Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

8. YARGI PAKETİ GENEL AF MI GETİRİYOR ?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yapmış olduğu güncel açıklamalardan sonra cezaevindeki mahkumlar ve ailelerinin genel af beklentisi yönündeki merakları daha çok arttı. Yılmaz Tunç’un açıklamasında 8. Yargı paketinin taslak aşamasında olduğu, işbu düzenlemenin şubat ayının sonu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağı belirtilmişti. Şubat ayının gelmesiyle birlikte söz konusu olan yargı paketine karşı merak artmış oldu.

Konuyla ilgili vatandaşın ve müvekkillerimizin en çok merak ettiği ve tarafımıza sorduğu sorular şu şekildedir.

8. Yargı Paketi, mahkumların ve ailelerin beklentisi olan genel affı içeriyor mu?

Genel af çıkacak mı yoksa çıkmayacak mı hususunu ele almadan önce genel af ile özel affın ne demek olduğunu, arasındaki farkı ortaya koymamız gerekmektedir.

Hem cezayı hem de suçu ortadan kaldıran müesseseye genel af denilir. Yani genel af, sadece mahkumiyetin bütün cezaî sonuçlarını değil, aynı zamanda fiilin suç olma niteliğini yok eder. Fiilin suç olma niteliğinin ortadan kaldırılması, hükümlünün veyahut ceza yargılaması devam eden sanığın hiçbir suç işlemediğini ortaya koymaktadır.

Özel af işlenen fiilin suç olma niteliğini değiştirmeyip cezaya ilişkin olan kısmı düzenler.

Yani özel af, fiilin suçluluk niteliğini değil, hükmedilmiş olan cezayı ortadan kaldırır, azaltır veya başka bir cezaya çevirir.

Örnek vermek gerekirse genel affın çıkması halinde mahkumiyetler son bulacak, açılmış olan ceza davaları düşecek ve aftan yararlanan kimseler hakkında hak yoksunlukları uygulanmayacak olup adli sicil kayıtlarına işlemiş oldukları ancak aftan yararlandıkları suçlar yazılmayacaktır. Özel affın çıkması halinde ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün işbu yerde geçireceği süre kısalacak veyahut tamamen kaldırılacaktır ancak adli sicil kaydında işlemiş olduğu suç görünüp işbu suç nedeniyle hakkında uygulanacak olan hak yoksunluklarına bir etkisi olmayacaktır.

1982 Anayasası’nın 87 ve 104. maddelerinde düzenlenen af müessesi aynı zamanda  5237 sayılı TCK’nın birinci kitap üçüncü kısmında ”dava ve cezanın düşürülmesi” başlıklı dördüncü bölümde ele alınmıştır. Genel ve özel af çıkarma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde olup üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun olumlu oyu gerekmektedir.

Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan af ise, tamamen idari bir işlem niteliğindedir. Davanın ve cezanın düşürülmesi nedenlerinden birisi olan af, Türkiye tarihinin tüm dönemlerinde hep var olmuştur.

Adalet Bakanı’nın açıklamalarında gerçekleşecek olan yeni düzenlemenin genel af niteliğinde olmadığı, cezaların infazı aşamasında yaşanan adaletsizliğin giderilmesi ve cezasızlığın önüne geçmenin amaçlandığını belirtmiştir. Ezcümle yeni çıkacak yargı paketi ile infaz kanunun daha adil uygulanması amaçlanacak olup affa ilişkin bir düzenleme beklenmemektedir.

8. Yargı Paketinde ikinci kez mükerrir olanlara ne gibi bir iyileştirme yapılıyor?

İkinci kez tekerrür halinin ne demek olduğunu örnek üzerinden açıklayacak olursak;

Bir kimsenin kasten işlemiş olduğu bir suçtan dolayı 5 yılın altında hapis cezası almış olduğunu varsayalım. Cezanın infaz edildiği tarihten 3 yıl içerisinde yeniden kasten bir suç işlemesi halinde 1. Kez tekerrür hali mevcut olacaktır. Yukarıdaki belirttiğimiz örnekte 5 yılın üzerinde hapis cezası gerektiren bir suçun işlenmesi halinde 3 yıllık süre 5 yıl olarak uzayacaktır. Tekerrüre esas olan suçun cezasının infazına müteakip alınan cezaya göre 3 veya 5 yıllık süre içerisinde yeniden suç işlenmesi halinde 2. Kez tekerrür hali oluşmuş olur.

Söz konusu yapılması planlanan değişiklik öncesinde uygulanan infaz kanununda ikinci defa tekerrür hali mevcutsa koşullu salıverilme uygulanmayıp hükmedilen cezanın tamamı kapalı ceza infaz kurumunda çektiriliyordu. Ancak yapılacak olan değişiklikle birlikte artık ikinci kez tekerrür halindeki hükümlülere koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanmasına imkân sağlanacak.

Değişiklik öncesi İnfaz Kanunundaki ikinci defa mükerrirlere koşullu salıverilmenin uygulanmaması adaletsiz sonuçlar ortaya koymaktaydı. Şöyle ki ; sonraki cezanın miktarı ve işlenen suçun niteliği hakkında bir değerlendirme yapılmıyor olup cezası çok az olan basit suçlardan dolayı dahi ceza infaz kurumunda uzun süre kalma ihtimalini doğuruyordu.

Örnek vermek gerekirse; tekerrür halinde olmadan kasten yaralama suçundan 2 yıl hapis cezası alan kişinin cezaevinde yatarı bulunmamaktadır. Şöyle ki hükmedilen 2 yıl hapis cezasının koşullu salıverilme oranı 1/2’dir. Bu da 1 yıl süreye tekabül etmektedir. Yeni düzenleme uygulamaya henüz geçmediği için söz konusu durumda denetim süresi 1 yıl olacak olup hükümlü için 1 yıl denetim, 1 yılda koşullu salıverilme olduğundan dolayı ceza infaz kurumunda yatmasını gerektirecek bir ceza ortada kalmamaktadır.

2. Kez tekerrür halinde durum nasıl olacak onu ele aldığımızda: tekerrür halinde hakaret gibi çok az miktarda ceza verilmesini gerektiren bir suç işlendiğinde suçun cezası açısından alt sınırdan 3 Ay hapis cezasına hükmedildiğinde koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hükümleri uygulanamayacağı için 3 Ayın tamamını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesi gerekmektedir.

Gelecek olan yeni düzenleme ile ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulandığı halde mahkum kapalı ceza infaz kurumunda çekeceği cezanın 3/4’ünü iyi halli olarak geçirmesi halinde koşullu salıverilmesi gerçekleşecektir.

Yorumlar