Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Nurullah Çavuşoğlu'nun Gözünden Mavi Gri Konseri...

Konser için bir köşe yazısı desteği atarsın artık Nurullah abi dedi Ali Çuhadar ben de hay hay Ali'm dedim ve bu yazıyı kaleme aldım beğeninize sundum umarım beğenirsiniz. 
İkiymişler evvelden iki renk seçmişler renklerin adını kendilerine vermişler. Gizemi temsil etsin şarkılarımız gizemli olacak nasıl olsa grilikle gizemi katalım diye düşünmüş olmalılar ki; gri olsun demişler. Ama içiniz ferah olsun bu gizem de sakıncalı durum yok içiniz rahat olsun der gibi düşünmüş olmalılar ki rahatlatan bir renk olan maviyi seçmişler ve grinin önüne mavi koymuşlar ki gri'nin oluşturduğu gizemi hem biraz daha saklasın geri plana atıp hem de içini rahatlatsın hedef kitlemiz olan Rock severlerin. Artık ne Mavisi ise gelince sorarız kendilerine? Gece Mavisi mi, gök mavisi mi? yoksa deniz mavisini mi düşlemişlerdir mavilikler yerine. Kim bilir? 
Neyse ikiymişler evvelden iki enstürmanı dost edinip iki kafadar bir ekip olmuşlar. İnceledim biraz uzlaşmadan evvel ve uzlaşma sürecinde de harika insanlar üstelik ikinin biri Uşak'lı. Hemşehrimiz yani Aşıklar Şehrinde doğmuş ve aşık gönüllü bir arkadaşımız. Aşık Gönüllü dedim bakın ekşi sözlükte kendisinden nasıl sitayişle bahsettiğini tanıyanlarının. Sadece bir yorumu sizlerle paylaşacağım. "Akif Alkan çok değer verdiğim çocukluk arkadaşım. yaklaşık 2 yıldır da aynı evde yaşıyoruz, çok temiz, çıkarsız, zeki ve kendinden emin birisi." Böyle bir yorumu parayla herhangi birine yazdırabilirsin ama çocukluk arkadaşına yazdırtamazsın para da versen. Çocukluk arkadaşın yazma gereği duymuşsa samimidir. Mavi ve Gri grubunu yıllardır tanıyan herkes çok iyi ve güzel insanlar diye bahsediyor. 
İkiymişler üç ardından da dört kişi olmuşlar. Dört kafadar müzisyen zaten neredeyse ihtiyaçlarını karşılasan parasız bile yapacak kadar sevdikleri bu güzel işlerini fazla ileri gitmeden medyatik olmayı ve parayı fazla önemsemeksizin yapmışlar. Çok güzel de işler çıkartmışlar zaten kendilerini kutluyorum bu arada. Medyanın bütün yok sayma görmezden gelme kampanyalarına rağmen kendilerini halka mal etmeyi bir biçimde başaran, halkın ilgisine sunduğu şarkıları severek dinleten çoğunu on binlerce insana ezberleten ve medyanın ve sanat camiasının tüm kirlenmişliğine rağmen bir biçimde halkın desteği ile halkın içinde yaşamayı başaran,  bu halk sanatçılarını gördükçe mutlu olmamak elde değil. Mazhar Fuat Özkan'lar neden yaşamasın? Neden yaşamasın Ersen ve Dadaşlar neden yaşamasın mesela? Yok bizim medya yeni barış Mançolara geçit vermiyor millette ne yapsın geri sarıp sarıp eski sanatçıları daha çok dinliyor veya ne yapsın? Halktan adeta gizlenen bu tür grup yada sanatçılara destek vererek yaşatıyor içinde ve boşluğu böylelikle doldurmaya çalışıyor siyasetin beceriksizliği yüzünden bunalan halkımız.
Sorarsan malzeme veya yeni cevher (sanatçı) bulamadıkları için seksenler de meşhur olup sonra unutulmuş isimleri dayatıyorlar ekranlarda. 80'lerin filmlerini oynatarak milleti eğleyen veya diyelim cumhuriyetin veya Osmanlının yaşadıklarını anlatarak millete televizyonları açtırabilen itibarsız medya 70'ini aşmış eski sanatçıları tekrar tekrar sahneye sürerken neden böyle değerlerimize fırsat vermez ben gerçekten anlayamıyorum? Bir Millete kendi medyası bu kadar mı düşman olur kardeşim? Hiç mi kabiliyetli insan yok aramızda Hakkı Bulut'un ya da İbrahim Tatlıses’in boşluğunu dolduracak. Tatlıses’in tatlı sesinden başka nesi vardır sanki? Hala bana sorarsanız nesi var? Tabi ki iyi bir talk şovcu ama o kadar işte kültürel zenginliği de ağırlığı da karakteri de meydanda neticede ama ekranlara da hala o var iyi mi? Neyse ben grubumuza döneyim Mavi ve Gri bir rock grubu ama kendilerine özgü müzik yapıyorlar da diyebiliriz pekala ve kendilerine özgün kişiler oldukları da çok belli. Belli ki nerdeyse hiç mirayileşmemişler ve yine belli ki şöhret onların başını döndürmemiş hiç ve birbirlerini de çok seviyorlar zaten sürekli takipçileri var ve kitleleri onlara yetiyor anlaşılan ve kitlelerini de severek bir oluyorlar. Sahneleri de çok iyi ve hepsinin de kendine has sahne üslubu ve tarzı var ama hepsinin de kendine göre gideri var bir derinliği var. 3 Milyon izlenmiş Youtube da (ki youtube sayacı çok kaçırdığı bilinen bir sayaç bu rakam aslında görünen de çok daha fazladır bu işlerle de ilgili birisi olarak buna eminim)
Ben Sen de yandım sen de söndüm parçaları. 
 Bende yıkıldım yalnızlıkta
Ben de kırıldım paramparça
Bu yolun sonu yok biliyorum
Üzülsek de kırılsak da darılsak da
Sen de kabul et ikimiz de seviyoruz
"Ne harika bir yüzleştirmedir mevcut durum ile Sen de kabul et ikimiz de seviyoruz diye biten bu güzel dizeler de yaşanan. İkisi de birbirini deli gibi sevdiği halde ayrı yaşamak zorunda kaldıkları ile yüzleşmiş ve yüze az küskün de kalbe barışık olmuş aşıkları. Kim bilir kaç aşık bu çok güzel şarkıyı dinleyerek içindeki sevgi ile yüzleşip sevgilisini de içindeki sevgi ile yüzleştirerek incinmişliği unutmayı ve yeniden yanmayı salık vermiş kendine de sevgiliye de. Bir de papatyalar isimi bir şarkılarında çok özlü bir söz var.
Sen konuşmaya başlayınca benim konuşasım gelmez dilimi yutmuş gibi olurum dememiş de "sesin sözlerimi yutar" demiş geçmiş. ne kadar dahice bir söz sesini duymayı sözümü unutacak kadar çok sevdiklerim oldu çok şükür geçmişte hala var ve konuştukça mutlu olduğum ve dinlerken mest olduğum dostlarım arkadaşlarım da oldu hala var yarim de oldu çok şükür. Ben de az söz etmedim güzel diye yar sesi üzerine bu kadar özetini ve latifini yazamamıştım.
Yazıya dönecek olursam bildiğiniz gibi uzun süredir özellikle sentetik uyuşturucu ve çok afedersiniz sapkınlığı özendirmeye ve normalleştirmeye dönük yapılan emperyal çete planlarına karşı sitemiz köşe yazarlarından Ali Çuhadar'ın önderliğinde bir faaliyet yürütülmekte. Baktık ki bu mücadele sadece basın yayın ve psikolojik harp taktikleri ile korkutarak ya da salt Devlet kuvveti göstererek olmuyor ve düşleyip duruyoruz hangi ayaklardaki hangi eksikler giderilebilir diye tam bu esna da duyuyoruz ki Narkotik Şube Amirliği Bürosu ekipleri Okullarda velileri bilgilendirdikleri ve çocuklarını nasıl uzak tutabileceklerini tarif ederek bu illetin kötülüğünü anlattıkları bir dizi organizasyona girişmiş. Çok memnun olduk tabi ve bize de ilham oldu açıkçası ve sentetik uyuşturucu ile mücadelenin bir ayağının da gençlerin mutlu olabilecekleri kültürel ve sosyal etkinliklerin bolca yapılıp gençlerin uyuşturucu içmeden kararında alkol alarak da veya hatta hiç alkol almaksızın da eğlenerek vakit geçirebilecelekleri mutlu olabilecekleri organizasyonların düzenlenmesi idi bunu iyi anladık ve bu hususta yine Ali Çuhadar'ın önderliğini yapacağı bir dizi sosyokültürel faaliyete de de gazetemiz çalışanları olarak destek kararı aldık.
Gençlerin eğlenerek vakit geçirebilecekleri keselerine uygun konserler, gençlik şölenleri müzik dinletileri tiyatrolar vb. gibi etkinlikler de güzel vakit geçirmeleri sağlansa samimi söylüyorum uyuşturucunun önüne geçilmesi kolaylaşacak. Bu türden etkinliklerde tabirimi maruz görün kurtlarını dökemeyen keyfin zirvesine çıkamayan gençler maalesef uyuşturucu maddeler de çare arar hale gelmekteler. Elbette tatminsizlik ve ölçüsüz yaşamın da etkisi var ama çevrelerinde bu tür hareketlikler olmayan gençlerin pozitif enerjisi gitgide azalıyor buda mutsuzlaştırıyor ve savrulan gençlik çareyi böyle işlerde maalesef arıyor. Hiç değilse unutturuyor galiba dertleri en azından öyle olacağı sanılıyor galiba. Aynı alkoldeki gibi ama alkol kadar zararlı olsa keşke. Alkol bunların yanında masum bile kalabilir inanın. Neyse; bu boşluğu doldurmak adına bir dizi faaliyet planı yapmış Ali Çuhadar ve arkadaşları 23 Mart 2022 Çarşamba günü getirmeyi planladığı Mavi ve Gri ekibinden bahsettim sizlere. Yıllar var şu şehirde meydan da konser yapılmış değil. Düşünebiliyor musunuz? Bir sürü folklor ekibi kursu oluştu ve onlar da harçlık kadar paraya oyun öğretiyorlar ve onlar bile çok rağbette ki bence de rağbette olmaları özendirilmeleri iyi.
Neden çünkü insanlar sosyalleşmek için uygun bir fırsat olarak görüyor. Güvenilir insanlardır ya hani folklor öğrenme lüksünü düşünüp kursa yazılanlar genel de ben de hem oyun öğrenmiş olurum hem de sosyal faaliyet yapmış olurum diye düşünüyor. Yoksa malumunuz eskisi gibi düğünler de olmuyor eski şenlikler de yok düğünlerde bile zaten keza kimsenin davetiye görüp düğüne gidesi de yok bu da başka bir yazının konusu. İnsanlar maalesef mutsuz oldukları için bu uyuşturucudan destek ve çare arıyorlar. Gençler işsiz harçlıksız genelde ve vakti geçirmekte bile zorlanıyorlar. Bırakınız eğlenceli vakit geçirmeyi sorunsuz veya sorun düşünmeksizin yaşadığı zaman dilimi bile olmuyor nerdeyse? Şehir de yeterli sosyokültürel etkinliğin tertiplenmemesi sebebiyle halkta oluşan ruh açlığı boşluğunu doldurmak ve gençlerin gönlünü de doyurarak eğlendirerek uyuşturucuyu bırakmalarına veya bulaşmadılar ise hiç bulaşmamalarına katkı sunabiliriz diye düşünmüşler özetle. Bir yandan Yaşar Çavuşoğlu'nun dahil olduğu ve kuruluşundan beri emek verdiği tiyatro ekibi ile bir ortak proje düşünmekteyiz diğer yandan da folklor ekipleri ile temasımız devam ediyor ve ortak projeler düşünüyoruz. 
Folklor ekiplerine destek olmak, tanıtımlarına katkı sunmak, özendirmek gibi planlarımız var ama henüz bu konuda bir saha çalışmasını başlatma aşamasına gelmiş değiliz. 
Bundan sonrasını Ali Çuhadar'ın kaleminden devam edeceğim. Kendisinden katkı istedim aşağıdaki metni yollamış yakın yaklaşık bende yazıma uyarlayım sonuna ilave ettim. Konser işinde nihayet bir karara vardık ve Mavi ve Gri Ekibini şehrimize getirmeye karar verdik. Hazır milyonların şarkılarını severek dinlediği bir ekip var ve kurucularından birisi Uşak'lı ve Uşaklı olduğunu gururla söyleyebiliyor, ilgi göreceği zaten aşikar olan bu grubu tercih etmememiz de hiç bir sebep kalmamıştı solistlerden birinin Uşak'lı olduğunu da öğrenince. Uşak halkından tüm sevenlerimden ve gençlerimizden istirham ediyorum bize bu konuda destek olsunlar ve örnek çalışmalara imza atalım ki şehrin sosyalitesi artsın. Başka mekanlar da başka organizatör kişilerle çalışıp benzer konser vb etkinlikler düzenlesin. Hatta bu konuda kamuoyu oluşturalım Uşak Valisinden ve Belediye Başkanından ve dahi vergi ödediğimiz defterdarımızdan ve SGK Müdürümüzden ve dahi elektrik ve doğalgazımızı temin ettiğimiz koca firmalardan ve dahi mesela Tüprag'dan rica edelim de bir zahmet yaz boyu konserler ve etkinlikler düzenlesin bu gençlere. 
Üniversite de onbinlerce genç var Uşakla ilgileri bile olmadığı halde bu şehri yazmış. Kafeteryalarımız ve eğlence mekanlarımız şehrin sosyalite boşluğunu ciddi oranda artırdı bu bağlamda kafeterya ve eğlence mekanı işletmecilerini kutlamak lazım. Keza projemizi anlattığımız da hemen bize destek veren Hayal Kahvesi İşletmecileri de bu bağlamda kutlamayı hak eden insanlar. Çünkü gerçekten zaten harika ve nezih bir mekanı işletmeciliklerini de konuşturarak çok da güzel işletiyorlar. O halde gençlere yatırım yapmalıyız diye de düşünüyorlar ve zaman zaman düzenledikleri etkinlikler ile gençleri eğlencenin dibine vurduk dedirtiyorlar ve memnun ederek uğurluyorlar. Bize düşen işletmecileri ve hatta Üniversite yönetimimizi bu konuda yalnız bırakmamak ve şehrimizi öğrenci için de yatırımcı yada emekli içinde daha yaşanası bir şehir haline getirerek daha cazip hale getirmemiz de gerekiyor. Uyuşturucu ile mücadelemizin her sahasında halkımızdan destek gördük bu konuda da destek göreceğimize eminim. Bu duygularla satırlarıma son verirken hepinizi bu çok eğlenerek memnun ayrılacağınıza emin olduğum konsere davet ediyorum. Davetiyeye ulaşılabilecek yerleri ve detayları da aşağıya editörlerimiz ilave edecekler. Yardımcı olup destek veren herkese çok ama çok teşekkürler...

Yorumlar