Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Sentetik Uyuşturucular Gencecik Hayatları Mahvederken Seyirci Olmayalım, Mücadele Edelim.

Uyuşturucu ile sadece içeni hapsederek mücadele edilemez. Hiç bir işe yaramamış ya da yaramayacak hissi uyandırılan, işsiz ve umutsuz bırakılan gencin acz içinde uyuşturucu tuzağına düşmesi kaçınılmaz son oluyor. Dolayısıyla uyuşturucu ile mücadele muhakkak sadece polis ve Adliye ile sınırlı kalmayıp topluma ille de ailelere yayılmalı.

Uyuşturucunun adeta kol gezdiği ve lise seviyesindeki gençlerin bile rahatlıkla erişebildiği bir şehirde yaşayan bir sıradan genç olarak çevremde uyuşturucu ille de sentetik uyuşturucuya müptela olan insanların hazin sonuna dair edindiğim tecrübeleri sıralayarak gençlerimizi uyuşturucu madde bağımlısı olmaktan alıkoyma mücadelesi veren resmi ve sivil oluşumlara destek olmak maksadı ile ilk köşe yazımı belki de yazı dizimi uyuşturucu temalı yazmak istedim. Umarım faydalı olur ve umarım uyuşturucu eğiliminde olup ta okuyan bir kaç insanı bu beladan korunmasına ve o bataklığa düşmesine mani olmuş oluruz. Uyuşturucuya Türk Dil Kurumunun getirdiği tanım şu: Uyuşukluk uyku hali ve bilinçsizlik meydana getiren maddelere uyuşturucu denir. Öncelikle kullananlardan edindiğim tecrübeye göre kullananın bilincini yitirmesine sebep olan ve ne yaptığını bilmez halde adeta bir kurulu robota dönüştüren uyuşturucuların tamamı içine sentetik katkı maddeleri katılan uyuşturucular. Doğal yollarla elde edilen ve aslında içene bilinç kaybı yada iradesini yitirme gibi haller yaşatmayan kenevir gibi maddeleri bu tarz uyuşturucu sınıfından çıkarmak gerek kanaatimce ve ayrı kategoride değerlendirilerek ona göre bir mücadele yöntemi belirlemek gerek. Özetle uyuşturucu ile mücadele dendiğinde önceliğin doğal olmayan yollarla üretilmiş ve değişik kimyasal maddeler ile adeta kişiyi insanlıktan çıkartan sentetik uyuşturucu denilen bonzai, kokain, eroin, metamfetamin, extacy, Jamaika, selfy, vb. gibi maddelere verilmesi gerekir. Yani doğal yollardan elde edilen maddelerden ziyade kimyasal veya sentetik denen maddelerden doğal olmayan yollarla elde edilen uyuşturucular ayrı sınıflandırılarak mücadele kapsamına alınmalı. Keza yaptırım ve yasalar da aynı şekilde düzenlenmeli. Çünkü kime sorarsanız sorun uyuşturucu hakkında az çok bilgisi olan herkes size bu bariz gerçeği hemen söyleyecektir. Sentetik uyuşturucunun yıkıcı etki ve zararları ile Kenevir tohumu gibi doğal yollarla elde edilen maddelerin etki ve zararları kesinlikle bir değil. Mesela hiç bir esrar içicisi sırf esrarın yaşattığı kafa sebebiyle kavgacı bir tutum içine girmez yada iradesini kaybetmiş bir halde sağa sola saldırmaz ama sentetik uyuşturucu kullananlar ayıldıklarında ne yaptıklarını hiç hatırlamayacak kadar iradelerini kaybederler ve uyuşturucunun etkisiyle bir çok sorunu başlarına açmış olabilirler etkiden çıktıklarında da çok geç olmuş olabilir. Keza suç istatistiklerine ve uyuşturucu kullanıcıların hangi türde uyuşturucuyu kullandıktan sonra suça bulaştığına dair verilere baktığımızda da bu gerçekle yüzleşmemiz an meselesi gibidir. Elbette amacım doğal yollarla elde edilen maddeleri masum göstermek yada meşru göstermek değil keza bu benim işim değil Devletin bileceği iş ama pratikteki bu gerçeklikle de yüzleşmeden yani bu ayırımı da en baştan yapmadan bu mücadeleyi vermeniz hayli zor olduğu için birinci paragrafta bu konudaki düşüncelerime ve tecrübelerime açıklık getirdim.

Sentetik uyuşturucu kullanarak intihara sürüklenen tanıdıklarım olduğu gibi aynı şekilde sentetik uyuşturucuya müptela olması sebebiyle kafayı yemiş meczuplara dönen çok insan tanımış birisi olarak söylüyorum sakın ha uyuşturucunun hiç bir türlüsü ile tanışmasın bile gençlerimiz ve kesinlikle kendilerine güvenmiyorlarsa özendiren yada kullanması için teşvik eden insanlar ile de selamı sabahı kessinler. İnanın uyuşturucu kullanarak kendini tedavi etmiş yada dertlerinden veya sorunlarından kurtulmuş bir tane insan tanımadım bunca yıllık tecrübelerimde. Sizlere uyuşturucu madde bağımlısı olduğu için yüzünün ve vücudunun bütün güzelliğini yitirmiş gençleri mi anlatayım? Ruh ve zihin sağlıklarının yanı sıra bir çok hastalığı kalıtsal olarak bedenlerine musallat etmiş insanlardan mı bahsedeyim? Yada eşini çocuğunu pazarlama noktasına gelmiş onurlarını izzetlerini yitirmiş insanlık dışı muameleleri kendilerine reva gören insanlardan mı bahsedeyim? Yada uyuşturucu edinebilmek için paraya olan ihtiyacını satışa aracı olmak yada hırsızlık gibi yollarla karşılama yoluna giderek başına arınmaz bela açtıklarına hatta cezaevine düştüklerine dair tanıklıklarımdan mı bahsedeyim? Ne yandan bakarsanız bakın uyuşturucu da çare yok türlü dert ve sıkıntı var ekstradan. O halde uzak durmak ve gençlerimizi uzak tutmak gerek peki nasıl?

Uyuşturucu ile mücadele salt emniyet güçleri ve adli kolluğa bırakıldığın da sonuç alamayacağımız artık aşikar. Keza cezaevleri dolu ve ekseri uyuşturucu kullanmak veya temin gibi sebepler ile cezaevinde. Cezaevinden çıkan da zaten uyuşturucudan kurtulmuş olarak ıslah olmuş olarak çıkmıyor maalesef buda bir başka acı gerçeğimiz. Belki cezaevinde temin edemediği için içemiyor ama çıkar çıkmaz geri başlıyor çoğunluğu. Elbette ders alıp bir daha bulaşmayan da vardır ama maalesef çok istisnai bir durum diyebiliriz buna. Öncelikle gençlerimizin uyuşturucu tuzağına neden ve nasıl düştüğünü irdelememiz gerekiyor kanaatimce. Ben şahsen bunu bir kaç başlıkta topladım. Birincisi eğitim yada iş hayatında hiç bir başarı elde edememiş işsiz kalmış ve hiç bir işe yaramamış hissi ile beraber yalnızlığa ve sosyal hayatın dışına itilmiş mutsuz insanlar bu mereti acz içinde bir kurtuluş reçetesi olarak görmekte. Çok kolay ve ucuz bulunan sentetik uyuşturucular sayesinde çok rahat başarısızlığını da umutsuzluğunu da yalnızlığını ya da gelecek kaygılarını da unutabiliyor ve bambaşka kafalar yaşayarak kendini anlık mutlu zannedebiliyor. Zihin dünyasında yaşadığı sanal mutluluklar da olsa, kendini kandırmasında ve olduğundan başka birisi olarak görmesinde yardımcı olan uyuşturucu ise zamanla o gencin vaz geçilmezi halini alabiliyor maalesef. Oysa ki gençlerimize iş imkanı sunulsa kendilerine ben de başarabilirim hissi uyandırabilecek ve yuva kurup aile reisi olabilirim umudu aşılanabilse pekala uyuşturucuya ihtiyaç duymaksızın mutlu olabilecek. Ülkemiz yada şehrimizdeki istihdam alanlarının çok kısıtlı olması kendi işini yapmak isteyen kabiliyetli gençlere Devletin fırsatları sunamaması ve elinden tutulmaması neticesinde kendini izah ve ifade de edemeyen gençler böylece yakın çevrelerinden gördükleri ötekileştirme yada dışlanmayı da gerekçe edinerek kendilerini uyuşturucuya verebiliyorlar. Ekonomik anlamda hayal edebildiği telefona yada arabaya erişmekte zorlanan yada istediği gibi bir işe yerleşemeyen gençler ailelerine karşı ve çevrelerine karşı yaşadıkları mahcubiyetten hem onlardan uzak kalarak hem de kendilerini anlamadıklarını uyuşturucu sayesinde düşünerek ve egosunu besleyerek bu tuzakta farkında olmaksızın ilerlemiş oluyorlar. Uyuşturucuya geçişe başka bir sebep ise sosyal çevre edinemeyen bazı asosyal tiplerin uyuşturucu kullanıyor havası ile çevreye saldığı korku sayesinde edindiği yalan itibar ve sosyal çevreden yararlanıyor olması. Halk arasında müptezel dediğimiz bu tipler zaten kullanmakla kalmayıp adeta teşvikte ediyorlar günlük hayatlarında ve bir adım sonra teminci de oluveriyorlar.

Gençlerin kendi egolarını besleyecek sahalar açılabilse mesela istihdam alanında olabilir sosyo kültürel hayatta olabilir pekala uyuşturucu ile mücadele de daha etkin sonuçlar elde edilebilir. Örneğin enstrüman çalan ya da tiyatro gibi bir sosyo kültürel etkinlikte kabiliyet yada marifetini sergileme imkanı bularak egosunu besleyebilen gençlerde de uyuşturucuya eğilimin çok azaldığını şöyle bir konuya eğilirsek pratikte pekala görebiliriz. Uyuşturucunun kötü etkilerini daha iyi anlatmak için kullanıp kurtarılmış insanlardan da pekala yararlanılabilir diye düşünmekteyim ancak sadece kötü etkilerini anlatmaktan ise öncelikle bulunmasını zorlaştırmak ve yanı sıra gençlerin o belaya ihtiyaç duymasının önüne geçebilecek şekilde fırsat eşitliğinden yararlandırılması ve kendi maharet ve hünerlerini ortaya çıkarıp sergileyebilecekleri alanların oluşmasını da pekala sağlayabiliriz. Konuya dair başkaca tespit ve analizler de yapılabilir tabi ancak bir köşe yazısında ancak bu kadarı ile özetleyebilirim. Başta da söylediğim gibi dilerim istifade edilir ve gençlerimizin uyuşturucunun her türlüsünden kurtarılması ya da o tuzağa düşmesinin önlenmesi mücadelesin de katkı sunar bu yazım...

Yorumlar