Cehaletinizi ve İş Bilmezliğinizi Milletçe Ayıplıyoruz!

İlimden haberdar olmayanlar; ilinden bihaber olanları, ilin halkına vekil etmek için gösterdikleri her çalışmada, kendi cehaletlerini ortaya koyuyorlar. Daha öncede kimliği meçhul Facebook sayfalarından, Sayın Rektöre, eski AKP İl Başkanı Mehmet Gün'e, şahsıma yönelik çok kirli iftiraların atıldığına ve bu sayfaların arkasında bazı AKPli yöneticilerin, Belediye Başkanı ve ekibinin olduğuna Uşak halkı tanıklık etmişti.

Cahilce bel altı, üstü demeden hakarette ve özel hayatı ifşa da sınırları aşmakta bir beis görmeyenler, bilesiniz ki halk sizi ve para karşılığı ürdürdüğünüz, salya saçan köpeklerinizi esefle takip ediyor. Herkes biliyor bu asılsız cehalet kokan, hakaret ve iftira dolu haberlerin ardında kimler olduğunu ve kimlerin bu alçakça saldırılardan medet umduğunu. Ne hazin tecellidir; kendi karılarına sahip çıkamayanlar, kendi karılarını kıskanmayanlar, başkalarının eşlerini diline dolama cüretini gösteriyorlar. Uşak halkı nezdinde zerre itibarları olmayan, insanın selamını dahi kıskanacağı insanlarla işbirliği içerisinde yaptığınız karalama kampanyaları, insanların sizden daha çok nefret etmesine vesile oluyor bilginiz olsun. Kaç para ya da hangi makam bir ailenin çökmesini riske etmenize değer acaba? 

İnsanların çoluğu çocuğu var, ailesi var, herkesin kendi çapında bir onuru, haysiyeti var. Siz de olmayınca başkalarınınkini de umursamayabiliyorsunuz anlıyorum, ama toplumu çok geriyorsunuz; anlayış ve hoşgörü sınırlarını taşıyor, taşırıyorsunuz. Millet sizi ayıplıyor, bir düşünün ki bir mahalleye, bir eve o ilin Belediye Başkanı ve milletvekili geliyor, beş kişiyi bir araya getiremiyorsunuz, kimsenin umurunda değilsiniz, halk sizi artık takmıyor. Makamları küçülttünüz malesef; artık Devletin makamlarını da takmıyor insanlar ve sizin hakaretlerinize karşılık, Onlar da size hakaret ediyorlar. Ama makamların ağırlığını yok ettiğinizin farkına varın. Siz gidersiniz de mahvettiğiniz kavramlar yeniden nasıl mamur edilir onu bilemiyor ve kentim adına, ülkem adınada endişe ediyorum. Bu nasıl müslümanlık ki; hiç Allah'tan korkmazsınız, kendi kurtarıcınıza küfredenleri kendinize vekil etmek için iftira batağına saplanırsınız. 

Bu nasıl insanlık ki utanmayı da unuttunuz. Bu yapılanlara ayıp ayıp diyecek, bu yapılanlari hiç değilse kınayacak ADAM yokmuş içinizde, yazıklar olsun vekil olsanız, başkan olsanız ne olacak; ADAM olamamışsınız ve olamayacaksınız. Artık yalanlarınıza, iftira ve hakaretamiz sözlerle her yerde her alanda yaptığınız saldırılara bir son verin. AYIP diye bir şey vardı 13 yıl önce, örselediniz bu kavramları, milletin ahlakı ile oynuyorsunuz. İnsanlar; CHP li olan, AKPli amcaoğlu ile küstü, AKP'li olan MHPli kardeşi ile, hatta artık birbirilerini Facebook'tan bile siler oldu. Biri ile konuşuyorum ne kadar AKPli varsa sildim listemden diyor, diğeri ile konuşuyorum o da ne kadar CHPli, MHPli varsa temizledim diyor. Akrabalar birbirine düştü, toplumu çok gerdiniz artık yeter, bu gidişe dur deyin lütfen! Unutmayın ki, seçim bitecek ve bizler Uşak'lılar olarak yine yüzyüze bakacağız. Politikayı beceremediğiniz aşikar, politik söylemler geliştiremediğiniz ve rakiplerinizi politik olarak, nezaket çerçevesinde eleştiremediğiniz de aşikar. Eleştiri kaabiliyetinizi özel hayatı ifşa da insanların ticaret hayatını ifşa da geliştirmeyin. Zira aile hayatı da, ticaret hayatı da mahremdir, kimse diğerinin ticari ya da aile hayatını diline dolama hakkına sahip değildir. 

Toplumun yadırgayacağı bir noktaya gelmedikçe, toplumu rahatsz etmedikçe veya adli bir vaka haline gelip kişiler hukukun dışına taşmadıkça kimsenin özelini dilinize dolayamazsınız.(Durum toplumu rahatsız edecek boyutlara ulaşmış ise zaten özel olmaktan çıkar)  Her gittiğiniz yerde MHP Milletvekili Durmuş Yılmaz'ın yaşlılığını dilinize dolamanız ne kadar ayıp. Adamı eleştirin, deyin ki Uşak'ı bilmiyor ya da doktirin ve ideolojilerinden haberinin olmadığı tabanının özelliklerini bilmediği bir partinin adayı deyin, ya da Ekonomist ama MHP'nin ekonomi vaadlerinden haberdar değil deyin. Ama adamın yaşını dilinize dolamanız, sağda solda hakarete varır derecede sözler sarfediyor olmanız (çok afedersiniz sidiği durmuş gibi) çok ayıp. Yine Özkan Yalım'ı eleştirin deyin ki politik kaabiliyeti yok, deyin ki parti tabanına yeterli sinerjiyi vermedi ya da veremedi, İsmet Akın'ı eleştirin deyin ki, O'da çalışmalarda yeterli performans gösteremedi. Ya da gözlemlediğiniz başka politik eksik ya da yanlışları varsa eleştirin. CHP'nin bir çok vaadi var, emeklilere ikramiye gibi asgari ücretin 1500 lira olması gibi ya da mazotun maliyet fiyatına verilmesi gibi; yanlış buluyorsanız bunları eleştirin mesela. Yine MHP'nin politik vaadleri var, CHP'ninkine benzer onları eleştirin, ama insanların onurunu kıracak sözler sarfederek O insanları eleştirmeniz çok AYIPtır. 

Gelelim Nurullah Çavuşoğlu meselesine; ikide bir her gittiğiniz yerde son sırada bitirdi ön seçim yarışını deyip durmayın. Ben ön seçimde yarışmadım. Hiç bir aday adayı hakkında olumsuz tek cümle kurmadan, CHP üyelerinden değil, geçmişte AKP ve MHP'ye oy veren insanlardan sizlerin onurunu kırıcı, sizleri rencide edici tek cümle kurmadan, ADAM gibi CHP'ye oy istedim. Konuşmalarım köylü ile sohbet havasında ve tamamen politikti. Asla kimseye iftira etmedim ya da şahısları gündem etmedim, edilmesine de müsade etmedim. Kaldı ki bu sohbetlerimizi seçimden sonra da sürdüreceğiz. Köylü gülmek istiyor, hani sadece yüzlerinin gülmesine vesile oluyorum ya size göre ya da öyleymiş gibi gösterip gerçekleri gizlemek istiyorsunuz ya hani, o anlamda söylüyorum bunu. Köylü benim sözlerime gülüyor, sizin ise halinize gülüyor ve seçimden sonra bütün Uşak gülecek halinize. Her neyse ön seçimin sonucunu da baştan yakın dostlarıma ve arkadaşlarıma paylaştım. Bana oy vermeyin ben sizlerden oy istemiyorum diyen, CHP'liden daha çok, MHP'li ve AKP'li ile görüşen ve ilgilenen bir insan, üstelik başvuru tarihinin en son günü son dakika başvuru yapan, yani herkes birilerinin yanında safını belirledikten, sözünü kararını verdikten sonra, ortaya çıkan bir insan kaçıncı sırada yer alabilirdi ki. Kaldı ki iddiam da yoktu bu konuda. Ben sadece gözümü budaktan sakınmadan GERÇEKLERİ haykırdım ve elimde yayınlanmamış video kayıtları var, köylerde daha önce AKPye oy veren en az iki bin insandan CHP'ye oy verme sözünü aday adayı iken aldım. Ayrıca ben ön seçimlerde CHP'lilerin oyuna değil gönlüne talip oldum. Sağolsunlar beni kırmadılar CHPliler ve gönüllerini bana açtılar, gönüllerini kazandım. CHP'deki seçim çalışmalarından ya da adayların performansından bende memnun değilim. Bu yöndeki eleştirileriniz benim de hoşuma gidiyor adaylar ve örgüt kendilerine çeki düzen vermeye mecbur oluyor sayenizde. Çalışmaya katılmayan aday adayları da siz eleştirdiniz diye çalışmalara katılmaya mecbur oluyorlar, Örgüt size inat bir araya gelip toparlanıyor. Yani aslında eleştirileriniz CHP'nin işine yarıyor. 

Özel hayata ilişkin yazdıklarınız da, AKP'nin bu yazılan çizilenlerin arkasında olduğu düşüncesi ile insanların AKP'den nefret etmesine vesile oluyor. Siz yazdıkça örgüt adaylarına sahip çıkıyor. Zaten bu kadar hırçınlaşma sebebinizin anket sonuçları olduğunu biliyoruz. İbreler her yerde CHP'yi ya da MHP'yi gösteriyor. AKP'nin 3. sırada seçimden çıkma ve vekil çıkaramama ihtimali sizi ürkütüyor, korkutuyor. Benim de eleştirdiğim ya da vakti geldiğinde eleştireceğim yönleri var CHP Örgütünün ve adaylarının. Ama beni muhalefetin bütünüymüş gibi gösterip, gittiğiniz yerlerde beni eleştirmeniz, iftiralar etmeniz çok ayıp. 

Tekrar ediyorum, Halk bu yapılanlardan çok rahatsız ve bu ŞIMARIKLIKLARINIZIN ve kural, ölçü tanımazlıklarınızın bedelini size sandıkta ödetecek haberiniz olsun.