Dilek Akagün Yılmaz 4 yıl önce meydana gelen olayların araştırılması için komisyon kurulması üzerine yaptığı başvuruda;
'Aselsan’da çalışan mühendislerden Hüseyin Başbilen 7 Ağustos 2006 tarihinde boğazı ve bileği kesilerek aracının içinde ölü bulundu. Halim Ünsem Ünal 16 Ocak 2007 tarihinde başına tek kurşunla ateş edilmiş olarak ölü bulundu. Evrim Yançeken 24 Ocak 2007 tarihinde 6.kattaki evinden düşerek can verdi. Burhaneddin Volkan 9 Ekim 2007 tarihinde askerlik görevini yaptığı Ankara Bando Okul Komutanlığında nöbet sırasında şüpheli bir şekilde öldü. Zafer Oluk 5.5.2008 tarihinde askeri görevini yaptığı birlikte trafo bakımı sırasında elektrik çarpması sonucunda öldü.
Ölen bu genç insanların tümünün ortak özellikleri çok başarılı olmaları ve Aselsan’da stratejik nitelikli askeri projeler üzerinde çalışıyor olmalarıydı. Bu genç mühendislerin ölümleri tümüyle şüpheli olmasına rağmen önce Savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verildi. Ancak son dönemde Hüseyin Başbilen’in Babasının başvurusu sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hüseyin Başbilen’in ölümüne dair yeniden soruşturma başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hüseyin Başbilen’in ölümüne ilişkinbaşlatılan soruşturma dosyasında ilk alınan Adli Tıp raporunda 10 üyeden 7 si intihar, 3 ü cinayet derken ve boğazındaki 20 cm lik kesi 2-3cm olarak gösterilirken, daha sonra alınan bilirkişi raporunda ölümün kesinlikle cinayet olduğu saptandı. Bilirkişi raporunda Başbilen’in aracının içinde başka kişilere ait parmak izlerinin de bulunduğu, çantasının sonradan arabaya konduğu ve çalıştığı projeye ait belgelerin çantasından alınmış olduğu belirtildi. Hatta intiharına dair bıraktığı mektubun önce bilgisayarında denmesine rağmen, bilgisayarında bulunmadığı, ilk incelemeyi yapan soruşturma ekibi tarafından çantasındaki flash bellekte bu mektubun olduğu belirtilmesine rağmen, flash belleğin de çantasında olmadığı anlaşıldı.
Şüpheli bir şekilde ölen Hüseyin Başbilen’in Milli tank projesinde görev aldığı, bu çalışmanın ise Türkiye’nin savaş teknolojisinde dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak nitelikte bir çalışma olduğu, öldüğü gün bu konuda bir sunum yapacağı belirtildiği gibi Başbilen’in F-16 savaş uçaklarının sinyal kırıcı sisteminde de çalıştığı bilinmektedir.
Yine şüpheli bir şekilde ölen Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken’in de Hüseyin Başbilen gibi şifre çözümü konusunda uzman oldukları, uçak tanıma sistemlerinin millileştirilmesi, ABD güdümlü elektronik kontrol sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yaptıkları ve bu proje üzerinde çalışırken öldükleri belirtilmektedir.
Aynı şekilde Aselsan’da stratejik nitelikli askeri projeler üzerinde çalışan Burhaneddin Volkan ve Zafer Oluk’un da ölümlerinin şüpheli olduğu kamuoyunda dillendirilmektedir.
Aselsan’da stratejik nitelikli askeri proje ve araştırmalar üzerinde çalışan 5 genç mühendisin ardarda şüpheli bir şekilde ölmeleri bir tesadüf olamaz. Bu ölümlerin tesadüf olmadığı Hüseyin Başbilen’in ölümünün cinayet olduğuna yönelik bilirkişi raporuyla da anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle Aselsan’da çalışan 5 genç mühendisin şüpheli ölümlerinin tüm yönleriyle irdelenmesi, ölümlerin arkasındaki gerçeklerin ve suçluların saptanması, şantaj ve askeri casusluk olduğu iddialarının aydınlatılması ve kamuoyunda bu konularda oluşan soruların yanıtlanması için Anayasanın 98. maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ve teklif ederiz.' dedi.'
Samimiyetle konuşuyorum oyumu CHP ye vermedim ama ilk seçimlerde bu kadın için CHP ye oy vereceğim. Bu siteden sürekli siyasileri takip ediyorum bu kadın gerçekten takdire şayan işler yapıyor. Bu konuyu gündem etmekle ülkeye iyilik ediyor bence..