Takipçilerimizin malumu olduğu üzere Millet ittifakı Protokol metni basına verildiği andan itibaren gerek protokol metninde Cumhuriyetin Kurucu ayarları ve ilkelerine vurgu yapılmaması, gerek parlamenter sisteme nasıl ve hangi süre içerisinde geri dönüleceğine ilişkin bilgiye yer verilmemesi ve gerekse Atatürk'ün isminin dahi metnin hiç bir yerinde geçmemiş olması gibi sebeplerle çekince ve eleştirilerimizi zaman zaman dile getiriyoruz.
Bu çekince ve eleştirilerimiz de ne kadar haklı olduğumuzu gösteren açıklamalara üst üste imza atan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce; bizler gibi Cumhuriyet ve Parlamenter sisteme dair hassasiyeti olan çevreleri çok ciddi endişeye sevk etti. Hatta bu endişeleri sahada farkettiğini söyleyen İyi Parti Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener hanımefendi geçtiğimiz pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kaygılarını aktararak ortak basın açıklamasıyla kamuoyunu rahatlatmaya çalışmışlardı.
Malumunuz olduğu üzere Muharrem İnce miting meydanlarında verdiği vaadler de sürekli Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemine aday olan birisinin verebileceği tarzda sözler dile getiriyor ve böylece Parlamenter Sistemin tarafsız Cumhurbaşkanı olmaya aday bir isim için haddini aşıyor. Dinliyorsunuz Sayın İnce'yi bir gün Bakanları kendisinin atayacağını dile getiriyor ertesi gün Başkan Yardımcıları falan olacağından bahsediyor. Başka bir konuşmasında asgari ücreti belirliyor vs. hemen her vaadi içini pek doldurmasa ve inandırıcı olmasa da Partili Cumhurbaşkanı sistemine göre aday olan ve o şekilde ülke yönetmeyi tasarlayan birisinin verebileceği vaadlerden oluşuyor. Aynı zamanda Paşaların apoletlerini sökeceğini falan da dile getirince Sayın İnce insanların doğal olarak endişesi artıyor ve acaba İnce'de mi Erdoğan gibi TEK ADAM'lığa özeniyor da şimdilik çaktırmıyor sorusunu ister istemez akıllara getiriyor.
Geçtiğimiz günlerde Facebook hesabımdan da paylaşmıştım, oradan da takip edenler açısından tekrar olmasın diye detaya girmeyeceğim ama bu konuya ilişkin İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray'da benzer çekinceleri ifade eden bir açıklama yapmıştı ve gerek Akşener ile Kılıçdaroğlu'nun ortak açıklamalarına gerekse Sayın Çıray'ın açıklamalarına internet üzerinden araştırarak ulaşabilirsiniz. Benim meramım zaten Akşener ile Kılıçdaroğlu'nun ortak açıklamalarına ilişkin çünkü o açıklamada her iki parti genel başkanı da bir hafta içerisinde yapacakları yeni bir ortak açıklama ile Parlamenter sisteme hangi yöntemlerle, nasıl ve hangi süre içerisinde geçeceklerini yada başka bir deyişle parlamenter sisteme geçişin yol haritasını ilan edeceklerini söylemişlerdi. Üzerinden bir hafta geçti ama malesef şu ana kadar en küçük bir hareketlenme dahi yaşanmadı. Gerçi bir kaç gün önce Sayın Akşener katıldığı bir tv programında kendisine sorulan bir soru üzerine komisyon oluşturma kararımızın gereği olarak biz isimleri falan belirledik hatta teslim ettik falan dedi ama CHP yada Saadet Partisi cephesinden çıt yok. Gerçi her fırsatta Atatürk Düşmanı üretim çiftliği (çiftlik dedim kimse kızmasın ama Atatürk'e düşman üreten bir yere ahır da dahil her şeyi diyebiliriz diye düşünmekteyim) gibi çalıştığını söylediğim Saadet Partisinden ve Madımak olaylarından bahsederken hala bu gün bile dalga geçer gibi konuşan İngiliz hayranı genel başkanı Karamollaoğlu'ndan zaten bir beklenti içinde değiliz ama Cumhuriyeti kuran partiyiz Atatürk'ün Partisiyiz gibi söylemlerle şahsımın da içinde bulunduğu kitlelerden yıllardır bir şekilde oy alan Cumhuriyet Halk Partisinin duyarsızlığı ve umursamazlığı anlaşılır gibi değil. Düşünsenize samimiyetini zaman gösterecek ayrı bir konu ama Sayın Akşener bile her fırsatta parlamenter sistem ve Cumhuriyet vurguları yaparken ve sağolsun hassasiyet ortaya koyuyorsa Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu CHP Genel Merkezinin ne yapması gerekir? Böyle bir konuda hassasiyet göstermek CHP dururken başka partilere mi kalmalıydı? Akşener rahatsızlık belirtiyor Atatürk'ün partisi dediğimiz bu yüzden bunca yıl oy ve destek verdiğimiz CHP adeta ipe un seriyor sanki? Ve konuyu gündemin dışına itmeye gayret gösteriyor nedense.
Neyse şimdi burada ilk önce sorgulanması gereken husus şu; hani Millet ittifakı referandum sorasında HAYIR diyen siyasilerce oluşturulan cepheden oluşuyordu? Hani Hayır diyen siyasetçiler Millet kendilerine Referandum esnasında istenen yetkileri verse bile kullanmazlardı? Bu yetkileri kim kullanırsa kullansın doğru değildi hani? Hani bu yetkiler Peygambere bile verilmemişti? Ne değişti Allah Aşkına ki kimisi geçiş sürecinde bu yetkileri kullanacağından söz ediyor? Kimisi zaten geçiş sürecinden bile bahsetmeden oldu ya seçilse Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin yetkilerini kullanacakmış gibi açıklamalar yapıyor. Haydi diyelim Erdoğan zaten bu sistemi hayal ederek siyasete girdiğini söylüyor ve bu sistemi canlandırıp yetkilerini de sonuna kadar kullanacağını deklare ediyor açıkça. Ya İnce'nin bu iki yüzlü tavırlarının sebebi ne? İnce iki yüzlü bir insan bunu zaten biliyoruz. Genel Başkan adayı iken de az iki yüzlülük etmedi herkesin malumu. Şimdi de seçim propagandaları sırasında aynı iki yüzlü ve deomogog hallerini sürdürüyor hatta bu halleriyle barışık olduğunu bile gizlemiyor açıkça söylüyor. Demem oki Sayın İnce'ye CHP Genel Merkezi bir ince ayar vermeyecekse şayet ve bu şartlarda seçime gidilecekse bende şahsen Nurullah Çavuşoğlu kardeşim gibi sandığa gitmeyeceğim. Çünkü kimse kusura bakmasın ama ortada oy vermeye değer Milletvekili adayı (Uşak özeli için de olsa) da yok bana göre Cumhurbaşkanı adayı da yok. Vekil adaylarımız kusura bakmasınlar ama AKP'nin adayları zaten uzun zamandır Milletvekili ve kendilerini denedik biliyoruz. MHP'nin adayı Belediye'den maaş alan Muhalefet Partisi İl Başkanı olarak tarihe geçecek zannediyorum. İYİ Partideki 2. Sıraya atıldığını duyunca öfkesinden deliye dönüp gencecik bir hanfendinin siyaset hevesini öldürme ve incitme pahasına saldırıya geçti malumunuz. Düşünsenize bir partinin 2. Sıra adayı ve çevresi aynı partinin 1. Sıra adayı aleyhinde konuşuyorsa her yerde hatta uluorta sosyal paylaşım siteleri züerinden saldırıya tabi tutuluyorsa bir aday kendi partililerince ki benzer bir durum CHP'de de var ne olur sizce o partiden? CHP'de de durum aşağı yukarı aynı CHP'nin herkesin bastı parayı kaptı sırayı diye kızdığı 1. Sıra adayının her yerde aleyhinde konuşuyor 2. Sıra ve 3. Sıra adayı ve çevreleri. Ama biz yine de partimizin birliği için buradayız demeyi de ihmal etmiyuorlar hemen ardından. Kendi partililerin güvenmediği adaylara insanlar nasıl güvensin? Yada nasıl içine sinerek oy versin söyler misiniz? O zaman hiç değilse kaybetmek üzere sahaya çıkan muhalefet ve şaşkınlıktan seçimlere gitmiş artık müktedir ol(a)mayan bir iktidarın kurguladığı kesinlikle meşru olmadığını düşündüğüm bir kayıkçı kavgasının adını seçim koymamış olurum kendi adıma. Hiç değilse kendi çapımda da olsa bu seçimlerin meşruiyetini kabul etmemiş ve katılmayarak yine kendi çapımda meşruiyetine gölge düşürmüş olurum diye düşünüyorum. Yine hiç değilse bu saçma sapan mizansen de hiç içime sinmeyen adaylardan birine oy vererek işin vebalinden kurtulurum. Hem böylece Atatürk ve Cumhuriyete olan bağlılığım hususundaki samimiyetimiz de daha net ortaya çıkmış olur belki. Tabi ki ben bunu derken kimseye siz de sandığa gitmeyin yada hiç birine rey vermeyin de demiyorum. Herkes kendi aklına vicdanına ne yatıyorsa onu yapsın bana ne? Ben sadece halkın sağduyusuna tercüman olabilmek açısından kendi hissiyatımın bilinmesini istedim o kadar.
Adsız 6 Yıl Önce
vala perşembe gün sordum cezası mezası da yokmuş. niyetim zaten inceye verip özkana vermemekti ama en iyisi hiç gitmemek diye düşündüğüm için ve incenin de on zamanlardaki açıklamaları ile gözümden düştüğü için en iyisi sandığa hiç gitmeyeyim diyorum.
My 6 Yıl Önce
Sandığa hiç gitmemek karsısındaki adaya oy vermek demektir
evet gitme 6 Yıl Önce
sandığa gitmeyin elbet, sonra yine oturup buradan yazarsınız memleket nereye gidiyor ne olacak böyle giderse diye, belki okuyacak birileri çıkar ama o ben olmam
belediye! 6 Yıl Önce
ne bu belediyenin hali... reis metal yorgunluğu diye bas bas bağırdı.yorgunluğu bırak metal çürümüşlüğü var bu belediyede..çap bölümü,beyazmasa,imar vb.. çürümüş..çaplar bitik, kime nasıl çap verilirsa...vatandaşa ...muamelesi yapmayacak yok mu düzgün adam bu belediyede işini ciddiyetle yapan?herkese eşit, adam kayırmayan,güleryüzlü,geçmişi temiz..
Belediye!! 6 Yıl Önce
gidecekti diye diye belediye hala görevde boşuna yazmayalım boşverin herkes işine baksın bu devran böyle gider kimse de kimseye umut vermesin hayalleriylede oynamasın yazıktır günahtır vebaldir zaten ..................