Atatürk'ün hiç değilse 10 Kasımlarda Cuma hutbelerinde yad edilmesini istemekten daha doğal ne var?

Bildiğiniz üzere zaman zaman Gazeteci Ali Rıza Tufan'ın hazırladığı soruları yanıtlayarak şehrin siyasetine, sosyal yaşamına yada ticaretine dair gelişmeleri ve düşüncelerini aktaran Editör Deniz Yılmaz ve Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu ‘da bu gün de Tufan'ın sorularına verdikleri samimi cevaplar ile şehrin gündemini değerlendirdi. Ali Rıza Tufan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklaması ile Diyanetin Atatürk'ün ismini hutbelerde adeta yasaklayan tavrını eleştiren İyi Parti Merkez İlçe Başkanının açıklamalarının ardından bir grup Cami İmamı Sendika adı altında basın açıklaması yaparak Hakan Savaş'ın açıklamalarına cevap verdiler? Sizin bu konudaki görüş ve düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Sorusu üzerine Gazeteci Çavuşoğlu şunları söyledi. Cami Hocaları Dinler Arası Diyalog faaliyetleri adı altında Camiye Papa'nın girmesine ses çıkarmadılar, yıllarca Allah Katında Tek Din İslam’dır ayetinin hutbelerden kaldırılmasına ses çıkarmadılar da şimdi Sayın Savaş'ın açıklama sırasında ayeti yanlış okuduğundan bahisle mi itiraz eder oldular? Ülkemizin kurtarıcısının ve kurucusunun isminin hutbelerde anılmasını istemekten daha doğal ne var? Hocalar cevabında demiş ki Atatürk isim zikredilmesini yasakladığı için isminden bahsedemiyoruz. İyi de İstanbul'un fethini konu ettiğiniz hafta Fatih Sultan Mehmet'in ismini cennet mekan diye diye anıyorsunuz ki anın Çanakkale Zaferi konuşulurken neden Gazi Mustafa Kemal Atatürk' süz anlatıyorsunuz hutbede? Hem kim inanır? Böyle saçma sapan gerekçe ve mazeretlere hocaların yaptığı neresinden bakarsanız bakın vefasızlıktır ve bu açıklamayı yapmış olmaları da tam anlamıyla yüzsüzlüktür. Hani Cami Hocaları basın açıklaması yapamazdı? Demek Müftünün bu açıklamadan haberi var? İzni var ki açıklama yapılmış? İyice baksak Diyanet İşleri Başkanının da haberi olabilir. Belki de metni onlar hazırlamışta olabilir. Buradaki memur hocalar önlerine konanı okumaya alışık nasıl olsa? Ayeti yanlış okumuş olabilir Hakan Savaş, kaldı ki kendisinin hocalık gibi bir iddiası yok, ayeti yanlış telaffuz etmesi anlam ve manayı değiştirmiyor nasıl olsa verilmek istenen mesaj çok net. Hocalar bize Hakan Savaş ayeti yanlış okudu demesin biz Savaş'ın şu sorusunun cevabını merak ediyoruz. Neden bahse konu ayeti yıllarca Cuma Hutbesinde okumadınız? Neden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhunu bir Fatiha ile şad etme yolunu seçmiyor ismini yad etmiyorsunuz ısrarla? Bu soruların cevabını veremiyorlar tabi o zaman çamura yatalım çaresiz ayeti yanlış okudu diyelim öyle mi? Böyle Hocalık olmaz Hocaların kimisi Fetullah’ın ardına düştü kimisi Mahmut'un. Mahmut dediğim olmuş Mabut adamı dikiyorlar evin balkonuna müritleri yüzüne bakıyor ki binlerce yıl namaz kışmış sevabı alacak. Adam kendinde bile değil zira çok yaşlanmış siz yüzüne bakıp ibadet sevabı umuyorsunuz? Şu kepazeliğe bakar mısınız? Tabi siz Nakşibendi şeyhlerin yanına gider gelirseniz size Atatürk düşmanlığı aşılarlar sizde görevlerinizde bu şekilde abuk subuk davranış biçimleri sergilersiniz O sözde tarikatların etkisiyle.

Gazeteci Ali Rıza Tufan daha sonra ki sorusunu ise Editör Deniz Yılmaz'a yöneltti. Yılmaz'dan yaklaşan kongre sürecindeki CHP Kulislerine dair bilgi ve düşüncelerini paylaşmasını isteyen Tufan, ayrıca Yılmaz'a CHP'nin siyasi geleceğine ilişkin ön görüsünü de sordu. Soruları yanıtlayan Editörümüz Deniz Yılmaz özetle şunları söyledi. Bakın Ali Rıza bey ben geçen ki söyleşimde de bahsettim. Aslında kulislerde falan bir şey olduğu yada olacağı yok. CHP esasen kuruluş ayarlarından ve felsefesinden tamamen sapmış durumda. Gemiyi limandan ayrılmadan önce donatmışız gerekli teçhizat ve malzemeyi yüklemişiz ama gemi yolda hem rotasını şaşırmış gitmesi gereken hedeften çok uzaklaşmış hem de yüklenen teçhizatı vs. tamamen yitirmiş ve o donanımını kaybetmiş. Şu haliyle rotası belirsiz ve sürükleniyor rastgele görünümünde maalesef. Maalesef CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partiyi rotasından ve kuruluş ayarlarından tamamen saptırdığı gibi dağılma aşamasına getirdi ve her nedense makamını işgal etmekte ısrar ediyor. Oysa kendisinden beklenen, daha iyi yapabilecek daha kabiliyetli ve ehliyetli bir Genel Başkanın önünü açması ve de yeni yüzlere yeni kadrolara fırsat verilmesini sağlamasıdır. İnsanlar düşünmeli bakın tarihe Süleyman Demirel ve Turgut Özal gibi liderler de geldi geçti ne götürdüler ahirete? Hiç bir şey değil mi? O zaman üç günlük dünya için bu kadar hırsa gerek var mı? CHP'de AKP'ye yada mevcut yönetime eleştiri getirmenin dahi neredeyse suç kabul edildiğini de dile getiren Yılmaz verdiği yaşanmış örnekler ile de CHP'de şu şartlarda siyaset üretmenin neredeyse imkansız hale getirildiğini ve tamamen tıkandığını sözlerine ilave eden Yılmaz; ya CHP kapanacak yada kuruluş felsefesine dönmeye mecbur kalacak şeklinde sözlerini tamamladı.

Ali Rıza Tufan'ın İyi Parti İl Başkanı ve Merkez İlçe Başkanı arasında yaşanan bazı sürtüşmeler olduğuna ilişkin iddialara ve aralarında oluşan siyasi açıya ilişkin düşüncelerini sorması üzerine Çavuşoğlu ve Yılmaz samimi cevaplar verdiler. İyi Parti Merkez İlçe Başkanının çıkışlarının halkta ciddi karşılık bulduğunu ve Genel Başkanın söylemleri ile de örtüştüğünün altını çizen Çavuşoğlu peki İl Başkanının gündemine halkın tepkisi ne? Yada İl Başkanının siyasi çıkışları Genel Merkezinki ile örtüşüyor mu? Halkta hiç karşılık bulmayan Suriye ve Irak'ta Türk Devleti kurulmalı gibi öneri yada öngörülerini paylaşan İl Başkanının bu paylaşımlarının Genel Merkez Politikaları ile de örtüşmediğini dile getiren Çavuşoğlu ve Yılmaz konuyu çok üzerinde durmaya değer görmediklerini ve İyi partililerin en kısa zamanda gereğini yapacaklarına inandıklarını da ilave ettiler. Çavuşoğlu; Kaldı ki İyi Parti Uşak bağlamında Hakan Savaş'ın yerinde hamle ve çıkışları ile beraber muhalefet boşluğunu dolduruyor ve dolduracağa benziyor. Eğer böyle devam ederse İyi Parti ve kongre sürecini beklemeden İl Başkanı değişikliği ile beraber bu hareketi destekler sürükler ve ilçeleri köyleri de dahil ederek bir halk hareketine dönüştürebilirse pekala Uşak anlamında çok şeyi değiştire biliriler. Kaldı ki İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanımefendinin son zamanlarda yaptığı siyasi hamleler ve açıklamaları da beni şahsen çok memnun ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri bile Cumhuriyet yada parlamenter sistem çıkışlarında bulunmazken Sayın Akşener çok doğru ve yerinde açıklamalar ile hem mevcut Başkanlık Sistemini eleştiriyor hem de parlamenter sistem ve Cumhuriyeti sahiplenerek halkın da desteğini topluyor kanaatimce. Bana sorarsanız eğer Cumhurbaşkanı Adaylığı bir haksa ve Cumhurbaşkanı adayını vitrindeki isimlerden birisi olarak belirleyeceksek ben gönül rahatlığıyla Meral Akşener isminin Cumhurbaşkanı Adayı olmayı hak ettiğini söyleyebilirim. Sayın Akşener Hayır kampanyaları sırasında da en samimi ve gayretli performansı ortaya koyan siyasi kimliğin sahibi idi zaten. Geçtiğimiz Grup Toplantısında yaptığı konuşmada da yine Cuma Hutbelerinde Atatürk'e bir Fatiha’nın okunmamasını eleştiren Akşener kollarının ardına kadar Atatürk ve izinde gidenlere açık olduğunu belirtmişti bence çok yerinde çıkışlar oldu bunlar. Zaten Türk Milliyetçilerinin de gelinen noktada mevcut durumlarını değerlendirmeleri gerekiyor bence. Önceden Yüce Divanda yargılatmazsam Namerdim dediği kişiyi sonradan Başkan yapmak için yola çıkan ve tek geçerim diyen Bahçeli'nin artık siyaseten bulunduğu yeri izaha mecbur olduğunu hatırlatarak izah edebileceğini de pek sanmadığını söyleyen Çavuşoğlu CHP'de bu kongrenin bir dönüm noktası olduğunun da altını çizerek kongreyi toplamalarına yardımı olacak şekilde sık sık haber girin sık sık konuşun ki kulisler oluşsun üyeye mal olsun aksi takdirde kimseyi getiremeyecekler kongre günü sandığa dedi.

Ali Rıza Tufan'ın sorusu üzerine AKP ve MHP kulislerine ilişkin değerlendirmeler de bulunan Gazeteci Çavuşoğlu ise her iki partinin dağılma sürecine doğru hızla sürüklendiğini beyan ederken zaten fikren de ciddi bir çöküş içerisindeler ve aktör bulmakta da bir hayli zorlanmaktalar. Bana göre Ak Partide de ciddi bir sorgulama süreci yaşanıyor ve Saray çevresi ciddi bir sorgulama altında. Ciddi bir kitle de AK Partinden kopmuş durumda yada kopmaya hazır vaziyette. MHP zaten kapandı diyebilirim rahatlıkla şeklinde cevaplar verirken yerele dair isimler vererek örneklerle bazı değerlendirmelerde bulundu...