Gediz,Simav,Selendi Gibi Çevre İlçelerin Uşak'a Bağlanması Mümkün mü?

Zaman zaman kamuoyunun gündemıne gelmekle birlikte çok ulu orta tartışılmayan ve çözüm arayışına girilmeyen bir konu olan çevre ilçelerin Uşak'a bağlanması tartışmasını bütün yönleriyle ele almak için bu yazıyı kaleme aldım.

Çevre ilçe sakinlerinin, bağlı bulundugu illerden ziyade resmi işlerini halletmek, rızk aramak, sağlık hizmetlerinden yararlanmak gibi işlerinde Uşak'ı tercih etmesi bu nedenle Uşak'ta yaşayanların yükünü ve kahrını çektiği halde nimetlerinden Kütahya'nın yararlandığı gerçeğini kamuoyunun gündeminde tutma kararlılığımızın bir gereği olarak, ayrıca  Uşak'ın haklı serzenişine, çevre ilçe sakinlerininde olumlu cevap vermesine rağmen bir türlü bu ilçelerin bağlanamayaşının sebeplerini, bağlanması önündeki engelleri, bağlandığı takdirde çevre ilçeler ve Uşak açısından getirilerinin neler olduğunu ortaya koymak istiyorum.

Bilindiği üzere konu yüksek perdeden ilk kez Ak Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş tarafından bizzat TBMM kürsüsünden dillendirilmiş ve Uşak'ın gündemine Uşak Haber Merkezi aracılığı ile getirilmişti. Bende ilk yazımda İsmail Güneş'in konuşmasında dile getirerek gündem ettiği bu konuya ilişkin bir makale kaleme almış ve detaylarını bır sonraki yazımda kamuoyu ile paylaşacağımı taahhüt etmiştim. İlk yazımda ana hatlarıyla ele aldıgım bu konuyla ilgili hukuki açıdan mümkün olup olmadığı sorusunun yanı sıra Uşak ve çevre ilçelere getirisi ya da götürüsü neler olur? Uşak ya da Türkiye Cumhuriyeti Devleti hangi külfetlerden kurtulmuş olur? gibi sorulara cevap arayacağımı belirtmiştim.

Peki bahsi geçen ilçelerin Uşak'a bağlanmasının önünde herhangi hukuki bir engel var mı? Ya da hukuken ilçelerin Uşak'a bağlanması için tam olarak ne yapmak gerekir?

Hukuken İl İdaresi Kanununa göre il ve ilçe kurulması, kaldırılması, merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, bir ilçenin başka bir ile bağlanması sadece kanun ile mümkün. Yani Uşak'ın ve bağlanması istenen çevre ilçelerin sakinlerinin veya yöneticilerinin bunu istemesi tek başına yeterli değildir. Ancak bir milletvekilinin konuyu TBMM gündemine kanunlaştırmak üzere getirmesi gerekiyor. Tabi ki konunun kamuoyu gündeminde kalması, konuya ilişkin lobi ve kulis faaliyetlerinin yoğun olarak yapılması bahsi geçen ilçelerde ve Uşak'ta referandum yapılarak ilçelerde yaşayanların büyük çoğunluğunun onayı, konunun meclisten yasalaşarak geçmesine zemin hazırlayan önemli unsurlardır. Bu nedenle kentin ve ilçelerin ileri gelenlerinin, gazetecilerin konuyu sürekli gündemde tutması, var ise sakınca ve çekincelerın tartışılarak giderilmesi ve fikir ayrılıklarında orta yolda buluşulması için gerekli mülahazaların yapılması gerekmektedir. Yani konu sürekli gündemde tutulup alt yapısı hazırlanırsa, TBMM'nde de doğru şekilde anlatılıp mıilletvekillerinin iknası sağlandığında bu ilçelerin Uşak'a bağlanması için hukuki hiçbir engel kalmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kısacası hukuki süreç için gereken sadece TBMM tarafından 276 milletvekilinin evet dediği bir tasarının TBMM gündemine taşınmasıyla mümkün olabilir. Burada asıl önemli olan meclis gündemine taşımadan önce gerekli kamuoyu baskısını oluşturmak ve lobi faaliyeterini sıkı tutmak gerekmektedir.

İkinci soru olarak akıllara gelen husus ise; nereden icap etti şimdi çevre ilçelerin Uşak'a bağlanması? Bu durumdan kimin ne kazancı olacak? Uşak, Kütahya, Manisa, Denizli ve ilçeler yani Uşak'a çevre ilçelerin bağlanması halinde birebir etkilenecek olan yerleşim yerlerine katkısı ya da zararı ne olacak? Öncelikle şunu belirtelim ki böyle bir şey gerçekleşirse Uşak açısından neredeyse hiçbir zarar olmayacağını öngörebiliriz. Zira zaten bahsi geçen ilçeler sanki Uşak'a bağlıymış gibi kamu kurumarındaki zorunlu işlerin haricinde, düğün ya da pazar alışverişleri, sağlık gibi hemen hemen bütün işlerini Uşak'tan halletmekte. Pazar işini Uşak'tan gören çevre ilçe sakinleri, nüfus cüzdanı yada ikamet değiştirme, tapu gibi işlemlerini de Uşak'ta yapacak olsa bu duruma son derece memnun olru diye düşünmekteyim.

Gelelim şimdi ilçelerin bağlanması halinde İl Özel İdaresine gelecek hissenin artması meselesine, hali hazırda yükünü büyük oranda çektiğimiz bu ilçelere İller Bankası ve Hazinece ayrılan paylar bağlı bulunduğu illere gitmekte, dolayısı ile bu ilçelerin bağlı bulunduğu iller bahsi geçen ilçelere nerede ise biz kadar emek ve hizmet vermezken o ilçe sakinlerinin devletten aldığı payı tek başına almaktadır. Peki bu ilçelerin bağlanması halinde Milletvekilliği sayısında değişim olacak mı? Yada bu birleşmenin istatistiki veriler ile hesaplamaları yapıldı mı sorusunun cevabına gelince. Bu sorunun cevabını bu konuda uzun çalışmalar yaptıktan sonra ciddi veriler elde eden ve ilçelerin Uşak'a bağlanmasını projelendiren bir isim olan AK Parti Belediye Başkan Aday Adayı, birikimi tüm Uşak'ın malumu olan Murat Serhat Eren'den yardım aldığımı belirterek vermek istiyorum.

 Türkiye'de Milletvekili seçimi kanununa göre il tabelası olan her ile 1 Milletvekilliği dağıtılır.Yani 81 vekillik aslında kontenjandır.Geriye kalan 550-81=469 vekillik , seçimin bir oncesindeki Tüik nüfus sonuçlarına göre illere dağıtılır.Türkiye nüfusu, 469 a bölünür sonuçtaki sayı ilin nüfusuna bölündüğünde o ilin vekil sayısı ortaya çıkar.Örnekleyecek olursak:Türkiye 2010 da 73,722,988 nufusa sahipti. 73,722,988/469= 157191 bu sayı vekil katsayısıdır. İlin nufusu bu sayıya bölündüğünde sonuç virgülden sonra 5 e kadar aşağıya 5 den büyük yukarıya yuvarlanır.örnek: Uşak 338019/157191=2.15 Denizli 931823/157191=5.98 Uşak .15 de aşağıya yuvarlanır, 2 vekil+1 de kontenjan=3 Denizli .98 den yukarı yuvarlanır 6vekil+1il kontenjanı=7 vekil çıkartır. Tüm illere bu hesapla vekiller dağıtıldığında 2 il buçuğun altında kalır Bayburt ve Tunceli. buçuğa en yakın il Tunceli' ye 1 vekillik bonus olarak geçer, Bayburt il kontenjanı hariç vekillik alamaz 1 de kalır.

Peki bu ilçelerin bağlanması durumunda Milletvekili sayısı etkilenebilecek olan iller, bu değişimi kabul eder mi?Şayet; biz civarımızda ki yerleşim yerlerini bize bağlatırken, o ilin vekil sayısını etkilemeyecek formüller ortaya koyarsak bu nakillere, komşu illerin itirazı da yumuşatılabilir.Peki bizim vekil sayımız artarken, komşunun ki nasıl azalmaz bu nasıl matematik diyenler olabilir.

 Sorunun cevabı yukarı da saklı .Tunceli hesaplama yöntemine göre 1 fazla vekil alıyordu. Biz ilavelerle 2.5 katsayısına ulaştığımızda Tunceli' ye verilen vekillik bize geçer, biz 4 Tunceli 1 olur.(Tunceli 0.49) Peki bizim vekil sayımız artarken, komşunun ki düşmeyecek formülü hangi ilçelerin bize bağlanması ile mümkün derseniz?Birinci ve zor olanı Pazarlar+Şaphane+Selendi+Bekilli+Güney=56213 ilave nüfus alırız ve vekil sayımız 1 artarken komşuların değişmez

 2.formül sadece Çivril (61815) bağlanırsa aynı durum ortaya çıkar. Öncelikle yukarıda saydığım ilçelerin Uşak'a bağlanma iradesi oluşturulmalı.Bu yapılırken onlara sağladığı avantajlar öne çıkarılarak,birleşme işinin iki tarafında hayrına ve karına olacağı anlatılmalı.

Mesala Çivril, Gediz yada Simav gibi ilçeler Uşak'a bağlanırsa en büyük ilçemiz olacağından, kentimizde halen var olan hemşehrilerinin oyları ile birleştirildiklerinde ciddi bir potansiyele ulaşırlar ve Eşme örneğinde olduğu gibi her dönem vekil çıkarabilir.Şu anda koca Denizli 'de kaynıyorlar.Ayrıca söz konusu ilçeler b.şehir hudutlarına girdiğinden köydeki basit bir plan değişikliği bile ta Denizli Büyük Şehir meclisine gidecek. Büyük şehir olmak merkeze uzak köy ve ilçeler için dezavantajlı olabilir. Bu durumda iş doğru anlamaya ve anlatmaya kalıyor. Biz de bu noktada üzerimize ne düşerse, Kentimize ve çevremize katkı sunma vazifemize her konuda olduğu gibi bu hususta da devam edeceğiz diyor, herkese Hayırlar Diliyorum...

Kaynak: Uşak Son Nokta Gazetesi