Ey Mecnun bırak şu köpeği kucağından, nesini seversin ki çöp eşeleyen bir köpeğin. Mecnun’un cevabı çok enteresan: O köpek benim Leyla’mın köyünün köpeğidir. Haberciler de demiş ki biz sana Leyla’dan selam ve haber getirdik. Mecnun bunun üzerine, elindeki köpreği derhal yere bırakarak ve Aleyküm Selam, ne buyurdu Leyla’m, demiş. Haberciler Leyla aşkına ispat istiyor, madem ki beni çok seviyor kolunu kesip bana göndersin buyurdu, demişler. Mecnun, başüstüne, getirin bıçağı keseyim, demiş.
Bıçağı getirmişler, mecnun kolunu uzatıp diğer eliyle bıçağı kaldırmış, tam vuracakken: Vazgeçtim, bende Leyla’ya kesilecek kol yok, demiş. Haberciler dönüp Leyla’ya olan biteni anlatmış. Leyla da gidin söyleyin o Mecnun’a ben onun aşkına inanmıyorum, bundan gayrı andını dilime dolamam, demiş. Haberciler yeniden düşmüş yola. Çölde Mecnun’u bulup Leyla’nın söylediklerini aktarmışlar. Mecnun niçin o ay yüzlü benim aşkıma inanmamış, diye sormuş. Haberciler de sen ondan kolunu esirgedin kesmedin, demiş. Mecnun da cevaben demiş ki: Vallahi ben kolumu kesip gönderecektim lakin baktım ki kol benim değil, kol Leyla’mın kolu, kimin kolunu kesip kime göndereyim ki, demiş. Mecnun öyle sevmiş öyle sevmiş ki Leyla’yı kendi koluna baktığında Leyla’sının kolunu görür olmuş.
İşte kendi koluna baktığında milletin kolunu gören, milletinin köyünün köpeğini bile seven, kolunu kessen Kürt kanı, Laz kanı, Çerkez kanı, Boşnak kanı, Türk kanı akacak bir lider gerek bu milletin başına. Bakın o zaman Telekom’u, Tüprag’ı, Seka’yı satabiliyor mu. Yer altı madenlerimizi yabancıya teslim edebiliyor mu. Bakın o zaman milletten topladığını global tefecilerin cebine aktarabiliyor mu. İşte bu milletin ihtiyacı tam böyle bir liderdir!
Lan ne alaka nerden nere zıpladın????