Politika Haberleri | Sayfa 6

Politika Haberleri | Sayfa 6

Her fırsatta küçümsediği sözde rakibi Muhammet Gür için makam ihdas eden Yalım, bu uğurda bütün CHP'yi karşısına aldı

Her fırsatta küçümsediği sözde rakibi...

Avukat İsmet Görkem Karahan hakkında dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusu hazırlığı

Avukat İsmet Görkem Karahan hakkında...

CHP’li Belediye Başkanı Özkan Yalım’a İşten Çıkarma Tepkisi: "Sözlerinizle Çelişiyorsunuz!"

CHP’li Belediye Başkanı Özkan Yalım’a...

CHP, Milli İradeye alenen saygısızlık ve haksızlık yapıyor, tabii ki millet iradesinin tecellisini yaşayan Mansur Yavaş'a da.

CHP, Milli İradeye alenen saygısızlık...

Her şeye muhalefet değil, yanlışa muhalefet doğruya tam destektir; siyasetin gereği!

Her şeye muhalefet değil, yanlışa...

31 Aralık 2016, 02:40 0 Yorum

CHP içerisinde ne yapmaya çalıştıklarını bir türlü anlamlandıramadığım bir grup var, hem Uşak'ta hem de Ankara'da. Ne istediklerini anlamaya çalışmak bile insanı haddinden fazla yoruyor. Onlarla söylemlerimiz ve düşüncelerimiz bazı zamanlarda örtüşüyor, tam diyorsun ki aklın yolunda buluştuk, ama bazı zamanlarda bir de bakıyorsun hiçte mantığı olmayan bir cedelleşme ile karşı karşıya kalıyorsunuz ve söylemleriniz taban tabana zıt olabiliyor. Elbette ki insanların olaya ya da duruma göre fikirleri farklılık arz edebilir ki bu çok doğaldır. Ama kişi kendisinin daha önce dile getirdiği fikrim dediği söylemlerle taban tabana tezat görüşleri dillendirirse bir problem var demektir. Elbette ki kişilerin fikir ya da düşünceleri değişebilir, insan önceden doğru bildiği, kabul ettiği bir fikrin ya da düşüncenin sonradan yanlış olduğu kanısına varıp bunu da ilan edebilir ama bahsettiğim grubun durumu bu da değil. Bu arkadaşların fikirlerim dediğini sevmedikleri kişi eyleme dökerse ya da benimserse hemen vazgeçiveriyorlar o fikirlerinden ve sevmedikleri kişi ya da kurumun bir şekilde zıttını savunmayı yeğliyorlar doğruya. Yani olaya ya da duruma göre düşünceleri değişmiyor. Yaşanan gelişmenin ne olduğundan fazla kimin aracılığı ile gerçekleştirildiğine bakıyorlar. Veyahutta bir sözün ya da davranışın doğruluğundan ziyade kim tarafından sarf edildiği ilgilendiriyor onları nedense? Adeta düşmanlık gözlerini kör etmiş gibiler. Körü körüne ve inadına muhalefet diyorum ben bu tiplere illaki muhalefet edecek bir şey buluyorlar tuhaf bir şekilde.

Söylemiştim size; avın iyisi ile avcının kötüsü birbirine çok benzer. Hangisi av, hangisi avcı, avın sonunda belli olur demiştim!

Söylemiştim size; avın iyisi...

29 Aralık 2016, 04:53 0 Yorum

Yıllar evvel yani Mart 2014 Seçimlerinden hemen önceki yaşanan gelişmeleri gözlemimden hemen sonra, Nurullah Cahan ve dönemin AKP İl Başkanı Basri Yıldırım ve İl Başkan Yardımcısı Servet Kuş'a bir hikaye anlatmıştım. Anlaşılan o ki; siz ava çıkmışsınız arkadaşlar ama bakın demedi demeyin, her şeyin zıttı birbirine çok benzer, en güzelin yüzüne bakamazsınız gözleriniz kamaşır bir de en çirkinin yüzüne bakamazsınız iki zıt birbirinin aynı gibidir demiştim. Yeryüzünde Allah'ın davasını dava edinen Allah dostu ile, şeytanın davasını dava edinen şeytanın dostu da birbirine çok benzer demiştim. Şeytanın dostu, Allah'ın dostunu o kadar iyi taklit eder ki insanlar bölük bölük şeytanın dostunun ardına düşer Allah dostu sanarak ama Allah'ın dostunu fitnecilikle suçlarlar demiştim. Çünkü ikisi zıttır ve birbirine çok benzer, ayırt etmek zordur demiştim. Güneş doğarken resim çekse birisi, size batarken çektim dese şayet yönünü bilmiyorsanız sizi batarken çekilmiş bir resim olduğuna inandırabilir. Çünkü günün doğumu ile batımı da birbirine çok benzer; ikisi birbirinin zıttıdır demiştim. Avın iyisi ile de avcının kötüsü de tıpkı bu çoğaltılabilir örneklerde olduğu gibi birbirine çok benzer. Av bitmeden hangisi av, hangisi avcı seçemezsiniz demiştim. Avcı için en iyi av aslandır, avcıların en iyisi de aslan avcılarıdır demiştim. Faraza kötü bir avcı aslan avına çıksa, aslan kötü avcıyı kilometrelerce öteden fark eder ve onun kendisine yaklaşma biçiminden, onun iyi avcı olup olmadığını seçer. İyi avcı olduğunu sezinlerse hemen uzaklaşmanın çaresine bakar ama kötü avcı olduğunu fark ederse görmezden gelir ve pusuya yatar. Avcı ne bilsin fark edildiğini ve pusuya çekildiğini, aslanı salak sanır iyice yaklaşır. Sonra da elindeki yayı gerer ve aslana doğru fırlatır aslan zaten avcının geliş yönünden derisinin en kalın olan tarafını O'nun ok ya da kurşun, saçma, mızrak adı neyse atacağı yöne doğru çoktan ayarlayarak yatmıştır. Kötü avcı ya bu; bilmez aslanın tek vuruşla ölmeyeceğini, ama avcının attığı ok hedefine varır varmaz, Aslan bir çığlık kopartır dağları inleten, sonra çırpınır gibi yapar bir sağa bir sola atar kendini, avcı yaranın acısıyla kıvrandığını zannederek keyifle aslanın kıvranışını seyreder bir müddet. Sonra avcıyı iyice iştaha getirdiğini düşünen aslan, can çekişiyor numarasına son verir ve hareketsiz bir şekilde yerde yatar. Bekler avcıyı iyice emin olsun öldüğüne ve yaklaşsın diye. Kullandığı silahın menziline ulaştığını ve hedefi vurduğuna iyice inanan avcı; aslanı öldürdüğüne emin olduktan sonra sokulur iyice aslana işte tam bu esnada müthiş bir çeviklikle doğrulur aslan ve hart diye kapar kötü avcıyı kendine av eder ve afiyetle yer demiştim ve ilave etmiştim sakın sizde ava giderken avlanmayın demiştim. Siz önünüze geleni av, kendinizi de usta avcı sanıyorsunuz ama hiç değilse avın iyisine pek sokulmayın, dikkat edin demiştim. Siz serçe avlayın, keklik avlayın, ama kartal işine girmeyin, yaban keçisi avlayın, domuz avlayın, çakal sırtlan avlayın ama aslan işine girmeyin demiştim. Ama beni maalesef ciddiye almamışlardı ve her zamanki gibi bana senin bildiğin ve inandığın gibi bir Devlet yok ki ortada, sen hayal aleminde geziyorsun demişler ve bana uçuk, ütopik düşünceleri ya da hayalleri olan birisine bakar gibi bakmışlardı. Tabii beni de kendileri gibi davasına inanmayan ama inanmış gibi görünen bir adam olarak bellemişlerdi. Yani onlara göre aslında benim de paralelci düşmanlığım sadece göstermelikti. Devletime olan bağlılığım ve sadakatimden değildi paralel devlet kurulmasına gösterdiğim tepki. Tamamen duygusaldı yani onlara göre her şey. Bende Onlar gibi Allah'tan korkuyorum derken samimi değildim ve sadece istismar ediyordum bu kavramları. Yani bu ekibe göre henüz benim fiyatımı bulamamışlardı paralelciler hepsi buydu. Tabi ki o dönem önüne gelene çok zengin olacağız diyen Basri bey ve Servet Kuş beyler beni satın alacak bir bedeli ödeyebileceklerine ve beni bir şekilde ekarte edebileceklerine eminlerdi. Dertleri sadece köprüden geçene kadar ayıya dayı demek gibi seçim bitip, Cahan'ı Başkan seçtirene kadardı benimle. Zaten Belediye Meclisi üyelerinin tamamını keyiflerine göre yazmışlardı ve Nurullah Cahan benimle hareket edip, birilerinin kesesini doldurmak yerine halka hizmet etme ve dürüst olma yolunu seçse bile kıpırdayamayacaktı. Çünkü paralelcilerin elinde Cahan ile ilgili çok ciddi sırlar vardı ve meclis üyelerinin tamamına yakını istedikleri gibi eğleyebilecekleri isimlerden oluşuyordu. Ayrıca Davutoğlu ve yakınlarından size hiç bir şey olmayacak, kimse hesap sormayacak şeklinde telkinler de duymuşlardı ve adeta bir güç zehirlenmesi yaşıyorlardı. Dolayısıyla benim öngörülerimin önceden beri tutuyor olması bu öngörülerimin de çıkacağı anlamına gelmiyordu Onlar açısından ve korkmaları, çekinmeleri için hiç bir sebep yoktu. Bu yüzden de en başından beri çok rahat davrandılar. Nasıl olsa her şeyin üstesinden gelebilecek güçteydiler. Paralel Devlet soruşturmasını kafalarına göre yönlendirip, diledikleri yerde bıraktırabilirlerdi. Yolsuzluk iddialarını da soruşturacak Müfettiş ya da Savcının gelmeyeceğinden de eminlerdi. Nasıl olsa İl Milli Eğitim Müdürünü de İl Gençlik Spor Müdürünü de hatta Valiyi bile kendileri belirleyebilecek güce sahiptiler ve etrafları FETÖ'yle anılabilecek yada korkutulabilecek pek çok eksiğini bildikleri insanlarla doluydu ve biat toplamak onlar açısından hiçte zor olmuyordu, olmayacaktı. Neyse giriştiler bir maceraya, uyarılarımız bir kulaklarından girip ötekisinden çıkmıştı...

Birlik çağrısında samimi olanlar için birliğin adı da adresi de belli! Af istediğin milletten davacı olunmaz!

Birlik çağrısında samimi olanlar...

26 Aralık 2016, 01:56 0 Yorum

Bir taraftan açılım politikalarında, FETÖ belasının hortlamasında, BOP'ta, AB'de, ABD-İsrail ilişkilerinde, adı neyse tüm politikalardaki hatalarınla yüzleşeceksin güya, diğer yandan Muaviye işareti diye bildiğimiz işareti yaparak selamlama yapmayı sürdüreceksin. Bir yandan hatamı anladım halkım beni affeder inşallah diyeceksin diğer yandan halkla olan davalarını geri çektiğin hususunda bile yalancı çıkacaksın, halkı mahkeme kapılarında Devlet büyüklerine hakaretten yargılatacaksın. Bir yandan birlik mesajları vereceksin ama diğer yandan Alevi kardeşlerimize inadına eder gibi köprünün adını Yavuz Selim köprüsü koyacaksın. Birisi bana bu tezatları izah edebilir mi acaba? Alevi-Sünni kardeşliği tesis edilmezse, Kürt Türk kardeşliği tesis edilmezse, Devlet-Millet kucaklaşması gerçekleşmezse nasıl birlik olunacak? Hepimiz de pekala biliyoruz ki bu Milleti daha önce bir eden, kardeş eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yedi düvele kafa tutmuştur ve başarıya ulaşmıştır. Atatürk'ten bu yana Milleti topyekün bir edebilen bir iradeyi maalesef hiç bir politikacımız ya da Devlet Adamımız ortaya koyamamıştır. O zaman demektir ki; birliğin sırrı Atatürk'te gizli.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Uşak'ta üreticilerle bir araya geldi!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,...

24 Aralık 2016, 08:46 3 Yorum

Uşak’ta önce tarım ve hayvancılık sektörü başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek toplantılar gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda vatandaşla buluştu. Kılıçdaroğlu'nun programına üreticiler ve vatandaşlar ilgi gösterirken; Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada hükümete ve MHP'ye yüklenerek;MHP tabanına sahip çıktı.

Çavuşoğlu'ndan Uşak siyasetine ve FETÖ operasyonlarına ilişkin bomba röportaj!

Çavuşoğlu'ndan Uşak siyasetine...

22 Aralık 2016, 19:51 12 Yorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uşak ziyareti ve yapılacak olan üretici çalıştayının ana gündem maddeleri neler? Kılıçdaroğlu, Uşak'ta kimlerle bir araya gelecek? Rektör Sait Çelik'in gözaltına alınması ne anlama geliyor ve Uşak'ta paralel soruşturmanın bundan sonraki seyri ne yönde gelişecek, paralel soruşturma başka hangi kurum ve isimlere sıçrayacak? Uşak Belediyesi'nin hakkında Uşak Haber Merkezi'nin kaleme aldığı onlarca yolsuzluk iddiası haberinden hangisi davalık oldu ve Belediyenin açtırabildiği bu tek davayı da kaybetmesi ne anlama geliyor? AKP ve MHP'deki Merkez İlçe Başkanlığı'ndaki değişikliğin amacı ne? İki siyasi partiyi nasıl bir kader bekliyor? Hepsi ve daha fazlası haberimizde...

Rus diplomatın ölüm emrini veren FETÖ, o değilse METÖ ya da diğerlerinden biri; ama sonuçta Nakşibendi!

Rus diplomatın ölüm emrini...

21 Aralık 2016, 02:41 0 Yorum

Öncelikle şunu belirteyim ne garip değil mi; daha düne kadar adını İslami cemaatler koyduğumuz gruplar meğer terörle iç içelermiş ve hemen hepsi de dış güçlerce yönetilen gruplar imiş. Bunu Millet yeni öğreniyor. Elbetteki tümünü kastetmiyorum ama Nakşibendilik ve türevi olan bütün cemaatlerde durum aşağı yukarı aynı ve neredeyse tamamı bu ülkeye ihanet içindelermiş. İşin daha garibi ise bunu yeni öğrenen sadece Millet değil, Milletin daha aklı başında insanlar diye rey verip Milletvekili ettiği, Başbakan ettiği, Belediye Başkanı ettiği, Vali ettiği insanlar da bu cemaatlerin ihaneti ile yeni yüzleşiyor. Düşünsenize Rus Büyükelçi vuruluyor, kim olabilir arkasında sorusunda cevap arayanlar hep bu cemaatlerin ürettiği ya da iç içe olup destek sağladığı ortaya çıkan terör örgütlerini sayıyorlar. Yok El Kaide yok El Nusra, yok IŞİD yok PKK hepsinin de arkasında bir cemaatin varlığından bahsediliyor. Hani cemaatler Allah yolunda giden insanların toplandığı yerdi. Allah'ın yolu ne vakit teröre ve teröristliğe çıkar oldu Allah aşkına. Neyse konumuz bu değil. Birileri Rus diplomatın öldürülmesinin arkasından hemen düğmeye bastı ve aynen dünkü yazımda bahsettiğim gibi AKP hükümetinin günah keçisi FETÖ'yü işaret etmeye başladı suikastın arkasındaki güç olarak. Başlatmayın FETÖ'nüze, algı oyunu yapmayı bırakın artık. Ne FETÖ'sü, FETÖ mü kaldı? Kaldıysa bu kimin kabahati? Neden tespit edip atmadınız madem bu güne kadar. 17 Aralık 2013'ün üzerinden tam üç yıl geçti. Siz hala bu kadar önemli bir suikaste cesaret edip, tertipleyip, gerçekleştirebilecek kabiliyette ve noktada bir FETÖ'cüyü bu güne dek tespit edememişseniz suç kimde? Bu satırları yazmadan önce epeyce malum medyayı izledim özellikle ve epeyce algı bombardımanı atlattım. Adamlar o kadar pişkinleşmiş ki; neredeyse biz ne diyorsak ona inanmaya mecbursunuz diyecekler izleyicilerine. Dinlediğim sözde analistlerin ya da gazetecilerin pek çoğu da saçma sapan gerekçeler ile milleti adeta aptal yerine koyarak kendi istediği gibi inanmaya mecbur etmek için her türlü yöntemi deniyor. Bilmiyorum kaç kişi kaldı bu tür programları izleyen ya da bu tiyatrocuların kurduğu mizansenden ve söylediklerinden etkilenen ama ben yine de Rus Büyükelçisi Andrey Karlov'a düzenlenen suikastin perdelerini kendi penceremden aralamak suretiyle bu algı oyunlarına cevap vereceğim. Ne diyorduk FETÖ hala bu kadar güçlü ise, bu yandaş medyaların savunuverdiği AKP iktidarı niçin hala iktidarda? Niçin FETÖ'den temizleyemedi bunca zaman ülkemizi?

Üzgünüz; Rus Halkından ve devletinden hükümet adına biz özür diliyoruz!

Üzgünüz; Rus Halkından ve...

20 Aralık 2016, 09:51 0 Yorum

Hükümetimizin eski Başbakanının eşbaşkanlığını üstlendiği Büyük Ortadoğu Projesi yüzünden adeta bir terör yuvasına ve bataklığa dönüşen Ortadoğu'da teröre karşı mücadele verirken uçaklarını düşürdük Rus'ların. 2002 yılından bu yana var gücümüzle ABD ve İsrail eksenli politikalarda rol çalmaya çalışırken sırtımızı döndüğümüz, hatta 2002'den bu yana gelen bütün hükümetlerimizin fırsat buldukça yıpratmaya çalıştığı Rusya; ABD'nin aklına uyup hükümetimizin yaptığı hataları Türk Milletine ve devletine mal etmeyip iyi niyet göstererek Ortadoğu ve Türkiye'de sükunetin oluşturulması adına cebinden masraf edip, üstelik askerini riske ederek Ortadoğu'da BOP'un yarattığı terör belası ile mücadele vermeye çalışırken uçaklarını düşürmemize rağmen vakarını göstermiş ve Davutoğlu'nun küçük eniştevari küstahça çıkışlarına rağmen Türkiye ile olan planlarını çöpe atmamıştı. Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Türk Milletinin hatırına 15 Temmuz sürecinde de sonrasında da Türkiye'ye her türlü destek çıkmayı sürdürmüştü. Gerek uluslararası platformda gerekse ikili ilişkilerimizde hiç haz etmediğine emin olduğumuz AKP Hükümetinin istifade edeceğini bile bile Türkiye'nin lehine politikalara imza attı. Dünya devletlerinin liderleri Erdoğan'ı ve AKP'yi muhatap dahi kabul etmezken Putin bunca olan bitene rağmen Erdoğan ile ikili temaslarda bile bulunmuş ve ABD ile Batı ülkelerinin tepkilerine aldırmadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk Milletinin yanında yer aldığını açıkça bütün dünyaya deklare etmişti. Tam her şey rayına oturuyor, Rusya ile yeni anlaşmalar devreye girecek ülkemiz ve milletimiz bir nebze de olsa rahat nefes alacak derken, tam önümüzdeki yıl, şu an bitmiş vaziyetteki turizm sektörümüz canlanacak, çiftçimiz ve hayvancımız Rusya gibi büyük bir pazarla tanışıp yeniden üretime geçecek derken bu gece maalesef hiç istenmeyen bir olay meydana geldi.

Panik yapmayın tatbikatta sona geldik; ondan bu beyhude çırpınışları!

Panik yapmayın tatbikatta sona...

19 Aralık 2016, 04:07 0 Yorum

Hatırlarsanız 24 Ağustos 2015 tarihinde yayımlanan 'Boşa Panik Yapmayın; Olsa Olsa Yaşananlar Bir TATBİKATTIR!' başlıklı bir makalemde halkımızın; ülkenin gidişatından duyduğu haklı endişeleri dile getirdikten sonra, Devletimizin gücüne vurgu yaparak ve Devleti kuran iradenin (Atatürk ve silah arkadaşları) ileride bu türden sıkıntıların yaşayacağını öngördüğü için tedbirleri muhakkak almış olduklarına olan inancımı paylaşarak, bu endişeleri abartmamamız gerektiğini belirtmiştim. Hatırlarsanız o dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde açılım politikalarının ardından adeta PKK'ya teslim edilmek istenen bir bölge havası hakimdi. Yine o zamanki adı Paralel Devlet olan FETÖ yapılanması soruşturmanın ilerlemesini bir şekilde önlüyordu ve soruşturmalar neredeyse her şehirde daha başlatılamadan tıkanmıştı o dönem. Yani paralel Devlet kendisinden kurtulmamıza izin vermiyordu. Yine yolsuzluk iddialarının üzerine gidilemediği gibi, insanlara kumpas davaları açılıyor ve masum insanların işlemedikleri suçlardan dolayı cezaevlerine atıldığı bir süreçten geçilmişti. Yani ülkenin durumu hiçte iç açıcı değildi ve halkımız ciddi bir endişe içerisinde olan biteni izlerken ben; 'Devletimize güvenelim ve oyunlara gelmeden, birbirimize düşmeden, birbirimizi kırıp dökmeden, eleştirilerimizde ve öngörülerimizde insaflı davranarak, olası provakatif söylemlere kulak tıkayarak, Devletimize ve Milletimize olan inancımızı yitirmeden olan bitenin sonunu gözlemlemeliyiz' demiştim. Elbetteki o dönem için bu yazdıklarım pek çok okuyucuma polyannacılık gibi gelmişti ve pek çok kişinin endişesini gideremediğim gibi okuduklarında dudak bükmelerine sebep olmuştum yazdıklarımla ve ben bunun bilincindeydim. Ama risk alıp elini taşın altına koyan, sağduyuya davet eden birilerinin olması gerekiyordu. Ümit veren, sabredecek direnecek gerekçeler hatırlatan birilerinin olması gerekiyordu ve biz de hasbelkader bu sitede hem editörlük hem de köşe yazarlığı yapıyorduk o dönem. Şimdilerde Editör işini aldı gençler sırtımızdan sağolsunlar ama yine sağduyuya davet işini bize düşürdüler. Bekliyorum ki; itidal çağrısı yapan bir makale kaleme alır birisi de az moral verirler, az ümit verirler ama maalesef böyle bir çalışmaları olmadı her nedense? Her neyse iş başa düştü yine ve yine biz risk aldık. Tatbikat demiştim yaşananlara Devlet açısından. Devlet, hainlerin nereye kadar gidebileceğine bakıyordur muhtemelen demiştim. Bakalım nereye kadar sirayet edebiliyorlar, hangi kozmik bölümlerimize kadar sızıp Devleti ne kadar örseleyebiliyorlar diye bekliyordur demiştim. Nasıl olsa Demokrasi anlamında her şey normaldi, en azından normal görünüyordu ve halk her şeyden memnundu. En azından, ülkeyi zifiri karanlığa sürükleyen politikaları üreten ve uygulayan iktidarı halk belirliyordu.Dolayısıyla Devletin pek bir kabahati yoktu. Kaldı ki Devlet dediğimiz mekanizmanın ya da kurumun işletimini de yine halktan insanlar sayesinde sağlayabiliyordu Devlet. Dolayısıyla halktaki yozlaşma kadar Devlette yozlaşma oluyordu. Devlet sadece olan biteni kontrollü bir şekilde seyrederek hem halka bu tür politikacılara uyarsanız neler başınıza gelebilir onu göstermeye çalışıyordur. Yani halk uyansın diye bekliyordur hem de koruma refleksinin harekete geçmesi için şartların olgunlaşmasını bekliyordur. Bu sırada da kendi zaaflarını tek tek tespit ediyordur demiştim o yazımda. Halk uyansa da uyanmasa da ihanet zirveye çıktığında Devlet muhakkak gerekli refleksi ortaya koyacaktır demiştim. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bu tür örgütlerin planlarını bozup başlarına geçirmek sadece tatbikat niteliği taşır demiştim.

Suçu ne olursa olsun, adil yargılanma isteği ve neyle suçlandığını bilmesi kişinin doğal hakkıdır!

Suçu ne olursa olsun, adil yargılanma...

17 Aralık 2016, 04:10 0 Yorum

İster vatana ihanetten yargılanıyor olsun, isterse cinayetten ya da tüyü bitmedik yetimin hakkını gasp etmekten... İşlediği iddia edilen suç ne olursa olsun sanık, adil bir şekilde yargılanmayı isteme hakkına ve hangi delil ya da mesnetlere dayalı olarak hangi gerekçelerle, hangi suçlama ile yargılandığını bilme hakkına sahiptir. FETÖ'cülükten yargılanan ve halen cezaevinde bulunan pek çok insan var ki henüz neyle suçlandığını bile bilmiyor ve mahkemeye çıkartılma haklarını talep ederek, suçlandıkları iddianameyi görmek istiyor. Ama maalesef halen cezaevlerinde tutuklu bulunan pek çok isim hakkında iddianameler hazırlanmış değil ve mahkemeye çıkartılmış değiller.

İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, terör, ekonomik çöküş, bölünme tehlikesi iktidarın gündeminde niye yok?

İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk,...

16 Aralık 2016, 14:18 0 Yorum

Varsa yoksa Anayasa ya da sistem değişikliği, olmadı Ortadoğu'daki gelişmeler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde terör kıskacında mahvolmuş harabeye dönmüş şehirlerimiz ve bu kentlerde yaşayan insanlarımızın yaşadığı insanlık dramı; Halep kadar, Musul kadar gelmiyor siyasilerin gündemine. Türkiye'de işsizler ordusu oluşmuş, siyasilerimiz niteliksiz ucuz iş gücü oluyor diye Suriye'den, Ortadoğu'dan mülteci davet eder hale gelmiş resmen, 1 yılda 532 şehit vermişiz terör belası yüzünden ama iktidar başka ülkelerdeki terör örgütlerinin yok edilmesinden duydukları endişeyi dile getiriyor, şehitlerimizin cenazelerine bile katılan yok iktidar çevrelerinden. Daha geçtiğimiz günlerde Emniyet, İstanbul'un göbeğinde IŞİD tarafından yapıldığı zannedilen eylemlerin ardından 27 şehit vermiş, anaokulu çocukları bile Emniyete geçmiş olsun ziyaretine gidip acıları paylaşmaya çalışırken, iktidardaki siyasilerimiz Halep için yas tutma sevdasına düşmüşler. Yolsuzluk iddiaları, adaletsizlik almış başını gidiyor, ülkemizde iktidar partisi siyasetçileri başka dünya ülkelerinde adaletsizlikten dert yanarak gündemi meşgul etme derdinde. Petrol fiyatları almış başını gitmiş, çiftçisi, nakliyecisi, sanayicisi yok olmanın eşiğine getirilmiş, kredi batağında debelenirken, iktidarın siyasetçileri kendi illegal petrol ticaretleri için sevkiyatı sağlayan terör gruplarını korumaya çalışmakla suçlanıyor.

CHP İl Başkanı Ali Karaoba, MHP İl Başkanı'nın açıklamalarına cevap verdi!

CHP İl Başkanı Ali Karaoba,...

15 Aralık 2016, 18:36 12 Yorum

23 Aralık'ta Uşak'a gelecek olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Uşak ziyaretine ilişkin değerlendirmede bulunmak üzere parti binasında bir basın açıklaması düzenleyen CHP yönetimi, yine aynı gün gerçekleşecek olan üretici çalıştayına ilişkin de bilgiler verdi. Basın mensuplarının sorularının da cevaplandığı toplantıda CHP İl Başkanı Ali Karaoba, MHP İl Başkanı Muhterem Kuruçay'ın CHP'ye rağmen Cumhuriyet'e ve Atatürk'e dokundurtmayız sözlerine ilişkin de açıklamalarda bulundu.

Hani Erdoğan ve Öcalan Başkanlıkta söz kesti demiştin ya Bahçeli; nişanı üçünüz mü takacaksınız?

Hani Erdoğan ve Öcalan Başkanlıkta...

12 Aralık 2016, 03:38 0 Yorum

Çok değil bir buçuk yıl önce yani Şubat 2015'te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Erdoğan ve Öcalan Başkanlıkta söz kesti demişti. Peki şimdi bu sözü söylediği tarihten bu yana ne değişti acaba da Sayın Bahçeli Başkanlık Sistemini getirmek için ne mümkünse yapıyor? Bu sorunun yanıtını bulmak için siyaset bilimci olmaya lüzum yok. Zaten sokaktaki en sade vatandaş bile biliyor artık Bahçeli'nin AKP Milletvekili adayı olabilmek için ne mümkünse yaptığını.

CHP'li Dursun Çiçek, Uşak'taki “Darbe ve Hukuk“ konulu panelde konuştu!

CHP'li Dursun Çiçek, Uşak'taki...

11 Aralık 2016, 10:44 2 Yorum

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, CHP Uşak İl yönetimince parti binasında düzenlenen Darbe ve Hukuk konulu panelde konuştu. Çiçek; iktidara eleştiriler getirdiği konuşmasında CHP iktidarının yakın olduğuna ve Türkiye'yi güzel günlerin beklediğine dikkat çekti.

Uşak Ak Parti'nin yeni Merkez İlçe Başkanı belli oldu!

Uşak Ak Parti'nin yeni Merkez...

08 Aralık 2016, 13:51 11 Yorum

Ak Parti'de Genel Merkez tarafından Uşak Merkez İlçe yönetiminin istifalarının alınmasının ardından bu göreve kimin atanacağı sorusu cevabını buldu. Geçtiğimiz haftasonu gerçekleşen temayülle birlikte Genel Merkez'e çağrılan üç isimden Ali Kumaş, Merkez İlçe Başkanlığı'na atandı.

Birçok Avrupalı devletten çok daha önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı Türkiye'de tanındı!

Birçok Avrupalı devletten çok...

05 Aralık 2016, 21:13 0 Yorum

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin üzerinden geçen 82 yılın ardından günün önemi nedeniyle CHP İl Örgütü'nce bir basın açıklaması düzenlendi. Yapılan açıklamalarda kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok batılı ülkelerden çok daha önce Türkiye'de tanındığına vurgu yapıldı.

Bazı dolmuşçuların yaptığı 200 bin liralık şartsız bağış ve laleli direkler meclis gündeminde!

Bazı dolmuşçuların yaptığı...

05 Aralık 2016, 20:53 26 Yorum

Belediye Meclisi'nin Aralık ayı olağan toplantılarının üçüncü birleşiminde CHP'li meclis üyelerinin verdiği soru önergeleri gündem oluştururken, CHP grubu hat sahiplerinin güzergahlarını değiştirmek iddiasıyla Uşak Belediyesi'ne yaptığı bağışları ve maliyetinin çok üstünde fiyatlara alındığı konuşulan laleli aydınlatma direklerini sordu.

Yanlış yaparken sana alkış tutanlar, doğruya dönmek istediğinde ilk karşına çıkanlar olur!

Yanlış yaparken sana alkış...

05 Aralık 2016, 02:15 0 Yorum

İnsanın bazen Allah'ın zaten nasip edeceği makamlara aşırı isteği oluşur ve o makamı almak için ne gerekiyorsa yapma kararı alır. İşte insan en büyük hatayı, istediği şeyi elde etmek için ne gerekiyorsa yapmayı göze aldığı ve bu karara vardığı gün yapmış olur. Bir şey senin nasibinse bir şekilde sana gelir, elbette nasip için mücadele vermek güzeldir, insan kendi kaderine çalışarak yardımcı olmalıdır. Ama ne pahasına olursa olsun ne gerekiyorsa yapacağım gibi anlayışlardan sıyrılarak Allah'ın, aklın, bilimin, realitelerin verdiği ölçülerde kalmak kaydıyla mücadele verilmelidir. Aksi takdirde zaten ileride sizin olacak bir makama birileri gelir, etrafına doluşur sanki sana o makamı bahşeden kimselermiş pozlarında destek oluyormuş gibi yaparken, sana pek çok hata yaptırır. Seni yavaş yavaş alıştıra alıştıra, teşbihte hata olmaz; tıpkı kurbağanın kaynar suya atıldığında sıçrayarak kaçacağını bilenlerin ılık suya atıp suyu yavaş yavaş ısıtmak suretiyle haşlaması örneğinde olduğu gibi, seni milim milim santim santim ölçülerinden ideallerinden vazgeçirirler. Bu işler tren yolundan bir makas ayrılmasına benzetilir, başlangıçta bir karış farkla yan yana duran ve aralarında 4 parmak kadar açı oluşan ve ikiye ayrılan demir raylarının metreler ilerledikçe aralarındaki açı büyür.O kadar ki; bir kaç kilometre sonra birisi sizi Sarıgöl yönüne götüren diğeri Selendi'ye götüren iki ayrı demir yolu olur. Yani demem o ki ölçülerden şaşma da tıpkı bu demir yolu gibi çoğu kez kıl kadar sapma ile başlar ve sapar gider. Sizi cennete götürdüğünü sandığınız, yeni tutturduğunuz yolun istikameti cehenneme çıkarır.

Kanal D'de tırcıların sorunu dile gelmedi ama; Yalım söz verdi, telafi edecek!

Kanal D'de tırcıların sorunu...

04 Aralık 2016, 23:11 0 Yorum

Bir büyüğüm bahse konu politikacı ise daima ''aklımda'' diyeceksin demişti, yine haklı çıktı dedirtecek bir olay yaşadım bu akşam ve siz okuyucularımızdan özür dilemek için bu yazıyı kaleme aldım. Uşak Haber Merkezi ekibi olarak 6 yılı aşkındır pek çok bomba haber diye nitelendirilen habere imza attık, pek çok araştırmaya dayalı makaleler, yazı dizileri yayımladık, hatta ilerideki olasılıklarla ilgili öngörülerimizi paylaştık. Ama ikinci kez Uşak Haber Merkezi ekibi olarak söylediğimiz bir şeyin aslı çıkmadı. İlki eski haber editörümüz Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu'nun, Cahan'ın siyasi ömrü için Eylül sonuna kadar ömrü olduğuna ilişkin öngörüsüydü. Yani ilk defa bir öngörümüz de yanılmıştık, en azından tam vaktini tutturamamıştık. İkincisini de maalesef bu gün yaşadık; söylediğimizin aslı çıktı ama, eksik çıktı. Özkan Yalım Kanal D'deydi ama, konunun bizim duyurduklarımızla alakası yoktu. Neyse özür dileyerek girelim söze.....

Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Kanal D ekranlarında ulaşımdaki sıkıntılara değinecek!

Uşak Milletvekili Özkan Yalım,...

04 Aralık 2016, 17:39 4 Yorum

Gerek meclis kürsüsünden gerekse zaman zaman medya aracılığyla ülke gündemine ve sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyet Halk Parti Uşak Milletvekili Özkan Yalım; ulaşımda yaşanan aksaklıkları ve özellikle nakliye şoförlerinin mağduriyetlerini ulusal medyada da gündem etmeye ve kamouyu oluşturmaya devam ediyor. Yalım son olarak Kanal D mikrofonlarına verdiği röportajda ulaşımdaki sıkıntılara değindi.

Belediye yönetimi yine hedef saptırmış; Altay iddiaları yalanladı, KHK listesinde dahlim yok!

Belediye yönetimi yine hedef...

02 Aralık 2016, 00:01 3 Yorum

Mehmet Altay ve Vali Okurun FETÖden dolayı işten çıkartılan belediye personeliyle ilgili KHK listesine müdahalesinin dahi olmadığı anlaşıldı. Belediye yönetiminin korumaya çalıştığı müdürlere Ak Parti Milletvekili Mehmet Altay'ın FETÖ'cü dediğine ilişkin belediye kaynaklı söylentiler bizzat Altay ve Valiliğe yakın kaynaklar tarafından yalanlandı. Uşak Milletvekili Mehmet Altay, belediye kaynaklarınca dillendirilen iddialara ve Kuruçay'ın açıklamalarına ne cevap verdi? Nurullah Çavuşoğlu ve Özkan Yalım görüşmesinin içeriği ne, neler konuşuldu? CHP'de neler oluyor? CHP Uşak İl Örgütü çalışmalarda ve halka inme noktasında ne kadar başarılı? Uşak Belediye Başkanı Cahan ve ekibi halkta neden karşılık bulamıyor? Hepsi ve daha fazlası Nurullah Çavuşoğluile gerçekleştirdiğimiz röportajın videsounda...

AKP içindeki derin çatlak büyüyor; kaderi MHP gibi olacak anlaşılan, yani dağılacak!

AKP içindeki derin çatlak büyüyor;...

01 Aralık 2016, 03:31 0 Yorum

Bildiğiniz üzere 2002'de AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte başlayan Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki politikalarında uğradığı değişiklik, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın; 2005 Yılında Diyarbakır BOP'un yıldızı olabilir diyerek işaretini verdiği, 2009 yılında başlatılan açılım süreci ile zirve yaptı. Düne kadar Devlet asla teröristler ile muhatap olmamalı diyenler bile bu süreçte Bebek Katili Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan başta olmak üzere bazı terörist başlarına övgüler düzmek suretiyle muhatap kabul eder noktaya gelmişti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, Uşak'taki panelde iktidara yüklendi!

CHP Genel Başkan Yardımcısı...

28 Kasım 2016, 22:40 0 Yorum

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke bugün Uşak'a gelerek bir dizi ziyaret gerçekleştirdikten sonra Atatürk Kültür Merkezi'ndeki Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor? konulu panele konuşmacı olarak katıldı.

Cahan, sarı öküzü karıştırdın; sarı öküz Ali Erdoğan'dı, Fen İşleri Müdürün değil!

Cahan, sarı öküzü karıştırdın;...

28 Kasım 2016, 04:38 0 Yorum

Geçtiğimiz gün yayınlanan 677 sayılı kararname ile Uşak'taki değişik Devlet Kurumlarında görev yapan 68 kişi Devlet memurluğundan atıldı. Her ne kadar Belediye Başkanı Nurullah Cahan bunu kabul etmiyor gibi davranışlar sergiliyor olsa da Uşak Belediyesi de bir Devlet kurumu ve o kurumdan da FETÖ bağlantısı olduğu tespit edilen bazı memurlar da aynı listede yer aldı. FETÖ ile mücadele ettiklerini her fırsatta dile getiren ve bütün siyasetlerini adeta FETÖ ile mücadeleye odaklayan Ak Parti'nin Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın en yakınındaki iki ismin de FETÖ'cü çıkmış olması Belediye çevrelerini ya da siyaseti yakınen bilmeyenler açısından şaşkınlık sebebi oldu. Gerçi kişileri tanıyanlar, siyasi gündemi yakınen takip edenler, özellikle sitemizi yakından takip edip, Ali Erdoğan ile Nurullah Cahan'ın arasında gizli ya da açık bir anlaşma olduğunu öteden beri düşünegelenler için bu isimlerin FETÖ'cü olarak işten atılmış olması gayet olağan bir durumdu ama yine de bazıları için sürpriz olmuşta olabilir.

Ehli Beyt ile Türkler arasındaki özel muhabbetin tarihsel seyri!

Ehli Beyt ile Türkler arasındaki...

27 Kasım 2016, 06:47 0 Yorum

Ehli Beyt yazı dizimizin son yazısını yayımlamak bu güne nasip oldu. Zira takdir edersiniz ki sürekli değişen ülke ve kent gündemine seyirci kalamazdık ve gündeme ilişkin düşünce ve fikirlerimizi paylaştığımız bir çok köşe yazısını arada yazıp yayımlamak durumunda kalmıştık. Neyse hatırlayacağınız üzere önceki yazılarımda Ehli Beyt efendilerimizin Yani Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (sav) başta olmak üzere İmam Ali Efendimiz, Hazreti Fatıma Validemiz, Hz. Hasan ve Hüseyin (as)'in Müslümanlar için değerinin ve öneminin ne denli yüksek olduğunu izah etmiş ve yaşadıkları çile ve sıkıntıları; muradı dünyayı yaşanası mükemmel bir tekamüle getirmek, medeniyette ve çağdaşlaşmada zirve noktaya gelmiş fakir insanın kalmadığı herkesin huzur ve dirlik içinde yaşadığı, uyuyanların uykusundan uyandırılmadığı, köleliğin ve esaretin her türlüsünün yok olduğu, insanların barış ve mutluluk içinde yaşadığı bir dünya kurmak olan Allah'ın rızasını kazanabilmek maksadıyla severek katlandıklarını izah etmiştim. Ehli Beyti sevmeyi Allah'ın farz kılmasını, Velayetin Şahı olarak bizzat Allahu Teala tarafından İmam Ali Efendimiz'in seçilmesini, Ehli Beyt ailesinin diğer ailelerden daha üstün ve seçkin insanlar olarak yaratılmış olmasını hazmedemeyen Ebu Süfyan'ın oğlu Muaviye ve onun oğlu Yezit ve de türevlerinin hasetleri sebebiyle İslam aleminin yüzlerce yıldır kan ve gözyaşı ile karşı karşıya kaldığını bilimsel hakikatleri ve yaşananları ortaya koyarak izah etmiştim. Ehli Beyt ailesinin içinden seçilen ve Türk İslam aleminin 12 İmam diye bilip başına tac edegeldiği İmam Efendilerimizin kötülükle, karanlıkla nasıl mücadele verdiğini aktarırken bu mücadeleleri sırasında bile yüzde yüz haklı olmalarına rağmen Allah'ın koyduğu hudutlarda kalarak kimseyi incitmeden bir şekilde etraflarında aydınlatabildikleri insanları bulundurduklarını da belirtmiştim. Yine mezhep İmamlarımız diye bildiğimiz; İmam Azam Ebu Hanife'nin, İmam Şafi'nin, İmam Hanbel'in ve de İmam Malik'in dördünün de Ehli Beytin emrine ram olduklarını ve hatta İmam Azam Efendimizin Ehli Beyt İmamları uğruna önce Emeviler'e yani Muaviye oğullarına ardından da Abbasi'lere yani Peygamber Efendimizin diğer amcası Abbas oğullarına kafa tuttuğunu ve Onlarla verdiği savaşta Emevi'leri yıktığı ancak sözünde durmayan ve dönemin Ehli Beyt İmamı olan İmam Caferi Sadık (as)'a söz verdikleri itibarı göstermeyen Abbasilere karşı verdiği siyasi mücadelenin neticesinde Abbasilerce önce hapsedildiğini ardından da Abbasilerin Bakanlık teklifini kabul etmeyince sözde Halifenin emrine uymadığı gerekçesiyle ölüm kararı verilerek şehit edildiğini de yazmıştım. Yani kendisinin mezhep kurduğunu zannettiğimiz ama aslında talebelerinin talebelerince kendisine mezhep ihtas edildiğini bildiğimiz İmamı Azamın Ehli Beyt mezhebi yolunda şehit edildiğini sizlere tarihi vesikalar eşliğinde aktarmıştım. Ayrıca İmam Azam Ebu Hanefi'nin İmam Caferi Sadık'tan önceki beatının da İmam Muhammed Bakır'a olduğunu, o vefat edince Caferi Sadık'ın yolunda hizmet verdiğini yani hayatı boyunca Ehli Beyt İmamlarının yolundan zerre sapmadan ilerlediği hakikatini de yazmıştım. Bu yazımda ise Türkler'in Ehli Beyt eliyle İslam oluşlarını ve Ehli Beyti asla bırakmadan İslamı yeryüzü milletleri içinde en güzel bir şekilde yaşayıp yaşattıklarını izah edeceğim....

PKK ve paralelle mücadeleyi AKP değil, Devlet ve Millet el ele yürütüyor!

PKK ve paralelle mücadeleyi AKP...

21 Kasım 2016, 10:19 0 Yorum

Bildiğiniz üzere AKP iktidarının Dünya Devletleri arasında, ciddiye alınmadığını ortaya koyan pek çok gelişmeyi nerdeyse her gün yaşamakta ve tanıklık etmekteyiz. Gerek Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'deki konuşması sırasında salonu dolduran BM üyelerinin salonu terkederek boşaltmasından, gerek Hükümet yetkililerinin başka dünya ülkelerindeki mevkidaşlarınca telefonlarına dahi çıkmayacak ve bunu dünya kamuoyuna duyurma ihtiyacı hissedecek kadar cüretkar davranıyor olmasından, gerek Avrupa Birliği üyesi ülkelerin uyguladıkları ya da uygulamaya çalıştıkları diplomatik yaptırımlardan ve gerekse Musul ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerdeki Dünya Devletleri'nin hatta Barzani gibi peşmerge reislerinin ülkemizi yöneten siyasi aktörlere karşı ortaya koydukları kayıtsızlık ve umursamazlık içerisinde davranışlar sergilemesinden ve buna benzer yaşanan pek çok örnek hadiseden, biz bunu çıkartıyoruz en azından.

CHP'li olmaktan bu kadar kolay vazgeçen kişi nasıl belediye başkanı olmuş hayret!

CHP'li olmaktan bu kadar kolay...

18 Kasım 2016, 12:20 0 Yorum

Partiler ya da partililer adaylarını belirlerken hangi kriterleri baz alıyorlar bilmiyorum ama şimdi size öyle bir olay anlatacağım ki, bütün partiler gibi CHP'de bu kriterlerini gözden geçirmeye mecbur olacak. CHP'liler sahiden biz kimleri baş tacı edip makamlar vermişiz? Sorusunu çok ciddi sorgulamaya mecbur kalacak. Dileriz ders alırlar da bundan böyle dikkat ederler. CHP kulislerine dair günlerdir yazı vaad ediyor ama bir türlü paylaşamıyordum ve pek çok CHP'li bu konuda sitemini iletmişti. Öncelikle gecikme için özür dilerim ancak Ak Parti ve MHP kulislerinde daha sıcak gelişmeler olunca mecbur kaldım CHP'nin kulislerine ilişkin bilgiler aktarma işini ertelemeye. Takdir edersiniz ki; okuyucumuzu ve reytingi de düşünmek zorundayız. Gündemi sık değiştirmekte aslında okuyucuyu yoruyor farkındayız ama buna da mecburuz.

Sadece kendilerini değil Ak Parti'yi de bitirmişler Uşak'ta, ama yeni yüzleşiliyor!

Sadece kendilerini değil Ak Parti'yi...

17 Kasım 2016, 21:51 0 Yorum

Dünkü köşe yazımda bu gün CHP kulislerini yazacağımı söylemiştim ama CHP'lilerin affına sığınarak aciliyet ve önemine binaen Ak Parti kulislerine dair son gelişmeleri ve olasılıkları yazmaya devam edeceğim.Çünkü araya yazı girdiğinde kopma olacak ve Ak Partililer açısından istenilen neticeyi vermeyebilecek yazılarım. Dünkü yazımda uzun uzun isimleri vererek bahsetmiştim; Servet Kuş ve Cahan ikilisinin Ak Parti'yi oluşturan, Mealciler, Süleymancılar, Mahmut Efendiciler, İHH'cılar, Müsiad grubu gibi gruplar başta olmak üzere pek çok siyasi fraksiyonu adeta Ak Partiye küstürmüş durumda. Bahsi geçen bu grupların da dağılma sürecinde olduğu ve bu gruplarla hala beraber hareket belirleyen kaç kişi kaldığı ayrı bir konu ama şurası muhakkak ki bu grupların yolları Belediye ile çoktan ayrılmış durumda. Kuş ve Cahan ikilisinin yanlarında sadece şu an kurdukları sistemden maaş ya da benzeri menfaatler temin eden bazı kişiler dışında neredeyse hiç kimse kalmadı. Adeta Cahan ve Kuş için özellikle Eylül sonu itibarı ile 'pazar dağıldı' diyebiliriz.

Nedir bu muhalif fobiniz ve tahammülsüzlüğünüz? Ülkeyi gerilime sürüklemek mi derdiniz?

Nedir bu muhalif fobiniz ve tahammülsüzlüğünüz?...

17 Kasım 2016, 12:08 0 Yorum

Bilindiği üzere belirli çevreler tarafından ülkemiz sürekli bir gerilim ortamına sürüklenmeye çalışılıyorken, diğer yandan toplumun önemli bir kesimi muhalifleri sindirmek için iktidar hukuk dahil pek çok gücü orantısız ve haksız bir biçimde bazı isimlere uygulamakta ve mevcut iktidarın ülkeyi götürmeye çalıştıkları yeri tehlikeli bulup endişesini paylaşan ve muhalefet eden herkes adeta bir korku ve panik içinde. Düşünsenize paralelle ilgisi alakası dahi olmayan isimlerin paralelci olduğu gereçkesiyle işten çıkartılmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. İmtiyaz sahibi olduğum Son Nokta Gazetesi örneği gözümüzün önünde yine. Gerek yerel bazda gerekse ulusal bazda muhalif kalmakta ısrar eden, özellikle de Atatürk'ün ilke ve inkilaplarını savunan herkes her an belli mihrakların hedefi haline gelebiliyor. Kah kumpas davalarında sanık yada mahkum sandalyesinde buluyor kendini muhalifler, kah şiddet baskı ve cebir uygulaması ile karşı karşıya kalıyor. Zaten Devlet Memuru ise sürgün vb. cezalara her an muhatap olabilirsiniz de şayet işadamlığını seçti iseniz işiniz daha zor. Hem muhalif olup hem iş adamlığı yürütmekte hayli zor malumunuz. Belediye, Maliye, Sigorta ne kadar kurum varsa hepsini de karşınızda görebilirsiniz.

Ak Parti Uşak teşkilatında tam bir KAOS havası hakim peki ne olacak?

Ak Parti Uşak teşkilatında...

16 Kasım 2016, 09:05 0 Yorum

Bildiğiniz üzere son haftalarda ard arda CHP ve MHP kulislerini kaleme almış, Ak Parti kulislerini ise beklediğim gelişmeler olduğu o gelişmelerden sonra kaleme alacağım gerekçesi ile sizlerle paylaşmamıştım. Nihayet geçtiğimiz günlerde beklediğim hareketliliğin işaret fişeği niteliğinde bir gelişme yaşandı. Merkez İlçe Başkanı Turgay Eser temiz siyaset göndermesi yaparak yolsuzluklara atıfta bulunduğu bir açıklamayı; sitemizin diğer editörü Mustafa Yüce'ye yaparak istifasını duyurdu. Yüce bu istifa haberini fırsata dönüştürüp Ak Parti kulislerine dair edindiği bilgilerin bir kısmını sizlerle paylaşmış. Ancak ben hem O'nun bilmediği için yazmadığı, hem bilerek paylaşmadığı hem de o istifa sonrası yaşananlar ışığında AK Parti kulislerine dair önemli bilgiler de içeren yeni bir makale kaleme almaya çalışacağım.

Önüne gelen savcı oldu, birbirini paralelcilikle suçluyor! Bekliyoruz bakalım kim dur diyecek!

Önüne gelen savcı oldu, birbirini...

14 Kasım 2016, 09:01 0 Yorum

Uşak Belediye Başkanı'nın personelinin önemli bir kısmını paralelci ya da FETÖ'cü ilan etmesiyle başladı her şey. Daha sonra yine Belediye Başkanı'nın raporlarına dayanarak olduğu zannedilen Uşak Son Nokta Gazetesi'nin yani bizlerin kripto FETÖ'cü ilan edilmesiyle devam edildi. Allah’tan şizofreni hastası olduğunu düşündüğüm bir akademisyen yazar ve Bakanlar Kurulu'ndan başka hiç kimse bize bu suçlamayı yakıştırmadı. Daha sonra FETÖ'cü ilan etme modası epeyce Ak Parti içerisinde birbirine karşı suçlamalar ile sürdü. Tamamına yakını Ak Parti’li olan bir grup insan giderek, yine tamamına yakını Ak Parti’li olan kişileri FETÖ'cülükle suçlayarak şikâyetçi olduklarını belirttiler. Üstelik iddialarına göre bu Ak Parti’li olduklarını, hatta bazılarının milletvekili adayı olduğunu bildiğimiz FETÖ'cüler, yine çoğunluğunu Ak Parti’lilerin oluşturduğu arkadaşları dini duygularını istismar etmek suretiyle dolandırmışlar ve paralarını almışlar. Adam “ben FETÖ’ye destek oldum” demiyor da “hem siyasette hem sosyal hayatta birliktelik kurduğum, arkadaşlık ettiğim falanca beni kandırmış ve dini duygularımı istismar ederek beni dolandırmış” diye şikâyetçi oluyor ve pek çoğu en yakın arkadaşını FETÖ'cülükle suçluyor, üstelik bu iddialarını KOM’a giderek ifade olarak veriyor ve iddianameye girmesini sağlıyor. Gerçi şimdi gördüğüme göre bu kişilerin tamamına yakını şikâyetlerini geri çekecekler ama neticede epeyce kişi epeyce kişiyi FETÖ'cülükle ve vatan hainliği ile suçlamış oldu. Her neyse bu iş Ak Parti içerisindekilerin birbirini FETÖ'cülükle suçlaması şeklinde sürerken bir nebze idare edilebiliyor, hiç değilse kamuoyunun gündemine gelmiyordu.

Güncel «1 2 3 4 5 6 7 8 9 » Ekonomi

Bu Ay Çok Yorumlananlar

Nurullah Çavuşoğlu

Nurullah Çavuşoğlu

CHP, Oldu bittiye getirip İmamoğlu’nu adaylaştırsın diye mi operasyon yapıverdi Devlet.

Ramazan Yıldız

Ramazan Yıldız

CHP Hiç hak etmiyor ama milletin AKP'ye ve Erdoğan'ın tek adam sistemine tepkisi çok büyük ve artık CHP'ye rağmen UYANIŞ istiyor

Erkan Çuhadar

Erkan Çuhadar

CHP'nin başı İş Bankası hisseleri ve Atatürk'ün Gizlenen Vasiyeti meselesi yüzünden dertte asıl mesele bunlar

Yasemin Ekiz Çavuşoğlu

Yasemin Ekiz Çavuşoğlu

Fazıl Say'ın parmaklarından dökülen muhteşem piyano eserlerine Erman Karakaya sayesinde tanıklık edeceğiz.

Ali Çuhadar

Ali Çuhadar

CHP Yönetimi ve Belediye Başkanı, ne uzlaşıp yola gelip barışmaya ne de muhatap alıp savunma yazıp savaşmaya değmezsiniz

Av. Necmi Enes Akkaş

Av. Necmi Enes Akkaş

TERÖRİST BAŞI "ÖCALAN" HUKUKEN SALINABİLİR Mİ?

Yağmur Pınar

Yağmur Pınar

Bütün asayiş olayları yıl yıl tüm verileri ile kamu oyuna duyurulurken neden kayıp cocukların istatiksel verileri yıllardır millete açıklanmıyor?

Gülistan Yalçın

Gülistan Yalçın

Özkan Yalım'ın Meclis Üyelerini de Yanına Alarak Karaoba'yı Ziyaret Etmesi Fitnecilerin Oyunlarını Boşa Çıkardı

Yasemin Doğruer

Yasemin Doğruer

Uşakta seçim sonuçları ne olur en doğru anket sonucu nasıl elde edilir

Av. Çağlar Gök

Av. Çağlar Gök

Kira Artırımı %25 Oranından Fazla Yapılırsa Ne Olur ?

Av. Fatma Ural

Av. Fatma Ural

RİSKLİ YAPI KARARI VAR AMA YIKIM YOK NE YAPACAĞIZ?

Esra Altınbaş

Esra Altınbaş

Anksiyete Nedir?

Meftune Kalemoğlu

Meftune Kalemoğlu

Turgay Özen

Turgay Özen

Pandeminin Eğitimde Oluşturduğu Sorunlar ve Çözümleri

Zahide Gül Erik

Zahide Gül Erik

19 Mayıs Bir Türk'ün Devrimi!

Mustafa Demiryay

Mustafa Demiryay

DÜŞÜNÜYORSAN DEĞİŞİM DÜŞÜNMÜYORSAN DÖNÜŞÜM!

Ebru Birlik

Ebru Birlik

Çanakkale Zaferi, inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın adıdır..

Eski Yazar

DÜNYADAKİ TÜM KADINLARA VE BENİ DÜNYAYA GETİREN EN DEĞERLİ KADINA; ANNEME İTHAFEN...

Ali Rıza TUFAN

Ali Rıza TUFAN

Kadın Gençlik El Ele Tam Bağımsız Türkiye!

Emre Filiz

Emre Filiz

SAHİL KASABASI

Ferhat Karaturp

Ferhat Karaturp

BAKANDAN PANDEMİ SÜRECİNİN EN GEREKSİZ AÇIKLAMASI

Eski Yazar

CHP için söylenecek en anlamlı söz; kimsesi olmayanlar kendi göbeğini kesenler kazanmalı

Dyt. Saliha Dülgeroğlu

Dyt. Saliha Dülgeroğlu

ANTİBİYOTİK FARKINDALIK HAFTASI!!

Psikolojik Danışman Hatice Kalaağası

Psikolojik Danışman Hatice Kalaağası

Çocuklarımıza empati becerisini nasıl kazandırmalıyız?

Namaz Vakitleri

İmsak	Güneş	Öğle	İkindi	Akşam	Yatsı

Gizlilik Politikası