Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Atatürk'e deccal diyebilen bir meczup, senin yol göstericinse; CHP'de işin ne?

Abdülhamit'in tımarhaneye kapattırdığı, 'Ermenilerle gönülden dost olup el ele vermeliyiz' diyebilecek kadar Ermeni sempatizanı olan, hiç bir ilmi dayanağı olmadığı açıkça ortada olan Nur Risalesi adını verdiği safsatalarının, depremi önleyebildiğine, bütün mahallesi yanan bir evin sırf içinde risale barındırdığı için yanmadığına inanıp, bu inandığı safsataları da kaleme alabilen, Atatürk'e haşa deccal (yaratılmışların en kötüsü ve çirkini fitnenin ve küfrün başı) diyebilecek kadar ileri giden Said Nursi ya da nam-ı değer Said-i Kürdi'ye CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu; 'doğru zamanda doğru şeyler söylemiş, birikimlerinden yararlanılması gereken, yol gösterici bir şahsiyet' diye bahsetmiş. Herkesten özür dilerim ama bunu söyleyeceğim: HALT etmiş! Bunu CHP Milletvekili sıfatıyla söyleyen Tanrıkulu'na bir tane CHP'li yetkili neden höst demez anlamış değilim ama madem kimse demiyor bari biz diyelim: höst Tanrıkulu höst!

Kendisine güya medresedeki bir hocası tarafından Bediüzzaman yani "zamanın güzeli" ünvanı verilmiş olan ve ısrarla bir matahmış gibi bu lakabı kullanan; yaşamı boyunca gerek Osmanlı Devleti'ne gerekse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanetleri ile tanınan, 2. Abdülhamit tarafından Üsküdar Topbaşı Tımarhanesine kapatılan yani meczup olduğu bizzat padişahça ve devrin ruh bilimcilerince tescillenen Saidi Nursi, malumunuz olduğu üzere Milli Mücadeleye destek olmadığı gibi Kuvvai Milliyeciler ve Atatürk'le de arasını hiçte hoş tutmamıştır. 

İslam yok olmak üzereyken Anadolu coğrafyasının küffarın çizmeleri ile çiğnendiği, Türk Milletinin ırzının, namusunun süngü altında kirletildiği kadınlarımızın ırzına yabancı devletlerin askerlerince geçildiği ve Türk Milletinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bir ortamda adını din alimi koyan bir kişinin eline silahı alıp düşman birliklerine karşı duran Kuvvacılarla birlikte hareket etmesi beklenirken; onun Kuvvacılara karşı fetvalar üretiyor olması, İngiliz'i övüyor olması sizce de manidar değil mi? Cemal Kutay'ın "Kurtuluşun Kuvvacı Din Adamları" isimli kitabında da bahsedildiği üzere; Amasya, Denizli, Mardin, Niğde, Ankara, Gümüşhane, Aksaray, Zonguldak, Siirt, Erzincan Çorum, Maraş, Giresun başta olmak üzere pek çok şehrimizde Müdafai Hukuk Cemiyetinin kurucusu o şehrin Müftüsü olmuş, yani müftülük yaptıkları şehirlerde Osmanlı Hükümetine kıyam ederek, Müftülük makamından ve maaşından vazgeçen Türkiye'deki il ve ilçelerde yüze yakın müftü Kuvvai Milliye'ye açıkça destek olmuş, silah kuşanıp savaşmış.

Yine Erzurumlu Raif Hoca, Bitlis’te Küfrevizade Şeyh Abdülbaki Efendi’ye, Norşinsli Meşayih-i İzamdan Şeyh Ziyaeddin Efendi, Mevlevi postnişini Abdülhalim Çelebi yine Mevlevilerin lideri olarakta bilinen Amil Çelebi gibi pek çok postnişinin de postlarını terkedip, Kuvvai Milliye saflarına katılırken, yine Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde ikamet eden Bektaşi postnişini İlk Mecliste Kırşehir Milletvekili olarakta görev alan Cemalettin Çelebi Hazretleri, Veliyyüdün Efendi başta olmak üzere Alevi Bektaşi tekkesi postnişinlerinin tamamı, Atatürk'e ve Kuvva-i Milliye'ye destek verirken; Nakşibendi Şeyhleri ile Said-i Kürdi Kuvva-i Milliye'ye yani Milli Kurtuluş Mücadelesine zerre katkıları olmadığı gibi aleyhte propaganda üretmeye çalışmışlar.

Peki sizce hangi imanın gereğidir Kuvvacıların yanında yer almamak? Ya da hangi ilmin gereğidir, topraklarımızı işgal amacıyla yurdumuza giren İngiliz'in, Yunan'ın askerini şenlik ederek karşılamak? Bu kadar Müftünün, hocanın, postnişinin destek olduğu bir zeminde Kuvva-i Milliye'ye destek olmayan ya da karşı duran kimseye müslüman denmez ki hoca densin, alim densin! Bu yüzden ben şahsen Said-i Nursi'ye ne hoca derim ne de alim! İman işi ise Allah'la arasındaki problemdir ben o sahaya girmek istemem, kaldı ki konumuz bu da değil. Zaten Said-i Nursi denilen zatın kitaplarında yazdığı İslam'la ve bilimle asla bağdaşmayacak safsatalarını daha önce defalarca sizlere izhar etmiştik. Şimdi lüzum da görmüyorum.

Bu Said-i Nursi aynı zamanda Şualar isimli kitabının 458. sayfasında ismini vermeden, Emirdağ Lahikası isimli kitabının 278. sayfasında yer alan 27. Mektubunda bizzat Mustafa Kemal ismini vererek, Atatürk'e haşa deccal demiştir. Deccal bildiğiniz gibi kötülüklerin, çirkinliklerin, karanlığın kaynağı olarak yaratıldığına inanılan bir varlık ve Allah'ın en büyük düşmanı. Kelime anlamı olarakta ara bozucu, nifak çıkartıcı, karıştırıcı ve yalancı anlamlarında kullanılmaktadır. Yani Said-i Nursi, Mustafa Kemal Atatürk'e edilebilecek en ağır hakaretleri tek kelime ya da sıfat ile birlikte etmiş bir meczuptur.

Bu meczup zat bildiğiniz üzere şimdilerde terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmak, devleti içten çökertmek suretiyle yabancı güçlerle işbirliği içerisinde vatana ve millete ihanet etmek başta olmak üzere, pek çok suçu bir arada işlemiş eli kanlı bir örgütün elebaşısı ya da çete reisi olma suçlaması ile yargılanan Fetullah Gülen, nam-ı değer FETÖ'nün de akıl hocası ve yol göstericisidir. FETÖ'nün Cumhuriyetimize ve Atatürk ilke ve devrimlerine duyduğu nefretin ve devletimizi yıkma hayalinin ilham kaynağı da diyebiliriz Said Nursi'ye...

Kendisinin CHP Milletvekili olduğunu söyleyen ancak CHP'den daha çok HDP Milletvekili gibi açıklamalar yapması ile tanınan tescilli CIA ajanı olduğu Dilek Yılmaz tarafından yüzüne karşı haykırılan Sezgin Tanrıkulu bakın ne demiş bu Said-i Nursi için; "Said-i Nursi, doğru zamanda doğru şeyler söylemiş, birikimlerinden yararlanılması gereken, yol gösterici bir şahsiyet." demiş. Düşünsenize, Atatürk'ün partisinin milletvekili olacaksınız ama Atatürk'ün ve kurduğu Cumhuriyetin en büyük düşmanlarından birisini "yol göstericiniz" olarak kabul edeceksiniz.

Sizce Said-i Nursi'nin gösterdiği yolda ilerleyen birisinin yolu CHP'ye uğrar mı? Uğradıysa niçin uğramış olabilir? Tanrıkulu aslında bu sözleri ile kendi kendini resmen ve alenen ifşa etmiş. En azından partisine ve Atatürk'e ihanet içinde olduğunu ilan etmiştir aslında ama elbette ki; Görene, Köre ne? Görmezden gelene ne? Diye de ilavede bulunabiliriz. Tekrar söylüyorum Tanrıkulu bu sözleri sarfederek halt etmiş ve CHP'lileri yaralamıştır ve derhal istifa etmeli ya da ihraç edilmelidir.
Yorumlar

Eyup Yilmaz 8 Yıl Önce

yalan yanlış bilgilerle ancak cahilleri kandırabilirsin zavallı nurullah. padisahın tımarhaneye kapattirması tamamen uydurma hicbir dayanağı olmayan bir safsatadır. ayrica hicbir risalede m.kemal in adı gecmemektedir. bahsettiginiz eserleri m.kemal çok kucuk yaşta iken yazmıştır. bediuzzamanin ermenilerle ilgili ifadesi olmamıştir. uydur uydur söyle mantığı ile biryere varamaz sin

birisi 8 Yıl Önce

ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel  bir hadis?i şerif?in ihbariyle kuran'a zararlı bir adam çıkacak demiştim.sonra mustafa kemal?in o adam olduğunu zaman gösterdi. ( said nursi emirdağ lahikası i/278)

birisi 2 8 Yıl Önce

ben bir manevi alemde, i̇slam deccalini gördüm. yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. i̇şte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nuru iman ve kuran ışığıyla hakikati hali göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.( said nursi şualar; 458,459,siracun nur 247)

Arif Arif 8 Yıl Önce

sizin kendinizi alim biliyorsunuz değil mi? okumuş en büyük cahiller sizlersiniz.din düşmanları olmak yolunda hızlı adımlarla ilerliyorsunuz.fetö nün önünü keseceğinize aynı düşünce de istismar yolunda çok güzel ilerliyorsunuz,tebrikler murullah çavuşoğlu tebrikler.

marifet 8 Yıl Önce

soytarıbaşının ağzına bakan Allahın ahmağı çüşoğluna ancak ahmakı sukut denir !

Tüm Yorumlar