Meral Akşener mi paralelci? Devlet Bahçeli mi? Yoksa her ikiside mi?
Bildiğiniz üzere aylardır MHP'de sancılı bir süreç yaşanmakta... Koca koca parti yöneticileri üstelik MHP gibi köklü bir partinin yöneticileri, bir araya gelip uzlaşamıyor ve birbirlerini üstelik siyasi meseleden ötürü mahkemeye veriyorlar. Düşünün yargı bağımsızlığının tartışma konusu edildiği, adaletin adeta Saraya bağlanmak istendiği yönünde iddialar uluorta konuşulup yazılıp çiziliyorken MHP Genel Merkezi, MHP'nin geleceğine ilişkin kararı mahkemeye bırakıyor. Şayet söylendiği gibi yargı etki altında ise acaba MHP'nin geleceği sizce kime teslim edilmiş oluyor? Yani mahkemenin kararına olası etkide bulunabilecek isimler MHP'li olmadığına göre, Genel Merkez'deki sözde yöneticiler ne yapmaya çalışıyor sizce? Sözde diyorum kimse kusura bakmasın ama MHP Genel Merkezi'nde yönetici falan yok gibi bir izlenim var yıllardır. Düşünsenize bir çok Genel Başkan Yardımcısının aynı anda müstehcen içerikli videoları yayınlanıyor. Daha pek çok yöneticiye ait görüntünün de paralelcilerin elinde olabileceği konuşuluyor. Yani MHP Genel Merkezindeki yöneticiler MHP tabanının yüzünü yerde koyacak davranışlar sergilerken üstelik paralelcilere görüntü verebilecek kadar akılalmaz işlerin içinde bulunabiliyorlar.
Tamam paralelcilerin kumpası burası kabul de, arkadaş, koskoca parti yöneticilerinin bu kadar sorumsuz davranmaya ve paralelcilere bu imkan ve fırsatı sunmaya hakkı var mı? Söyler misiniz lütfen? Bu düştükleri durum bir milletvekilinin hatta parti yöneticisi olmuş, Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde birisinin düşeceği hal midir Allah'ınızın aşkına? İnsan bu kadar mı uçkuruna düşkün olur? Bu kadar mı tedbirsiz yakalanır? Bu kadar kolay kumpasa gelebilen insanlara ülkenin geleceğini teslim eder mi bu millet? Hatırlasanıza o tarihi, düştükleri kepaze durumu; hemen genel başkan yardımcılığından alındılar apar topar konu kapatıldı. Bu Genel Başkan Yardımcılarını bu göreve getiren Genel Başkan koltuğunda hiç tınmadan oturmaya devam etti.
Türkiye'nin pek çok ilinde paralelcilerin Ülkü Ocaklarına ve Ülkücülere yönelik kumpaslar kurup operasyonlar yaparak Ülkücüleri yıllarca cezaevinde yatırdıkları konuşuluyor. Uşak'ta yaşanan örneğini delilleriyle ve mantığıyla hangi aktörlerin rol aldığını da açık açık yazıp izah ederek bizzat ben dile getirdim hatırlayacağınız üzere. Ayrıca bahsettiğim çalışmam ve köşe yazım Bengütürk TV'den de okutuldu ve sağıra duyuruldu köre gösterildi. Yani MHP Genel Merkezinin "bizim evlatlarımıza paralelcilerin kumpas kurduklarından haberimiz olmadı" deme lüksleri de kalmadı. Kaldı ki bizzat Muhterem Kuruçay ve Alpay Özgür gibi isimler defaaten Genel Merkezin bütün yazılarımızı ve haberlerimizi yakınen takip ettiğini bize kaç kez söylediler. Ülkücülere; paralelciler kumpas kurup (hiç olmayan) çete suçlaması ile yıllarca cezaevinde yatırdıysa; ki görünen köy klavuz istemiyor, her şey açık açık ortaya çıkmıştır ki bu bir kumpastır ve MHP içinden yerel taşeronlar da vardır bu kumpasta paralelciler tarafından kullanılan. Ve bu kumpastan bütün yönleri ile MHP Genel Başkanı ve Genel Merkezi de malesef haberdardır. Neden acaba bunca zaman Ülkücü gençlere sahip çıkan tek bir açıklama dahi yapılmamıştır? Neden acaba Ülkücülerin hukuki haklarını aramaları için MHP Genel Merkezinin bir yardımı veya yönlendirmesi olmamıştır? Neden acaba Ülkücüler paralelcilerin insafına terkedilmiş ve yetmemiş gibi yapılan zulümler görmezden gelinmiştir? Alpay Özgür niçin ihraç edilmiştir mesela? Alpay Özgür'ün ihracını sağladığı bilinen dönemin MHP İl Başkanı şu an ne alemdedir sahi? Meral Akşener'in yanında durmuş olması, Durmuş Yılmaz'la birlikte poz vermiş olmasını Ülkücü camia nasıl okumalıdır sizce? Alpay Özgür'ün ihracını sağlayanların Bahçeli'nin ifadesiyle, paralel tarafından yönlendirilen ihanet şebekesine destek olan kişiler olduğu ortaya çıkmasına rağmen niçin Alpay Özgür'ün hakkı Alpay Özügr'e teslim edilmemiştir? Bu saatten sonra gelecek bir iade-i itibar sizce gerçekten yerini bulmuş olur mu; Serkan Arıcan ve arkadaşları açısından ya da Alpay Özgür ve ekibi açısından?
Sahi, paralelciler; ülkücülere Türkiye'nin pek çok ilinde kumpas kurup Ülkücüleri işlemedikleri suçlardan cezaevlerine attırabiliyorsa, üstelik bunu yaparken MHP içerisinde konuşlanmış paralel uzantılarını kullanabiliyorlarsa, aynı paralelciler MHP Genel Başkan Yardımcılarına ait çok özel görüntüleri elde edip yayınlayabilecek cesareti bulabiliyorsa, aynı paralelciler Ülkücü camianın yetiştirdiği bir çok isim dururken Genel Başkan ya da Genel Merkez kontenjanı ile milletvekili, belediye başkanı adayı vs olabiliyorsa, MHP Genel Başkanına sosyal medya ortamında hakaretler eden Ülkücü camianın tamamına yakınını karşısına alabilecek davranışları hiç çekinmeden sergileyebilen Kürşat Ceylan halen MHP İl Genel Meclisi üyesi olarak kendini tanıtabiliyorsa, MHP Eski MYK Üyesi ve Eski Emniyet Genel Müdürü Kemal Çelik, MHP'nin üç üst düzey yöneticisinin paralel yapı elemanı olduğunu açıkça deklare edebiliyorsa, yıllarca MHP tarafından Meclis Başkanvekili yapılan, AKP'nin kurucular kurucu üyesi olduğu da bilinen eski doğru yolcu, pardon eski AKP'li Meral Akşener "genel başkan adayıyım" diye arzı endam ettiği sırada bizzat Bahçeli tarafından paralelin yönlendirildiği iddiası ile suçlanabiliyorsa, Abdullah Gül'ün talimatları ile hareket ettiğini açıkça söyleyen, yıllarca AKP'ye üst düzey bürokratlık yapmış Durmuş Yılmaz, Uşak'ın MHP Milletvekili olabiliyor ve bu kimliği ile paralel davanın görüldüğü adliye koridorundan yaptığı açıklamalarda, açıkça paralel yapıdan yargılanan isimleri kollar nitelikte açıklamalara imza atıp, bir ihanet şebekesine üye olmaktan yargılanan isimleri hayırsever işadamları olarak Uşak halkına tanıtmaya çalışabiliyorsa; Nakşibendiler, Nurcular partide kol gezereken Nihal Atsız'ın Said Nursi ve Nakşibendilik hakkındaki görüşleri ve yazdıkları bile Ülkücülerden gizlenebiliyor, öğretilmiyorsa; Atatürk'ün "fikirlerimin babasıdır" dediği ve Türk Milliyetçiliği fikrinin babası olarak da bilinen Ziya Gökalp'in İngiliz ajanı tarikatler ile ilgili görüşleri milletten gizlenip, Atatürk'ün "Türk'ün Başbuğu" olduğu gerçeği Ülkücülerden ve milletten ısrarla gizlenirken Nakşibendiler ile MHP sıcak ilişkiler içine girebiliyorsa, Ülkücünün, Nihal Atsız'ın; nur talebelerinden, "Said-i Kürdi denilen adamın o çetrefilli cahil kürt Türkçesiyle yazdığı risaleleri atom fiziği ya da Einstein nazariyesi okur gibi toplanıp okuyan bir grup zavallı insan" diye bahsettiğinden, Aynı Atsız'ın Said-i Nursi'ye ağır hakaretler ederek hain dediğinden haberi olmayabiliyorsa, her ülkücünün bilmesi gerekenler bile Ülkücüden, neredeyse sır gibi saklanayabiliyorsa MHP Genel Merkezi; o zaman Meral Akşener'in dediği doğru olabilir mi? Yani Bahçeli aslında baş paralelci olabilir mi sizce? (Not: Nihal Atsız ve Said Nursi ya da Nurculuk, Ziya Gökalp, Namık Kemal ve Atatürk ilişkisi ve Atatürk'ün Türk Milliyetçiliğine ve Türk Milliyetçilerine bakışını kaleme aldığım bir yazım çok yakında yayında olacağı için bu konuyu uzatmadım ilgilileri şimdilik konuyla ilgili internetten bilgileri alabilir.)
Ben Akşener ile ilgili çekincelerimi gerek verdiğim röportajlarda gerekse yazılarımda defaatla belirttim ve Bahçeli'nin dile getirdiği endişeleri kısmen de olsa paylaştığımı ifade ettim. Ayrıca sözümün geçtiği MHP'lilere; "evet değişim şart ama bu Akşener ismi ile değil, güvenilir bir ülkücü ile olursa sonuç getirir" diyerek, Akşener'e bel bağlamamalarını bile istedim açıkça. Ama aynı zamanda Akşener'e Genel Başkan Adayı olarak Türkiye'yi karış karış gezme müsadesinin verilmemesi gerektiğinin de altını çizdim. Bahçeli istemeseydi Akşener asla gittiği hiç bir ilde, Uşak dahil hiç bir ilde, MHP teşkilatlarında kabul görmezdi. Hatta Bahçeli isteseydi Akşener'in ihraç kararını çoktan verdirtirdi ve Akşener'in MHP'de taban edinmesini ya da tanınırlığını artırmasını önleyebilirdi. Gerçi Akşener MHP'de neredeyse hiç taban tutamadı, sadece biraz kafa karışıklığına sebep oldu o kadar. Yarın MHP Genel Merkezi ihraç kararı verse ve Akşener parti kurmaya kalksa emin olun 41 İlde teşkilat kurup seçimlere katılma hakkını eline almış bir partiyi asla oluşturamaz. Çünkü hiç kimse paralelci şaibesini artık istese de üzerinden kazıyamayacak olan Akşener'in aklına uyup onun partisinin teşkilatında yer almaz.
Peki Bahçeli bu sancılı sürecin yaşanmasına neden göz yumdu? Ülkücüleri neden birbirine düşürdü? Tabanın değişim isteği bu kadar aşikarken Bahçeli neden bu isteğe bir taraftan kulak tıkarken, diğer yandan bir türlü ihraç etmediği gibi paralelciliğine ilişkin varsa belge bilgi kamuyoyu ile paylaşmadığı Akşener'e boşluktan yararlanabilmesi ve MHP'den bazı kesimleri ya da kitleleri kopartıp götürmesi için zemin hazırlayıp buna göz mü yummuştu? Yoksa Durmuş Yılmaz'ın ve Gökhan Özoğul'un adaylığı da bu sürece destek olması açısından tezgahlanmış bir mizansen miydi? Elbette insanın aklına daha pek çok soru geliyor. Ama bu kadarı yeterli diye düşünüyorum. Bu arada malum medyanın Meral Akşener'i bir türlü gündemden düşürmediğini ve sürekli amma suçlayarak amma cevap hakkı vererek ya da başka bir yöntem kullanarak, ısıtıp ısıtıp, halkın gündemine taşıdığı gerçeğini ve de Akşener ile ilgili henüz hiç bir adli idari işlemin yapılmamış olması hakikatini de göz önünde bulundurursak önümüze bambaşka bir boyutta çıkabilir.
Her neyse geçtiğimiz gün AKP'ye ya da Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen yazarların yazılarının yayınlandığı internethaber.com isimli internet gazetesinde "Meral Akşener'e bir şok daha! İhraç edildi" başlıklı bir haber gözüme ilişti. Tabii haliyle Akşener'in ihraç edildiğini zannederek haberi tıkladığımda, Akşener'in değil Meclisteki sekreterinin ihraç edildiğini gördüm. Yani haber sadece Akşener'i bir şekilde gündem etmek için tertiplenmiş bir haber olduğu çok açık ortada olan bir haberdi. Yani Akşener'i hala ihraç etmeyi başaramamıştı MHP Genel Merkezi ve AKP'ye yakın gazeteler önce ihraç edildi haberini yapıp dikkati üzerine çektiği Akşener'e yarında ihraç edildiğim yönündeki haberler yalandır diyerek cevap hakkını kullandırmasıyla halkın gündemine taşıyıveriyor. Sizce bu nasıl bir paralel Akp yada Bahçeli kavgası Allah aşkına? Gittiği şehirlerde beklediğinin çok altında insan topluluğu ile karşılanan ve 300 kişilik salonları bile doldurmadığı göze çarpan Akşener'in ihracı neden bu kadar zor olmuştu acaba? Acaba maksat Akşener'i gündemde tutmak mı? Çünkü ihracı ilan edildiğinde Akşener mecburen parti kurmaya yönlenecek ve ihraç tarihinin ardından, en azından MHP'de kitlelere hitap etme imkanı kendine tanın(a)mayacak yani Akşener'in MHP'liler içerisinden kendisine taraftar aparma şansı kalmayacak.
Acaba bu yüzden mi bu hanımefendi iki de bir gündem ediliyor ama bir türlü ne ihraç ediliyor ne de meşruiyeti eline teslim ediliyor? Elbette ki bu soruların yanıtlarını verecek olan MHP'ye oy veren insanlardır. MHP seçmeni ve ülkücü camianın vicdanı bu sorulara en güzel yanıtı verecektir mutlaka ama ben Ülkücü camianın sesi olma adına onların yaşadığı sıkıntı ve endişeleri köşeme taşımak istedim bugün. Gelinen noktada Ülkücü camianın hem Ülkü Ocakları Genel Merkezi'ndeki hem de MHP Genel Merkezi'ndeki yöneticilerin samimiyetlerini kendi vicdanında sorgulaması gerekiyor ve Ülkücü camia son günlerde bunu pekala yapıyor diyerek ikazda bulunuyorum vesselam...

bir ülkücü olarak yazının altına imza atarım nurullah abi. bahçelinin eskiden beceriksiz olduğunu düşünürdüm ama artık kesinlikle bende eminimki malesef o bir hain.partiy... yorumun devamı.

anlaşılan bu yazıyı chp yazdırmış sana. mhp nin iç işlerinede burnunuzu sokmayın ülkücüler kendi göbeğini kendi keserler.gölge etmeyin başka ihsan istemez beyler

25.000 kisiyle saraya yururuz diyen kimdi. ne rezil
etmesi. gercekler acıdir

arkadaşım bizim ne akşener gibi bir genel başkana ihtiyacımız var nede erdoğanın bir dediğini iki etmeyen akp limanından ayrılamayan bahçeliye ihtiyavcımız var. bizim biz... yorumun devamı.

mhpli olduğumdan alpay başkanı uzun yıllardır tanırım, iyi bir türk milliyetçisi olmakla cemaate. ali erdoğana ve akpye karşı her zaman dik duruş sergilemiştir. aday oldu... yorumun devamı.

nakşibendilerin türk milliyetçilerine düşmanlığı ezeli türk milliyetçiliğine yüzlerce yıldır düşmanlık eden bir anlayıştur. bu yüzden de tayiip erdoğan milliyetçiliğin he... yorumun devamı.

arkadasım meral akşener fetocu diyosun acıkla mademki fetocu olduğunu varmı kanıtın delilin ondan bundan duyma laflarla kendinizi rezil etmeyin..
bence hem bahçeli hemde akşener paralelci aralarındaki kavga ise kayıkçı kavgası yada başka bir tabirle cambaza bak oyunu. bana sorarsanız son on yıldır siyaset yapan kad... yorumun devamı.