Kalabalıklar, Güç Gösterisi, Şatafat, Playback, Protokol Krizleri Arasında Bir Türkçe Olimpiyatı Geride Kaldı

Uşak geçtiğimiz günlerde Uşak Valisi başta olmak üzere tüm Uşak bürokrasisinin alarma geçtiği ve mübalağalı aynı zamanda anlaşılması güç bir şekilde önemsediği bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Peki bu etkinliği bu kadar önemli kılan unsur ne idi? Etkinlik öncesi ve etkinlik sırasında ve sonrasında yaşananları analiz edelim.

Türkiye'nin her tarafında Fethullah Gülen Cemaati yada cemiyetine yakınlığı ile bilinen kurumlarca düzenlenen ve sonuncusu bugün İstanbul'da gerçekleşen Türkçe Olimpiyatları etkinlikleri dizisi sona erdi.

Nerede ise tamamının senaryosu önceden yazılmış bir tiyatro oynar havasında gerçekleştirildiğine şahit olduğum ve insanların birbirine riyakar sırıtmaları eşliğinde herkesin yapay olduğu çok bariz olan bir organizasyona da Uşak halkı olarak geçtiğimiz haftalarda şahitlik ettik.  Bir önceki yazımda da taahhüt ettiğim gibi bu yazımda, bizzat giderek binbir zorlukla girdiğim stadta izleme imkanı bulduğum bu etkinliği değerlendireceğim ve analiz edeceğim.

Organizasyondaki Kusursuzluk ve Kalabalık İnkar Edilemez Bir Başarı İdi

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki OSB Başkanı Ali Yıldırım'ın sorumluluğunu üstlendiği organizasyon ufak tefek bi kaç aksaklık dışında gerçekten kusursuz denilebilecek düzeydeydi. Yaşanabilecek olası aksaklıkların önceden öngörüldüğpü ve gerekli önlemlerin alındığı, görevlilerin son derece seri şekilde davrandığı, ses sisteminden ışıklandırmaya, havai fişek gösterilerinden sinevizyon gösterilerine, programı sunan kişinin profosyenelliğinden, seçilen cümlelerdeki itinaya burada saymakla bitiremeyeceğimiz bir çok ayrıntı önceden düşünülmüş ve gerçekten de on numara denilebilecek bir organizasyona imza atılmıştı. 

Protokol Davetiyelerinin Fazla Dağıtılmış Olması Kriz Sebebi Oldu

Program başlamadan az önce vardığım protokol kapısının kapatılmış olduğunu gördüm; ellerindeki davetiyeler ile içeriye girmeye çalışan insanlar diğer kapılara yönlendiriliyordu. Oysa diğer kapılar çoktan duvar olmuş yani kapatılmıştı. İçeride boş sandalye kalmamıştı ve görevliler insanlar ayakta kalmayı kabul etse de içeriye almama konusunda ısrarcıydılar ve nitekim kimseyi de almıyorlardı. Oysa dışarıda geri dönmek zorunda bıraktıkları insan sayısı yüz bile değildi. Yani 100 kadar insanın stada alınması halinde bu sorun çözülebilirdi ve bu insanlar ayakta durmaya da razıydılar. Protokol davetiyesi verilen ve kendilerinin önemli isimler olduklarını iddia edenler, bu etkinlik için şu kadar para bağışladık kardeşim diyenler sürekli kapıyı zorluyordu ve fakat nafileydi, güvenlik güçleri de olaya müdahil olmuştu.

Ak Parti İl Genel Meclisi Üyesi Atasorkun Öfkelendi

Bu sırada Ak Parti Uşak İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Atasorkun'da kapıdan geri  çevrilmişti. İçeri girmek için uzun süre ısrar eden Atasorkun daha sonra sinirlenerek bağıra çağıra stadyum önünden uzaklaşmıştı.

Ak Parti'li Milletvekilleri ve İl Başkanı Neden Erken Ayrıldı?

Organizasyon sırasında Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden'in ismi defalarca kürsüden okundu, teşekkürler edilerek onure edildiler. Hatta Belediye Başkanı Ali Erdoğan'a övgüde oldukça ileriye giden moderatör, defalarca kalabalığa alkışlattı. Ancak en başından beri etkinlikte hazır bulunan Ak Parti Milletvekilleri Mehmet Altay ve İsmail Güneş'ten ya da Ak Parti İl Başkanı Mehmet Gün'den tek kelam edilmedi. İsimleri bile zikredilmeyen Milletvekilleri ve İl Başkanı da sebebi anlaşılmaz bir biçimde protokolden önce stadı terkettiler. Tabiki kendilerinin tepki için çıkıp çıkmadıklarını bilemiyoruz, teyyitte ettirmiş değilim. Ancak, üçünün de erken ayrılmasını bir tepki olarak okumak hiçte zorlama bir yorum olmasa gerek diye düşünüyorum. 

Şarkı Söyleyen Çocuklar Canlı Performans Sergiliyor Dediler Oysa "PLAYBACK" Yaptılar

Organizasyon sırasında farkettiğimiz ve elimizdeki video görüntülerine de çok net yansıyan bir başka ayrıntı ise Türkçe şarkı söyleyen yabancı uyruklu çocukların playback yaptıkları gerçeği idi.

Bazı Gazetecilerin 25 Bin Kişi İzledi Şeklinde Manşet Atması Pes Dedirtti

Yapılan etkinliği yerel ve ulusal basın mensupları doğal olarak takip etti. Muhteşem bir kalabalık olduğu da inkar edilemez bir gerçekti. Kentte çok fazla sanatsal, kültürel veya sosyal etkinlik olmaması sebebi ile bu türden etkinliklere aşırı ilgisi olduğu bilinen Uşak halkının bu etkinliğe de yoğun bir ilgi gösterdiği bir hakikatti. Nitekim, Uşak Haber Merkezi'de bol fotoğraf ve video ile gözlemlerini objektif şekilde ortaya koyduğu bir haber yazdı. Gazetecilikte ufak tefek mübalağalar hoş görülebilir, ancak bazı gazeteciler kantarın topuzunu kaçırınca komik duruma düştü diye düşünüyorum. Organizasyon yetkilileri bile o stada 25000 kişiyi sığdırdıklarını iddia edemezdi eminim, ama bazı gazeteci arkadaşlar 25 bin rakamını üstelik manşetten verdiler.

Uşak Bir Eylül Stadyumu 6000 kaspasiteli, yani 6000 koltuk var tribünlerde, kaldı ki standın arkasında kalan tribün bomboştu o bölümde 1000 koltuk olduğunu varsayarsak 5000 kişi koltuklarda oturabilir. Futbol sahasının içi de hemen tamamı itibarı ile sandalye ile doldurulmuştu ve sandalyelerin tümü doluydu. Sandalyelerin sayısını da sahanın yüzölçümü gözönüne alınarak hesaplanırsa müblağalı bir şekilde yapılan hesabımızda en fazla 5000 civarı sandalye alabileceğini gördük. Demek ki en iyimser rakam ile yakın yaklaşık 10 bin kişi stadyumda idi. Burada müblağa etmek icap ederse birazda torpil yaparak 15000 civarı insan diye yazılabilir, ama akla ters bir biçimde etkinliğin düzenlendiği alanın alabileceği kişi sayısının 2 buçuk katı bir rakam üstelik manşete konulunca gerçekten komik duruma düşüyor gazeteci arkadaşlar.

Bir Önceki Yazıma Gelen Olumlu Olumsuz Tepki ve Yorumlar...

Etkinlikten üç gün kadar önce yayımlanan bir önceki "Türkçe Olimpiyatları'nın 600 Milyarlık Devasa Bütçesi Uşak'ta Kimlerin Cebinden Çıkacak?" başlıklı yazıma menfi yada müspet çok tepki aldım. Tebrik ve teşekkür etmek için telefonla arayan okuyucularım olduğu gibi küfür etmek için telefon açan mail ya da yorum atan okuyucularım da oldu. 100 kişinin Facebook'da paylaştığı ve onaylanmış 128 yorumun altına bırakıldığı yazıma gelen ve onaylamadığımız bazı küfürlü yorumlar, aslında ağzını açtı mı dinden imandan bahsederken mangalda kül bırakmayan bazılarının nasılda edepten yoksun olduğunu ortaya koyan cinstendi. Üzülerek takip ettiğim ve fakat terbiye sınırını çok aştığı için editörümüzün onay vermediği bu yorumları yazan arkadaşlara asla saygı duymadığımı ifade ediyor, onları gerçek müslümana yakışır şekilde eleştirmeye davet ediyorum. (Onayladığımız yorumlara değil onaysız olanlaradır bu sözüm, lütfen yazdığı yorumlar onaydan geçenler üzerine alınmasın.)

Bir sonraki yazımda ilk yazımda sorduğum bazı soruların cevabını arayacağım, bu olimpiyatlar gerçekten Türk'çe dostluğu için mi yapılıyor? Etkinliği düzenleyen grup aslında nasıl tezatlar içinde ve son dönemlerde Ak Parti iktidarı ile niçin problemli ve iktidarı özellikle de Başbakan'ı neye ikna edemediği için arızalar çıkıyor bu konuları işleyeceğim. Şimdilik Esenkalın...