MHP'lilerden sapık çıkmasına şaşırmadık şaşırmayız dedi. Gerçi Ülkücüler aleyhinde konuşmasa da Yalım düşman olurdu ülkücülere.
Neyse Yalım'la zaman kaybetmeyelim işin arkasında bana sorarsanız Ali Erdoğan var zaten bunların hepsini bir olmaya ve beşi ayrı yerden aday olup gurama kurmaya Ali Erdoğan bunları mecbur ediyor. Kurabildikleri de yok kurabilecekleri de bu kez o da ayrı konu bu sefer emir büyük yerden gelecek besbelli o da ayrı konu ve hiç bir şey netleşmiş değil bence adayım diye gezenlerin avucunu yaladığını da görebiliriz bu da ayrı konu ama halk bu sefer gerçekten burnundan soluyor ve kimsenin ne milletvekili göresi var? Ne Belediye başkanı veya adayı halka indiklerinde daha iyi anlayacak zaten bu her şeyi avuçlarının içi gibi bildiğini sanan ve Uşak Haber Merkezine rağmen şehrin siyasetini dizayn edebileceğine inanan agresif arkadaşlar. Agresif diyorum çünkü Durmuş Yılmaz'da çok agresifleşmiş çevresinden duyduğumuza göre Ali Erdoğan'da ve Özkan Yalım'da keza. Muhammet Gür zaten oldum olası agresif ve gergin MHP'de zaten beşi bir yerdenin planlarına dönüp bakan ihtimal veren dahi yok da Zafer Partisi ve CHP'de de ciddi sıkıntı var anlaşılan. Keza İyi Parti Genel Merkezinde de yine Gür'ün birlikte hareket ettiği bilinen insanlar sebebiyle aday yapılmasına sakıncalı bakan isimlerin de olduğu biliniyor.
Özkan Yalım'ın ben adayım diye sağda solda caka satması Karaoba'yı da Yazgan'ı da kızdırdı ki sürece çok zarar verdi ben eminim çok aday adaylığı düşünen Yalım zaten aday (mış) diyerek vazgeçti değerlendirmekten adaylığı. Genel Başkan ve Genel Merkezin de keza haberi olup dururdur nasıl Yalım'ın bütün partileri de dizayn edivererek Mehmet Çakın'ı tekrar belediye başkanı yapmak için uğraş verdiğini. Yalım belediye başkanı olmak istemez ki? Çakın kalsın kafam ağrımasın ister ki bu şartlar da oluşacak bir seçimde yani bütün partilerin adayını Yalım ve çetesinin belirlediği bir zeminde kimin kazandığının taraflar için bir önemi olmaz takdir edersiniz ki. Lafın tamamı deliye söylenir partililer partilerine sahip çıksın lütfen ve algılar oynanarak tepeden inme aday dayatılmasına göz yummasınlar. Sonuçta kazanan parti olmuyor beşi bir yerde çetesi kazanmış gibi oluyor. Aday dediğini parti belirler bence en doğrusu bütün partilerde eşit şartlarda kendini tanıtma imkanı sunulan aday adayları arasından üyenin veya delegenin adı neyse belirlediği bir süreç yaşanmalıydı ama maalesef liderlerimiz demokrasiyi bize çok görüyor. Şimdi konuşulan ne? Partiler aday adaylığı sürecini siyasetçi söğüşlemek için bir fırsata dönüştürüyor ve bahane ile partiye bağış topluyor. Gerçek olabilir mi? Cevap veriyorum hava atmak için siyaseti biz dizayn ediyoruzu tarif ederken planı deşifre eden ahmaklara bakarsan durum aynen de bu. Muhammet Gür'de davul çaldırıyor ben adayım Genel Merkez ben varken başkasını değerlendirme gereği bile duymayıp beni TEK Geçiyor deyip durur Yalım'da yine kesin ben adayım diyor Çakın veya Hakan Savaş'da yine hala aday olma rüyaları görür imiş. Ne diyelim tatlı rüyalarınızdan kabuslarla uyanırsınız inşallah. Göreceğiz el mi yaman beymi yaman? Hodri Meydan.