Özkan Yalım yerel medyayı yok edeceğim derken algıları yerel medyaya teslim etti ve yerel medyayı önemsetti

Yerel gazeteciliğin ülke çapında en iyisini yapan Uşak Haber Merkezi olarak gazeteciliğe bakışımız yıllardır ortaya koyduğumuz duruş ile ortadadır. Evet net söylüyorum son derece onurlu ve dik bir duruş ortaya koyduk yıllardır ve objektfliğimize toz kondurmadan geldik yine kondurmayız. Ne paralar konuşuluyor işte duyuyorsunuz, belediyenin muslukları çoğu sözde gazeteci olan gazetesi bile olmayan sosyal medya hesapları üzerinden gazeteci gibi görünen kişilere ne paralar aktarmış Mehmet Çakın. Ya Cahan  zamanı olanlar o şimdi Yalım'ın yanında cirit atan sözde  reklam ajansçıları Cahan zamanı kaç para fatura kesmişler mesela? Belediyeden hak etmediği paralar alan sözde gazeteciler Cahan zamanı da Çakın zamanı da tam tabiri ile malı götürmüş. İnanın bizim haberimiz bile olmadı. Zaten Çakın kurumsal değilsiniz demişti işin başında Uşak Haber Merkezi ekibine ki kurumsal değilsiniz dediği internet gazetesinin köşe yazarı kadrosunda avukattan öğretim üyesine yeni medya mezunu ve ya iletişim mezunu gazeteci gençlerden Türkoloğa bir çok şehirde sayılan sevilen önemli isim vardı. Ve ikisi sigortalı asgari ücretli ikisi stajyer pozisyonunda gazetecilik mezunu hanım efendi vardı o tarihte Uşak Haber Merkezi'nde. Kurumsal deyip fatura doğrattı gazetecilerin ise kendilerinden başka kimseleri yoktu çoğunun. hiç ama hiç karşılığı saygınlığı yoktu toplumda yine yok ve çoğu tek başına idi çalışanı ya da yazarı ekibi de yoktu. Hatta orjinal haber veya yazıları bile yoktu çoğunun kopyala yapıştırcıları kurumsal gazete saydı Çakın efendi de Uşak Haber Merkezi ekibini kurumsal saymadı. Çok şükür ki saymamış ve çok şükür ki haram sofrasına hepsi oturur iken bir tek biz tek kuruş almamışız.

Keza Nurullah Cahan dönemine hatta Ali Erdoğan dönemine de bakılabilir bulamazsınız bir haram sofrasına oturmuşluğu veya tek kalem faturamızı. Hiç kimse ama hiç kimse bize şantajcı diyemez ekibin hiç birine yani bize derken sitenin editörü ve genel yayın yönetmeni olarak bize diyorum hiç kimse iftiracı diyemez hiç kimse üç kağıtçı dolandırıcı diyemez. Bunca yıl gazeteciyiz ve bunca yıl muhalif yazılar yazıyoruz kanuna mugayir en ufak işimiz olsa zaten durdurmazlardı bizi dışarıda tahmin edersiniz. Ama biz her şeyi göze aldık ve yılmadık. Türlü haksızlık ve zulüm gördük ama kimseye bize iftira ile haksızlık eden ve aleyhimizde yazılar yazan sözde meslekdaşlarımız sözde gazetecilere bile haksızlık etmedik. Hatta çoğunu görmezden geldik cevaba değer bile bulmadık ki biliyorsunuz en küçük açığımız olsa nasıl abartıp servis edeceklerini. Özetle Uşak haber merkezi kuruluşundan beri işte yerel gazetecilik budur dedirten bir çalışma ve faaliyet gösterdi. Şehrin sporuna sanatına kültürüne tanınırlığına siyasetine tarihine katkısı herkesin ve hepinizin malumudur ve Devletçi gazeteciler olarak tanındığımızı da Devleti yönetenler dahil herkes bilir ki onlar da zaten öyle tanımlar.

Gelelim yerel gazetecilere savaş açan Özkan Yalım'ın meramına. Öncelikle belirteyim belediye meclisine sürekli bir saatten fazla geciken Özkan Yalım böyle saygısızca devam ederse ve belediye meclisi üyelerini bilgilendirmez ise yaşadığı kafadan sıkıntı doğacağa benziyor. Herkes farkında ve herkes mırıldanarak da olsa yüzleşiyor Yalım'ın bu ve benzeri bir çok davranışının saygısızlık olduğu gerçeği ile. Söylediklerinde haksız sayılmaz evet gazeteciler hiç hak etmedikleri devasa paraları özel kaleme ve belediye başkanına yalakalık karşılığında belediyenin kasasından aparmış anlaşılan ve evet anlaşılan birileri işine bakmış kurulan haram sofralarında. Elbette ki böyle bir yerel medya var edilmesi doğru değildi ama bunu siyasetçiler kendi eliyle oluşturdu. Yalım'da belki de biraz haklı olarak bu paraları ödersek gazetecilik yapacaksanız ben bu paraları vermem siz gazeteciliği bırakın dedi yerel gazetecilere. Onlar da doğal olarak bombardımana girişti ve Yalım'ı bunalttılar ve bunalım içindeki Yalım'a saçmalattılar resmen. Evet Yalım gerçekten saçmalıyor Ali Araslı bizim tanıdığımız bildiğimiz bir arkadaştır ve doğrusu gazeteciler içinde en masum olanlardır bizi bile eleştirmeye kalkıp canımızı sıksa da ve pek gazeteci demek işimize gelmese bile Ramazan Çavuşoğlu'da inanın İbrahim Ethem denenden de Hakan Koruk denen de veya Kazım Şen denen de masumdur. Soner Demiröz veya Mesut Keskin gibi isimleri saymıyorum bile. Bunlar şehir hayatımızın gerçekleri. Hem hiç kusura kalma Yalım efendi Ramazan Çavuşoğlu bir kazıksa şimdi seni rahatsız eden ve linç ettirmeye kalktığın o Oduncu Yaşar'ın oğlu ona bir şey olmaz da onu sivrilten sensin. Biz bilmiyor muyuz bize karşı kullandığın zamanlar da Banaz’daki benzinlikçi üzerinden kendisine para aktardığını ve kızmıyor muyduk Ramazan Çavuşoğlu'na şimdi senin kızdığından fazla ama konu bile etmedik. Gündeme bile almadık çünkü gerçekten önemsemedik. Başka siyasetçilerin de Yalım'ın da Çavuşoğlu ailesinin fertlerini ilk kullanışları değil Nurullah Çavuşoğlu'na karşı maalesef biliyoruz. Sonuçta sen ve senin gibi kullanmak amaçlı iyi geçinen siyasetçiler var etti bu kazığı. Hepinizin o çorba da tuzu vardır Uşak Haber Merkezi’nin alternatifini oluşturmaya çalışan ve bize gizli açık hasımlıktan hiç geri durmayan kabiliyetsiz siyasetçileri olarak.

Konuya gelirsek Gazeteci Ali Araslı'yı hepimizin gözü önünde zabıta marifeti ile dışarı davet ettiler ve ben sonradan anladım olup biteni dolayısıyla tepki de veremedim ama gerçekten çok üzüldüm. Ali Araslı bana şantaj yaptı diyen olmadı bana hiç ama diğer bir çok isimden duyduk bu tür şikayetler Ali Araslı efendi de arkadaştır genel olarak ve biz hiç zararını görmedik. Belki o da bazen Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'nu eleştirmenin verdiği dayanılmaz cazibeye yenilmiş olabilir ama biz yine de kendisinden razıyız gazeteci olarak ve zaten meclisten kovulmayı hak edecek ne yaptığını da bilmiyoruz ve merak da ediyoruz doğrusu. Ne yaptı ki Gazeteci Ali Araslı belediyeye gelip para da istememiştir zaten ki istese de böyle bir bütçemiz yok dersin kapatırsın konuyu. Kimi gazeteciden sayıp saymayacağına Yalım efendi mi karar verecek. Tamam bize bir şey dediği yok ne desek rahatsızlık bile izhar edemiyor. En son Erkan Çuhadar bir yazısında zerzevat demiş diye serzenişte bulunmuştu yakın çevremize o kadar. Yoksa bizim konu açıldı mı toz kondurmaz bize laf da ettirmez Yalım biliriz. Ali Karaoba'da zaten toz kondurmaz kuvvai milliyeci gazeteciler onlar der bizden için konu açıldığında ve eminim dürüstlüğümüze de kefildir. Kaldı ki daha geçenlerde il genel meclisinin CHP'li başkanı ile ve CHP Uşak il başkanı ile de röportaj yaptım ayrı ayrı bu ropörtajlara da bir itirazını duymadık Özkan Yalım'ın yani bizimle iyi geçinmek istiyor belli ama Ali Araslı bu kadarını hak etmemişti ve hiç kimse bu kadar değersizleştirilmeyi hak etmiş olamaz.

Madem istemiyorsun hakkın yok ayrı konu ama çağırırsın makamına kendin söylersin önceden meclis toplantılarına gelme diye hem de kurumsal tebliğ ile tebliğ edersin belediye başkanı olarak. Veya hiç değilse vekaleten bir belediye yetkilisi verir tebligatı kibarca kimseye duyurmadan ve çok incitmeden. Zabıtanın ne haddi imiş adam derdest etmek. Bakın örneği var belediye başkanının emriyle adam dövenler hapse gitti hatta emri veren belediye başkanı da. Bu Devlet işlerine belli olmaz açığı yakalarsa yapıştırır geçer Devlet anlamazsın. Zaten zorbalık kadar kötü değil mi aile içinden insanı siyasetin içine katmak hiç alakası yokken.

Bu tarz ve bu üslubu çok yanlıştı Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım'ın ve eleştirilmeye değer olduğu için de eleştiriyorum ve gazeteci arkadaşıma sahip de çıkarak yapılan haksızlığı kınıyorum. Ramazan Çavuşoğlu'nun aslında yazdıkları da çok rahatsız etmiyor bana sorarsanız Yalım'ı , şimdilerde Ankara'da gazetecilik ve siyaset faaliyeti yürüten Adalet Partisi Genel Başkanına Başdanışman olup siyaset sahalarına da inmeye hazırlanan 30 yıla dayanan dostluğumuzla gurur ve onur duyduğum kardeşim Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'na sözü getirebilmek için Yalım efendi Ramazan Çavuşoğlu'nu kullanıyor bana sorarsanız ve Ramazan Çavuşoğlu'da bunun farkında değil gibi davranıp kendi rolünü abartmanın krizi fırsata çevirmenin yollarını arıyor belki de maalesef. İyi de aile işleri bu kadar ayan beyan karıştırılır ise doğru olmaz ki. Aileden insanları neden devreye koyuyorsunuz ki. Ali Araslı bile ne demiş Yalım'ın kör yanından çıksın bana ettikleri çocuklarının değil demiş ve çocukları bedduaya bile karıştırmamış.

Adamın kız kardeşini çıkartıp aleyhinde konuşmak da neyin nesi? Çalıştığı kurumun daire amiri mi? Hayır nereden bilecek Ramazan Çavuşoğlu'nu işten mi attılar? Kendi mi istifa etti? Veya konunun nereden muhatabı? Kim bu insan aile içinden sıradan bir kadın peki ne işi var belediye başkanı makamında canlı yayında? ve ne söylüyor? Avukat mı hayır siyasi parti veya stk temsilcisi mi? Hayır peki ne sıfatla kim çıkartıp bu suçları ar arda işletmiş bu kadıncağıza. Hem sonra işten atılsa devamsızlık sebebiyle disiplinsiz birisi olduğu meydana çıkar konumuzla ne alakası var? Neyi yalan yazmış? İşinden atıldıysa atıldı bize ne ki istifasını yayınlamış o da. Ben olsam gerek duymam yüz kızartıcı bir suç değil ya sonuçta tüyü bitmedik yetim hakkı mı yemiş? Ya da rüşvet verip arsasını imara mı açtırmış? Ramazan Çavuşoğlu'nu zaten herkes biliyor ve herkes farkında madden zor zamanlar yaşadığının. Keşke bıraksa bu işleri de başka işe baksa veya keşke geri dönebilse memuriyetine bize göre de ama söz dinlemiyor biliyor bizi bilen herkes ve kendi kafasını yaşıyor engel de olamıyoruz zorbalıkla engel olacak halimiz de yok herkesin kendi iradesine tahammül etmek gibi bir insanlık görevimiz de var sonuçta ve bu kadar aile içi hakaret iftira işin içine katıp yargısız infaz ettirmek ve itibarsızlaştırmaya kalkmak doğru değil. Ne demek gazetecinin kardeşine çık şu kardeşine ağzına çıkanı söyle deyip belediye başkanlığı makamını medya platformuna hatta kadın programı platformuna dönüştürmek?

Hiç belediye başkanlığı önünde kameralar önünde konuşulacak konu mu bunlar? Hem benzerleri her ailenin başında değil mi? Çoğumuz zor durumda değil miyiz zaten madden? Yıllardır Nurullah Çavuşoğlu'nun ailesi siyasetin etkisiyle fitneye düçar ediliyor. Babası sağken Tuncay Akbulut mu gitmedi yanına Ali Erdoğan mı gitmedi? Amcasına keza Ak Partililer ne kanunsuz işlere teşvik etti zarar verdirmek için. Muhammet Gür'ün adamları gidip senin Nurullah Tayyip’le ortak iş tutuyor mu demedi babasına? Daha neler neler? Eline hayatında parti bayrağı almamış hiç siyaset bilmemiş okuma yazması dahi olmayan annesi de siyasi parti bayrağı ile pozlar verdi bu yaştan sonra maalesef kendini kullandırdı farkında bile olmadan ve oğluna hiç danışma gereği bile duymadan. Anlatsam size daha neler neler ki çok insan bilir zaten.

Ramazan Çavuşoğlu bunu da atlatır ve yine çekinmez söyler sözünü görün bakın yaşar görürüz öyle sanıldığı kadar zor duruma da düşmez biz izin vermeyiz o kadarına.. Ben tanıyorum o adamı da inat olmasa biz vaz geçirirdik onu ailesi bile vaz geçiremiyor biz mi geçireceğiz. Ama iyi oldu eşi ve çocukları arkasına geçti herkesin gözü önünde yapılan itibar linci girişimini görünce. Lafı ben getirivereyim Gazeteci ve siyaset danışmanı Nurullah Çavuşoğlu'na dedim ve son olarak buradan kendisini röportaj vermeye davet etmiş olayım olup bitenle alakalı ki çok üzgün seyrettiğini biliyorum olup biteni. Aslında haklılığı ve masumiyeti net net ortaya çıkıyor ki inanın bilseler eksiğini çekinmezlerdi söylemekten ve aslında bir bakıma işine yarıyor da diyebiliriz önemi artırılıyor Uşak Haber Merkezinin olduğu gibi ki ben şahsen o kadar üzülmüyorum olup bitene madem herkes müstehakını buluyor maskesini düşürüyor biz de seyrederiz nasıl olsa hiç haksız yanlış işimiz yok biz de buluruz müstehak olduğumuzu.. Lakin öz be öz kız kardeşinin Ramazan Çavuşoğlu'na bunca kötülüğü reva görmesi akıl alır gibi değil ve çok ayıp. Ne kötülük görmüş olabilir ki abisinden? Bu kadarını hak edecek ne yapmış? Malına mı çökmüş mülküne mi çökmüş? Yuvasını mı dağıtmış? Hiç konuşulmaya değer konu mu  işten atılıp atılmadığı veya babadan kalan miras hakkını aramak istemesi annesi ölmeden. Ne gerek var kendini bu kadar kullandırmaya? Yalım ne menfaati vaad etmiş olursa olsun bu kadarını reva görmemeli idi öz abisine bence ve ayıpladım. Gerçi geçmişte beni de hiç suçsuz yere kırmışlığı vardır zaten duracağı yeri eskiden de bilmez ayrı konu ama Yalım ile bir olup o belediye başkanlığı makamında bu kötülüğü yapmasalar iyiymiş.. Benim tekrar söylüyorum çok umurum olmadı ve hatta çok şükür dedim Nurullah Çavuşoğlu ve babaları aleyhinde konuşamamışlar.

Gelin görün ki Çavuşoğlu açısından durum farklı ki zaten duygusal birisi biliyorsunuz, inanın çok konuşamıyoruz bile yanında konuyu tadını çokta kaçırmamak için önemsizleştiriyoruz ki üzülmesin fazla, sonuçta birbirine alenen kötülük edenler kardeşleri ki kendisi de bütün kardeşlerinden kötülük gördü geçmişte ağzını açmasa da ben şahidim belirtmiş olayım. Bir tek rahmetli olan kardeşi İsa'dan razıdır yıllardır bilirim ben belirteyim ama aile meselelerini böyle gündem olması herkesi üzer onu da üzdü tabi biraz ama bence çıkmalı ve konuşmalı gerçeklerle milleti buluşturmalı ve çalışmaları ile ilgili de bilgilendirmeli bence. Babasının ona yaraşan tek oğlu olduğunu da göstermeli cümle aleme tevazuyu da çok abartmadan. Dün dün de kaldı cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım..