Yazıyı kim hazırladı bilemiyoruz tabi belki de kendisi yazmıştır ama sonucunda altındaki imza Asım Kalelioğlu'na ait. Tabi ki bu duruma CHP Tabanı ve de CHP’liler ne der bilemiyoruz? Hani daha adaylık açıklamasını yapmadan şehrin en önemli gazetecileri hakkında iftirada bulunarak yenilmek için çıktığını adeta ortaya koyan Asım Kalelioğlu’nun CHP’ye verdiği zarar CHP’lileri ne kadar rahatsız eder yada ne tepki verirler bilemiyoruz. Ama rakip siyasi parti yetkililerini bayram ettirecek nitelikte bir açıklama olduğu kesin Kalelioğlu’nun bu açıklamaları. Asım Kalelioğlu yaptığı paylaşım da o görüşmede bunlar konuşulmadı demiyor, herhangi bir yalanlama getirmiyor Çavuşoğlu'nun röportaj da söyledikleri için. Yani bir nevi doğruluyor Çavuşoğlu'nun söylediklerini o konuda sessiz kalarak. Ama sanki başka şeyler de konuşulmuş imasında bulunarak demiş ki Kalelioğlu; benden yüklü miktarda para istediler ayrıca ATAPARK'ı istediler. Ataparkı da kasıtlı olarak büyük yazmış paylaşımında hani Atapark denilince akla Atapark isminin isim babası ve Uşak Haber Merkezi imtiyaz sahibi ayni zamanda Atapark kafeteryanın magdur edilen önceki işletmecisi Erkan Çuhadar geliyor ya bu yüzden büyük yazıyor ki dikkat edin burada kimi kastettiğimi büyük harflerle yazdığım özel isimden anlayın demek istiyor. Yani isim vermeyerek hukuki bağlayıcılıktan kurtulacak aklınca ama okuyanın bilinç altına kastının biz olduğunu da ima edecek. Kaldı ki Çavuşoğlu'nun kendisinden bahsettiği röportajın yayınlandığı gün bu paylaşımın yapılması da halk nazarında her şeyi ayan eder nitelikte .
Büyük harfle yazmasına gerek yoktu yani Ataparkı, insanlar zaten bizim kastedildiğimizi Atapark demese de anlardı. 19 Kasım Salı günü kendisinin ve maalesef ismi hepimizin çok saygıyla takip ettiği bir siyasi lider ve bilim adamı olan Prof. Dr. Haydar Baş'a ait bir yerel televizyon ile de anılan Durdu Doğan'ın işlettiğini bildiğimiz Uşak Ajans isimli internet gazetesinden de Asım Kalelioğlu ile birlikte şikayetçi olduk. Haklarında hem hakaret hem de iftira etmekle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Çünkü biz asla Asım Kalelioğlu yada başka bir siyasetçi ile para üzerine kurulu bir pazarlığa oturmadık. Tabi ki siyasetçilerden de yayınladığımız ilan reklam, siyasiler adına yapılmış PİAR yada Kamuoyu araştırma çalışmaları ve diğer danışmanlık hizmetleri karşılığında para aldığımız olmuştur. Ama asla sen parayı ver biz dilediğinizi yazarız dememişizdir. Kalemimize asla karıştırtmamışızdır. Prensiplerimizden ödün vermeden yapmışızdır anlaşmalarımızı. Mesela İsmail Güneş ile daha önce çalışmışlığımız oldu ilan reklamlarını yayımlama karşılığı kendisinden ücrette almış olabiliriz, yine CHP Milletvekili Dilek Yılmaz ile Milletvekili adayı olduğu dönemde ve sonrasında Milletvekili iken bir müddet belli reklam anlaşmaları yapıp para almışlığımız da olmuştur. Yine Nurullah Cahan ile de Alpay Özgür ile de Emine Yıldırım ile de ismini saymadığımız başka siyasi figür yada aktörler ile de belli anlaşmalar karşılığında çalışmışlığımız olmuştur ki bu yerel ve ulusal medyanın zaten bir gerçeğidir ve çok doğaldır. Çalıştığımız bütün siyasetçiler bizim prensiplerine bağlı taahhütlerini yerine getiren insanlar olduğumuzu bilir. Dolayısıyla Asım Kalelioğlu'ndan da para talep edebilirdik şayet çalışma teklifini kabul etseydik. Ancak kendisinin birlikte çalışma teklifine sıcak bakmadığımızı Çavuşoğlu’nun röportajda izah ettiği şekilde izah ederek reddettik. Yani aslında görüşme talebinde bulunan da teklif getiren de reddedilen de biz değil Asım Kalelioğlu idi.
Sitemizin imtiyaz sahibi Erkan Çuhadar'a telefon açan Çuhadar'ın önceden de tanıdığı bir isim olan Önder Baykal isimli şahıs Asım Kalelioğlu adına konuştuğunu söyleyerek görüşme talep ettiklerini söylüyor. Sonra Erkan Çuhadar Asım Kalelioğlu ile görüştürülüyor Kalelioğlu Erkan Çuhadar'a CHP'den aday adayı olma düşüncesinden bahsediyor ve yolsuzluklarının ve hatalarının farkında olduğunu söylediği Cahan'dan şehri birlikte kurtarabiliriz diyor. Kendince seçimleri nasıl kazanacağına ilişkin planlarını anlatıyor. Erkan Çuhadar kendisine “kafamız uyuşursa tabi ki çalışabiliriz ama bu anlattıklarınla seçim alınmaz bence Nurullah Çavuşoğlu ile de beraber görüşürsek daha yararlı olur ve birlikte hareket edip edememe kararı verme olasılığımız artar” cevabını veriyor yaklaşık olarak. Sonra ayrılıyor Kalelioğlu'nun yanından.
Hatta o sırada orada bulunan çok kişi de tanık oluyor ki isim isim yazabiliriz gerekirse hepsinin huzurunda gerçekleşen görüşmede kesinlikle ne para ne de Atapark konusu gündem ediliyor. Yani henüz dürüstlük adına namus sözü verebilir misin Asım Abi denilmemiş kendisine. Yada şeffaf bir belediyecilik yapacağı konusunda anlaşılmamış henüz hiç bir şey konuşulmamış. Kaldı ki o dönem Asım Kalelioğlu henüz aday adaylığını ilan etmiş değil. Prensipler konuşulmadan ortada bırakınız adaylığı aday adaylığı açıklaması bile yokken konu neden paraya gelsin ki? Erkan Çuhadar, Nurullah Çavuşoğlu , Kalelioğlu ile beraber gelen Özgür Torum, Asım Kalelioğlu ve bizden bir arkadaş ile birlikte gerçekleşen görüşmede de paranın sözü bile geçmemiştir ki mantıken düşündüğünüzde ilk görüşmede sıra paraya getirilmez. Hiç bir prensibi olmayan sadece para için çalışan gazeteciler bile ilk görüşme de para istemezken biz neden ilk görüşmede para istemiş olalım? Hiç akıl işi mi hem öyle ilk defa oturduğumuz bir mekanda siyasi kimlik sahibi olduktan sonra ilk kez görüştüğümüz bir insan ile para pazarlığı edelim. Kaldı ki biz verdiğimiz şikayet dilekçesini Asım Kalelioğlu ile birlikteliği dışında da merhabamız ve arkadaşlığımız olan Özgür Torum'u tanık yazdırdık. Hani utanmazsa oda yalan söylesin Savcı huzurunda ve “bunlar Asım abimde Ataparkı ve bir miktar para istedi olmaz cevabını alınca eleştirmeye başladılar” şeklinde ifade versin dedik. Ama biz şahsen Özgür Torum'un elini vicdanına koyarak doğruları söyleyeceğine ve Asım Kalelioğlu'nun bize iftira ettiğini kabul edeceğine inanıyoruz. Bu yüzden de başka tanığa gerek bile görmedik. Kaldı ki Asım Kalelioğlu bize iftira eden taraf iddiasını ispata mükellef olmakla birlikte yaşanmamış bir şeyi ispat etme şansına da sahip değildir. Özetle iftira ederken ve bu arada Nurullah Cahan'a getirdiğimiz eleştirilerin de aynı mantıkla getirildiğini iddia etmek suretiyle çaktırmadan Nurullah Cahan'ı da kollamaya çalışırken suçüstü yakalanmıştır. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız dedi ki Zübeyir Yıldırım kendisine Asım Kalelioğlu'nun UTAŞ'ın gizli ortağı olduğunu söyledi ve ilave etti galiba haklı çıkacak. Yani galiba Asım abi Utaş'çı tayfanın ortağı. Evet bizim bir duyumumuz yada somut bir bilgimiz yok ama bizde zaten böyle olabileceğini düşündüğümüzü ve şüphe içinde olduğumuzu söylüyoruz.
CAHANtroller sağda solda Asım Kalelioğlu'na laf ettirmiyor başkan Onun adayı imiş deyip dururken ve Kalelioğlu her ne kadar özel sohbetlerinde en galiz küfürleri edip eleştirse de Cahan'ı Ali Rıza Çümen'i ve Ufuk Uğur'u hiç basın önünde eleştirmedi diyebiliriz. Hatta geçenlerde CHP Eski Gençlik Kolları Başkanı arkadaşımız Ali Rıza Tufan paylaşmış Asım Kalelioğlu zaten aday adayı iken Cahan'ın paylaşımlarını paylaşıvererek açıkça destekte olmuş. Evet evet yanlış duymadınız Asım Kalelioğlu Cahan'ı destekler mahiyette paylaşımda bulunmuş. Ali Rıza Tufan'da pdf'ini almış iş edinmiş ve paylaştı kamuoyu ile eleştirisini dile getirdi bir gerçek CHP'li olarak. Tekrar konumuza dönecek olursak Asım Kalelioğlu'nun ilk icraatı kendisine işçilere borcu olduğunu hatırlatmaktan başka henüz hiç bir eleştiri getirmeyen gazetecilere iftira etmek yolunu seçerek gerçekleştirmiş oldu. Yani siyaset meydanına yalan ve iftira ederek iniyor. Her şeyi yalan olan insanlar vardır ya hani Asım Kalelioğlu'na baktıkça o insanlara çok benzetiyoruz tıpkı Özkan Yalım ve Nurullah Cahan'a baktığımız da gördüğümüz şeyleri yakın yaklaşık Kalelioğlu'nda da maalesef gözlüyoruz. Tipik politikacı işte. Peki işçinin hak arama mücadelesine destek olmayan gazeteci üstüne üstük sizi methederse işçi ne der? İşçi bir daha bize güvenir mi? Yazılarımızı okur mu? Biz ekip olarak doğruları en hoşa gider vaziyette aktarıyor olmasak bilgilendiriyor olmasak kamuoyunu kamuoyu dediğimiz şey yani Uşak Halkı hiç bizde ısrar eder mi? Neden hep zirvedeyiz hiç reklamsız, bütçesiz, neden hep reytingleri altüst eden yazılar bu internet sitesinde yayınlanıyor. Neden bu internet sitesinde yayınlanan makaleler FETÖ Soruşturması gibi çok önemli soruşturmalarda delil olarak iddianamelere eklenebiliyor. Neden bu kadar halkın ilgisini ve dikkatini çekiyor söylediklerimiz? Bütün soruların tek bir cevabı var. Evet biz kimimiz Kamu Yönetimi Mezunu kimimiz psikolog, kimimiz harita mühendisi, kimimiz eğitimci akademisyen bir grup genç bütün şehre samimiyetimize ve dürüstlüğümüze inandırdık. Geçtiğimiz günlerde editörümüz Nurullah Çavuşoğlu'nu güya eleştiren ama kendisine kimse gazeteci demediği halde gazeteci pozlarına giren Hakan Koruk isimli şahıs şöyle tarif etmiş Çavuşoğlu'nu. Her seçimde bir atraksiyon çevirir. CHP'de hitap ettiği önemli bir kitle var bir de arkasında Dilek Ablası var Onun için Chp üzerinede etkin demiş. Ayrıca Çavuşoğlu'nun MHP'de de görüştüğü dostları arkadaşları var isterse MHP'den aday bile çıkartabilir, yalnız cebinin dolu olması lazım da demiş. Aynı zamanda da Ak Partide aday belirlenmesinde etkindir orada Emine Ablası var Ona destek oluyor ablası temayülde ilk üçe girdi demiş ki bize göre ilk sırada bitirmiş olma olasılığı yüksek sayın Yıldırım 'ın. Farkında değil Çavuşoğlu'nun siyaset üstü kimliğini ve ayrıca siyasi partilerdeki var olan etkisini kamuoyuna arz ettiğinin. Farkında değil Nurullah Çavuşoğlu'nu yada ekibimizi belki de olduğundan daha güçlü gösterdiğinin. Çoğu kez oluyor bu bizi eleştirmek için konuşanlara teşekkür ediyoruz çünkü yermeye çalışırken övmüş oluyorlar..
Ayrıca Uşak haber Merkezi ekibi öyle Asım Kalelioglu'nun bahsettiği şekilde güruh falan olarak nitelendirilemeyecek bir kadrodur. Devletine, Devletini yönetenlere ve Kanun ve Nizama saygılı olduğu gibi halkın değer yargılarına da saygılı insanlardan oluşur. Biz Uşak halkına çok güvenmekle birlikte güven vermek için şeffaf davranıyoruz. Zaman zaman çıkıp tıpkı bu yazıda olduğu gibi hesap veriyoruz bizi takip edenlere halkımıza. Üzerimize atılı iftiranın yanıtını sadece Adliye'de hukuk önünde vermekle kalmıyor okuyucularımıza da hesabını veriyoruz. Çünkü biz insanların güvenini boşa çıkaran insanlar olarak yaşamak istemiyoruz. Çok şey borçlu olduğumuz Uşak halkına da bu izahatı ekip olarak dile getirelim istedik. Uşak Haber Merkezi ekibi olarak bütün Uşak Halkına İlanen Duyuruyoruz ki Asım Kalelioğlu'nun, bizleri kastederek sarfettiği cümlelerin hepsi de kesinlikle düzmece ve yalandan ibarettir. İftiradır ve de buhtandır. Kafasında kurduğunu yada aslında yapmamızı istediğini biz yapmayınca yapmış gibi yapmak adlandırıyor bu durumu psikolog arkadaşımız hatta ilave ediyor şizofreni boyutunda ise kendini inandırmış bile olabilir diyor paranın istendiğine. Kendini inandırsa bile en yakınındaki Özgür Torum dahil bizi yakından tanıyan yada yakınen takip eden hiç kimseyi inandıramaz bunu biliyoruz. Halkımızın bunun bir iftira olacağına biz açıklama yapmasak da kanaat getireceğine zaten eminiz ama biz vazife olarak addederek bu açıklamayı kamuoyu ile paylaşma gereği duyduk. Hem Asım Kalelioğlu ile hem de paylaşımı matahmış gibi haberleştiren tatlı su kurnazı lakaplı sözde gazeteci Durdu Doğan ile hukuk önünde de muhakkak hesaplaşacağız ve göreceksiniz ikisine de özür dilettireceğiz. Ayrıca hukuki seyirden ve verdikleri ifadelerden de kamuoyunu haberdar edeceğiz muhakkak.
Kamuoyuna ve Uşak Halkına Saygılarımızla
Uşak Haber Merkezi Ekibi
Haberde adı geçen Kalelioğlu ile ilgili sözler ve tesbitler doğrudur bende o şahsın mağdurlarından biriyim