Geçtiğimiz gece bir arkadaş sohbet esnasında bu Pınar’a uygulandığı söylenen boykotu destekleyip desteklemediğimi sordu. Kesinlikle desteklemediğimi söyledim o arkadaşa. Bunu tahmin etmiştim peki neden? Diye soruya soru ilave edince uzunca bir sohbetin kapısını aralamış oldu işte o sohbeti ederken bu konuda bir makale kaleme almalıyım diye düşündüm.
Neden bu türden boykotları desteklemiyorum? Çünkü ben siyasetin çok ciddi bir kabızlık dönemi yaşadığını yıllardır görüyor hatta zaman zaman uyarı manasında siyaset S.O.S veriyor siyaset yapılacak insan bulunamaz hale geldi alternatiflerin sayısı gitgide azalıyor ve hep bilindik eski yüzler siyaset sahnesinde artık yeni yüzler ve eski kalabalıklar oluşmuyor artık yönetimler yada meclis üyeleri vs eskisi kadar kaliteli olamıyor. İşinde başarılı rüştünü ispat etmiş toplumca tanınan ve sevilen hiç değilse kendi çevresinde bir saygınlığı olan insan sayısı maalesef gün geçtikçe azalma gösterdi siyaset sahnesinde diyorum. Kabul etsekte etmesekte bütün siyasi partiler de sözüne güvenilmeyen tanıyanlarca sevilmeyen eskimiş yüzler çoğunlukta artık. Zaten aktif siyasetteki kişi sayısı iyice azaldı üstüne üstük çıtayı yükseltecek kalibre de insan da aktif siyaset yapan insanların arasında azınlıkta kaldı. Bildiğiniz gibi neredeyse hiçbir siyasi partinin tabanı oy verdiği partinin mevcut genel başkanını pekte beğenmiyor aslında.
Kime sorarsanız sorun lider eksikliğinden bahsediyor. Kime sorarsanız sorun ayaktan diken çıkartacak nitelikte iş bilir kentine ilçesine yatırım getirtebilecek kentine ilçesine katma değer üretebilecek hizmetler aktarabilecek hiç değilse şehri geliştirecek işlerde öncülük edebilecek, sanayiciden sanatçıya, simitçiden öğretmene, esnaftan iş adamına tüccarına her kesimi kucaklayabilecek, dürüst saygınlığı olan siyasetçi sayısının çok azaldığını size söyleyecektir. Hangi eski siyasetçiye sorarsanız sorun niçin artık siyasete ilgili değilsin diye eski siyasetçiler yetişmiyor ve siyasetin eski tadı kalmadı diye cevap verecek size.
Neden bu türden boykotları desteklemiyorum? Çünkü ben siyasetin çok ciddi bir kabızlık dönemi yaşadığını yıllardır görüyor hatta zaman zaman uyarı manasında siyaset S.O.S veriyor siyaset yapılacak insan bulunamaz hale geldi alternatiflerin sayısı gitgide azalıyor ve hep bilindik eski yüzler siyaset sahnesinde artık yeni yüzler ve eski kalabalıklar oluşmuyor artık yönetimler yada meclis üyeleri vs eskisi kadar kaliteli olamıyor. İşinde başarılı rüştünü ispat etmiş toplumca tanınan ve sevilen hiç değilse kendi çevresinde bir saygınlığı olan insan sayısı maalesef gün geçtikçe azalma gösterdi siyaset sahnesinde diyorum. Kabul etsekte etmesekte bütün siyasi partiler de sözüne güvenilmeyen tanıyanlarca sevilmeyen eskimiş yüzler çoğunlukta artık. Zaten aktif siyasetteki kişi sayısı iyice azaldı üstüne üstük çıtayı yükseltecek kalibre de insan da aktif siyaset yapan insanların arasında azınlıkta kaldı. Bildiğiniz gibi neredeyse hiçbir siyasi partinin tabanı oy verdiği partinin mevcut genel başkanını pekte beğenmiyor aslında.
Kime sorarsanız sorun lider eksikliğinden bahsediyor. Kime sorarsanız sorun ayaktan diken çıkartacak nitelikte iş bilir kentine ilçesine yatırım getirtebilecek kentine ilçesine katma değer üretebilecek hizmetler aktarabilecek hiç değilse şehri geliştirecek işlerde öncülük edebilecek, sanayiciden sanatçıya, simitçiden öğretmene, esnaftan iş adamına tüccarına her kesimi kucaklayabilecek, dürüst saygınlığı olan siyasetçi sayısının çok azaldığını size söyleyecektir. Hangi eski siyasetçiye sorarsanız sorun niçin artık siyasete ilgili değilsin diye eski siyasetçiler yetişmiyor ve siyasetin eski tadı kalmadı diye cevap verecek size.
Peki siyaset neden bu halde ve nasıl bu hale geldi? Elbette ki siyaset sahnesinin bu noktaya gelişinin pek çok sebebi olduğu gibi bu konuda teferruatlı bir çalışma yapılsa ve faktörler tek tek ele almaya kalkışılsa kitap haline dönüşür. Ama ben birkaç tanesine değineyim bu esnada da niçin firma boykotlarına karşı olduğumu izah etmiş olayım. Siyaseti bu hale her şeyden önce hiçbir ideolojik altyapısı yada inancı olmayan bütün değer yargısı makam yada çıkar olan iki yüzlü, herkese mavi boncuk dağıtmayı siyaset yapmak zanneden tipler getirdi. İnsanlar siyasetin içine girdiğinde bu tiplerle muhatap olacağından korktuğu için siyasete girmek istemiyor. Bakıyor kendini yakın hissettiği siyasi partinin Ankara'daki yada şehrindeki vitrinine ve siyasetten soğuduğu gibi partisinden bile soğuyor. Çünkü bütün partilerin vitrininde maalesef saydığımız özellikte insanlar her nedense ısrarla önde tutuluyor. Bu tipler de kendilerine gösterilen tolerans ve tahammülü fırsata dönüştürüp kendilerini ön plana çıkarmaya yeltendiğinden ve her türlü ayak oyununu da mübah gördüklerinden yükselmeleri de zor olmuyor vitrinde yer edinmeleri de. Meydanı bu tiplerle muhatap olmak istemediği için boş bırakanlar da bu tiplerce yönetilmeye mahkum ve de mecbur olduklarının farkında bile olmadan kenardan seyretmekle yetiniyorlar.
Çünkü örneğin başarılı bir mühendis siyasete atılsa hemen yaptığı işlere belediye tarafından ket vurulduğunu görüyor. Hatta bu baskı siyasetin etkin olduğu bütün kurumlarca da desteklenebiliyor. Günümüzde maalesef siyasetin etkin olmadığı tek Devlet Kurumu kalmadığına göre o müteahitlik yapan başarılı Mühendis sizce neler yaşayabilir? Hem zaman ayıracaksın hem efor harcayacaksın hatta belki para da harcayacaksın bir miktar, sırf memlekete millete hizmet için yada inandığın değerler için üstüne üstük iktidarın rızk endişesi de dahil pek çok kaygıya seni düşürecek şekilde ticari siyasi iktisadi hukuki baskılarına maruz kalacaksın. O halde ne gerek var? Ağrımaz başıma ağrı katmaya ne lüzum var? Ben çizeyim planımı, projemi yapayım sonra da bina mı dikip dairemi satayım ve tatile gideyim bol bol diye düşünüyor haklı olarak. Mühendis için söylediklerimin tamamı Harita Mühendisi, Şehir Plancısı yada Mimar gibi meslek gruplarından arkadaşlar için de geçerli. Memurun siyaset yapmasının önünde zaten hukuki engel var. Üstelik istifa edip bir yerden aday olsa ve kazanamasa geri dönerken bir sürü eziyet görebilir, tekrar aynı yere tayini çıkmayabilir alıştığı düzeni bozulabilir vs. Dolayısıyla Öğretmen, Maliyeci, Hemşire, Sağlık Memuru vs gibi meslek gruplarının da önü kesilmiş oluyor. Esnaf desen zaten adam bağkuru zor denkleştiriyor dükkan kirasını zor ayarlıyor, siyasete mecbur kalmasa kafasını kaldırıp bakmayacak bile. Haberleri bile izlemez olmuş. Ayrıca siyaseti iktidar partisinde yapsa muhalefet edenler alışverişi keser muhalefette yapmaya kalksa zaten her türlü baskı ile karşı karşıya kalabilir. İşçiyi yada işsizi zaten söylemiyorum. Çünkü siyaset parası olmayanın maalesef yapamadığı bir hizmet halini almış durumda. Siyaset sahnesine zenginliğini ön plana çıkartarak başarı elde eden az insan gelmedi. Ama Yoksulluk sınırı olan 5000 Liranın altında geliri olan insanlar siyasetin hiçbir kademesinde neredeyse görev alamadı. İşte son günlerde kimse kalmadığı için partilerde gelir düzeyi düşük insanlarda yönetimler de bulunabilir hale geldi. Hatta şimdilerde en çok işsiz ve asgari ücretli işçi var bazı partilerin yönetimlerinde.
Siz sanayicilere ve iş dünyasına da bu şekilde tavır alıp bir siyasi açıklama yaptı diye bu şekilde ekonomik ambargo uygulayarak yıldırmaya kalkarsanız iş dünyasını siyasetten iyice uzaklaştırmış olursunuz ki bu siyaset sahnemiz açısından çok büyük bir eksiklik ve handikaptır. Ne yani İş adamının siyasi görüşü olamaz mı? Yada siyasi görüşünü ilan edemez mi? Hatta iş adamlarına yada sahibi oldukları yapının bünyesinde barınan teknik adamlara yada kabiliyetli isimlere aktif siyasette ihtiyaç yok mu? Ne kabiliyetli adamlar tanıdım filan firmanın CEO’su diyorlar tanışıyor ve yokluyoruz. Adam siyaseti de iyi okuyor niçin aktif siyasette yoksunuz? Sorusuna “Şu Ortamda” diye cevap veriyor ve “Deli miyim?” Diye ilave getiriyor. Çünkü siyasete bulaşanın ticareti uçabildiği gibi sekteye de uğratılabiliyor. Hele ki iktidarı desteklemeyen bir fikriyat yada anlayışa sahipse sadece iktidarın aksine oy vermekle yetiniyor. Konuşulduğunda muhalefet etmek zorunda kalacağından samimi olduğuna emin olmadığı ortamlarda siyaseti gündemine dahi katmıyor bu tür insanlar. Böylece iş dünyasında olupta siyasete katkı sunabilecek birikime ve kabiliyete sahip pek çok insanı siyasetten uzaklaştırmış oluyorsunuz. Gazetecilik mesleğini düşünün siyaseti belki de en iyi bilenler Gazetecilerin içindedir yada siyasete en yakın ve yatkın meslek gazetecilik diye düzelteyim bu cümlemi ama aktif siyasetteki gazeteci sayısı yok denecek kadar azdır. Gazeteci tüm siyasi fraksiyonlarda olan biteni bilmez sadece tüm siyasi fraksiyonların hangi durumlarda nasıl tepki vereceğini bile öngörebilir. Bütün siyasi partilerde olan biteni gözlemlediğinden ve her görüşten siyasetçiyle sohbet etme yakından tanıma imkanı bulacağından siyasi tecrübesi siyasette olan kadar vardır nerdeyse gazetecilerin. Özellikle Ankara İstanbul gibi şehirlerde gazetecilik yapan siyasete çok faydalı olabilecek ama siyasete asla girmeyi düşünmeyen Onlarca gazeteci vardır emin olun. Peki kim yapsın siyaseti işte siyaseti meslek haline getirmişler siyasetten rant elde edip başka iş yapmaya gerek duymaksızın siyasetten geçimini temin edenler bir de avukatlar kalıyor sanıyorum. Zaten bakın siyaset sahnesine en çok bu saydığım gruplardan insanın varlığını müşahade edeceksiniz emin olun.
Bu arada bir sonraki yazımda siyasetin eğitimden spora, sanattan kültüre pek çok alana hiçbir katkı sunmadığı gibi bu sahaları siyasete malzeme yapmasının sakıncalarını ve ülkemizi getirdiği noktayı izah edeceğim. Siyasetin ve siyasetçinin girdiği her yer kirlenmeye başladı farkında mısınız?
Çünkü örneğin başarılı bir mühendis siyasete atılsa hemen yaptığı işlere belediye tarafından ket vurulduğunu görüyor. Hatta bu baskı siyasetin etkin olduğu bütün kurumlarca da desteklenebiliyor. Günümüzde maalesef siyasetin etkin olmadığı tek Devlet Kurumu kalmadığına göre o müteahitlik yapan başarılı Mühendis sizce neler yaşayabilir? Hem zaman ayıracaksın hem efor harcayacaksın hatta belki para da harcayacaksın bir miktar, sırf memlekete millete hizmet için yada inandığın değerler için üstüne üstük iktidarın rızk endişesi de dahil pek çok kaygıya seni düşürecek şekilde ticari siyasi iktisadi hukuki baskılarına maruz kalacaksın. O halde ne gerek var? Ağrımaz başıma ağrı katmaya ne lüzum var? Ben çizeyim planımı, projemi yapayım sonra da bina mı dikip dairemi satayım ve tatile gideyim bol bol diye düşünüyor haklı olarak. Mühendis için söylediklerimin tamamı Harita Mühendisi, Şehir Plancısı yada Mimar gibi meslek gruplarından arkadaşlar için de geçerli. Memurun siyaset yapmasının önünde zaten hukuki engel var. Üstelik istifa edip bir yerden aday olsa ve kazanamasa geri dönerken bir sürü eziyet görebilir, tekrar aynı yere tayini çıkmayabilir alıştığı düzeni bozulabilir vs. Dolayısıyla Öğretmen, Maliyeci, Hemşire, Sağlık Memuru vs gibi meslek gruplarının da önü kesilmiş oluyor. Esnaf desen zaten adam bağkuru zor denkleştiriyor dükkan kirasını zor ayarlıyor, siyasete mecbur kalmasa kafasını kaldırıp bakmayacak bile. Haberleri bile izlemez olmuş. Ayrıca siyaseti iktidar partisinde yapsa muhalefet edenler alışverişi keser muhalefette yapmaya kalksa zaten her türlü baskı ile karşı karşıya kalabilir. İşçiyi yada işsizi zaten söylemiyorum. Çünkü siyaset parası olmayanın maalesef yapamadığı bir hizmet halini almış durumda. Siyaset sahnesine zenginliğini ön plana çıkartarak başarı elde eden az insan gelmedi. Ama Yoksulluk sınırı olan 5000 Liranın altında geliri olan insanlar siyasetin hiçbir kademesinde neredeyse görev alamadı. İşte son günlerde kimse kalmadığı için partilerde gelir düzeyi düşük insanlarda yönetimler de bulunabilir hale geldi. Hatta şimdilerde en çok işsiz ve asgari ücretli işçi var bazı partilerin yönetimlerinde.
Siz sanayicilere ve iş dünyasına da bu şekilde tavır alıp bir siyasi açıklama yaptı diye bu şekilde ekonomik ambargo uygulayarak yıldırmaya kalkarsanız iş dünyasını siyasetten iyice uzaklaştırmış olursunuz ki bu siyaset sahnemiz açısından çok büyük bir eksiklik ve handikaptır. Ne yani İş adamının siyasi görüşü olamaz mı? Yada siyasi görüşünü ilan edemez mi? Hatta iş adamlarına yada sahibi oldukları yapının bünyesinde barınan teknik adamlara yada kabiliyetli isimlere aktif siyasette ihtiyaç yok mu? Ne kabiliyetli adamlar tanıdım filan firmanın CEO’su diyorlar tanışıyor ve yokluyoruz. Adam siyaseti de iyi okuyor niçin aktif siyasette yoksunuz? Sorusuna “Şu Ortamda” diye cevap veriyor ve “Deli miyim?” Diye ilave getiriyor. Çünkü siyasete bulaşanın ticareti uçabildiği gibi sekteye de uğratılabiliyor. Hele ki iktidarı desteklemeyen bir fikriyat yada anlayışa sahipse sadece iktidarın aksine oy vermekle yetiniyor. Konuşulduğunda muhalefet etmek zorunda kalacağından samimi olduğuna emin olmadığı ortamlarda siyaseti gündemine dahi katmıyor bu tür insanlar. Böylece iş dünyasında olupta siyasete katkı sunabilecek birikime ve kabiliyete sahip pek çok insanı siyasetten uzaklaştırmış oluyorsunuz. Gazetecilik mesleğini düşünün siyaseti belki de en iyi bilenler Gazetecilerin içindedir yada siyasete en yakın ve yatkın meslek gazetecilik diye düzelteyim bu cümlemi ama aktif siyasetteki gazeteci sayısı yok denecek kadar azdır. Gazeteci tüm siyasi fraksiyonlarda olan biteni bilmez sadece tüm siyasi fraksiyonların hangi durumlarda nasıl tepki vereceğini bile öngörebilir. Bütün siyasi partilerde olan biteni gözlemlediğinden ve her görüşten siyasetçiyle sohbet etme yakından tanıma imkanı bulacağından siyasi tecrübesi siyasette olan kadar vardır nerdeyse gazetecilerin. Özellikle Ankara İstanbul gibi şehirlerde gazetecilik yapan siyasete çok faydalı olabilecek ama siyasete asla girmeyi düşünmeyen Onlarca gazeteci vardır emin olun. Peki kim yapsın siyaseti işte siyaseti meslek haline getirmişler siyasetten rant elde edip başka iş yapmaya gerek duymaksızın siyasetten geçimini temin edenler bir de avukatlar kalıyor sanıyorum. Zaten bakın siyaset sahnesine en çok bu saydığım gruplardan insanın varlığını müşahade edeceksiniz emin olun.
Bu arada bir sonraki yazımda siyasetin eğitimden spora, sanattan kültüre pek çok alana hiçbir katkı sunmadığı gibi bu sahaları siyasete malzeme yapmasının sakıncalarını ve ülkemizi getirdiği noktayı izah edeceğim. Siyasetin ve siyasetçinin girdiği her yer kirlenmeye başladı farkında mısınız?
dikiltaşlı emin 8 Yıl Önce
siyaset meslek midir bilmiyorum ama siyasetin kazanımları çok olsa gerek ki, siyasete adım atanlar asla bırakmak istemiyor. siyaseti yapanlar sürekli yenilenmeli. siyaset yapmanında bir süre sınırı olmalı (bizler 30-35 yıldır hep aynı yüzleri gördük, sanırım çocuklarımda bir 10 yıl sonra benim söylediklerimi söyleyecekler. hep aynı yüzler diyecekler). siyaset şeffaf olmalı. zihinlerde soru işaretleri bırakmamalı. kişisel menfaatler için amaç ve araç olarak kullanılmamalı, kullananlar topluma deşifre edilmeli, toplum tarafından ayıplanmalı, dışlanmalı. herkes önce evinin önünü temizlesin ki, sokağımız temiz olsun.
Bülent 8 Yıl Önce
pardon da ne alakası var bayım, laf olsun diye yszmışsınız, sponsor olduğunuz bir takımın bölgesinde evet çıkmadı diye parayı kesmek şeklinde tehdit etmek mi siyaset anlayışınız. partiye üye oldu da mı boykot oldu. i̇şim bozulur diye aday olmayan mühendis için yanlış derken, şantaj yapılan bir takım ve ilçe aynı değil mi, şantaj yapmak mı siyaset yspmak.
çare 8 Yıl Önce
çare cem uzan
ŞİVAN 8 Yıl Önce
her yer ayni olmuş kardeşler sonumuz iyi̇ olsun
liyakat 8 Yıl Önce
liyakat, herkes her işi yapabileceğini zannediyor hele yöneticiliği, birde liyakat gerektiren fen ve tekniğe bağlı yöneticiliği yürütmek öyle kolay bir şey değildir.işte uşak belediyesi herşeyi avukatlar biliyor ondan sonra devletin malı deniz yemeyen domuz. bizim millet biraz seçme özürlü nerde yiyici varsa onu seçiyor.