İşte Çavuşoğlu’nun konuşmasından başlıklar:
Ali Erdoğan, ATAPARK Üzerinden Beni Tehdit Etmeye Çalışıyor!
Ben ATAPARK meselesini aslında konuşmak istemiyordum. Ancak gelinen süreç, beni bu röportajı yapmaya zorladı. ATAPARK sanki benim hassas noktammış gibi, her yaptığım haber sonrasında ATAPARK ile ilgili belediyenin sitesinden haber servis yapması, benim ATAPARK yoluyla tehdit edildiğim kanaatine varmama sebep oldu. Biz ATAPARK’ı gündem yapmak istemedik. Çünkü geçmişte çok şey yaşandı. Gazeteciler ya da televizyon kanalları sahipleri ellerinde ki basın gücünü şantaj aracı olarak kullandılar. Bu Uşak Haber Merkezi olarak bizimde ilk zamanlarda çok karşılaştığımız bir durum oldu. Ancak şu an %80-85 oranında Uşak halkının güvenini kazandık.
Benim ATAPARK İle İlgili Hiçbir Şahsi Bağlantım Yoktur!
Benim ATAPARK ile ilgili hiçbir şahsi bağlantım yoktur. Uşak Haber Merkezi’nin de hiçbir bağlantısı yoktur. Ancak Erkan Çuhadar benim arkadaşım. Şu an ATAPARK Cafe kapalı, sözleşme süresi 30 Eylül 2013 tarihi itibariyle doldu. Ancak Erkan Çuhadar’ın yeni ihaleye girip girmeyeceği konusunu bilmiyorum.
Ali Erdoğan’ın Yanına Neden Gittim!
Gitme sebebim; Erdoğan’ı Uşak Sportif maçlarına gitmediği için ve Uşak Sportife destek olmadığı konusunda eleştirdiğimi belirtmek üzere yanına gittim.
Sohbet sırasında, ATAPARK kafeteryanın olduğu kısmı nikah salonuna çevirmek istediğini söyledi. Bende hayırlısı olsun dedim. Kulenin altına da restaurant yapacağım işletmeci arkadaşlar oranın ihalesine girsin dedi. Ben yine hayırlısı olsun dedim. Baktım ki başkan konuyu kapatmayacak, bende konu hakkında henüz işletmecilerin de kendi arasında bir görüşme yapmadıklarını ve konuyu gündem etmediklerini söyledim.
İşletmecileri Kovaladık da, Bu Kadar İnsanı Nereye Kovalayacağız?
Daha sonra Ali Erdoğan’ın parka geldiğini söylediler. Tabi bende o sıra da malum gazetecinin her seferinde yazdığı üzere yine ATAPARK’ta idim. Başkan bey burası çok kalabalık dedi. Söylediğim söz “hadi işletmecileri kovaladık ama bu 2000 kişiyi nereye göndereceğiz” dedim. Dediğim sadece budur! Erdoğan ise doğru diyorsun aslında oturacak yer bulunmuyor, o zaman burada konsept değişikliği yapalım tadilat yapalım ve tekrar ihale olsun dedi.
ATAPARK’ı Bize Sürekli Hatırlatmasına Gerek Yoktur!
Ne zaman ki belediye aleyhinde haber yaptık, hemen ardından belediyenin sitesinde Atapark ile ilgili haberler yapıldı. Şimdi 1,2,3! Hadi birincisi tesadüf ikincisi de tesadüf de üçüncüsü tesadüf olmaktan çıktı diye düşünüyorum. Görülüyor ki Ali Erdoğan, ATAPARK Cafe üzerinden beni tehdit ediyor. İsmetpaşa Caddesi'nin yenileme çalışmalarının başladığı sırada vatandaşın görüşleriyle ilgili bir haber yaptık. Aynı gün "Atapark Kule'de Sona Yaklaşıldı" başlıklı bir haber belediyenin sitesinde yayımlandı. Daha sonra 8 Temmuz 2013 tarihinde akşam saatlerinde Uşak'ta Kentin Göbeğindeki Yeşil Alan Katlinin Arkasında Kim Ya da Kimler Var? Belediye Niçin Sessiz? başlıklı bir haber yayımladık, hemen ertesi günün sabahında haberimize cevap niteliğinde "Kişi Başı Yeşil Alanda Büyük Başarı" başlıklı haber belediyenin internet sayfasında servis edildi. Bu haberin hemen ardından "Atapark'ta Yeni Yürüyüş Yolları"başlıklı bir habere daha belediyenin sitesinde yer verildi. Geçtiğimiz gün yine Atakule'nin altındaki restaurant ihalesinde şaibeli noktaların olduğunu belirttiğim bir haber yayımladık ve cevap yine daha önce haberleştirilen ve içerik ve biçimsel olarak aynı olan "Atapark'ta Yeni Bir Proje" başlıklı perguleli yol haberi oldu.
Biz Erdoğan’a şaibeli ihaleyi sorduk. Adrese teslim şartname ile yapılan ihaleyi sorduk. 5 franchising şartı koyulmasına rağmen neden tüm Türkiye’de bu ihaleyi duyurmadıklarını, hatta belediyenin sitesine bile neden bu ihale ilanını koymadıklarını sorduk. Belediyenin sitesinde ihale ilanının hangi gerekçe ile yayınlanmadığını sorduk. Bizden ihaleyi neden gizlediğini sorduk. Bize cevabı, ertesi gün perguleli yol oldu, ATAPARK’ın genel durumu oldu. Bana ATAPARK’ı hatırlatmanıza gerek yok Belediye Başkanım. Benim yayın politikam tamamen bağımsızdır.
ATAPARK Ali Erdoğan’ın Değil, Uşak Belediyesinin Yani Devletindir!
Atapark için ihaleyi açarsınız Erkan Çuhadar gücü yeterse alır. Ben Ali Erdoğan’a Atapark’ın Uşak Belediyesine ait olduğunu, orasının bir yeşil alan olduğunu, devlet mülkü olduğunu hatırlatıyorum. Siz burayı istediğiniz şekilde ihale edin bu bizim sorunumuz değil. Burayı protokol ile, adrese teslim şartname ile ya da başka yollarla başkalarına verebilirsin ancak ben kamuoyu ile bunu paylaşırım.
Desteklediğini İma Ettiği Aday Adayı, Başkan Seçilirse Atakule’yi Yıkacak!
Bir sohbet sırasında makine mühendisi olan aday adayı başkan seçildiği takdirde Ata Kule’yi ve İsmetpaşa Caddesi’ndeki yeni yapıları yıkacağından bahsetti. Önce Ali Erdoğan desteklediğini ima ettiği aday adayının bu sözlerine engel olsun.
ATAPARK’ta Kimse Ekmeğinden Olmadı!
Erkan Çuhadar Atapark Cafeyi daha kaliteli bir hale getirmek için konunun profesyoneli Kerim Çiber’i İstanbul’dan getirtti. Şu an bu arkadaş, kabiliyeti varmış ki; gazetede Yazı İşleri Müdürü oldu, düşünün artık! Erkan Çuhadar çalıştırdığı personelin bir çoğuna iş imkanı sağlayarak, üzerine düşen görevi fazlası ile yerine getirmiştir. Şimdi bir düşünelim bu durumda kim kaybetti. Kaybeden sadece Uşak Belediyesi oldu. Atapark Cafe tam 45 gündür kapalı 45 günde belediyenin zararı 30 bin lira.
Ali Erdoğan’ı Toplumun Vicdanına Mahkum Ediyorum!
Nurullah Çavuşoğlu sözlerini “Uşak Haber Merkezi’nin tarafsız yayın politikası gereği bu konuyu Uşak halkı ile paylaşıyor ve Ali Erdoğan’ı toplumun vicdanına mahkûm ediyorum.” İfadeleriyle noktaladı.
kusura bakmayın ama tipler kurtlar vadisinden çıkmış gibi. kim kimi tehdit etmiş anlayamadım.