Seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından 12 yıldır açılım vs. adı altında uyguladığı politikalarla adı adeta Kürt Seviciye çıkan AKP Hükümeti birden bire açılım politikalarına son vererek terör örgütü ile mücadele kararı verdi. Hükümet yetkililerinin zaman zaman kürt düşmanlığını körükleyici nitelikte tehlikeli beyanatları eşliğinde başlatılan ve halen devam etmekte olan sözde mücadeleye millet kesinlikle inanmıyor. Şu kadar terörist öldürüldü, şu kadar kampa bomba yağdırıldı şeklinde basına servis edilen haberlerin asılsız olduğuna inanan halk, yaşananları, çöküş süreci yaşayan AKP'nin son çırpınışları olarak değerlendirirken, terörle mücadeleyi politik bir rant haline dönüştürme hevesini can simidine sarılmak olarak değerlendiriyor.
Çok güvendiğim bir anket şirketinin Türkiye'nin 38 ayrı ilinde 5000'e yakın denek üzerinde yaptığı bir çalışmanın neticesinde elde ettiği verileri geçtiğimiz günlerde inceleme imkanı ve fırsatı buldum. Ankette yöneltilen sorulara Türk Milletinin verdiği cevaplar oldukça ürkütücü vede düşündürücü. Kürt Açılımı adı altında AKP Hükümetinin ortaya koyduğu politikalar neticesinde gerçekleşen, Habur rezaleti, (Teröristler sınırda davul zurna ile kahraman gibi karşılanmış ve serbest bırakılarak bir çoğu Devlet dairelerinde iş sahibi yapılmıştı) İmralı'daki cani Abdullah Öcalan ile olan yakın münasebetleri, Bebek Katili Terörist başını adeta barış elçisi gibi gösterme sanki devlet kendini kullanmışmışta masummuş havasına getirilip affına Türk Milletini razı etme gayretleri, (AKP Hükümeti bu diyaloğu önce yalanlamış, sonra kabul etmişti) yine Resmi Dairelerde TC'nin kaldırılmasına yönelik çalışmalar, kürtçe propaganda izni, bölücü söylemlere ve PKK Bayrağına gösterilen musamaha, askerin dağdan adeta çekilmesi,gerek kent merkezlerinde gerekse dağda kontrolün adeta terör örgütüne teslim edilmesi, İçişleri Bakanının nüfuz edemediğimiz zamanlar oluyor itirafını etmeye mecbur kalacak kadar olayların cereyan etmesi, Atatürk döneminde İngiliz ile işbirliği içerisinde bölücülüğün lideri konumuna gelmiş, ayrılıkçı Kürtçü liderlerin heykellerinin dikilmesi, hatta Erzurum Kongresini basma teşebbüsünde bulunan tescilli hainin isminin Halk Kütüphanesine verilmesi vs.vs. gibi bir çok tavizi verdikten sonra bugün yapıldığı iddia edilen mücadelenin göstermelik olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazla.
Anket neticesine göre, vatandaşların %74'ü yapıldığı iddia edilen terörle mücadeleyi kesinlikle samimi bulmazken, İŞİD Terörü ile yapıldığı iddia edilen mücadeleyi samimi bulmayanların oranı % 85'lerin üzerinde. Düşünün devlet güya teyakkuz halinde, polislerin ve askerlerin izinleri dahi iptal ediliyor yada askıya alınıyor. Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları görev değişimi 15 yirmi gün öne alınıyor, askeriye adeta alarmda, uçaklarımız dağları yada kamp bölgesi olduğu iddia edilen sahaları bombalıyor. Tv'lerde her gün terörle mücadele hususunda dakikalarca haberler yapılıyor ve görüntüler paylaşılıyor hatta şehirlerimize her gün şehit cenazeleri geliyor. Ama nerede ise hiç kimse böyle bir mücadelenin varlığına bile inanmıyor. Halk bu sözde mücadelenin bir tiyatrodan ibaret olduğunu düşünüyor ve AKP'nin bitmek üzere olduğunu farkedince bu yöntemlerle can simidine tutunduğunu yada beceriksizliklerinin üzerini örtmek için tabiri caizse çamura yattığını düşünüyor ve söylüyor. İŞİD'i AKP Hükümetinin beslediğine ilişkin iddialara inananların sayısı ankete göre % 80'e yakın. İnanılır gibi değil ama insanların bir kesimi kendi oy verdikleri partinin kurduğu hükümeti oluşturanların, bir terör örgütünü beslemiş olabileceğine inanıyor. Hükümetin seçim sonrası birdenbire başlayan bu sözde mücadelesinin altında başka bir hesabın yatıyor olabileceğini düşünenlerin sayısı da hiçte azımsanmayacak noktada. Bu arada Yalçın Akdoğan başta olmak üzere bazı AKP'li politikacıların kürt düşmanlığını körükler nitelikli konuşmalar yapması da halkın dikkatinden kaçmamış ve halkımız bu durumu da oldukça sakıncalı bulduğunu ifade etmekte.
Yeni kurulacak hükümetten insanların beklentisi ise yine hiç iç açıcı değil. İnsanlar ümitlerini yitirmiş ve yeni bir partiye yeni bir lidere ve anlayışa ihtiyaç olduğunu düşünüyorlar. Bölen değil birleştiren, çalan değil bölüştüren, yalanlarla avutan değil, gerçeklerle yüzleştiren, yabancıya değil, milletine yaranmak isteyen, dürüst ilkeli politikalar üreten kadrolara sahip projesi ve vizyonu olan Türk Milletine ve bu coğrafyaya ait olan değerlerin farkında bir lider çıksa samimi söylüyorum politikacıların elinden Milleti alıp gidebilecek gibi görünüyor. Ama millet ufukta böyle bir lider var mı? Yada bekliyormusunuz? sorusuna da yine malesef çoğunluk itibarı ile olumsuz yanıt veriyor. Yani Milletçe umutsuzuz ve moralimiz hiç yerinde değil. Anketin neticelerine göre yaşama hevesini adeta yitirmiş gelecekten beklentisi kalmamış günü kurtarma peşinde çok ciddi bir kitle oluşmuş durumda. Siyaset kurumunun yalanlarından ve algı operasyonlarından sıkılan halk aslında sadece kendi işine bakıyor şu günlerde ve oldukça şaşkın vede çaresiz.
Peki ne yapılması gerekir; Olması gereken, bir şekilde milletin oyunu alarak demokrasi tiyatrosunda galip görünenlerin Milletten gizledikleri gerçeklerle milleti buluşturması gerekmekte. Tabi ki bu söylediğim yıllarca sömürülen, hakları yinen aldatılan halka biz sizi aldattık demek anlamına gelecektir ve politikacılarımızın bunu yapması pekte kolay değildir. Lakin her geçen gün bu iş daha da kötüye gitmekte ve er geç gerçeklerle milleti yüzleştirmeye mecbur kalacak olanlar yine politikacılarımız olacak ve iş işten geçtiğinde ne tarih nede millet kendilerini affetmeyecektir. Kendilerine Türk Milletinin kestiği ceza her geçen gün katlanarak artmaktadır ve bu durumu millete mal etmeden kurtulma şansları bana göre kalmamıştır. Kaldı ki bütün dünyada kapitalist politikalar çökmüş, dünyaya nefes aldıracak dinamo vazifesi üstlenecek bir anlayışın dünya insanlığı ile buluşması şart hale gelmiştir. Yurtta Sulh Cihanda Sulh diyen gür bir sese, dünyaya nizam verecek bir lidere dünya ihtiyaç duymaktadır. Aksi takdirde çözümü olmayan Kapitalist liderlerin dünyayı götüreceği nokta helaklar, savaşlar, yok oluşlardır vesselam diyor, Türk Milletinin bir an önce ayıkarak kendine yaraşır lider yada liderlerle buluşmasını bir ve beraber olmasını temenni ediyorum.
Türk Milleti Hükümetin PKK ve İŞİD Terör Örgütleri İle Mücadele Verdiğine İnanmıyor!
Nurullah Çavuşoğlu
galip abin 10 Yıl Önce
kalemine sağlık nurullah yıllardır her dediğin çıktı hep haklı çıktın. anasol m hükümeti kurulacak dedin inanmadık akparti tek başına iktidara gelecek ve ihanet edecek dedin inanmadık ama malesef sen haklı çıktın bu yazında da malesef haklısın yine her zamanki gibi. halk siyasetçiye inanmıyor kim olursa olsun.
Göründüğü gibi olan 10 Yıl Önce
madem çok biliyon kuvayı milliyeti başlat doğuda,batıda konuşması kolay.chp vemhp gibi partiler doğuda olmadığı sürece bu terör bitmez.kendinizi kandırmayın ülkedeki asıl sorun chp ve mhp nin başına ülkeyi karıştıran liderlerin olmasıdır.tarih yalan söylemez atatürkün sonra chp nin mirası yeniyor.türkeşten sonra mhpnin kaymağı yeniyor.anlayan seçim sonuçlarını yerinde inceler uzaktan sallaması çok kolay.türkiye büyük kahve meclisi öyle diyor:)
çerkez 10 Yıl Önce
çok haklısın sayın çavuşoğlu bu millet artık siyasetçilere inanmıyor. ne akparti ne chp nede mhp inandırıcı değil.
Uğur Baygın 10 Yıl Önce
nurullah abi seni tanır sever sayarız. gerçekten çok bilgili bir insansın buda kabul ama bence bu yazı apaçık akparti düşmanlığından yazılmış sana yakışmadı eleştir ama hiç değilse bu konuda değil. bence akparti tamda yıllardır senin istedigin noktaya geldi gülen çilek bitmeli derdin on yıl önce bitirdi akparti. avrupa birliği hayalinde vazgeçilmezi derdin vaz geçti. bop eşbaşkanlığını eleştirdin vazgeçti abd ve ingilize i̇srail'e sırt dönen bir akparti gerçeği var. şimdiden işit hem pkk ile ciddi bir mücadele var ki sen de bunu isterdin. ddestek olacağın yere tutmuş inanmıyoruz diyorsun. inanmasan da bitecek pkk.
ekrem 10 Yıl Önce
kürtler buna layık mış çavuşoğlu tayyip baba onları baş tacı etti bedava bu ülkede kral gibi yaşattı ama kıymet bilmedi hain kürtler şimdi madem pkk dediler anaları ağlayacak bence sen karışma bu işe sayın çavuşoğlu