Uşak Haber Merkezinin yeni editörü Gazeteci Ferhat Karaturp'un hazırlayıp sunduğu "GÜNDEME DAİR" programına konuk olan Uşak'ın tanınmış ve sevilen simalarından olan Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu yine izleyenlerin ufkunu değiştirecek ve "adam doğru söylüyor aslında" demeye mecbur edecek nitelikte bir ropörtaja daha imza attı.
CHP'nin kongre sürecini kendi gözlemleri ve düşünceleri ışığında değerlendirmesini istediğimiz Nurullah Çavuşoğlu söze; 1 Kasım seçimleri öncesi Genel Merkez'in yanlış yönlendirilmesiyle aldığı hatalı bir kararı olarak nitelendirdiği Ali Erdoğan'ın aday yapılarak İsmet Akın'a büyük haksızlık yapılmış olduğuna dikkat çekerek girdi. 1 Kasım seçimleri öncesi yaşananlar ve sandıktan çıkan seçim sonuçlar, cemaatin ve Ali Erdoğan'ın halk nazarında bir kıymeti harbiyesinin kalmadığını çok açıklıkla ortaya koymuştur diyen Çavuşoğlu, bu saptamasına şöyle açıklık getirdi. Ali Erdoğan, Genel Başkan tarafından bizzat kendisine rozet takılan bir isim olarak CHP'den aday yapıldı. Fakat Ali Erdoğan'ın CHP'ye gelirken yapayalnız geldiğini gördük. Yanında bir komşusu, bir arkadaşı ya da akrabası bile gelmedi. Bırakınız cemaatçi işadamı dostlarını hiç kimse yoktu yanında. Kimse yanında getirmediği gibi CHP'lileri de partiden ve seçim çalışmalarından uzaklaştırmış oldu. Bu yüzden CHP'de seçim çalışmaları boyunca 5 ya da 6 kişiden fazla kimse bulunmadı yanlarında. Çoğu kez Özkan Yalım ile nerdeyse yalnız dolaşmak zorunda kaldılar. Yani Ali Erdoğan'ın aday yapılmasını CHP'liler de hazmedememiş ve tepkilerini çalışmalara katılmayarak ortaya koydular. Zaten cemaat denilen kurumu oluşturan insanların, Atatürk'e devrimlerine ve Cumhuriyetin değerlerine karşı olan insanlar olduğunu biliyordu CHP'liler. Ayrıca cemaatin KPSS Soruları çalarak insanların geleceği ile oynayan, Devlet kadrlarında CHP Düşüncesinde kimse bırakmamak için var gücü ile mücadele eden, insanlara birlikte hareket ettikleri polis ya da savcılarla kumpaslar kuran iftiralar atıp, cezaevlerinde yatıran, yolsuzlukla hatta vatan hainliği ile suçlanan bir kurum olduğunun da farkındaydılar. Kaldı ki Ali Erdoğan'ı da defalarca 10 Kasım törenlerine katılmadığı, ya da Atatürk Devrimlerine karşı tutum sergilediği gibi gerekçelerle eleştirmişlerdi. Yine Ali Erdoğan'da başkanlığı döneminde Bedi Beşkazaloğlu'nun da Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde Belediye de çalışan CHP'lilere adeta CHP'li olma cezası verdiği gerekçesi ile de eleştirilmişti CHP'lilerce. Yine Ali Erdoğan yolsuzluk, usulsüzlük, yeşil alan katli gibi suçlamalarla sık sık CHP'lilerin eleştirilerine maruz kalmıştı. Bu yüzden CHP ne cemaati ne de Ali Erdoğan'ı içine sindirememişti. Kaldı ki cemaatin diğer adayı olan 3. sıraya yazılan Halim Uçar'ın da öğretmenliği boyunca Atatürk'e karşı tutumları CHP'lilerin malumu idi. CHP'liler Halim Uçar'ın Bursa Nutku dağıtmaktan başka suçu olmayan Atatürkçü masum öğrencilere soruşturma açtırmış birisi olduğunu henüz hafızalarından silememişti. Kısacası cemaat bunca günah ve kabahtından arınmadan CHP'liler bu cemaati ya da Ali Erdoğan'ı içine sindiremezdi, nitekim sindiremedi. Netice itibarı ile berbat bir seçim süreci yaşanmış oldu. Seçim sonuçları da bu insanların halkın nazarında kıymete değer bir karşılıklarının olmadığını ortaya koymuş oldu.
Konuşmasının devamında seçimler sırasında Eşme İlçe Başkanını görevden alan o dönemin yönetimine de eleştiriler getiren Çavuşoğlu; diğer ilçelerin başkanlarını da haksız yere görevden alınan Eşme İlçe Başkanı'na sahip çıkmadıkları için suçladı ve Banaz başta olmak üzere bütün ilçe başkanlarına da eleştiriler getirdi. Özkan Yalım'ın seçimlerden sonra yapayalnız kaldığını ifade eden Çavuşoğlu; Yalım'ın İsmet Akın'a yapılan haksızlığa alkış tutması ve sözlerini tutmaması sebebi ile bu yalnızlığı hakettiğini söyledi. Delege seçimleri sırasında kimlerin nasıl ayak oyunları ile partiyi bir olmaktan alıkoyduğunu da ifade eden Çavuşoğlu; Sevinç Yazgan'ın yönetimini de ve merkez ilçe kongresini de değerlendirdikten sonra İl Kongresine değindi.
İl Kongesi sırasında, İsmet Akın, Dilek Yılmaz ve Erdoğan Atasoy'un yaptığı konuşmaların son derece yerinde olduğunu ifade eden Çavuşoğlu; keşke Ferit Güray'ın o talihsiz konuşmaları olmasaydı da bu konuşmalar hiç yapılmak zorunda kalmasaydı iyi olurdu dedi. Bedii Beşkazalıoğlu ve CHP'li olduğuna inanılamayan bazı isimlerin yönetime yazılmasının taban tarafdan pek hoş karşılanmadığını ifade eden Çavuşoğlu; disipline sevk edilmesi gerektiği halde disiplin kurulu üyeliğine seçilen isimlerden de bahsetti. CHP Eşme İl Genel Meclisi üyesi Yılmaz Tozan'ın öteden beri bir çok şaibeli olaya isminin karıştığını, hatta yumruklaşmaya varan kavgalara karıştığının kamuoyunca bilindiğini ifade eden Çavuşoğlu, Yılmaz Tozan ve TÜPRAG'ın avukatı olarak bilinen Murat Bahadır'ın disiplin kurulu üyeliğine seçilmesini eleştirdi. CHP İl yönetimine yazılan Hasan Yüksel ve başka bazı isimlerin de yanlış karar olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu; Ercan Dağlıgil, Ayhan Yavuz, Ömür Önlü, Serkan Coşkun,Koray Akgün, Seyfi Paksoy, İbrahim Teğen gibi isimlerinde bazı özelliklerini vurgulayarak doğru isimler olabileceğini sözlerine ilave etti.
Kongre sırasında yaşananları da ele alan Çavuşoğlu, katılımın az olduğunu belirterek Ali Karaoba ekibine ciddi eleştiriler de getirdiği konuşmasının bir kısmında ise bütün konuşmacıların konuşmalarını değerlendirdi. CHP'lilerin iç çekişmelerle enerjilerini boşa harcadığını kazanmak için ihtiyacı olan herşeyi içinde barındırmasına rağmen dışarıdan isim aramasının çok yanlış olduğunu belirtirken, bazı CHP'lilerden övgü ile bahsetti ve "biz birbirimizi övmekten de eleştirmekten de çekinmemeli, birbirimize karşı dürüst olmayı öğrenmeliyiz" şeklinde sürdürdüğü sohbetinde zaman zaman CHP'li üyelere de özeleştiri yapmaları gerektiğini hatırlattı. Bir çok CHP'li önemli ismin de geçtiği ropörtaj da Ferhat Karaturp'ta Ali Karaoba ve Ali Erdoğan'a ağır eleştiriler getirdi.
Sohbetin sonunda Acil servislerde ve nöbetçi eczanelerde halkın yaşadığı çileye dikkat çeken Karaturp; Şayet İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği yada Eczacılar Odası Başkanlığı adı neyse yetkililer önlem alıp, halka edilen eziyet ve çileye son vermezse, halka mikrofon uzatarak neredeyse sansürsüz yayınlayabileceğini belirterek yetkilileri uyardı.
CHP Önce Kendi Değerlerine Sahip Çıkmayı Öğrenmeli, Parti İçi Rekabeti Abartmayı Bırakıp Başarıya Kilitlenmeli!
CHP İl Kongresinin ardından "Gündeme Dair" programına konuk olan Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu, kongre sürecinde yaşananları, oluşturulan yeni yönetimi, kongre esnası konuşmacıların yaptığı konuşmaları tek tek değerlendirdiği konuşmasında; Cumhuriyet Halk Partililerin adeta birbirlerini sevmeyi unuttuğunu, parti içi rekabeti abartarak, kaliteli kadrolarının kadrini bilmediğini özellikle vurguladı ve CHP'lilere önce birbirinizin kadrini kıymetini bilmelisiniz mesajı verdi. "İsmet Akın gibi bir tane adam bulun gelin bana AKP'de bulamazsınız, Dilek Yılmaz gibi bir hanımefendi bulun gelin hadi, AKP'de MHP'de bulamazsınız o halde nedir bu birbirimizi yok etme sevdamız? Nedir bu anlamsız nefretimiz ve öfkemiz vazgeçmeli, değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz" diyen Çavuşoğlu; "Başka partiler ellerindeki bakıra altın pahası biçtirirken, CHP elindeki altınlara bakır kadar paha ettiremiyor" şeklinde bir benzetme de yaptığı, Ankara ya da Uşak'tan CHP'li pek çok kişinin adının da geçtiği konuşmasında CHP'nin ne yerelde, nede genelde şu haliyle umut vermediğini de belirtti.
02 Ocak 2016 Cumartesi 07:32

yine biz yaptıysak olur mantığı ali bey olmaz böyle bu işler bu üye senin başkanlığınıda tanımaz feritten beter olursun üyeye birkez olsun danışmayanlar üyeyle birlikteyiz deyip geçiyor bizde yedik zaten bunu benim fikrimi sormadığın sürece seni ve yönetimini önemsemiyorum