3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 ay kadar önceydi, tarih 16 Temmuz 2002 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerinde Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü JİNSA ve dünyada oluşan Yahudi düşmanlığına karşı savaş açmak üzere kurulmuş Fethullah Gülen, Hikmet Çetin, İsmail Cem, Kasım Gülek gibi Türk siyaset dünyasında önemli roller üstlenmiş sağcı yada solcu gözüken pek çok isim ile çok özel ilişkiler içinde olduğu bilinen, hatta Çevik Bir ve Fethullah Gülen'in de ödül aldığı bir kuruluş olan Anti Defamation League ADL Lobisi ile görüşmelerde ve temaslarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray önünden yaptığı açıklamada aynen şöyle söylemişti: Bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiğim Amerika Birleşik Devletlerindeki çalışmalarımı tamamladım. ADL ve JİNSA başta olmak üzere pek çok Yahudi Kuruluşu ve burada bulunan önemli sivil toplum örgütleri ile görüştüm, desteklerini aldım. Türkiye'nin "düzgün sakallı güzel kuran okuyan insanlara değil, yüzünü Avrupa Birliğine dönebilecek vizyon sahibi insanlara ihtiyacı var. Çok büyük ihtimalle önüne konulan metni okuyan Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye'nin düzgün sakallı güzel kuran okuyan insana ihtiyacı yok derken aslında kimin kastedildiğini bile bilmiyordu. Yani düzgün sakallı güzel kuran okuyan insan dediğiniz kim Sayın Erdoğan? İsim verebilir misiniz? Diye sorsa bir gazeteci çok kuvvetle muhtemel yanıt veremeyecek durumda idi. Yani daha iktidara gelmeden Yahudi Lobilerine bağlılığını açıkça ortaya koyan Erdoğan; o günden başlamıştı önüne konan metni okumaya. Yada başka bir deyişle kendisine biçilen rolü oynamaya. En azından bende şahsen bu kanaat oluşmuştu o tarihte.
AKP İktidarının daha ikinci yılı dolmadan Yahudi Cesaret ödülüne layık görülen Erdoğan için o dönem bazı yazarlar, bu ödül Yahudi olmayan hiç kimseye verilmedi verilemez, Erdoğan'da gizli Yahudi mi acaba? Şeklinde değerlendirmeler yapmıştı. Ocak 2004'te Erdoğan'ın aldığı, diğer ismi Davut Boynuzu olan bu ödülü daha önce yada sonra Yahudi asıllı olmayan birine verilmemiş olması gerçekten manidardı.
15 Temmuz 2004 tarihinde yine AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan imzalı İsrail Türkiye anlaşmasında Türk tarımı adeta İsrail'in eline tamamen teslim edilmişti. Türk köylüsünü ve çiftçisini İsrail'in insafına terkeden bu anlaşma ile birlikte bu gün Türk tarımında kullanılan tohumların tamamına yakını İsrail Menşeili hale gelmiş ve bankaların kıskacına terkedilmiş Türk köylüsü bitirilme noktasına gelmiş, köylerimiz adeta terkedilmiş oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasından sonra Atatürk tarafından kapatılan Mason Locaları ve Yahudi Lobileri AKP iktidarı ile birlikte istedikleri gibi at koşturmuş hatta Masonluğun kurucusu olarak bilinen Teoder Hertz'i anmalarına bile Türkiye tarihinde ilk kez AKP iktidarı döneminde izin verilmişti. Ayrıca Teoder Herz'in kabrinde Erdoğan'da arzı endam etmiş ve dua ederken görüntü vermişti.
2009 Yılında Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi işini İsrail'e vermek isteyen AKP'li yetkililer, o dönem buna karşı çıkanları İsrail düşmanlığı yapmakla suçlamış ve İsrail çıkarlarını savunurcasına konuşmalar yapmayı sürdürmüştü.
GAP Projesi kapsamında Devletin yatırımlar yapıp sulu tarım için elverişli hale getirdiği binlerce dönüm arazinin İsrail'e satılmasına zemin hazırlayan AKP'nin, İsrail'li pilotların Türkiye'de eğitim görmesi dahil pek çok tavizin bulunduğu gizli anlaşmaya imza atan Erbakan'ın talebelerince kurulduğunu bilmem hatırlatmama gerek var mı? Yine Numan Kurtulmuş'un ifade ettiği üzere İsrail'in Nato'da temsilcisinin bulunmasını sağlayan oyları da yine AKP Hükümeti vermişti ve bu belkide İsrail'e yapılan Yüzyılın en büyük jesti konumunda bir hareketti. İsrail Devlet Başkanı Şimon Perez'i Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ayakta alkışlayanların da Erdoğan ve Gül başta olmak üzere, AKP'li Milletvekilleri ve Bakanların olduğunu da hatırlatmama bilmem gerek var mı? Ayrıca 2002'de yani AKP'den önce İsrail ile yapılan ticaret hacmi yıllık 1.4 Milyar Dolar iken yıllar içerisinde düzenli bir şekilde artırılarak 2014 yılı itibarı ile 5.8 Milyar Dolara yükseldi. Yani İsrail'in bizim üzerimizden kazandığı para resmi rakamlara göre her yıl yaklaşık 4 kat arttı.
2003'ten bu yana İsrail'e verilen tavizleri ve Yahudilerin para kazanması için kaynaklarımızın nasıl da İsrail'lileri kayırmak sureti ile adeta altın tepsi içinde devrettiklerini alt alta yazmaya kalksak samimi söylüyorum sayfalar almaz. İnternette biraz araştırma yaparsanız AKP'nin İsrail'e iktidarı boyunca nasıl tavizler verdiğini rahatlıkla görebilirisiniz. Yani demem oki AKP bir İsrail projesi olsa ve iktidarını İsrail'e borçlu olmuş olsa inanın bu kadar taviz veremezdi. O halde acaba AKP kimin projesiydi?
Şimdi JEST'leri bir kenara koyup birazda REST'leri konuşalım. Gelelim ONE MİNUTE yada Mavi Marmara olayları sırasındaki sözde restleşmelere. Öncelikle şunu söyleyeyim; Başbakan Erdoğan Davos'ta One Minute çıkışını gerçekleştirdiği gün hem de o çıkışından sadece bir kaç saat sonra aslında bu çıkışının bir tiyatro olduğunu itiraf etmişti. Zira tavrının kesinlikle İsrail'e değil moderatöre olduğunu vurgulamış ve yanlış anlaşıldığını belirtmişti. Ayrıca öncesinde daha da Davos'a gelmem diyen Erdoğan hemen bir kaç saat sonraki açıklamasında çark etmiş ve Davos'tan yalnızca kendisinin ayrıldığını belirtmişti. Ama Türkiye'deki medyanın muhalif gözükenleri de dahil tamamına yakını AKP kontrolünde olduğu için bunu bir fırsata dönüştürüp restmiş gibi algı oluşmasını sağlamışlardı. Kaldı ki Erdoğan'ın ve AKP'nin bu türden çıkışlarının aslının ne olduğunu 14 Haziran 2010 Tarihinde verdiği mulakatta AKP Hükümeti sözcüsü Hüseyin Çelik bunların milletin gazını alma nevinden operasyonlar olduğunu kendi ağzı ile ikrar etmişti.
Şimdi tabloya şöyle bir bakacak olursak AKP ile İsrail arasında en başından beri yarı açık yarı kapalı bir anlaşma olduğu çok açık ortada diyebiliriz. Ayrıca 70 Milyonluk koca bir milleti uyutmak için zaman zaman birbirlerine peşrev çekmelerini yada el ense dalışı yapıyor gibi gözükmelerini çok normal karşılamak gerekir diye düşünüyorum. Ben şimdi daha önce intifada marşları eşliğinde programlar düzenleyen ve her fırsatta Kahrolsun Siyonizm, yada Kahrolsun İsrail sloganları atan AKP'lilerin bundan böyle milleti nasıl kandıracağını gerçekten merak ediyorum. Sizce de şimdi AKP hem Filistin davasını, hem Kudüs'ü hem de Mavi Marmara'da ölenlerin kanını satmış olmadı mı; Ne dersiniz?
Hasan hüseyin 9 Yıl Önce
bugüne kadar kimleri satmadıki liste yapsak sayfalar almaz.satılanların birazcık vicdanı varsa çıkar bu millete herşeyi anlatır ve gereğini yapar
Aydın 9 Yıl Önce
akpyi iktidara taşıyan fethullah gülen, mahmut efendi ve menzildeki abdülbaki efendi olduğuna göre bunlar üçü de nakşibendi kökenli dolayısıyla yahudi ve ingiliz destekçisi olduklarına göre, akpnin yahudi ile dostluk etmesi çok doğal değil mi nurullah bey? sizi kim iktidara getirdi ise onun dediklerini yapmak zorundasınız demektir. yani iktidara getirdiğimiz adam kimseye gebe olmasa bunlar olmaz. nakşibendilik kesinlikle yok edilmeli. atatürk bunlarla epey mücadele etmiş ama osmanlıdan çok ciddi bir nakşibendiseviciliği miras kaldığı için belkide başaramamış. mesela keşke saidi nursiyi assaymış.keşke molla mustafa barzaniyi assaymış. yine keşke iskilipli atıf gibi ne kadar hain nakşi şeyh varsa assaymış.
Aydına Cevap 9 Yıl Önce
burası müslüman bir ülke kendin söylüyorsun bak ''osmanlıdan çok ciddi bir nakşibendiseviciliği miras kaldığı için belkide başaramamış.'' atatürk kimki evliyaları asacakmış hadsiz aydın zoruna gidiyosa din adamlarıyla müslüman ülkede yaşamak git yahudilerin hristiyanların ülkesine orda yaşa yüzde 99 u müslüman bi ülkede salyongoz satmaya kalkma densizliğin alemi yok ölüm var islama dil uzatma ölüm var hesap var Allah öyle bi çarpar yaşar nuri gibi uzaylılara dönersin oda sen gibi çok laf söylüyordu islama ...
Yalçın 9 Yıl Önce
akp ülkeyi mahvetti batı politikaları ile. işin enteresanı dini hassasiyetleri olan insanların oyuyla gelip islama ve müslümanlığa en büyük zararı bunlar verdi. her yerden yolsuzluk hırsızlık sapıklık haberleri alıyoruz sebebi akp. terör örgütlerini azdıran akp, zinayı serbest bırakıp cezai müeyyidesini kaldıran akp, domuz etini serbest bırakan akp, binlerce kilise açan akp, islamı dünyaya kötü lanse eden akp. ama mütedeyyin insanların oyuda akpye gitti nasıl işse. akp müslüman mahallesinde salyangoz satmayı başarabilmiş gizli yahudilerin ve kürtçülerin kurduğu bir partidir.
yaşar 9 Yıl Önce
ulan ne feri zekalı adamsın yalçin evliya mı assaydi demiş, hain sahtekar nakşileri assaydi demiş. var mui asılan bir tane mevlevi şeyhi kadiri şeyhi bektaşi şeyhi rıfai şeyhi yok. zzaten nakşiler hariç tum tarikat şeyleri ve alimler atatürkle birlikte idi kuvvai milliye mücadelesinde ve cumhuriyeti birlikte kurdular. sadecece şeyh sait gibi yada saidi kürdi gibi i̇skilipli gibi mustafa sabri efendi gibi nakşivendiler karsiydi kurtuluş mücadelesine. onlarr yani hain nakşiler ataturk ve arkadaşları ülkeyi düşmandan kurtarmak için mücadele verdiği yunanla ingilizle fransızla savaştiği sırada yunan ingiliz bayrağı sallayıp işgal güçlerini Allahın askerleri diye tanıtiyorlardi.