ŞOK ŞOK ŞOK: Nurullah Cahan halktan sonra Siyasilerce de istenmeyen adam haline geldi. Tek Kollayanı Çakın ve Gür.

Bildiğiniz üzere Nurullah Cahan 2014 Mart seçimlerinde AK Partiden belediye başkanı seçildikten hemen sonra başladığı yolsuzluk vb. hukuksuz işleri ile sık sık Uşak Haber Merkezince gündem edilmişti. 5 Yıl süren siyasi kavga sırasında Uşak Haber Merkezi halktan tam destek alırken ve halk inanırken Cahan'ın yolsuzluk yapıp belediyenin içini boşalttığına siyaset kurumlarının aktörlerini bir türlü inandıramaz ve destek edinemezdik. O kadar ki seçim geçti gitti bir tane siyasetçi de demedi ki belediye batık durumda ve kim seçilirse seçilsin şu haliyle başkanlık bile yapamaz. Gerçi biz o zaman da bu minvalde konuları dile getirdik. Ancak Belediye Başkan Adayları dahil hiç bir siyasi kimlik seçimler bitene kadar Cahan ve tayfası aleyhinde tek cümle bile konuşmadığı gibi belediye bu haliyle yönetilemez demedi. Oysa hepsi de biliyordu bütçenin durumunu. Ama dillendiren olmadığı gibi tek cümle Cahan yada AKP eleştirisi duyulmadı seçim boyunca. Hatta bildiğiniz üzere Cahan ve tayfasının İyi Partinin adayı Muhammet Gür'e destek verdiği ve bu ittifakı Özkan Yalım'ın kurduğu ve yönlendirdiği de halk arasında ve medya dünyasında sıkça konuşulmuş ve kesinlikle yalanlanmamıştı. Keza seçimleri AKP'nin kazanmasının asıl sebebi olarak da İyi Parti Belediye Başkanı Adayı Muhammet Gür'ün; Özkan Yalım, Nurullah Cahan konsensüsüne dahil olması CHP'nin de çok kötü bir aday ile seçim meydanına çıkması olarak gösterildi gösterilmekte.

Konumuza dönecek olursak biliyorsunuz Cahan ne zaman yıpransa ve istifası alınacak yada istifa vermek zorunda kalacak kafaya geliyor olsa siyasiler tam gaz destek oluyorlardı. Nitekim 2017 Ekim ayı başında Cahan'ın istifasının istendiği haberini Ahmet Hakan verdikten hemen sonra da Özkan Yalım, Cahan'ın yanına gitmiş ve destek verdiğini ilan etmişti. Tıpkı Cezaevinde de ziyaret ettiğini bildiğimiz Ali Erdoğan'ı göz altına alınır alınmaz KOM'da ziyaret edip destek verdiği gibi. Yine bildiğiniz gibi şimdilerde enkaz devraldım ne yapabilirim? Edebiyatı yapan ve fakat Yediemin'den emanet aldığı makam arabasıyla gezip hala başkanlık taslayan ama aklına uyduracak kimse bulamadığı için bütün planları ölü doğan yada planlarını uygulayacak kafadarı bulamayan, belediyede de hala Mustafa Dayıoğlu'nun oluşturduğu kadro ile çalışmaya mecbur olan Mehmet Çakın'da AKP İl Başkanı iken az destek çıkmamıştı Nurullah Cahan'a. Mehmet Altay ve İsmail Güneş ile bir barışıp bir küsen Cahan son dönemlerde Altay ile köprüleri hepten atmış olsa da İsmail Güneş'ten de az destek aparmamıştı. Ayrıca malumunuz ne zaman başı sıkışsa koşup yetişen bazı, belediye beslemeli STK'lar da yok değildi. Ama seçim bittikten sonra İyi Parti Merkez İlçe Başkanı Hakan Savaş üst üste yaptığı basın açıklamaları ile adeta büyüyü bozdu.
İyi Parti Merkez İlçe Başkanı Savaş'ın basın açıklamalarının halkta çok ciddi bir karşılık bulması ve Hakan Savaş'a ilgi ve popülarite olarak dönmesi açıklamalara verilen kamuoyu desteği ile birleşince yerel siyasetçileri de tabiri caizse ateş bastı diyebiliriz. Öteden beri Ak Partinin yeni il başkanı Fahrettin Tuğrul'un Cahan ve tayfasına özellikle de Ufuk Uğur'a çok mesafeli ve tavırlı olduğunu duyardık. Doğruluğunu teyit ettirmemekle birlikte Tuğrul'un Cahan ve tayfası ile ilgili Adli makamlara gayri resmi şikayette bulunduğu ve Adliyenin yada Adliyeden bazı kişilerin isminin geçtiği bazı operasyonel çalışmalarından şüphelendiği Cahan ve Ufuk Uğur ile ilgili Adli makamları uyardığı bilgisi kulislerde sıklıkla dolanmakta. Hatta konunun paylaşıldığı makamın benzer şikayetleri Mehmet Altay'dan da duymuştuk dediği bilgisi de dolanmakta kulislerde. Yani AKP yada Ak Parti nihayet Nurullah Cahan ve tayfası ile birlikte anılmaktan rahatsızlığını gizlemez hale geldi ve Ak Partide de yolsuzluklarda payı olmayan herkes soruşturulmasını ve suçlu bulunanların suçları oranında cezalandırılmasını özetle Adaletin yerini bulmasını istiyor. Hatta bunu herkes açıkça dillendiriyor bir çok kişi sosyal medyadan da bombalıyor. Malum sosyal paylaşım sitesi ortamında çoğu kişi kendi kişisel sayfasında gazeteci gibi görüşünü fikrini beyan eder oldu ki bu bizce de çok doğru ve yerinde bir gelişme. Halkımızın sosyal medya üzerinden verdiği tepkiler bizim haberlerimizden çok daha fazla işe yarıyor. Çünkü kamu kurumları da siyasi kurumlarda halkın reaksiyonlarını, bir süre görmezden gelebilse de ebediyen görmezden gelemiyor dolayısıyla kesinlikle ve zorunlu olarak dikkate alıyor.

İyi Parti Merkez İlçe Başkanının başlattığı yolsuzluklara muhalefet kampanyası iktidar kanadından da ciddi destek görürken sanıyoruz Özkan Yalım'da duruma daha fazla kayıtsız kalamadı. İyi Parti kulislerinde konuşulduğuna göre Özkan Yalım hangi İyi Partili ile karşılaşsa ve konuşsa Hakan Savaş ve siyasi faaliyetleri ile ilgili övgü ile bahsediyor ve İyi Partili çevrelere bilgi ve belgeleri benimle paylaştığınız takdirde TBMM'nde soru önergesi bile yapabileceğini söylüyormuş. Hatta ve hatta Özkan Yalım'ın; Cahan ve tayfasının Mıcır işinde Savaş'ın anlattığından çok daha büyük miktarlarda para götürdüğünü dile getirirken asıl rantı imar ve kiralık araba işinden apardılar oralara eğilinmeli asıl bile dediği iddia ediliyor. Daha seçim gününe hatta düne kadar Cahan ve tayfası aleyhinde tek kelime konuşmayan Yalım'ı yolsuzlukları Millet Meclisinde soru önergesi yapmayı düşündürecek kadar ne değişti? Bilemiyoruz artık. Hemen şunu da duyurmuş olalım ki İyi Parti Genel Merkezinin Hakan Savaş'ın yaptığı basın açıklamalarını yakından takip ettiğini ve özel ilgilendiğini biliyoruz. Keza geçtiğimiz günlerde Genel Merkez binasına çağrılan Hakan Savaş'ın gerekli belge ve bilgileri İyi Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfi Türkkan ve beraberindeki bir milletvekili heyetine teslim ettiği ve İyi Partinin konuyu Meclis gündemine taşıma hazırlığı içinde olduğunu da belirtelim ve kamuoyunu şimdiden bilgilendirelim ki bu hafta içinde Ulusal Televizyonlarda Uşak Belediyesinde önceki dönem yapılan yolsuzluklar gündem ediliyor olabilir. Yani artık ismimizi duymayan kalmayacak hani hep şikayet ettiğimiz tanınır bir şehir olamama takıntımızdan artık kurtulabiliriz görünen bu.