Operasyon Derinleştikçe Ortaya Çıkan Gerçekler, Cemaatin İğrenç Yüzünü Bakın Nasıl Ortaya Koymakta!

 Çocuk Pornosunun daha önce Uşak'ta gerçekleşen operasyonlar esnasında yapılan aramalarda ele geçirilen bilgisayarlarda; paralelci olarak adlandırılan bazı isimlerin bilgisayarında yada Kimse Yok mu? Derneği gibi kurumlarda ortaya çıktığını öğrenmiş ve fakat Uşak kamuoyunda haklarındaki algının olumsuz yönde etkilenmemesi için paylaşmama kararı almıştık. Ancak geçtiğimiz günlerde Oda Tv İsimli internet haber sitesinde çıkan bir haberde de çocuk pornosu vb. iğrenç görüntülerin paralelcilere ait kurum yada ofislerde çıktığının yazıldı. Yani cemaatin kurumlarının bilgisayarında çocuk pornosu çıktığı gerçeğini artık sadece Uşak değil bütün Türkiye duymuş oldu. Dolayısı ile bize de konunun detaylarını paylaşabilme hakkı yeniden doğdu.

Bundan yaklaşık 10 gün önce paralel terör örgütü kapsamında eş zamanlı olarak, 6 ilde düzenlenen Isparta merkezli operasyonda Uşak'lı olduğu bilinen Ege Bölge İmamı olarak tanımlanan Osman Demirhan'ında aralarında bulunduğu bazı isimler göz altına alınmış ve tutuklanmıştı. Edinilen bilgilere göre bu operasyon sırasında elde edilen veriler tam anlamı ile tüylerinizi ürpertecek cinsten.

Geçtiğimiz yıllarda, Deniz Baykal'a ait bazı görüntüler, şimdiki AKİT ekibinin tamamına yakının o zaman yazı yazdığı, kapatılan Vakit gazetesinin internet sitesinde yayımlanmıştı ve insanların böylece bu işin cemaatin tezgahı yada işi olduğunu düşünmesinin önüne geçilmek istenmişti. Ayrıca Deniz Baykal'da istifasını açıkladığı sırada, kasetin Fethullah Gülen yada cemaati ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmiş, böylece algılar iyice cemaat lehine değiştirilmek istenmişti. Yani bir yerde; Baykal'a kumpası, Vakit yada Akitçiler ile aslında birlikte tezgahlayan cemaat, kendisinden gözükmeyen ama aslında birlikte hareket ettikleri bu olayda da, başka pek çok olayda da ortaya çıkan Akit gazetesi üzerinden yayınlattırarak kafalar karıştırılmak istenmiş ve başarılı olunmuştu. Hala bu gün bile pek çoğumuz Akit'çiler ile cemaatin ortak iş tutabileceğine inanmak istemeyiz yada böyle bir olasılığı gözden geçirmeyiz. Ama Oda Tv'nin haberlerinde de bahsettiği üzere elde edilen verilere ve bilgilere baktığınızda, Deniz Baykal'a ait bu görüntüleri elde eden hazırlayan montajlayan ve servis eden aslında cemaat yada paralelciler imiş. Vakit gazetesinin bu görüntülerin cemaat tarafından kendilerine temin ediliverdiğini bilmeme imkanı olmadığına göre? Gelişmeler, İster istemez aklınıza akitçilerde mi cemaatle birlikte hareket ediyor? Sorusunu getiriyor. Kaldı ki son günlerde yaşanan bir takım gelişmelerde AKİTçiler ile paralelcilerin aynı paralelde olduklarını gösterir nitelikte. Nitekim evlerinde yada bilgisayarlarında; çocuk pornosu, köpek pornosu çıkan yada yaşça çok küçük kız yada erkek çocuklarına ilgi duyduğu ortaya çıkanlar, sadece paralelcilerin ekibinde değil. Bu türden gayri ahlaki diyerek tanımlandırabileceğimiz olaylar sadece paralelcilerin oluşturduğu kurumlarda yada dernek ve vakıflarda değil. Yani bu açıdan da baktığımızda aslında aynı paralelde yürüdüklerini görebiliriz. Cübbesi ile sarığı ile zina yapmaya gelenlere ait görüntülere de tanık olduk. Kızlı erkekli pek çok tecavüz olayının hoca yada abi ismi verilen insanlar tarafından gerçekleştirildiğini de işittik. Kuran mealinden İslam'ı anlayabileceğini iddia edip, Peygamberi'nin (asv) sünnetini ve Ehli Beyt'in hayatını devre dışı bırakacak kadar aklına ve izanına güvenenlerin liderinin, küçük yaşta çocuğa fiili livatadan sabıkalı olduğunu öğrendik. Umre sırasında kullandığı viagra sebebi ile kalbi dayanamayıp öldüğü söylenenlere de şahitlik ettik. Yine cinsel ilişki sırasında şeyhin düşünülmesi gerektiğini sözde bilimsel makalelerine yazan Profesörleri Rektör adaylarını da aynı cenahla içiçeyken gördük maalesef ve ilginçtir bu gerçekleri öğrendiğimiz adreste yine aynı ekipler oldu. Yani aslında bir yerde birbirileri ile ne zaman menfaat ayrılıklarına düşseler hemen birsi diğerine ait bu türden sapıklık adı verebileceğimiz bilgi, belge yada görüntüleri servis etti.

Gelelim tekrar konumuza, Operasyon kapsamında,özellikle Isparta'da yapılan baskınlarda Fenerbahçe'ye yönelik gerçekleştirilen “şike kumpası” ile ilgili el yazması talimatlardan, 2011 yılında MHP’li vekillere ait gizli görüntülerin sosyal medyaya servis edilmesine ve Deniz Baykal'ın montajlanmış şantaj görüntülerine kadar birçok delilin bulunduğu iddia edildi… Bu arada ele geçirilen hard disklerde hedefte olan insanların bilgisayarlarına yüklenmek üzere onlarca “çocuk pornosu” görüntülerinin de bulunduğu iddiası var...Bu konularla ilgili detay öğrenmek yada yeterli delil görmek isteyenlere Oda Tv'deki bahse konu haberi okumalarını tavsiye ediyoruz.

Yine çok enteresandır Ergenekon adı verilen ve Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısıyım diyerek sahiplendiği ve AKP Hükümetinin bir dönem daha halk desteği bulmasında çok etkisinin olduğu konuşulan operasyonda da yine aynı grubun yani paralelcilerin; subaylarımızın bilgisayarlarına, üstelik Emniyet Müdürlüğü çatısı altında çocuk pornosu yada hayvan pornosu yerleştirdiği ve  adeta bu insanlara karşı haysiyet cellatlığı fiili işledikleri yine bizzat AKP Hükümeti yetkililerince açıklanmıştı. Şimdi adına paralelci denilen bir savcı, şimdi adına yine paralelci denilen bir grup polisle bir oluyor, bir dizi düzmece delil hazırladıktan sonra yakaladığı bazı basit suçları bu düzmece deliller ile bir şekilde ilintilendirilip birleştirerek, bir örgüt hazırlıyor, sonra adına ERGENEKON dediği bir dosya açıyor, pek çok muvazzaf yada emekli generalimizi, pek çok Atatürkçü subayımızı palas palandıras göz altına aldırıyor. Üstelik operasyonlardan şimdi adına paralel medya adı verilen medya haberdar ediliyor, paşalarımızın göz altına alındığı esnasındaki yakın görüntülerin elde edilmesi için imkan sunuluyor, ardından yine malum medyaya iddianamenin içeriğine ve seyrine ilişkin bilgi aktarılarak dikkatlerin o medyaya çekilmesi sağlanıyor. Bu esnada Devletin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "güzel günler göreceğiz" diyerek destek verirken operasyona, Hükümetin Başbakanı Erdoğan "ben bu davanın savcısıyım" diyebiliyor. Aralarında eski Genel Kurmay Başkanlarımızın yada Kuvvet Komutanlarımızında olduğu bir grup insan aylarca cezaevinde yatırılıyor, insanlar işlemedikleri bir suçtan dolayı özgürlüklerinden ediliyor, çoluk çocukları mağdur ediliyor. Yine bu sırada CHP Genel Başkanı makamından indiriliyor, pek çok Devlet görevlisine kumpaslar kuruluyor, Yine pek çok Ülkücüye ve MHP Genel Başkan Yardımcısına da yine kumpaslar kuruyor.Daha pek çok nahoş olaya paralel çete adı verilen grup imza atıyor. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmak dahil gizlenmesi çok zor bir çok fiili, yine şimdi paralelciler diye tanımladığımız insanlar gerçekleştiriyor. Ama tüm bu olanlardan hükümet yetkililerinin haberi yeni oluyor ve şimdi de sıra bu kumpasları kuranlara operasyon yapmaya geliyor. İnsanın aklına "sıkıysa yapmayın bu operasyonu yoksa sıra size gelecekti" demek geliyor. Yani aslında el birlik yarattığımız canavarla veya canavarlarla mücadele ettiğimizin farkında mıyız acaba? Sorusunu sormadan geçemiyoruz. Aksi takdirde ellerimizle büyüttüğümüz hiç değilse göz yumduğumuz bu paralel çete, koca bir örgüt olmuş ve sıra bize de gelecekti yani Milletçe yok edilecektik belkide. Görünen o ki beni sokmayan yılan bin yaşasın diyenlerden, bu yılanı besleyenlere varıncaya değin, pek çok kişinin ciddi bir özeleştiri yapma ihtiyacı var. Tıpkı BOP Kapsamında Ortadoğu karıştırılıp Müslüman kanı akıtılırken seyredip, hatta Eşbaşkanıyım deyip Diyarbakır'ı bu projenin yıldızı yapma hayalini görenlerin ve pek tabiki açılım politikası adı altında terör örgütlerinin; mühimmat elde etmek, propaganda yapmak, militan ve taraftar elde edip yetiştirmek, hatta sokaklara hendek kazmak, yolları kazıp bomba yerleştirmek gibi fiilleri işlemesine göz yumanların ve şimdi terörü lanetlemekten öte geçmeyenlerin yapması gerektiği gibi.Tıpkı Türkiye Cumhuriyet Devletini bütün dünyaya küçük düşürecek tarzda olayların yaşanmasına göz yumanların ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini, dünya Devletleri arasında yapayalnız bırakanların yapması gerektiği gibi, aslında herkesin bir özeleştiri yapması gerekmiyor mu? Sizce?

Haber/Yorum: Uşak Haber Merkezi Haber Editörü, Gazeteci Ferhat Karaturp