Uyanın millet! Katil İsrail, BOP tezgahını FETÖ eliyle şıkır şıkır işletiyor!

Bir işin içine Barzani girdiyse üşüyeceksin; hele İsrail bizzat girmişse o işten buz gibi soğuyacaksın, diye nasihat ederdi, nasihatlarına kulak verdiğim bir büyüğüm ve İsrail ile ilişkilerde azami dikkat gösterilmezse İsrail'in hiç umulmadık sinsi planlar ile Türk düşmanlığı yapmaya devam edeceği ve yer yüzünde kendisine tek rakip gördüğü Türkleri yok edebilmek için ne mümkünse yapabileceğini söylerdi. Bu sözleri; O gün bu gündür gerek tarihi incelediğimde gerekse günümüzde İsrail'in sürekli Türk düşmanlığı için fırsat kolladığını gözlemleyen birisi olarak söylüyorum. Eğer Türkiye bir an önce yaşadığı derin gafletten uyanıp, Türk'ün Türk'ten başka dostunun olmadığı gerçeği ile yüzleşmezse yeminle konuşuyorum uyandığında, işgal ile karşı karşıya kalabilir Allah muhafaza. İsrail'e Katil dedim çünkü sadece MARMARA gemisinde öldürdükleri insanlarımız bile katil demem için yeterlidir öncelikle bu konuya açıklık getirmiş olayım istedim.

Bildiğiniz üzere son zamanlarda bütün dünyanın ana gündem maddesi Suriye ve Esad'ın geleceği. Düşünün toplasanız sayıları 10 bini belki de bulmayacak eli kanlı terör örgütü İşit'i yok etmek için ABD, Rusya, İran, Çin, Türkiye orduları ile adeta seferber oldu yetmiyormuş gibi ABD ve Rusya'nın anlamsız ısrarı ile devreye PYD midir nedir bir terör örgütü de sokulmaya çalışılmakta. Günlerdir Rakka ve Münbiç'e girme hazırlığı yapıyor koca koca dünya ülkeleri bir avuç terör örgütü mensubunu yok etmek için Suriye sınırımıza çok yakın bir bölgeye bizim bile elimizde olmayan silahlar ve savaş araçları yığılıyor. Hem de terör örgütü PKK'nın uzantısı olarak bilinen ama Rusya ve ABD'nin bir türlü terör örgütü olarak kabul etmediği PYD-YPG adı neyse terör örgütleri militanlarına bu silahlar teslim ediliyor ve bu örgüt militanları gözümüzün önünde eğitilip donatılıyor.

Daha önce BOP Kapsamında eğit donat adı altında donatılan ve eğitilen güçlerin daha sonra silahı bize doğrulttuğunu unutmuş gibi olan biteni sessizce seyrediyoruz adeta. En iyimser rakamlarla tüm dünyadaki toplam IŞİD Militanı sayısı sadece 20 binler seyrinde, yani Türk Milletinin tükürüğü ile boğabileceği sayıdalar ve dünyanın süper güçleri bu militanları yok edebilmek için aylardır hazırlık sürdürüyor. Günlerdir toplam 3000 kadar İŞİT Militanının bulunduğu söylenen Menbiç'e girilmeyip hazırlık yapıyor olması size ne kadar inandırıcı geliyor? Bu sorunun yanıtını aramadan önce başka bir soru daha sormak istiyorum. Sizce IŞİD'i BOP kapsamında kuran en azından kurulmasına ön ayak olan irade ABD (CİA) İsrail ikilisi değil miydi? El cevap Evet. Peki o halde kendi eliyle kurduğu İŞİT'i şimdi yok etmek için babasının hayrına mı uğraşıyordur ABD ve İsrail. Yada BOP'tan gerçekten vazgeçmiş olabilirler mi? Yada B planını uygulamaya koyarak BOP'u başka kılıflarla finale götürmeyi amaçlıyor olabilirler mi? Cevabı size vermeden önce bu hususta Kuran-ı Kerim'in bir ikazına dikkat çekmek istiyorum.

Maide Suresi 51. Ayeti Kerimesinde "Ey İman Edenler SAKIN ha Yahudi ve Hristiyanları Dost Edinmeyin, zira O'nlar (Yahudi ve Hristiyanlar) birbirinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse biliniz ki o onlardandır." Allah'ın bizlere Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sav) aracılığı ile vahyettiği bu ölçüyü sizlere hatırlattıktan sonra cevabıma gelelim. Elbette ki Yahudi ile de Hristiyan ile de barış içinde iyi ilişkiler içinde olabilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Ama Allah'ın bu ikazını kulağımızdan asla çıkartmadan. Kaldı ki tarihi tecrübelerimiz bize defaatle göstermiştir ki; Haçlı Seferleri yada 1. Dünya Savaşı sonrası Osmanlı'nın parçalanması ve paylaşılması gibi tarihi süreçlerde asla bir araya bile gelemezler denilen Hristiyan ülkeleri bir araya gelerek ortak Türk düşmanlığı yapmışlardır.

Konumuza dönelim, IŞİD'i yok etmek için Suriye'deyiz diyen ABD ve Rusya hele de İran ve Suriye'yi de bir şekilde ikna edip yanına almışsa ya da onları da uyutmayı başarmışsa ve aslında BOP'un hayata geçmesi için bizim topraklarımızı işgal planı içerisinde iseler ne yapacağız? Zaten BOP un amacı da bu değil miydi? Şayet önlem alıp şimdiden gereğini yapmazsak samimi söylüyorum bir savaşın içerisinde kendimizi bulabiliriz ve işgal tehlikesi ile yeniden karşı karşıya gelmiş olabiliriz. Elbette ki 80 Milyonluk bir ordusu olan ve gerektiğinde yek vücut olmayı başarabilmiş Türk Milleti ile savaşı göze almaları çok zor. Çünkü bildiğiniz üzere süper güç dedikleri ABD Ordusu Irak'ta bile çuvalladı ve savaşacak asker bulmakta bir hayli zorlanmakta. Ayrıca hiç bir Dünya Devleti kendi kamuoyunu Türk'lerle savaşa kolay ikna edemez. Ama biz uyumaya ve CIA dolayısıyla da FETÖ projesi olduğu çok açık ortada olan Başkanlık Sistemi gibi abuk tartışmalar ile gündemimizi belirlemeye devam edersek sinsi planlarını devreye sokarak topraklarımızı parçalamanın hayalini pekala görebilirler. Bu yüzden de son derece tedbirli olmak durumundayız.

Ben şahsen Suriye'deki gelişmelere ve yaşananlara bakınca ne Rusya'nın ne de ABD ya da İran'ın samimiyetine inanamıyorum. Elbette ki Suriye ve İran bize her zaman için ABD ve Rusya'dan daha yakındır ve öyle de olmalıdır ama malumunuz son zamanlarda her iki ülkede Türkiye'den ziyade ABD ile birlikte olmayı yeğlemekte. Tıpkı Müslümanlar tarafından idare edildiğine asla inanmadığım Suudlar vb Müslüman ülkeleri gibi. Dış işleri politikalarında aklımda demezseniz anlık yanlışlar çok büyük bedeller ödememize sebep olabilir.
Hiç kimse bana bir avuç caniden oluşan terör örgütünün yok edilmesinin bu denli zor olduğunu ve aylarca hazırlık yapılmasının doğal olduğunu söylemesin. ABD; koca Irak'a girerken bile bu kadar hazırlık yapmadı. Bana sorulursa İsrail ve CİA ortaklaşa çalışıp devreye girdi ve önce Rusya Lideri Putin'i ikna etti BOP'a, daha sonra da diğerlerini ve şimdilerde kurduğu bu mizanseni sergiliyor bu bölgede. Elbette ki Putin Rusya'nın ve kendisinin belli çıkarları karşılığında ABD'yi partner edinmiş olabilir kendisine ve elbette ki BOP planını yeniden uygulamayı düşünüyor olabilirler. Kaldı ki Putin'in Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la aynı gün ondan az önce İsrail Devlet Başkanı Netenyahu ile görüşmüş olması yine Barzani'nin gerek ülkemizde gerekse bölgede fink atarak kendisine yeniden rol biçildiği için şımarık çocuk gibi etrafta dolaşması bu şüphelerimi haklı çıkartan gelişmeler olamaz mı sizce de?

Tabii ki bu yazım neredeyse tamamen bir komplo teorisinden ibaret. Belki de BOP'tan ABD ve İsrail'de vazgeçmiştir ve bütün dünyayı terörden temizleyip artık herkesin kendi sınırları içinde huzurlu ve güven içinde yaşadığı barış dolu bir dünya hayaline ortak olmak için böyle davranıyor da olabilirler. Buda iyimser bir bakış açısı ama bence de fazla iyimser. Bizim siyasetimiz tüm bu bakış açılarını ve arasındaki olasılıkları göz önünde bulunduran bağımsız siyaset olmadığı sürece ve güdülmeye razı olduğumuz sürece ne güçlü Türkiye olabiliriz nede kendi kaynaklarımıza sahip çıkabiliriz. Uşak'taki Avrupa'nın en büyük altın rezervine sahip madenleri gözümüzün önünde götürdükleri ve bize suyunun suyu mesabesinde pay ayırdıkları gibi değerlerimizi sömürmeye devam eder bizi güden emperyalist güçler ve biz birbirimizi yemeyi tercih eder dururuz. Demem oki birisini en iyimser olasılık olarak verdiğim diğerini de en kötü olasılık olarak verdiğim ki farklı bakış açısı arasındaki tüm olasılıkları göz öünde bulundurarak politika üretip doğru ve yerinde hamleler ile diplomasi ile çözmeye çalışmalıyız sorunları.

Türk Milletinin ve Türkiye'nin acilen kendine gelip bu gaflet uykusundan uyanarak, bize dostluğundan emin olmadığımız adreslerin dayattığı suni gündemleri tartışmak yerine; Ne ABD ne Rusya tek çözüm Tam Bağımsız TÜRKİYE diyerek ayağa kalkması gerekmektedir. FETÖ'nün Güneydoğu'da PKK ile nasıl bir birliktelik içinde olduğunu hep birlikte izledik. Aynı FETÖ'nün AKP'yi ele geçirmiş olduğunu ve FETÖ'cü olmayan siyasetçilerimizin de ağır bir FETÖ tehdidi ve baskısı altında olabileceğini de bilmekteyiz. Nakşibendilerin IŞİD'e ve PKK'ya verdiği destekte ortada, Vehhabi akımının uzantıları olan bu türden dini akımların yaygın olduğu bölgelerde insanların nasıl kandırılarak terör örgütü militanı yapıldığını da malaesef gördük müşahade ettik. O halde hala neden o insanların istediklerini, ülkenin gündemine getirerek Milleti oyalıyoruz? Niçin hala FETÖ'nün uygulanması için can hiraş mücadele verdiği BOP Projesinin nihai hedefi olan Başkanlık Sistemi meselesini Milletin önüne getiriyoruz anlaşılır gibi değil. 15 Temmuz Darbe girişiminde teslim etmediğimiz Türkiye'yi FETÖ'ye teslim etmek için mi bu referandumu Milletin huzuruna ve gündemine getirdik?

Unutmayalım ki başka Türkiye yok ve bizim bu topraklardan gitme şansımız da yok. O halde çözümü de çareyi de bir olmakta bulmalıyız. Zaten çok ezici bir üstünlük ile HAYIR çıkacağı çok aşikar olan bu referandum meselesini milletin gündeminden bir an önce çıkartıp derhal Milli politakalar üreterek her alanda çok çalışmak ve bir Milli seferberlik ilan ederek; ülkemize, Cumhuriyetimize, Milletimize, tarihimize vede tüm değerlerimize sahip çıkmalıyız diyorum vesselam.

NE ABD NE RUSYA TEK ÇÖZÜM TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!