Önce Sebep Ol Sonra İstismar Et, Ama Halk Bunu Yemiyor Artık Beyler!
İstanbul bugün tarihinin belki de en saçma ve en anlamsız mitingine ev sahipliği yaptı. Silahlı Kuvvetler'in açıkladığı verilere göre; açılım süreci boyunca Silahlı Kuvvetler mensubunun 400'e yakın operasyon talebinin tamamına yakınını geri çevirip, sadece 8 tane operasyona müsade veren hükümetin başındakiler, "PKK Militanlarının karakolların önünden el sallayarak sırtlarında tüfeklerle geçmesine müdahale ettirmedik, askerin elini kolunu bağladık" diye ekranlardan uluorta utanmadan itirafta bulunanların kabinesinin Başbakanları, Habur'da PKK'lıları zafer kazanmış komutan gibi karşılayıp kurdukları çadır mahkemelerde afdan yararlandırıp serbest bırakan hakimlere talimatı verip, daha sonra o hakimleri iyi yerlere getirenler, Ergenekon, Balyoz Yakamoz gibi sonradan düzmece olduğunu kendilerinin kabul ettiği operasyonlar ile Türk askerinin, hem milletin nazarındaki hem de dünyadaki itibarını zedeleyenler, bölücübaşına Sayın deyip muhatap alarak sözüm ona Devlet adına teröristle pazarlığa girişenler, "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" sloganları eşliğinde Barzani'yi karşılatanlar, kahramanmış gibi muamele ettikleri PKK'lıların düğününe katılıp bilezik takanlar, teröristleri Devlet dairelerine sınavsız şartsız işe yerleştirip maaşa bağlayanlar, "Benim eş başkanı olduğum Amerika ve İsrail Ortak yapımı olan Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) Diyarbakır bir yıldız olabilir" diye ekranlarda arzı endam edenler, HDP ile mecliste bir olup, APO'nun istediği bütün yasal düzenlemeleri emir telakki edercesine yerine getirenler, "daha bunlar bir şey değil, APO'nun da özgür kaldığı bir genel af planlıyoruz" diyerek Barzani'yi ve taraftarlarını müjdeleyenler, Güneydoğu Anadolu'da yaşayan sade vatandaşın gözünde APO'yu, Barzani'yi, Karayılan'ı adeta efsaneleştirenler, 30 Bin kişinin katili APO'ya barış güvercinimiz diyenler, seçimlerde bağımsız adaylarla çıkan HDP ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Milletvekillerini hiç problemsiz aralarında pay edenler, her nedense bu kadar çok seviştikleri HDP ve PKK ile birden bire ezeli ve ebedi düşman oluverdiler (tabi yersen). Ne olduysa biz yok derken Kürt sorunun varlığını kabul edenler, birden söylem değiştirdiler ve Kürt sorunu falan yoktur dediler, çıktılar.
Birdenbire açılım sürecinde yolların altına döşetilen, uzaktan kumandalı bombalar tam da askeri araçlar geçerken patlatılmaya başladı. Birdenbire AKP'ye oy vermeyen ya da yeterince çalışıp yeterli oyu almasını sağlamayan Türk Milleti'nin evlerine şehit cenazeleri gelmeye başladı. Birdenbire HDP ile kötü olundu ve kavgaya tutuşuldu. Ama dikkat edin APO aleyhinde hala tek kelime sarfetmeyenler, işi Kürt-Türk düşmanlığına götürebilecek sözleri HDP'lileri hedef alarak sarfetmekten asla geri durmuyorlar. Bu bombaları kim koydu? Nasıl koydu? Bu bombalar yolun altına yerleştirililirken Devlet nasıl uyudu, ya da uyutuldu? Kim kazdı, kim bu bomba düzeneğini buraya kurabilecek kadar uzmandı? Bunlar olup biterken erketeliği kim yaptı? Böylesi hain pusuları hazırlayan korkak insanlara kim cesaret verdi? İstihbarat birimleri bu sırada ne yaptı? Yoksa gözetçiler mi zaten bizzat istihbarat birimlerinin adamıydı? Soruları milletin kafasını kurcalayadursun, bunlara cevap vermesi gerekenler, ağlama dövüvereyim nevinden açıklamalar ile milleti oyalıyor, milleti hala uyutabileceğini sanıyor.
Her neyse gelelim konumuza geçtiğimiz gün milyonların katılmasının beklendiği bir haftayı aşkın bir süredir hazırlandıkları bir miting düzenledi, Devletin zirvesindeki büyüklerimiz. Cumhurbaşkanı'nın önderliğinde, Meclis Başkanı'nın nezaretinde Devletin kasasından düzenlenen, Türk Bayraklarının istismar edildiği mitingte Başbakan resmen AKP'ye oy istedi. Yetmedi yine alışageldiğimiz bir çok yalanı ard ardına dizeledi. Bu yalanları daha önceden de defalarca ifşa ettiğim için ihtiyaç duymuyorum. Meraklıları internetten açar Davutoğlu'nun yalanlarla dolu hamaset kokan konuşmasını dinler, tabi iğrenip kapatmak zorunda kalmadan sonuna kadar dinlemeyi başarabilirse. AKP İstanbul Milletvekili adayı, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği ve Ermeni Soykırımını geçmişte açık açık savuduğu bilinen AGOS gazetesi yazarlığı gibi çok ulvi görevlerde bulunan Ermeni asıllı Markar Eseyan'ı miting alanında görünce ayağına gidip toka yapma tevazusunu ve inceliğini gösteren pek mütevazı Cumhurbaşkanımız, yaptığı konuşmada yine şiir okudu ve yine ağladı. Yani Cumhurbaşkanı'nı dinleyen herkes "duygu sömürüsü yapıyor" sözünü rahatlıkla söylemiştir diye düşünmekteyim.
Her neyse mitingteki konuşmaları ayrı bir gün değerlendirelim, zira okuyucularımız sıklıkla yazılarımızın uzunluğundan şikayet ediyorlar. Asıl vurgulamak istediğim konu şu; Yıllardır söylüyorum, "politika SOS veriyor! Politikacılarımız yalan söylemeye, halkı aldatmaya, istismarcılığa bir müddet daha devam ederse, partilerinde yönetime yazacak, mitinglere taşıyacak adam bulamayacaklar" diye ama nafile, dinleyen kim? Hiç kimsenin halk umrunda değil, onlara göre halk bir ıslıkla gelmek zorunda olan, düşünmeyi bilmeyen, anlamayan koyun sürüsünden ibaret. En azından malesef bizlere layık gördükleri muamele biçimi bana bunu düşündürüyor. Yevmiye ile adam toplandığını duyduk, haşhaş çapasına giden insanların yevmiyelerinin ödenerek traktörler üzerinde,miting alanına getirtilip dikildiğini duyduk, başka kentlerden taşıma ile insanları mitinge getirdiklerini işittik, hatta Kamu kurumlarındaki memurları tatil ettiklerini, mitinge gitmek isteyenleri izinli saydıklarını hatta ve hatta taşeron işçisi olarak çalışanları işten çıkarma tehditi ile zorla mitinge diktiklerine de tanıklık ettik. Örneğin Uşak'taki miting günü Devlet Hastanesi'nde bir tane taşeron işçisi olmadığı için, işlerin bir çoğunu, doktor ve hemşirelerin yapmak zorunda kaldığını haberleştirmiştik. İstanbul'da gerçekleştirilen bu son mitingte parti bayrağı yoktu, Türk bayrağı vardı yani mitingi güya AKP değil, Devlet düzenler gibiydi ve teröre tepkili olan herkes davetliydi. Ama fırsatı ganimete çevirmek isteyenler, milyonları beklerken yüz bin kişiyi bile alana taşıyamamıştı.
Yani halkın terör elbet umrunda idi. Halk elbette ki teröre çok tepkili idi. Ama sanırım mitingi düzenleyenlerin ve konuşanların sözde tepkilerindeki samimiyetlerine inanmamış olacak ki mitinge beklenenin yüzde biri bile gelmedi. Yandaş basın bile ya rakam vermedi ya en abartanı yüz bin kişi katıldı diyebildi. 50 bin 80 bin gibi rakamlar veren ajanslar da vardı. Doğrusunu Allah bilir ama bana göre de 50 bin bile yoktu. Ama verilen en yüksek rakamı verdim. Yandaşlar, aktroller itiraz ederse yine saymak zorunda kalırım diye. Hatırlarsanız, seçim öncesi Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış tiyatrosu için geldiği gün düzenlenen mitinge 30 bin kişi katıldı diye ilan etmişlerdi, bizde 3 bin rakamı vermiştik de küplere binmişlerdi. Bunun üzerine o gün yağmur yağması sebebi ile şemsiyelerden yararlanarak tek tek saydırmış, kendi verdikleri en kalabalık resimden çıka çıka 2300 kişi oldukları ortaya çıkmıştı. Yani 3 bin kişinin bile olmadığı net net ortaya çıkmıştı. Bu kez yüz bin diyelim de yine tek tek saydırmak zorunda kalmayayım istedim.
Tabi ki bunu söylerken güvensizlik sadece AKP kadrolarına değil, halk CHP ve MHP'ye de inanmıyor inanamıyor. Hiç bir partinin lideri inadırıcı gelmiyor, ümit vermiyor, heyecan uyandırmıyor artık Türk Milleti'nde. Millet politikadan ve politikacıdan ümidi kesmiş durumda. Bütün zorlamalara rağmen artık halkın ilgisini çekemeyen politikacılar, şayet kafasına akıl koymazsa, şayet yalanları bırakıp samimi davranmazsa ve şayet gizledikleri gerçekleri halkına aktarmama konusunda ısrar edecek olurlarsa, bu gidiş hiçte hoş değil haberiniz olsun. Demokrasi vazgeçilmezimiz olmalı diyor saygılar sunuyorum. Şehitlerimize Rahmet dilerken; terörü, teröristi, terörü ve teröristi besleyenleri, eğiteni, vakti geldiğinde gizleyip vakti geldiğinde ortaya çıkartanı, terör yolu ile halktan ya da Devletten istediğini almaya çalışanı, terörün her türlüsünü önleme adına mücadele etmeyeni lanetliyorum. Esenkalın...

bugün bayram, emine erdoğan'ın deyimi ile onlar erken kutladılar bugünü, kocalarını, babalarını kurban ettiler bu vatana, her ne hikmetse akp nin üst düzey yetkililerinin... yorumun devamı.

bugün bu memlekette atatürk adiyla neler yapiliyor bi̇ri̇si̇ çikiyor pkk fi̇li̇sti̇n li̇ler gi̇bi̇ özgürlük savaşçisidir di̇yo yapilmak i̇stenen i̇ki̇nci̇ fi̇li̇sti̇n ve ... yorumun devamı.

düşman kapida hatta i̇çerde bununla mücadele etmek yeri̇ne sen dedi̇ydi̇n ben söylmedi̇mmi̇ydi̇ sen şöyleyken böyle ben .... i̇şte bu fi̇tnedi̇r si̇yoni̇zm sömürmek i̇ste... yorumun devamı.

uyandiğinda anlar ki̇mi̇n yilanla yatip kalktiğini merak etme sen

kolay değildir elbette idareci olmak, senin dediğin gibi 77 milyon insanın hakkını hukunu gözeteceksin, adil olacaksın. evlatlara sıçrayınca yolsuzluklar, 10 yıldır el el... yorumun devamı.

bahçeli̇ni̇n laftan başka bi̇ i̇craatini görmedi̇k şi̇mdi̇ye kadar dişardan maval okumak kolay tabi̇i̇i̇ salla babam salla devlet yöneti̇mi̇nden bahsedi̇yoruz aloooo evi̇... yorumun devamı.

sanırım anlaşılmadı fuat avniyi tanımam, feto yuda, işimde olmaz. beni ilgilendirmezler de zaten. bana ilginç geliyor, adamın yazdıklarının gerçekleşmesi :)))
kürt halkı gerçeği gördü
http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/09/24/halk-sirtini-dondu-devam-edemeyiz