Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Uşak Haber Merkezinde "Bir sakız parası bile vermediği mülklere çökmeye çalışan Uşak'lı ünlü iş adamı Sami Yiğit'e dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunuldu başlığı ile bir haber paylaşıldı. Şahlan Otellerinin de sahibi olan Sami Yiğit hakkında koca bir ailenin imzası ile dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik gibi ağır ve son derece yüz kızartıcı suçlamalar ile bir suç duyurusunda bulunuldu. Tabii ki masumiyet karinesi gereği henüz yargı aşamasındaki bir konuda yargı dağıtacak değilim aile fertlerini tek tek tanıyıp çok güvensem ve adım kadar emin olsam da suçlamaların doğruluğuna. En azından gazeteciliğime leke getirme riskini almamak adına mahkum olmadan herkesin masum sayılacağını baştan belirteyim. Finalde göreceğiz mahkemeler kararını açıklayınca işin aslını süreci takip ediyoruz.
Ama haber görür görmez bizi değilse de şikayetçi olan aileyi arar ve bir yanlış anlaşılma olduğunu ve kendisinin kesinlikle böyle bir dolandırıcılık yada evrakta sahtecilik gibi suçlara bulaşmadığını anlatır izah eder diye bekledik ama maalesef kendisinden şikayetçi olan ve halen davalık olduğu 6 kardeşi de aramadığı gibi bizleri de arayıp arkadaşlar haberiniz de bir yanlışlık var ya da ben de cevap hakkı kullanmak istiyorum demedi. Hiç bir talebi olmadığı gibi hukuken de bildiğimiz bir işlem de başlatmadı haberimize dair oysa manşetten ismini de vererek yayımladık ve bütün Uşak görmüşken görmemiş olma şansları yok tabi haberimizi ve oysa cevap veya düzeltme hakkı hep var şikayetçi olma hakkı da keza.
Gelin görün ki habere karşı tepkisiz ve sessiz kalmayı tercih etti Sami bey geçtiğimiz günlerde bahse konu haberi paylaşır iken kendi sosyal medya hesabımdan da yazdım ben de şahsen ailemle beraber Sami Yiğit tarafından mağdur edilen ve EKSEN kardeşlerin başına gelenin bir benzerini uzun yıllar önce yaşamış ve konuyu kapatmış biriyim. Neydi derseniz haberi okuyamayanlar açısından Sami Yiğit'in cevap hakkı kullanmayı talep etmesini beklediğimiz bahse konu suçlamanın konusu?
Özetle okuması yazması bile olmayan bir hanımefendinin bir biçimde sözde imzasını almış ve neye karşılık verildiğini ortaya koyamadığı bir sözde senet ile ve sözde satış vaadi sözleşmesi ile bedeli en az 300 küsür milyon olarak değer biçilen mülklerini satışa zorlayarak kendince mülklerde hak iddiasında bulunur imiş. Şaşırıyor ve üzülüyorum nasıl olur da bu kadar zenginliğin içinde halk içindeki izzet ve itibarını hiçe sayar insan ve iddialara sessiz kalır. Tabii ki Savcılığa verdiği savunmayı da göreceğiz er yada geç ve ben gerçekten merak ediyorum ne yanıt vereceğini suçlamalara? Ve hangi alış verişi izhar ederek bu satış vaadi sözleşmesi ve senedin meşruiyetini ispat edecek ve suçlamaları nasıl savunmalar ile çürütebilecek. Zira dilekçe çok sağlam ve keza delilleri ve tanıkları ile de sakız parası dahi vermediği mülke çökmeye çalıştığını aile ispat edebiliyor anlaşılan.
Zaten kendi başıma geleni biliyorum ve başka şikayetler de var kulağıma gelen Sami Yiğit'le alakalı ama yazı uzamasın diye bir sonraki yazıya bırakıyorum o emsal olayları ama görünene göre epey can yakmış Sami Yiğit ve epey alışverişi de çetrefilli ve rıza dışı olmuş hep hukukun arkasından dolaşmış hep kanunun gevşekliklerinden yararlanmış Yok zaman aşımı yok vaktinde itiraz edilmeme yok usulünce şikayette bulunmama gibi gerekçeler ile hak sahiplerini yenmiş çoğu kez hukuk önünde veya yıldırmış pes ettirmiş bizim gibi. Çünkü çok yönlü çalışıyor bu tipler aynı anda Adliyeyi de gafil avlayabiliyor veya etki edebiliyor veya varsa Avukatı İle temas kurup onu etki altına alabiliyor. Bizim olayda kendi içimizden adamlar satın aldı hissedarın kimisi menfaatini temin ettiğinde umduğundan fazla çekiliveriyor davadan ve oluşan ayrılık ve boşlukta tabi ki bu tiplere yarıyor.
Ahtapot gibi sarıyorlar zaten operasyon çektikleri mülk sahibinin etrafını hem de sinsice ve hep maşalar kullanarak. Tabii ki bu olayda da benzer yöntemlerle yırtabilir ki bu güne dek zaten hep benzer yöntemler ile Eksen ailesini mağdur etmiş uzun yıllardır ki hemen hepsi de gurbetçi bir aile hakları yenilesi insanlar da değil inanın. Kendi hallerinde kimseye hatta şimdi fırsat versen Sami Yiğit'e bile kötülük etmeyecek tertemiz insanlar her biri ve çok doğal samimi insanlar. Ne diyelim Allah yardımcıları olsun hak arama yolunda ve Allah kurtarsın düştükleri bu sarmaldan inşallah bu sefer de Adalet tecelli eder ve sevinirler. Zira Türk adaletinden umut kesilmez ve çoğu kez de tecelli eder son yıllarda maalesef arada yanılsa veya neredeyse hep gecikse de...