Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Selin Sayek Böke'ye yapılan tehditi kınamayan lanetlemeyen insan bile değildir

Selin Sayek Böke Hanımefendi tehdit edildiği halde kendisine yapılan bu insanlık dışı davranışı kınamasını ve bu işin arkasında kimlerin olduğunun ortaya çıkarılması için kamuoyuna açıklamalar yaparak adaletin tecellisi için baskı kurmasını kendisinden beklerken suspus olan CHP'nin 4. Genel Başkanı olma özelliğine sahip olan Deniz Baykal ,Uşak'a sözde Hayır konuşması için geliyormuş. Üstelik zaten Hayır demeye zaten kesin kararlı olan topluluklara niçin hayır denmesi gerektiğini nbir kez daha anlatacakmış. Selin Sayek Böke henfendiye destek mahiyetli tek bir açıklama dahi yapmadığı gibi bir twet bile atmayan Baykal'dan Uşak'taki Hayır cephesinin öğreneceği yeni bir bilgi olduğunu pek sanmıyorum. Kendisine buradan tüm samimiyetimle söylüyorum boşa gelmeyesin umduğun havayı Uşak'ta bulamayacağına emin olabilirsin. Zira senin Milletvekilin ve İl Başkanın kendi koltuklarının derdine düştüğü için, partinin üyeleri; örgüte ve partiye küskün, elbette tamamı hayır verecekler ama örgüte de hiç destek oldukları yada olacakları yok gibi görünüyor.

Nitekim yönetim iki kez 8000 üyeye mesaj attı, gönüllü gelip çalışmak isteyenlerin ismini yazdırması için ama sadece bir kişi gelip ismini telefonunu yazdırdı bu bilgiyi bizzat il başkanı paylaşmıştı ve bütün yönetimin ve sonradan il başkanı mahareti ile dağıtılan benim de içinde bulunduğum Hayır Komisyonu üyelerininde bu bilgiden haberi var. Şimdilerde İl Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri kendi elleri ile el ilanı dağıtıyorlar malesef. Yani iki genç bile kalmadı yanlarında el ilanı dağıttırabiledikleri. Ama sakın yanlış anlaşılmasın bu yönetimin kötü olduğundan değil bilakis yönetim çok iyi niyetli insanlardan oluşuyor ve aslında canla başla çalışmak isteyen pek çok isim var yönetimde ama çaresizler. Yada bu ilgisizlik üyelerin çalışmak iste(me)mesi ile alakalı bir durum da değil, bilakis herkes köy köy mahalle mahalle ev ev gezmek istiyor bir şölen havasında HAYIR kampanyası yürütülsün istiyor. Ama bakıyor ki partinin ileri gelenleri olarak öne çıkan isimleri kendi koltuklarının derdine düşmüşler, üyeye ve ön seçime yönelik çalışmalar yaparken üyeleri kullanmanın derdine düşmüşler. Kimi Belediye Başkanı Adayı olma hayali görüyor Genel Merkeze şirin gözükme peşinde planlar işletiyor. Kimi Milletvekilliği seçimlerinde ön seçimden nasıl 1. Sırada çıkartırımın siyasi rakiplerimi nasıl ekarte edebilirim yada yıpratabilirimin derdine düşmüş. Kimisi de AKP'nin peşine düşmüş olası belediye seçimlerinde en zayıf adayı çıkartarak seçimleri yeniden AKP'ye kazandırabilmenin uüğraşını veriyor üyeyi saçmasapan isimlere razı etmenin telaşında.

Düşünün ki Özkan Yalım hala Ali Erdoğan'ı aday yapabileceğinin hayalini görüyor. Zemin hazırlansa Tayyip Erdoğan'ın Ali Beyin salınmasını sağlayacağına emin gibi konuşuyormuş sağda solda. Yani aslında Tayyip Erdoğan ile ortak bir proje üzerinde çalıştığını söylediğinin farkında bile olmadan Partide zemini hazırlasa Ali Erdoğan'ın cezaevinden çıkartılabileceğini söylemekteymiş. Aynı Özkan Yalım geçtiğimiz günlerdeki Sivaslı hamlesi ile Nadi Sancar gibi seçim kazanması mümkün olmayan bir ismi belediye başkanı adayı yapma hayali görmüştü. Ancak İl yönetiminin ve bizlerinin akıllı tutumu ile bu hamlede başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Aynı Özkan Yalım her gittiği yerde İl Başkanımız Ali Karaobayı yıprtatacak nitelikte O'nun aleyhinde söylemler dillendirmekte. Karaoba'nın Uşak'lı olmadığından bahisle rakibinin önünü kesmeye çalışıyor. Gerçi Ali Karaoba'da her bulduğu fırsatta Dilek Yılmaz'ı, Özkan Yalım'ı ve İsmet Akın'ı haklı yada haksız eleştirilerle yıpratma gayretinde oda ayrı konu ama iyi niyetinin defalarca Yalım tarafından istismar edildiğinde ve aldatıldığına bizzat tanığım.

Hal böyle olunca üye bu oyunlara ortak yada alet olmak ve kullanılmak istemediği için kenara çekiliyor ve herkes kendi çapında bireysel olarak çalışmaya mecbur kalıyor. Yani üyeler ne İl Başkanına nede Milletvekiline güvenmiyor ve birilerinin Milletvekili yada Belediye Başkanlığı hesaplarına alet olup kullanılmak istemiyor. Zaten Hayırın çıkacağına emin olmanın verdiği rehavetin de etkisiyle kimse partiye bile çıkmıyor. Yani Baykal hiçte umduğu havayı bulabileceğe benzemiyor. Şahsen ben Selin Sayek Böke'nin şahsında Partimizin başına gelen bu elim olayı basın önünde kınama yolunu dahi tercih etmeyen yada edemeyen Baykal'ın bana anlatabileceği bir şey olduğunu sanmıyorum. Kendisinin gerçekleri söyleme cesaretinin olmadığını şantaja maruz kaldığında sergilediği tavır da malesef müşahade etmiştik.

Hatırlarsanız Sayın Baykal malum görüntüler yayınlandığında istifa edip giderken bir FETÖ Tezgahı olduğu gün gibi aşikar olan bu tehditin Pensilivanya ile ilgisinin olmadığını söyleyerek bir nevi FETÖ'yü aklama yolunu seçmişti. Yani korkmuştu vede sinmişti. Özel hayatın ifşası gibi bir suç FETÖ Akit ortak tezgahı ile servis edildiğinde bile korkup kaçan Sayın Baykal şimdi neyi söylemeye cesaret edebilir ki diye düşünüyorum ve Sayın BÖKE'ye geçmiş olsun dileklerini ve kınama mesajını basın yoluyla yayınlamadığı sürece kendisini dinlemeye gitmeyeceğimin de bilinmesini istiyorum.Zira bu durumda kendisini buraya gönderenin CHP değil Saray olduğunu bile düşünebilirim. Nitekim çevrede çok sayıda Hayır'a çalışıyor(muş) gibi yaparken evet çıkması için ne mümkünse yapan çok insan var şu sıralarda cambaza bak oynatan. Neyse konumuza dönelim. 

Türk'ün kültüründe kadının tehdit edilmesi gibi bir durumun söz konusu dahi olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, bu tehditi yapanların yada alkışlayanların kesinlikle TÜRK olamayacakları kanaatine varabiliriz. Öncelikle suçu Türk Milletinin üzerinden atalım. Zira ülkesindeki kadın politikacıları tehdit eden Milletlere dünya, pek iyi nazarla bakmaz. Ben de bir Türk olarak bu zannın üzerimizde kalmasını istemem o tehditi yapan insan kesinlikle TÜRK olamaz. Hiç bir Türk; sırf söylemleri Milli diye, Atatürk'ün çizgisine dönülmeli dedi diye bir politikacıyı tehdit etme kabalığını gösteremez, hele ki bu politikacı kadınsa. CNN Türk televizyonunda yaşanan bir çete organizasyonu ile korkutulmaya çalışıldığını düşündüğüm tehdite ve sonrasında endişeye maruz bırakılan Selin Sayek Böke hanımefendinin o konuşmasının önemli bir bölümünü canlı olarak izleme imkanı buldum ve açık söylüyorum kolay beğenmeyen bir insan olarak Selin hanımı dinlerken keşke bu insan öz ablam olsaydı bile diyecek kadar gururlandım kendisi ile o cesaret ve bilgi kokan konuşmayı izlerken.

O kadar içten ve samimi bir şekilde Vatan sevgisini Millet sevgisini ve aldığı eşsiz kültürü ortaya koydu ki az insaf ile dinleyen hiç kimsenin beğenmedim diyemeyeceği nitelikte; kucaklayıcı, moral ve umut veren konuşmalara imza atmıştı. İzleyen herkesin memnun kalması gereken konuşmaların yapıldığı bir program sırasında CNN Türk gibi kurumsal bir televizyonda, canlı bağlantıya alınan kimliğini bile bilmediğimiz bir sade vatandaş Böke'yi tehdit ediyor. Diyelim televizyonu aradılar neden stüdyoyu da haberdar etmeye ihtiyaç duyuldu. Acaba Sayın Böke'nin canlı yayın anında psikolojisini bozmak gibi bir niyetle bu ilan yapılmış olabilir mi?

Canlı yayında Türkiye'nin kaderini etkileyecek bir seçime ilişkin çok önemli şeyler söyleyen bir politikacı nasıl olur da canlı yayın sırasında efendim "telefon geldi sizi ölümle tehdit ettiler" gibi abuk bir gelişmeden haberdar edilir. Böyle bir gelişme olduysa bile bu durum polise mi yoksa tehdit edilen insana mı haber verilmelidir? Kaldı ki bu türden provakatif olaylar o televizyonda ilk defa mı yaşanıyordur. Basit bir telefonu niçin bu kadar abartmaya ihtiyaç duymuş olabilirler sizce? Yada bu telefonun önemsenmesi gerektiğine proğramı sunan Sayın Payzın'ı ve televizyon çalışanlarını kim ikna etmiş olabilir? CNN Türk televizyonu gibi son derece profosyonel bir kuruluş nasıl böyle bir hata yapar yada bu bir hata olabilir mi?

Neyse olay şöyle devam ediyor: Şirin Payzın'ın yangına körükle gidip Sayın Böke'yi endişeye sürükleyen konuşmalar yapmasının ardından polis geliyor, sanki çok ciddi bir tehditmiş gibi bir algı yaratarak kadıncağızı alıyor, olağan üstü koruma eşliğinde evine götürüyor şov yapar gibi, yetmiyor kadıncağız dakikalarca evinin önünde bekletiliyor, kimsenin aklına neden bunca zaman önlem alınmadı da hanfendi kapının önüne gelince önlem alınmaya başlandı ve bu kadın evinin kapısında neden bu kadar bekletildi? Diye sorgulamak gelmedi. Bu kadın evinin önüne beş dakika da getirilmedi ya. Programdan çıkalı ve tehdit alalı saatler oldu niçin saatlerdir önlem alınmadı da şimdi alınıyor? diye sorgulamadı hiç kimse. Acaba Polisin amacı Sayın Böke'ye işin ciddiyetini anlatmak ve tehdit edenlere yardımcı olmak mıydı? Sorusu kimsenin kafasını kemirmedi yada kimse bunları dile getirmedi. Çok açık söylüyorum bu olay bana sorulursa büyük olasılıkla tamamıyla bir tezgahtan ibaret. Maksadın Selin Hanım gözünü korkutmak ve Milli söylemleri terketmesini, inançlarına sırt dönerek, idealist bir insan olma gayretine son vermesi gerektiğini kendisine aktararak kendisinin söylemlerinin kamuoyuna mal olmasının ve milletin uyandırılmasının önüne geçmek olduğunu anlamak hiçte zor olmasa gerek.

Çünkü Selin Hanımın bahsettiğim konuşmasını dinleyenler vehametin farkına varacak ve yapılması gerekeni de öğrenecek. İşte bu endişeyle paniğe kapılanlar bu kirli tezgahın arkasındaki kirli elleriyle bu Milletin devrimini önlemeye çalışıyanlardır. Ama şunu bilsinler ki buna asla muaffak olamayacaklar ve bu devrim mutlaka gerçekleşecek ve bir millet uyanıyor diyecek dünya yeniden ve dünya yeniden sulha kavuşacak. Zaten gittiğiniz salon toplantılarında yada miting meydanlarında eski kalabalıkların onda birini bile bulamayışınızdan her şey ortadaki Milletin artık bu cambaza bak oyunlarına karnı tok ve bu Millet artık gerçekleri duymak istiyor çözüm önerilerini duymak hatta bir an önce uygulamak istiyor.

Milleti germeyin kutuplaştırmayın diye yıllardır yaptığım bütün konuşmalarda ikaz ediyorum ama malesef siyasilerimiz bizi dinlemeyip yine bildiğini okuyor ve toplumu germeye ümitsizliğe korkuya endişeye itmeye yönelik konuşmalar yaparak uyutmaya çalışıyorlar. Milletin köylüsü bile bir şey üretmez hale gelmiş, dönümlerce ekilmeyen tarlamız var gitgide tembelleşiyor gitgide fakirleşiyoruz, aman sendecilik almış başını gitmiş, ailelerimiz dağılmış dağılmayanlar da ise huzur yok, ittir kaktır yürüyor çoğumuzun yuvası. Ama bizi yıllardır aldatanlar bizde aldandık diye cevap veriyorlar yetmemiş gibi bizden daha geniş ve daha fazla yetki istiyorlar. Daha çok kandırılmak için mi diye soruyor yüce Türk Milleti de? Türk Milleti buz gibi de bu sefer gerçeklerin farkında sadece Selin hanımefendi gibi entellektüellerinin, bilim ve siyaset adamlarının doğruları dile getirmesini bekliyor. Tiyatro izlemek istemiyor çözüm önerilerinin tartışıldığı platformalara ilgi gösteriyor.

Selin Sayek Böke hanımefendinin o konuşması milyonlarca reyting almıştı malumunuz. O'ndan bir önce Cumhurbaşkanının danışmanı kimliği ile bir başka hanımefendi niçin EVET denmesi gerektiğini anlattı ama reyting de adeta nal topladı. Ama Sayın Böke'nin hemen sonraki programını insanlar birbirine sosyal paylaşım sitelerinden haberdar ederek izlenmesini sağladı ve milyonlar birden izledi. Tabi ki bundan rahatsız olanlar malesef bana sorarsanız polisimizi ve CNN Türk televizyonunu da kullanarak tehdit tezgahını oynadılar. Sadece ve sadece vatanını sevmek suçu işlediği için kendisini tehditle endişeye sürüklemeye çalışanları Allah'a havale edecek halimiz yok. Mutlaka takipçisi olmalıyız ve bu işin arkasındaki varsa kirli elleri çıkartmalıyız. Benim burada yazdığım sadece bir olasılık daha farklı olasılıklarda var elbette ama bu olay aydınlatılmazsa benim söylediğim olasılığın gerçekliği çok açık ortaya çıkmış demektir.

Sayın Kııçdaroğlu'nun konuyu mutlaka takip edeceğine olan inancımı ve kendisine olan hüsni zannımı korukamta zorlansamda hiç değilse bu olayda diri tutmak istiyorum. İnşaallah partimizin aklı başında Milletvekilleri ve Grup Başkan Vekilleri konunun takipçisi olurlar ve bir şekilde aydınlanmasını sağlarlar da böylece bu tür suçlara tevessl edenler cezasız bırakılmazlar hiç değilse halka ifşa ile rezil edilirler. İşte kendi inandığı değerleri dile getirmekten Milleti bir olmaya beraber olmaya davet etmekten, Atatürk'ün çizgisine dönmeye üretmeye çalışmaya okumaya yazmaya teşvik eden konuşmalar yapmaktan ve pollitikalar üretmekten başka suçu olmayan bir KADIN Politikacımızı tehdit eden ve ettiren REZİLLER Bunlar diyelim. Biz de ağzımıza ne geiyorsa söyleyelim de bir daha böyle bir şey yapmaya başka bir aklıevvel tevessül edemesin. 

Söz uzar gider meramın anlaşıldığı kanaatindeyim Aziz Milletimize en azından Uşak Halkına acizane tavsiyem gerçekleri duymaktan da söylemekten de korkmayın ve gerçeklerle ne kadar çabuk yüzleşebilirsek o kadar iyi olduğunu sakın unutmayın. Lütfen birliğimize beraberliğimize zarar verecek sağcı solcu evetçi hayırcı, alevi sünni kürt çerkez gibi ayrıştırıcı yaftaları birbirimize vurmayalım. Gerçi şer odakları bu sefer başaramıyor, halkın umurunda bile değil. Kimse kutuplaşmalara çanak tutmuyor yada alet olmuyor. Tam tersine kenetleniyor birbirine tahammül etmenin en güzel örneklerini sergiliyorlar çoğunluk. Zaten bir müddet sonra şimdi kenetlenmemizi önlemeye çalışan o azınlıkta kenetlenmenin faydasını ve kaçınılmaz olduığunu farkedecek ve bizimle birlikte olmak isteyecek. Bana sorarsanız hep söylediğim gibi biz Milletçe büyük bir DEVRİM gerçekleştiriyoruz ama henüz farkında değiliz. Bu yaşadığımız çalkantılı dönem bittiğinde bu zifiri karanlıkları dağıtacak bir güneş doğacak bizim için tıpkı Mustafa Kemal'in Samsun'dan bir güneş gibi doğduğu gibi bir güneş doğacak Milletimizin üzerine. Türk Milleti farkında değil belki ama hızla Atatürk'ün yoluna doğru ilerliyor.

Düşünsenize Atatürk'e neler söylenirdi şimdi Ona dinsiz diyenlerin dinsiz olduğu ile Millet olarak yüzleştik. Fetö'sünden METÖsüne hepsinin ne mal olduklarını gördük müşahade ettik. Ülkücüsü de Ak Partilisi de Atatürk'e karşı saygımızı yeniledik vede yineledik son günlerde. Farkında değil misiniz? Etrafınızdaki o cübbeli sarıklı çember sakallı insanlar gün geçtikçe azaldı. Malum Doğu'da bir tarikat köyüne eskiden on otobüs giderdi Uşak'tan şimdi 1 otobüs bile insan gitmilyor mesela. Fethulah Gülen'in toplantılarına binlerce insan katılırdı şimdi yüzbinler pişman o toplantılara iştirak edip maddi manevi katkı sunduğuna. Cübbelilerin zaten beş paralık bile itibarları kalmadı malumunuz artık insanlar kendisine müslüman gözü ile bile bakmıyor herkes soytarı yerine koyup gülmek istdiği zaman caps lerini izleyerek gülüp dalga geçiyorlar.

Eskiden kapalı spor salonlarını doldurudu bunlar malumunuz ve malumunuz Haber Türk televizyonuna çıkacak kadar itibar görürlerdi İngiliz Kraliyet Ailesinin hediye ettiği cübbeleri sayesinde ve ye kürküm ye diyerek kürkün reklamını yaptırırlardı hatırlarsanız. Yani kraliyet Ailesine bağlılıklarını canlı yayınlarda ilan ederlerdi. Neyse söz uzar dedik yine uzattık. Kusura Bakmayın ama samimi söylüyroum sıkı bir CHP'li olarak Sayın Milletvekilimize ve Parti Sözcümüze yapılan bu hareket çok ağırıma gitti ve içlendim size içimi dökeyim istedim. Sayın Selin Sayek Böke Hanımefendiye geçmiş olsun dileklerimi ileterek yazımı sonlandırmak istiyorum. Bu arada CHP'nin cesur yürekli iki Mileltvekili ve iki iyi hatibi olarak bilinen Sayın Özgür Özel ve Sayın Aykut Erdoğdu'ya da çok teşekkür ediyorum Selin hanıma yaşadığı bu trajik olay sırasında destek oldukları ve moral verdikleri için. Yalnız Değilsiniz!
Yorumlar

Aydın Ayaydın 8 Yıl Önce

yazınızı beğenerek okudum muazzam yazı olmuş hakikaten. ortada seçim yok bir şey yok ülkenin tapusunun bir kişiye devredilmesi ülkemizi bölünmesinin zemininin hazırlandığı cumhuriyetimizin oylanacağı bir referandum var bizim milletvekilleri il başkanları kendi koltuklarının derdine düşmüş. tabi ki üye keriz mi bu art niyeti farkediyor ve kimse yanaşmıyor zaten baykal'ın toplantısına da kimsenin gideceğini sanmam şahsen ben gitmeyeceğim. chp yi birilerinin makam hırsına kurban edemeyecekler çünkü üye her şeyin farkında vd ön seçim de gereğini yapar. hayır çıkacağından zaten zerre endişem yok hem uşak'ta hemde ülkemizde açık ara hayır çıkacağı aşikar. ayrıca şunun bilinmesini isterim selin sayek böke kesinlikle yalnız değildir milyonlarca selin sayek böhe var bu ülkede belki onun gibi konuşma beceremeyiz ama gerekirse bizzat gider gövdemizi siper ederiz. bu saatten sonra korkunun ecele faydası yok.nasıl olsa teslim olsakta köle olacağız savaşıp kaybetsekte ama kazanacağız korkma

Derya Akman 8 Yıl Önce

bizde bir söz vardır ak koyun kara koyun belli oluyor diye. aslında son günlerde kimin ne mal olduğu o kadar çok açık ortaya çıktıki. bahçelinin kılıçdaroğlunun ve baykalın tayyipin tezgahına ortak oldukları artık gün kadar açık ve herkes bunun farkında.aslında millet uyandı ama ardına düşülecek bir lider çıkmıyor medyada.kimisi kaset ile susturuluyor kimisi başka şantajlarla kimisi de işte selin hanımın başına gelen gibi tehdit ile susturulmaya çalışılıyor. siyaset olduğu gibi tehditçiye şantajcıya ve kumpasçıya kaldı. halk yok. bakın erdoğanın mitinglerine devlet imkanları ile taşındığı halde çok az sayıda insan gidiyor.akpye oy verenlerin yarıdan fazlası bile hayır verecek ama kimse açıktan dillendirmeye gerek görmüyor. anlaşılan oki bu sefer akp korkutamayacak ve yıldıramayacak milleti. kimsenin umurunda değil yok terör bitecekmiş başkanlık sistemi gelirse halifelik gelecekmiş kimse inanmıyor.fetöye bile aldanan adamdan halifemi olurmuş.hem terörü azdıran akp değilmi? korkmayacağız

CHP'li (yaş yetmiş iş bitmiş... 8 Yıl Önce

ben şahsen baykalın yada kılıçdaroğlunun ağzından hiç atatürk ve cumhuriyet kelimesini duymuyorum son zamanlarda. inanmayanlar açıp baksınlar son açıklamalarını. biz chp olarak yaşa mustafa kemal paşa yaşa marşları eşliğinde bütün kesimleri kuşatan gümbür gümbür bir hayır kampanyası yaşamak istiyoruz.kimsenin siyasi çıkar yada hesaplarına kurban edilecek vatanımız ve devletimiz yok bizim. şantaja uğrayan korkan tırsan kenara çekilsin. yaşı seksene dayanmış baykal geleceğine uşaka özgür özel gelsin selin sayek böke gelsin aykut erdoğdu gelsin dursun çiçek gelsin yılmaz özdil gelsin. baykal papağan misali hep aynı şeyleri tekrar edip duruyor ve artık bana sorulursa hem bunama belirtileri var hemde bu görüntülerin arkası var ve halen bu şantaja maruz kaldığı için hala fetöcülerin ve erdoğanın emirleri doğrultusunda hareket ediyor.ben olsam kafama sıkardım yinede baskıya zulme asla boyun eğmezdim yaşından bari utan ve git artık.daha fazla rezil olmadan çekilse baykal için iyi olur.

Sade vatandaş 8 Yıl Önce

yazınızı oıkudum bencede selin sayek bökeye cnntürk ve polis ortaklığında bir korkutma tezgahı kurulmuş olabilir. lanet olsun böyle kirli oyunlar ve kumpaslarla muhalefeti yıldırmaya ve susturmaya çalışanlara.lanet olsun kendi ikbali için milleti uçurumdan aşağı sürüklemeye çalışanlara ve lanet olsun bu milleti bölmeye ayrıştırmaya çalışanlara. kılıçdaroğlu basit bir kınama ile geçiştirdi bu tehdit olayını düşünün bordo bereliler eşliğinde getirilmiş kadıncağız yani aslında bilerek abartılmış. sayın çavuşoğlunun dikkat çektiği noktalar çok önemli herkesin tekrar tekrar okuması ve ne yaşadığımızı iyi anlaması gereken bir yazı olumş. baykalın zaten akp ile birlikte hareket ettiğinden hiç kuşkumuz kalmamıştı böylece emin olduk. bu bahçeli ile baykalın ne gibi bir görüntüleri var akpnin elinde merak ediyorum doğrusu.

HALK 8 Yıl Önce

si̇zler chp li̇ler artik kendi̇ kendni̇zi̇ yermekten bi̇rbi̇ri̇ni̇ze gi̇rmekten vazgeçi̇n...ne olursa olsun bi̇rbi̇ri̇ni̇n yaninda olanlar kazanir..bunu bi̇r turlu ögrenemedi̇ni̇z....

Tüm Yorumlar