Son günlerde ülkemizde yaşanan üzücü hadiseleri değerlendirmek üzere bir basın açıklaması gerçekleştiren Atatürkçü Düşünce Derneği Uşak Şube Başkanı Arif Güvenir; Atatürk büstlerine saypılan saldırıların Türk Milletine yapılan bir saygısızlık olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, Yeni Osmanlıcılık hayalleri peşinde koşan, emperyalizmin işbirlikçiliğine soyunmuş, ufku dar siyasiler eliyle, “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi doğrultusunda katledildiği günlerden geçtiğini belirten Güvenir; "Siyasi iktidarın açılım politikalarıyla adeta dokunulmazlık zırhına bürünen PKK teröristleri, ellerini kollarını sallaya sallaya Atatürk büstlerine ve bir çok kamu malına zarar verirken, üstelik yurttaşlarımızın canına kast ederken, bu siyasi iktidarın emrindeki güdümlü kolluk kuvvetleri olanı biteni acz içinde seyretmektedir. Bu saldırıları yapanları lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.
Atatürk büstlerine yapılan saldırıların Atatürk'e büyük sevgi ve saygıyla bağlı milletimizin gerçekleri görmesine fırsat tanıdığını söyleyen Arif Güvenir; "Türkiye'yi bölme senaryosunda, siyasi iktidar ve PKK ortak hareket etmektedir. Son olaylar göstermiştir ki, siyasi iktidar küçük ortağını açıkça korumaktadır. Olaylar karşısında polisin seyirci kalmasının, iktidara yakın medya organlarında yapılan saldırıların görmezden gelinmesinin başka açıklaması yoktur. Olayları haber yapan kimi yandaş gazetelerde, teröristler için “eylem grupları” nitelemesi yapılırken Atatürk büstlerine yapılan saldırılar ise “Atatürk’e saygısızlık” gibi başlıklarla geçiştirilmiştir. Yapılan saygısızlık Atatürk'e ise, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk Milletine yani hepimizedir." şeklinde konuştu.
ADD Başkanı Güvenir açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bir kez daha uyarıyoruz;
IŞİD gibi PKK da bir terör örgütüdür. Her ikisi de başta siyasi iktidar olmak üzere kimi batı ülkelerinden destek almış ve korunmuştur. Bugün tüm dünyanın gözlerinin Türkiye- Suriye sınırındaki çatışmalara odaklanması, bu çatışmalar ortaya çıktığında “sözde açılım sürecinin şantaj malzemesi haline getirilmesi” ve ülke içinde “ayaklanma denemelerinin” yapılması tesadüf değildir.
Bu nedenle; terörün sağı-solu, küçüğü-büyüğü olamaz. Mutlaka yok edilmelidir.
Sınır dışı harekât için çıkarılan tezkere, ancak; Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne ve Türk Milleti'nin birliğine tehdit sözkonusu olduğunda kullanılmalıdır.
Aynı şekilde komşu ülkelerin birliği bütünlüğü vazgeçilmez ilkemiz olmalıdır.
Balyoz ve Ergenekon gibi davalarla yok edilmeye çalışılan Türk Ordusu, tetiğe dahi dokunmadan, sadece varlığı ile bölgede en önemli askeri güç olduğunu ispatlamış, bölge coğrafyasında belirleyici unsur durumuna gelmiştir.
Mehmetçiğin kanı RTE'nin maceraperest yaklaşımlarına feda edilemez!
güney komşumuz; işıd mı olacak pkk mı? yani iki ucu pislik değnek. neresinden tutarsan tut, pislik bulaşacak.