Şehir eşkiyalarına dur denilmesini bekleyen Uşak halkı, adaletin eşit uygulanmamasından şikayetçi!

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşıma aynen şunu söylemiştim Belediyenin gidişatına ilişkin ya çok yakında Belediye binasında hiç istenmeyen şiddet olayları yaşanır (ki pek çok yaşanmış şiddet olayı olduğunu bütün belediye personeli biliyor) ya da Nurullah Cahan’ın tıpkı Sivaslı’nın Ağaçbeyli Beldesinin kendini ve Belediyeyi borç batağına saplayıp kaçan AKP’li Belediye Başkanı ile aynı kaderi yaşayabileceğini ve ülkeden kaçmak zorunda kalabileceğini söylemiştim. Aradan bir hafta geçmedi. UTAŞ’a ait bir kamyon kaza yaptı ve UTAŞ personeli kamyon şoförü maalesef vefat etti. Kazanın sebebinin ise üzeri örtülmekle beraber aşırı tonaj olduğu bütün kentin malumu oldu. Yani şoförün ölümünden ya da kazanın oluşundan, aslında o tonajın o kamyona sarılması emrini verenlerin olduğunu söylemeseler de insanlara herkes biliyordu bu gerçeği. Bu elim olayın üzerinden birkaç gün daha geçmeden bu vahşet görüntüleri ortaya çıktı. Belediye Başkanının elini sıkmayı reddettiği için bir insan Başkanın Devlet Memuru Polis korumasınca ve şoförünce acımasızca dövülmüştü.

Haberi alır almaz yaptığımız araştırmaların ve elde ettiğimiz kamera görüntülerinin ardından anladık ki olay anlık gelişen bir olay değildi ve kesinlikle planlanarak işlenmişti. Elbette ki Başkanın haberinin olduğuna dair elimizde kesin bir delil yok. Ama korumanın daha dükkana girerken elindeki telefonla çekim yapmaya başlamış olması ve esnafı döverlerken çekim yapmayı sürdürmeleri, baştan olayı tezgahladıklarının ve polise ve kamuoyuna savunma yapabilmek maksadıyla çekim eşliğinde adam dövdüklerinin açık bir göstergesiydi. Bizim, olayın bir tezgah olduğunu ve planlı şekilde gözdağı ve güç gösterisi maksatlı tertiplenmiş olabileceğini açıkça ortaya koyan bir haber girmemizin sadece birkaç saat sonrası bu kez usak.tv sitesinin sahibi Kazım Şen’in Facebook hesabından yayımladığı görüntüler yaptığımız tespitleri haklı çıkarttı. Bizim olayın önceden tertiplenmiş bir gözdağı için mizansen olduğuna ilişkin öngörümüzün yüzde yüz doğru olduğunu ispat eder nitelikte görüntüler ortaya çıkmadan önce alelacele kendilerine yakın sözde sitelerde haber yaptırtan sorumlular. Utanmadan “Uşak Belediye Başkanına DHKP-C’li Saldırısı” diye manşet attırabilmişlerdi. Düşünün selam vermedi diye dövdüğünüz ya da dövdürdüğünüz adamı üstelik DHKP-C’li iftirasıyla birlikte saldırıyla suçlamışlardı. Bahse konu yandaş sitelerde haber çıktıktan yarım saat sonra usak.tv yayınladığı görüntülerle bütün büyüyü bozdu ve foyalarını meydana döktü. Esnafın o anda ne bir küfür etmesi söz konusu idi ne de herhangi bir saldırısı. Hatta başkanın bile olmadığı bir ortamda şoför ve koruma dükkanında oturan adamın yanına girerek döverek dışarıya çıkartmışlar, şov yapar gibi herkesin içinde dövmeye devam etmişlerdi.

Neyse görüntüler ortaya çıktıktan bir gün sonra Nurullah Cahan kendi şahsi Facebook sayfasında da paylaştığı haberi kendi ağzı ile yalanlamak zorunda kalmıştı. Bizzat kendisi esnafa saldırının olduğunu kabul etti ve sorumluların açığa alındığını ifade etti. Peki sorumlu sadece koruma polisi ve şoför mü? Daha önce de bir çok adam dövme işinde talimat verdiği yönündeki iddialar ile adı anılan Nurullah Cahan’ın bu olayda da hiç kabahati yok muydu? Acaba talimatı bizzat kendisi vermiş olamaz mıydı? Bu soruların yanıtını artık neredeyse hiç birimizin güvenmediği adalet arayıp bulacak elbette.

Ak Parti Genel Merkezi farkında mı bilmiyorum ama Nurullah Cahan’ı görevden alma hususunda oldukça geç kaldı. Bunca zaman pek çok yolsuzluk ve benzeri hukuk dışılıkla ilgili onlarca şikayet gitmesine rağmen hem devlet görevlilerinden hem de siyasetçilerden korurcasına ve omuz verircesine davranan AKP Genel Merkezi bana sorulursa artık 2019’a kadar görevden almamalı Nurullah Cahan’ı ve bana sorulursa artık Uşak’ı kaybettiğini kabul etmeli. Çünkü bu saatten sonra gelecek bir görevden alma hiçbir heyecan oluşturmaz AK Parti tabanında. Çünkü gerek Ak Partililer gerekse Uşak Halkı, Genel Merkezin ya da İçişileri Bakanlığı ya da Adalet Bakanlığının mümkün olsa 2019’a kadar görevden almayacaklarına hatta mümkün olsa yeniden aday gösterip bu isimle yola devam etmek isteyeceğine kani oldu. Yani mecbur kalmayınca görevden almayacaklarına artık kaniyiz Uşak halkı olarak  ve artık ne Erdoğan’ın ne de AK Parti Genel Merkezinin bu hususta samimiyetine inanılacak bir durum kalmadı. Ancak buna karşın Cahan’ın bu koltukta bunca şaibeye ve Uşak halkında oluşan bunca tepkiye rağmen daha uzun süre oturabilme imkanı da olmadığı da apaçık ortada. Düşünün belediye binasında bile başkanlık yapamayan yani kendi maaşlı personelince bile sevilmeyen saygı görmeyen bir anlayış ile yönetilmeye çalışılıyor belediye. Ayrıca rüşvetsiz imarda vb kurumlarda iş dönmediği de herkesin dilinde. Yani bu şartlarda belediyede işlerin yürümesine ben şahsen pek mümkün gözüyle bakmadığım gibi, belediye yönetimi ve AKP’lilerin kendi aralarındaki kavganın da bu iktidarın uzun süre sürdürülemeyeceğini ortaya koymakta. Protokolde yaşanan ciddi sıkıntı ve krizler işin cabası elbette. Bu arada Belediye Başkanı ve ekibinin şu anda pek çok insanın cezaevinde olmasını sağlayan sözde FETÖ itirafçıları ile pek sıkı fıkı olduğu da halkın gözünden kaçmıyor. Düşünsenize adam ben düne kadar FETÖ’cü idim bu gün itirafçı oldum diyor ve itiraf ettiği doğru dürüst bir şey yok. Ama hala Ak Partide söz sahibi ve belediye tayfası ve İl Başkanı ile arası pek bir iyi. Sizce FETÖ ile mücadele eden ya da ettiğini ilan eden Ak Partide bu nasıl mümkün olabiliyor?

Neyse ilerleyen günler çok acayip işlere gebe gibi gözüküyor yaşayıp göreceğiz ama Uşak ilinin böyle bir kadro tarafından eziyete maruz bırakılmasına ve Belediyenin adeta talan dönemi yaşarken borç batağına itilmesine ayrıca şehrimizin bu türden kötü olaylarla ülke gündemine gelişine yetkililer daha ne kadar göz yumabilecekler? Daha ne kadar bu tüm hırsızlık ve yolsuzlukları belgelerle ortaya konan ekibe yukarıdakiler destek olmaya devam edebilir? Yaşayıp göreceğiz... Ama görünen o ki İlahi Adalet çoktan devreye girdi ve bu işin sonunda hem AK Parti genel merkezi hem de Devletin kolluk kuvvetleri bu ekip için de hukuki sürecin önünü açmaya mecbur kalacak. Bu ekip yaptıkları kibirli ve şımarık davranışlar ile bunu yapmaya mecbur edecek yukarısını, göreceksiniz. Bir an önce bu kara bulut diye tarif edilen ekipten şehrimizin kurtarılması temennisiyle, şehrimize ve bu ekibin mağdur ettiği yüzlerce insana şimdiden geçmiş olsun diyorum. Esenkalın...