ABD, İsrail ve İngiliz İle İşbirliği İçerisinde Türkiye'yi Yönetenler, Milleti BOP Batağına mı Sürüklemek İstiyor?

Zaman zaman konuk alarak genel ve yerel siyasete ilişkin değerlendirmelerini aldığımız ve gerek kaleme aldığı köşe yazıları gerekse çarpıcı analizlerini paylaştığı röportajlarındaki açıklamalarıyla okuyucu ve izleyicilerine, farklı bakış açılarıyla olaylara bakabilme imkanı sunan Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu ile son dönemlerde ülke gündemini meşgul eden Ortadoğu çıkmazında yaşanan hadiseleri, Rus uçağının düşürülmesinin arkasında yatan sebepleri ve IŞİD, PKK, PYD, DAEŞ gibi örgütlerin kim ya da kimler tarafından kullanıldığını konuştuk. İşte, Gazeteci ve Reklamcı Ferhat Karaturp’un tüm merak edilenlere ilişkin sorularına birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu ile yaptığımız röportajımıza ilişkin detaylar...

BOP’un Amacı, Kapitalizmin Ortadoğu’daki Yerlatı ve Yerüstü Kaynaklarını Ele Geçirmesidir!

Yaşanan hadiselerin tarihsel süreçte bir evvelinin olduğunu söyleyerek Ortadoğu’daki karışıklıklarının bir başlangıç safhası olduğunu belirten Gazeteci
Nurullah Çavuşoğlu; 11 Eylül saldırıları ile başlayan süreçte AKP’nin iktidara geçtiğini ve o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bölgede bulunan ABD Eski Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice’nin ifadesiyle Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değiştiği Büyük Ortadoğu Projesi’ne Eşbaşkanlık yaparak Türkiye’nin de bu projeye dahil olduğunu söyledi. 11 Eylül Saldırıları’nın dünya kamuoyuna oynanan bir tiyatro olduğuna değinen Gazeteci Çavuşoğlu; tiyatronun arkasında yatan gerçeğin ise; kapitalizmin Ortadoğu Bölgesi’ndeki başta İnsan olmak üzere yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ele geçirme amacı olduğunu söyledi.

Esad’ı Deviremeyince, CIA ve MOSSAD Ajanlarının Çalışmalarıyla Muhalifleri Devlete Karşı Silahlı Teröre Teşvik Ettiler!

Ortadoğu’da Irak, Mısır, Yemen gibi bir çok ülkede benzer oyunların oynandığını ifade eden Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu; bu oyunun şimdi de Suriye’de oynanmak istediğini, ABD ve İsrail ortaklığının Suriye’de Esad’ı devirebilmek için, Esad muhaliflerine ortak hareket çağrısıyla terör örgütü eylemleri planlandığını, halkın verdiği iktidarı devirmek için silahlı eyleme Esad muhaliflerini teşvik ettiğini söyledi. Çavuşoğlu, Esad rejimine karşı terör eylemleri düzenleyenleri sadece Suriyelilerden oluşmadığını, CİA ve MOSSAD ajanlarının da işin içinde olduğunu belirtti.

Tuğrul Türkeş, Şantajla Başbakan Yardımcısı Oldu!

MİT’e ait tırlarla Esas muhaliflerine silah yardımı yapıldığına ilişkin iddialarla ilgili değerlendirmede de bulunana Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu; Tuğrul Türkeş’in bu konuyla ilgili “O tırlar vallahi de billahi de Türkmenlere yardım gitmiyordu, elimizde belgeler var ama zamanı geldiğinde açıklayacağız” şeklindeki ifadelerini hatırlatarak, Türkeş’in basın önünde uluorta şantaj yaparak Başbakan Yardımcılığı aldığını ve sonradan da konuyu bir daha gündem etmediğini söyledi.

Putin’in Elindeki Belgeler, Türk Devleti ve Milleti’ni Dünya Kamuoyu Nazarında Zor Durumlara Düşürebilir, Ancak Putin, Türk Devleti ve Milleti İle Bir Olmak İstiyor!

Bayırbucak Türkmenleri olarak anılan grupla ilgili de ilginç tespitlerde bulunan Çavuşoğlu, 2000’li yılların başlarında eski MHP Genel Başkan Yardımcısı tarafından kurulan dernek sonrasında Bayırbucak Türkmenleri’nin gündem edildiğini ve bölgede ne kadar Türkmen olduğu konusunda da bir bilginin olmadığını söyledi. “Bayırbucak Türkmenleri adı verilen gruba IŞİD, PKK, PYD ve Esad’ın hiç bir müdahalede bulunmamasına rağmen Rusya neden müdahale etsin bu gruba?” diyen Nurullah Çavuşoğlu, Bayırbucak Türkmenleri adındaki grup üzerinden korunan kollanan başka isimlerin olduğunu, Rusya’nın ima etmeye çalıştığı konunun da bu olduğunu ve Putin’in elindeki belgeleri ortaya döktüğünde başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk Milleti’nin dünya kamuoyunda zor durumda kalacağını ancak Putin’in Türk Devleti ve milletini kaybetmek istemediği için şimdilik sessiz kaldığını söyledi.

Sırf Hz. Ali Taraftarı Diye Suriye ve İran’a Sırt Dönme Hakkınız Yok!

Rusya’nın özellikle bu yıldan itibaren aralarında Türkiye’nin de olduğu Suriye, İran, Endonezya, Çin gibi ülkelerle birlikte bir konsorsiyum çalışması düşündüğünü ve bu ülkeler arasındaki ticarette dolar yerine kendi milli paraların kullanılması konusunda çalışmaların söz konusu olduğunu belirten Çavuşoğlu; “biz bize hiç dost olmamış Suudi Arabistan ile dostluk edebiliyoruz, her zaman dostluğunu gördüğümüz Suriye’ye, İran’a, hiçbir düşmanlıklarını görmediğimiz iki müslüman ülkeye dost olamıyoruz. Şii-Sunni kavgası çıkarmaya çalışıyor, üzerimizdeki makamlarda oturan insanlar.
Sırf Hz. Ali taraftarı diye bu insanlara sırtınızı dönme hakkınız var mı sizin?” şeklinde konuştu.

Tayyip Erdoğan, “Sonun Şerif Hüseyin Gibi Olur” İkazlarını Dinlemediği İçin Başı Ağrıyacağa Benziyor!

“İnsan iktidarının elinden gittiğini görürse, gerekirse Dünya Savaşı bile çıkartır” diyen Gazeteci Çavuşoğlu; Sayın Erdoğan iktidarın gün be gün elinden kaydığının farkında, sonlarının Şerif Hüseyin’e benzeyeceğinin farkında. Erdoğan’ı bu konuda önceden ikaz edenler vardı, keşke dinleseydi. Biz ikazları dinleyen insanlarız çok şükür, onun için kafamız çok ağrımıyor, ama ikazları dinlemeyenlerin kafasının epeyce ağrıyacağı görülüyor” ifadelerini kullandı.

Barzani’yi Korumak ve Kollamak İçin Türk Askeri Musul’da Konuşlandırıldı!

Türkmenlerin 5000 kişilik ordu kuracağı yönündeki haberler hakkında Karaturp’un sorduğu soruyu da cevaplandıran Çavuşoğlu; IŞİD’in görülen çerçevedebölgede ikiye bölündüğünü, bir grubun Suriye ve Rusya’ya karşı savaştığını, diğer bir grubun ise Barzani’ye karşı savaştığını, Türk askerinin Musul’daki kamplarda konuşlanmasının ve peşmergeye eğitim vermesinin Barzani’yi koruma ve kollamaya yönelik bir tutum olduğunu belirtti.

Türk Milleti, Ulus Devletten, Bağımsızlıktan ve Özgürlükten Taviz Vermeden Yek Vücut Halinde Yaşamak Zorundadır!

Türkiye’nin takınması gereken tutum ve tavrın belli olduğunu söyleyerek sözlerini tamamlayan Çavuşoğlu; “Türkiye, ulus devlet yapısından asla vazgeçmemelidir ve bölünmeye, parçalanmaya karşı hayır deyip Türk Milleti olarak yek vücut yaşamayı  bağımsızlığından ve özgürlüğünden asla taviz vermeden tercih etmek zorundadır.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.