Devlet Bahçeli'nin Devleti yönettiğini düşünen ve bir bildiği var ve final de o bildiği çıkacak diye bekleyen bir klik vardı MHP'de ısrar eden ve Bahçeli'ye bu gücü sağlayanın da Derinler yada Derin Devlet olduğuna inanan bir klik vardı. Bahçeli; Ne yapsa? Ne dese? Hikmet arayan bulamasa da hikmetini vardır bir bildiği diyen körü körüne teslimiyetçi bir klik. Hatta bu tezlerini de eski Mit Müsteşarlarından Şenkal Atasagun isminin MHP Genel Merkezi ve Genel Başkanı üzerinde etkisi olan Bahçeli'nin sırdaşı olarak bilinen bir istihbaratçı olmasını gösterirlerdi. Biz de derdik ki tamam da işte siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar beraber, CHP'de de Tuncay Özkan'ın İyi Partide ise Koray Aydın'ın eliyle etkililer ve AKP içinde de etkililer. Pek becerememekle beraber siyaseti dizayn etmeye çalıştıklarını kabul ederdik ama Devleti yönetiyor olabileceğini de bir bildiğinin olduğunu da kesinlikle kabul etmez idik.
Hatta şimdiler de Özgür Özel'in bilge ve barış güvercini ilan ettiği eli kanlı örgütün siyasi taşeronlarından birisi olarak bilinen ve yarın öbür gün terör örgütüne yardım ve yataklık ayrıca Devlet ve siyaset imkanlarını terör örgütlerinin istifadesine sunmak suçlamasından tutuklanması beklenen Ahmet Türk denen Türk düşmanını hapisten çıkaralım çok rahatsız dediğinde de Bahçeli bu arkadaşlar ile konuyu tartışmış idik ve biz siyaset yapacak Ahmet Türk ve tam gaz PKK siyaseti sözcülüğüne de devam edecek demiştik ve fakat inandıramamıştık. Haklı çıktık çıkar çıkmaz siyasete devam etti Ahmet Türk ve finalde hiç de ülkemizin ve milletimizin lehine bir siyasetinin olmadığı da ortaya çıktı. Geçmişsin işte belediye gibi neredeyse sınırsız yetkiye sahip bir idari kurumun başına iş ver kürt gençlerine madem onların hayata tutunmasına yükselmesine yardımcı olacak projelere giriş yararlı ol işte bölgenin insanına. Ne gerek var ki Devletle de karşı karşıya gelme pahasına terör örgütüne zaman ve imkan ayırmaya senin işin mi Kandil temsilcileri ile görüşmek? Senin işin mi teröristlere hamilik etmek Devletin sana sunduğu imkanlar ile?
İş edinmiş belli ki ve belli ki Devletimizin radarına takılmış İç İşleri Bakanı ve Adalet Bakanı da düğmeye basmış ve gereğini yapıp vazifesini elinden almış ve Kayyum atamış. Ellerine emeklerine sağlık Devletimizin Savcılarının ve güvenlik güçlerimizin. Atanan kayyumlar sizce Bahçeli'nin de istek ve iradesiyle mi atanmıştır? Ya da daha dün APO'yu bile milletin meclisinde konuşturmaktan bahseden Densiz Bahçeli, bugün de daha önce şefaat ettiği Ahmet Türk'ü vatana ihanet suçundan görevden aldırmış olabilir mi? Buna da neden olmasın? Demesin lütfen kendini milliyetçi diye tanımlayan arkadaşlar zira besbelli ki Bahçeli'nin ne ilgisi ne de bilgisi var bahse konu operasyonlar ile. İnisiyatifi İç İşleri Bakanı almış besbelli ve besbelli Bahçeli'ye danışan eden de olmamış. Bahçeli'nin referansının zaten bu tecrübeden sonra hiç bir ehemmiyet ve önemi kalmadığını düşünüyorum ve Devletin artık Bahçeli'ye ASLA güvenilmemesi gerektiğini de anladığını düşünüyorum ki aklın yolu bir.
Bahçeli zaten birçok ülkü ocakları başkanına ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Türk Milliyetçisi siyasetçiye kumpas kurmasına göz yumduğu Fetö ile de 17/25 Aralık sonrası an geldi bir olmayı denedi an geldi hepsini MHP'ye davet etti Fetullahçıların. An geldi kesinlikle Cumhurbaşkanı olamaz dediği Erdoğan'ın ne hikmetse TEK ADAM Yetkileri ile donatılmasını ülkenin tek kurtuluşu gibi gördü ve dayattı Türk Milliyetçilerine. Zira İyi Parti de Koray Aydın CHP'de de Tuncay Özkan eliyle Türk Milliyetçilerinin siyaset yapmasına imkan ve fırsat sunmamayı beceriyordu ve MHP'ye bir şekilde mecbur etmeyi başarıyordu kitleleri. Omurgasız ve ilkesiz siyasetin ve bir dediği bir dediğini tutmamanın dibine vuruyor idi. Fakat şimdilerde iş biraz değişti anlaşılan. Meral Akşener'i kontrol ettiği kadar kolay kontrol edemeyecek gibi duruyor İyi Partinin yeni genel başkanı Müsavat Dervişoğlu'nu ve CHP'de de Mansur Yavaş Türk Milliyetçileri adına bayrak açar gibi bir açıklama yaparak CHP'de Türk Milliyetçilerine siyaset yapma imkan ve zemini sunabilecek gibi görünüyor. Yani işler hiç de Bahçeli'nin istediği gibi gitmiyor.
Özgür Özel olayı duyar duymaz Bahçeli referansı ile dışarıda olan ve siyaset yapan ve fakat hainlikten vazgeçmediği anlaşılınca görevden alınan Ahmet Türk'e himaye etmek için Mardin'e gitmiş. Ben İyi Parti Genel Başkanının yerinde olsam ben de giderim Mardin'e Diyarbakır'a hatta tam şu aşamada komple Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine karargah kurarım oradan gelmem. İyi Partiyi bölgede teşkilat anlamında güçlendirdiğim gibi birçok kardeşlik kurarım bir sürü küslüğü sonlandırırım bölge de ve bölge insanına çözümlerimi sunarım, birçok insanın da sıkıntısının çözümüne vesile olurum siyasi bağlantılarım ve nüfuzum ile. Ben olsam tam da şimdi kürdü lazı çerkezi olmaksızın Türk milleti olarak bir olmaktan başka çaremiz olmadığını bu bölücü siyasetin kimseye ve ülkemize bir şey katmadığını anlatırdım. Tam da şimdi bölge insanına vatandaşımız olduğunu hissettirecek iş ve işlevlere imzamı atardım ve kucaklardım tüm samimiyetim ile ayrım yapmaksızın ve ayrım yapmaksızın hizmet edeceğime emin kılardım ve bölge insanına bölgemizdeki ve ülkemizdeki kaynaklarımızı değerlerimizi ve değer yargılarımızı hatırlatır idim.
Ben olsam Özgür Özel'in yerine koştur koştur Mardin'e giderdim ve Cumhuriyet Savcısından ve Kayyum atananlardan edindiğim bilgiler ışığında hem Ahmet Türk'ü hem de Bahçeli'yi topa tutardım HDP'yi de tabi. Ben olsam tam da şimdi Bahçeli kefil ve referans olup hapisten çıkardığın adam hainlikte ısrar ederken yakalanmış. Sen de gel hesap ver millet huzurunda derdim. Ben olsam Özgür Özel'in yerinde tam da şimdi gelin derdim Türk Milliyetçilerine CHP'de siyaset yapma imkanı sunalım size ve gelin elbirlik yönetelim ülkeyi derdim. Kürdü lazı çerkezi boşnağı yok hepimiz kardeşiz ve kardeş olarak yaşamaya devam etmeliyiz derdim, yer altı ve üstü kaynaklarımızı bir an önce millet yararına sunmanın çarelerine bakalım derdim. Lezzetlerimizden ve lezzet ustalarımızdan halımıza kilimimize veya ustalarına varıncaya değin her şeyimizi pazarlayalım dünyaya derdim ve bütün dünyayı mümkünse biz doyurup biz giydirelim hep beraber derdim. Peki ya Özgür Özel'in bu siyaseti yapmak neden aklına ya da işine gelmez? neden Bahçeli'yi sigaya çekmez siyaset bu fiyaskodan sonra. Neden hiç bir parti kendi öz eleştirisini yapmaz konuya dair. Şehitlerimize, gazilerimize ve şehit yakınlarına olan borcumuzun saygımızın gereği bu mu olmalı?