Cumhuriyet Halk Partisi belki de son elli yıllık siyasi konjönktürde iktidara gelmeye hiç bu kadar yakın olmamıştı. Başka bir deyişle CHP'nin iktidarı için hiç bu dönemdeki kadar yeterli şartlar oluşmamıştı diyebiliriz rahatlıkla. Çünkü her şey CHP lehine gelişti. Paralelin en az bulaştığı büyük siyasi parti konumunda olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz CHP, kadrolarının bunca yıl yolsuzluğa, yalancılığa paralelciliğe uzak durmuş olmasının ve ülkenin bir uçurumun eşiğine getirilmiş olmasının avantajını da kullanarak bir atağa geçse ve halkla kucaklaşabilse samimi söylüyorum tek başına iktidara en yakın siyasi parti ama CHP maalesef Ak Parti'ye muhalefet ediyor gibi gözükürken hem paralelcilerin hem de Ak Parti'nin ekmeğine yağ sürüveriyor. Yani aslında şen ortaklara farkında olarak ya da olmayarak hizmet ediyor diyebiliriz. Oysa ki bütün yapması gereken Yasemin Öney Cankurtaran'ın da Uşak'ta verdiği konferansvari konuşmada dile getirdiği gibi Ak Parti'nin Sarayın ve cemaatin dümen suyundan çıkıp arasına sızmış birkaç paralelciyi ya da ayrık otunu da temizleyip millete yönelmek ve projelerini anlatmak. Gündemi takip etmek yerine gündem oluşturmak. Ama maalesef şu ana dek bu söylediğimiz manada bir politika üretmedi CHP; peki neden?
Acaba geçtiğimiz gün Saidi Nursi ile ilgili övgü dolu açıklamalarda bulunarak CHP'yi kötü göstermek için CHP'de olduğu tezimizi güçlendiren Sezgin Tanrıkulu, Gülen'in Gazetesi Zaman'ın 2012 yılındaki kuruluş yıldönümüne katılarak “Zaman Gazetesi’ni tek bir kelimeyle anlatmak gerekirse o kelime vicdandır” gibi abuk subuk bir açıklamaya imza atarak Zaman gazetesini vicdanın sesi gibi gösteren Gürsel Tekin, daha geçtiğimiz günlerde Zaman Gazetesinin kapatılmasına Zaman'ın Kayyum yoluyla susturulması anayasal bir suçtur diyebilecek kadar ileri derece de savunan Barış Yarkadaş, 2015 yılında Zaman gazetesini ziyaret ederek tepkileri üzerine toplayan Eren Erdem, yine geçtiğimiz yıl Uşak'ta Paralel Terör Örgütüne üyelik ve yöneticilik suçlamasıyla ve yargılanan Hazim Sesli, Ali Yıldırım gibi isimlere "Hayırsever İşadamları" diye sahip çıkan, Ali Erdoğan'ın gözaltına alındığı gün KOM'a ziyaretine giden Özkan Yalım gibi bazı isimlerden kurtulsa bana göre paralelden temizlenmesi en kolay ve yolsuzluk vs gibi suçlamalar hususunda en rahat siyasi parti olma konumuna gelecektir diye düşünmekteyim. Kaldı ki; dokunulmazlığı kaldırılan Milletvekilleri listesini incelerseniz çoğunluğunun paralelci şüphesini üzerinde barındıran Milletvekillerinden oluştuğunu da göreceksiniz.
Düşünsenize Atatürk'ün partisi olduğunuz iddiasındasınız ama sizin partinizin milletvekili Atatürk'e haşa Deccal diyen Saidi Nursi'yi övebiliyor, üstelik basın beyanatında uluorta. Atatürk'ün Cumhuriyetini yıkmaya kastetmekle ya da ele geçirmek istemekle suçlanan, büyük bir suç şebekesinin bile barındıramayacağı kadar suçu bağrında barındıran, her türlü haksızlığa, zulme, Ak Parti'nin fırsat vermesiyle imza atmakla kalmayıp, sonunda Ak Parti'yi de sırtından vurarak, terör örgütleri aracılığı ile devleti çökertmeye azmeden bir oluşumdan bahsediyoruz ve bu oluşumu Ak Parti'liler savunacağına CHP'liler savunuyor görünüyor öyle mi? Bana sorarsanız kesinlikle hayır. Ali Erdoğan vakası da açıkça ortaya koymaktadır ki siyasi partiler içerisinde fetullahçıları partide barındırmama adına en güzel mücadeleyi CHP'liler vermiştir. Gerek Uşak'ta gerekse Meclis'te en az paralelci CHP'dedir. Bunu öteden beri bu yapı hakkında ciddi araştırmaları olmuş, yazıları iddianamelere girmiş bir isim olarak rahatlıkla söyleyebilirim.
Aslında CHP'nin bu noktada yapması gereken, bu malum yapıya hizmet ettiği şüphesi barındıran tüm siyasilerden vitrinini temizlemek ve kenarda tuttuğu kadroları ile yani gerçek CHP'liler ile halkın nabzını yakalayan söylemleri de yakalayarak meydanlara inmek. Ama maalesef CHP hiçte bu yönde davranmıyor. Bilmiyorum CHP'liler affedebilirler mi? Ama ben şahsen Ali Erdoğan'a rozet takma hatasını işleyen Kılıçdaroğlu'nu affedebileceğimi pek sanmıyorum. Ama Genel Merkezde yine malum kadro tarafından yanlış yönlendirildiğini ve adeta zorla rozet taktırıldığını ve konunun oldu bittiye getirildiğini de biliyorum. Hatta Sayın Kılıçdaroğlu'nun; Ali Erdoğan'a rozet takıldığı gün o rozeti takmamak için eski Genel Merkez'e kaçtığını ve fakat Ali Erdoğan'ı pazarlayan CHP'lilerin (başta Özkan Yalım ve Gürsel Tekin) ısrar edip eski Genel Merkez binasında yakaladıkları Kılıçdaroğlu'na rozeti taktırıp, hemen ilan ettiklerini ve oldu bittiye getirdiklerini bizzat tanıklarından dinledim. Lakin bir Genel Başkan nasıl olurda koca Uşak'ın hiç değilse Uşak basını olarak bizlerin haykırışına kulak tıkar orası da CHP'lilerin takdiri, biz haddi aşmayalım.
Aslında CHP'de siyaset yapmak istediği halde, hizipçilikten ve ayak oyunlarından bunaldığı ya da çekindiği için yani kendisi için uygun zemin olmadığı için siyasete bulaşmayan, dürüstçe kenarda işini takip eden tanıdığım pek çok mühendis, avukat, iş adamı, doktor ya da esnaf var gerçek CHP'li. Gel gelelim; cemaatin adamları, filan grubun adamları, feşmakancıların piyonu derken siyaset sahnesinde dürüst insanlara kimsenin adamı olmayan Partisinin adamı olmak isteyenlere fırsat tanınmamış oluyor diyebiliriz rahatlıkla.
İşte CHP bahsettiğim gibi düşünüp kenarda duran öz evlatlarını keşfetse onları vitrine koyup, kendi içindeki potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürse samimi söylüyorum iktidara en yakın parti. Zaten şöyle etrafa baktığımızda hiç bir siyasi partinin yıldızını parlattığı bir ismi yok. Varsa da bir elin parmağını geçmez. Haydi bir düşünün yarın belediye seçimi olsa hangi parti kimi aday yaparsa halkın nabzını yakalayabilir? Ya da CHP'nin kaç alternatifi var halka arz edip aday olarak takdim etmek için?
CHP kulislerini bir sonraki yazımda yazmaya devam edeceğim. Ama hazır yeri gelmişken bir düşünülsün istedim bu konular. Samimiyetimizden emin olacağı düşüncesiyle zaman zaman yazarlığın çizgilerini zorlayıp haddi aşmışsam affola diyorum.
CHP paralelcilerle el ele muhalefetçilik mi oynayacak? Yoksa Atatürk çizgisine dönüp iktidarı mı zorlayacak?
Vedat Orhan
Vatandaş 8 Yıl Önce
güzel yazı eline sağlık chp atatürkçüleri küstürdüğü sürece yenilmeye mahkumdur.
Buyur burdan yak Kılıçdaroğlu 8 Yıl Önce
ömrüm fetöyle mücadele ederekgeçti diyen kemal kılıçdaroğlu bunu da bi okusun o zaman
ülkenin kurtuluşu yine chpyle... 8 Yıl Önce
fetullahçı yapılar temizlenmelidir.lakin partide delege ağalığı oluşturanlar,önseçim zırvalığıyla kendi yakınlarını ve sevenlerini partiye doldurup kendini tastikletenler de partiden uzak olmalıdır.benim önerim chp yine tek parti olarak ülkenin çok akıllı insanlarıyla eğitimini sağlığını dış ve iç politikasını ortadoğu siyasetini de katarak oluşturmalıdır.türkiyede çok akıllı insanlar var.
Hüseyin 8 Yıl Önce
çok doğru tespitler
türkiye ve ortadoğunun serveti... 8 Yıl Önce
ortadoğu ve türkiyenin zenginlikleri ingiliz abd avrupaya aktarılmaktadır.onlarda 1. sınıf yaşam sürmekte ve türkiye ve ortadoğunun birbirine düşmesine ,kavgasına ,aptal aptal politikacıları türkiye ve ortadoğunun başına getirerek,seyretmektedir.