Geçtiğimiz gece yarısı televizyon da tesadüf ettiğim ve bir öğretmen olarak izlerken beş dakika içinde adeta sinir harbi yaşadığım bizim okul isimli dizi öğrendiğime göre iki haftadır yayında imiş. Daha gösterime girmeden, internet ortamında paylaşılan tanıtım fragmanlarında bile hakaret denilebilecek düzeyde sahnelerin yer aldığını sonradan öğrendiğim diziye ilişkin Uşak'taki sendikaların hiç bir açıklama ya da eylem faaliyetine girmemesi ise gerçekten garipsediğim bir durum oldu.
Kuruluş maksatları Öğretmen ve Milli Eğitim Personelinin hem kişilik hem de özlük haklarını aramak olan Sendikalar her nedense Öğretmenlerimizin itibarsızlaştırma faaliyetlerine sessiz kalmakta. Nerede ise hemen her konuda fikir beyan eden sendikalarımızın en azından iki bölümü oynayan bu diziyi toplu imza ile RTÜK'e şikayet etmesi ya da dizinin kaldırılması veya formatının değiştirilmesi yönünde kamuoyu oluşturmasını beklerdim. Ancak malesef Sendikalarımız öğretmenlerimizin ısrarla itibarsızlaştırma toplumda ötekileştirme yada ikinci sınıf muamelesine tabi tutulma gayretlerine seyirci kalmaktadır.
Kamuda çalışan personel arasında nerede ise en az maaş almaya mecbur edilen öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu bir İmam, bir Polis, bir Doktor kadar maaş alamamakta. Tabii ki geçim sıkıntısı yaşayan öğretmenlerimizin bu durumu her şeyin materyalleştiği günümüzde toplum içinde bir çok meslek grubu arasında ötekileşmesine hakir görülmesine sebep olmakta.
Ayrıca paylaşım sitelerinde de karikatürize edildiği gibi eskiden karnenin hali ne diye çocuğuna hesap soran veli şimdilerde bu hesabı öğretmene sorar hale geldi. Öğretmen öğrenci ile yaşadığı en küçük problem de öğrencisini azarlasa kendisini ya Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin karşısında buluyor ya da daha kötüsü öğrenci yakınları ile karşı karşıya geliyor. Oysa Babalarımız bizi öğretmenlerimize teslim ederken eti senin kemiği benim diyerek teslim ederdi. Ben şahsen hiç kimsenin önünde eğilmeyen Babamın öğretmenim önünde şapkasını çıkartarak iki büklüm olduğunu müşahade ederdim. Bu nedenle de öğretmenlerimize karşı müthiş bir saygımız vardı. Şimdilerde ise bahsettiğim dizi de bariz ve abartılı bir şekilde görüldüğü gibi öğretmenlerimiz malesef zaman zaman öğrencilerimizin alay konusu olabilmektedir. Aslında bu durum geleceğimiz açısından büyük bir tehdit oluşturmakta ve kimse bunun farkında değil. Zira bu gidiş Öğretmenlerimiz de de aman sendecileğe vurdumduymazlığa yol açarsa işte o zaman vay Türk Milletinin haline. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün "Öğretmenler Yeni Nesil Sizlerin Eseri Olacaktır" Vecizesinde dikkat buyrduğu gibi nasıl bir yeni nesil ortaya çıkar tahayyül etmek dahi istemiyorum.
İzlemeyenler açısından bilgilenmeleri için, diziye hemen kısacık dönecek olursak; Kekeme ve nerede ise hiç özgüveni olmayan, hala annesinin gölgesinde alay konusu bir edebiyat öğretmeni, Akli melekelerini yitirmiş bir kimya öğretmeni, Yeni göreve başlamış öğretmene adeta sarkan bir okul müdür yardımcısı gözüme ilk çarpanlardandı. Zaten daha sonra dayanamayıp televizyonu kapatmak zorunda kalmıştım.
Ayrıca paylaşım sitelerinde de karikatürize edildiği gibi eskiden karnenin hali ne diye çocuğuna hesap soran veli şimdilerde bu hesabı öğretmene sorar hale geldi. Öğretmen öğrenci ile yaşadığı en küçük problem de öğrencisini azarlasa kendisini ya Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin karşısında buluyor ya da daha kötüsü öğrenci yakınları ile karşı karşıya geliyor. Oysa Babalarımız bizi öğretmenlerimize teslim ederken eti senin kemiği benim diyerek teslim ederdi. Ben şahsen hiç kimsenin önünde eğilmeyen Babamın öğretmenim önünde şapkasını çıkartarak iki büklüm olduğunu müşahade ederdim. Bu nedenle de öğretmenlerimize karşı müthiş bir saygımız vardı. Şimdilerde ise bahsettiğim dizi de bariz ve abartılı bir şekilde görüldüğü gibi öğretmenlerimiz malesef zaman zaman öğrencilerimizin alay konusu olabilmektedir. Aslında bu durum geleceğimiz açısından büyük bir tehdit oluşturmakta ve kimse bunun farkında değil. Zira bu gidiş Öğretmenlerimiz de de aman sendecileğe vurdumduymazlığa yol açarsa işte o zaman vay Türk Milletinin haline. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün "Öğretmenler Yeni Nesil Sizlerin Eseri Olacaktır" Vecizesinde dikkat buyrduğu gibi nasıl bir yeni nesil ortaya çıkar tahayyül etmek dahi istemiyorum.
İzlemeyenler açısından bilgilenmeleri için, diziye hemen kısacık dönecek olursak; Kekeme ve nerede ise hiç özgüveni olmayan, hala annesinin gölgesinde alay konusu bir edebiyat öğretmeni, Akli melekelerini yitirmiş bir kimya öğretmeni, Yeni göreve başlamış öğretmene adeta sarkan bir okul müdür yardımcısı gözüme ilk çarpanlardandı. Zaten daha sonra dayanamayıp televizyonu kapatmak zorunda kalmıştım.
Hababam sınıfı sözde taklit etmeye çalıştıkları anlaşılan ve kanaatimce hiç bir sanat değeri olmadığını düşündüğüm dizide, kekemelik gibi, şive gibi, insanların elinde olmayan, fiziki yada karekteristik eksiklikler üzerinden aşağılamaya dayalı sözde komiklik üretilmeye çalışılmış ve öğretmenlerin küçük düşmesine yol açacak sahneler ortaya çıkartılmış. Örneğin Arka Sokaklar'da Polisler, Doktorlar Dizisinde, Doktorlar cansiparane fedarkarane çalışan meslek dalları olarak sergilenirken ki doğrusu da budur. Öğretmenlerimizin bu şekilde lanse edilmesi ve itibarsızlaştırılmaları kime ne kazandıracak merak ediyorum.
Oysa Ülkemizde gerek özel sektörde gerekse Devlet Okullarında işini meslek aşkı ile yapan öğrencileri için gerekirse canını verebilecek binlerce öğretmen olduğundan hiç kuşkum yok. Örneğin Allah Muhafaza bugün okul saati içinde bir deprem olsa emin olun ki öğretmenlerimiz binadan önce çocukları tahliye etmeye uğraşırlar ve binayı en son kendileri terkederler.
Zaman zaman gençliğin düştüğü iç acısı durumlar ile ilgili de analizler de yapıyoruz ve öğretmenleri de eleştirdiğimiz zamanlar elbette oluyor ve olmalıdır da. Öğretmenlerimizde muhakkak özeleştirilerini yapmalıdırlar. Her meslek grubunda olduğu gibi Öğretmen Camiasında da o mesleğe yakışmayan kişi yada kişiler de var olabilir ancak hiç bir mantıklı sebep yada gerekçe bu mesleği ve o mesleği icra eden kişileri itibarsızlaştırmaya sebep olamaz. 24 Kasımlarda yılda 1 gün hatırladığımız öğretmenlerimizin geleceğimizi teminatı ve mimarı olduğunu unutmayalım diyerek, aslında yazılacak daha çok şey olmasına rağmen uzatmamak adına yazımı burada noktalamak istiyorum.
"Dünyanın Her Yerinde Öğretmenler; İnsan Topluluğunun En Fedakar ve Saygıdeğer Unsurlarıdır." Mustafa Kemal Atatürk.
Zaman zaman gençliğin düştüğü iç acısı durumlar ile ilgili de analizler de yapıyoruz ve öğretmenleri de eleştirdiğimiz zamanlar elbette oluyor ve olmalıdır da. Öğretmenlerimizde muhakkak özeleştirilerini yapmalıdırlar. Her meslek grubunda olduğu gibi Öğretmen Camiasında da o mesleğe yakışmayan kişi yada kişiler de var olabilir ancak hiç bir mantıklı sebep yada gerekçe bu mesleği ve o mesleği icra eden kişileri itibarsızlaştırmaya sebep olamaz. 24 Kasımlarda yılda 1 gün hatırladığımız öğretmenlerimizin geleceğimizi teminatı ve mimarı olduğunu unutmayalım diyerek, aslında yazılacak daha çok şey olmasına rağmen uzatmamak adına yazımı burada noktalamak istiyorum.
"Dünyanın Her Yerinde Öğretmenler; İnsan Topluluğunun En Fedakar ve Saygıdeğer Unsurlarıdır." Mustafa Kemal Atatürk.
Veli 12 Yıl Önce
Hocam öğretmenin itibarsızlaştırıldığı gibi bir durum bence kesinlikle sözkonusu değil. Bilakis öğretmeni itibarlı tutmak için gayret var. Bahsettiğiniz diziyi bilmiyorum ama gerçekten de öğretmenler bizim okuduğumuz dönemde ki gibi saygı haketmiyorlar. Bir kitap okuyan kendini yetiştiren geliştiren idealist öğretmen yok ortalıkta. Kimse fedakar değil bence hepsi değilse de çoğunluğu yalnız kendilerini düşünen bencil insanlar olmaya doğru yüz tuttu. Okul önünde öğrenci olmayanlar öğrencileri dövüyor da bir tane müdahale edeni yok. Öğrenci daha bahçede yakıyor sigarayı öğretmen gık demiyor.Daha onlarca örnek sayabilirim ama itibarlarından etmek istemiyorum. Bence öğretmenler bir özeleştiri yapmalı önce öğretmen nasıl olmalının kursu verilmeli çoğuna.
Genç veli 12 Yıl Önce
Yıllarca Arka sıradakiler dizisi yayınlandı. nerde mafya varsa nerde pislikler varsa nerde okul ile alakası olmayan şeyler varsa bu dizide vardı ve kimse bu şekilde tepki göstermedi. NEDEN o diziye tepki göstermediniz. Bizim okul bir komedi dizisive reyting rekoru kırıyor. yani beğeniliyor. Sizler bir tarafınızı da yırtsanız bir durum değişmez. Öğretmenlere hakaret göremiyorum.Pis yedili de aynı dizi. ona neden yok tepki.
eğitimcimemo 12 Yıl Önce
Sayın veliler siz ne işe yararsınız.ne sizin öğretmenlerle derdiniz. çocuk evden (başınızdan) gitsin okulda istediğini yapsın. siz ilgilenmeyin sahip çıkmayın sonrada öğretmenden bekleyin herşeyi yok öyle bişey.hani bizler 15 saat çalışıyoruz ya başbakanınız öyle diyor. ozaman dizilerle ve sorunları ile de bi zahmet ister veliler, ister başbakan isterse de lüzumsuz işleri sevenler ilgilensin. size de son sözüm şu sayın yazı sahibi bırakın bu işleri sendikalrı siyasi partilerin arka bahçesi olarak görmekten ve lanse etmekten vazgeçin. benim özlük haklarımı savunmaktan aciz olan yetkili sendika varken bu işlerden bi cacık olmaz.
Aylin A. 12 Yıl Önce
Yazıyı beğendim hocam ilginiz için çok teşekkürler, umarım o dizi yayından kalkar. Umarım biz öğretmenlerin maaşı iyileştirilir.
Öğrenci Velisi 12 Yıl Önce
Diziler maalesef artık toplumun davranışlarını belirleyen ve hiç bir şekilde sorgulanmayan bir arguman haline geldi. Bugün çocuklarımızı artık ne ane-baba olarak bizler, ne de okuldaki öğretmenler yetiştirmede aciz kalıyoruz. Artık çocuklarımız dizilerde ne görürse onu yapıyor. Dizilerde yapılanların normal alışılmış birşey olduğu zannıyla hareket ediyor. Çocuklarımıza bunları yapmaya hakkımız yok.