Suriyelileri kutsayıp Eşmelileri küçük düşürmek ne siyaset adamlığına ne de Devlet adamlığına sığmaz!

Geçtiğimiz haftalarda Uşak halkının da gündemini oldukça meşgul eden, Eşme’de Suriye uyruklu vatandaşlarla Eşme halkı arasında yaşanan gerginlik ve sonrasında da Uşak Valisi Funda Kocabıyık’ın ve Eşme Belediye Başkanı Hacı Mustafa Çetin’in olayla ilgili açıklamaları konusunda Gazeteci Yazar Nurullah Çavuşoğlu’na fikirlerini sorduk. Çarpıcı tespitlerde bulunan Çavuşoğlu, olayın farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:

Ne kadar yeri ve gereği var, ya da zamanlama itibari ile bunu konuşmak doğru tartışmalarını bir kenara koyarak ve bu olayı genele yayarak değerlendirmeye çalışacağım. Çünkü zaten sancılı bir süreç yaşıyoruz ve Suriyeli konusu hassas bir süreç. Ancak Eşme’de bu olayın akabinde kendi tepkilerini ortaya koyan, gerek gözlatı gören ya da halen yargılaması devam eden ve gerekse biz de aynı tepkileri dile getiriyoruz diyen Eşme sakinlerinin özellikle bizden bbir görüş beyan etme talplerinden dolayı bu konuya değinmek istiyorum. Hem Sayın Vali’nin hem de Eşme Belediye Başkanı’nın bana göre talihsiz açıklamaları var. Şimdi Eşme’deki olay münferit bir olay ya, bu münferit olay üzerinden Suriyeli mevzusunu gündeme almaya kalkarsak bu işin içinden çıkamazsınız. Geçenlerde kanalın birinde Suriyeli gitsin mi, kalsın mı gibi bir tartışma vardı. Kendi kendime acaba kalsın diyen var mı diye sordum. Ben AKP’ye oy vermiş herhangi bir vatandaştan bile Suriyeli kalsın diye bir açıklama, bir paylaşım görmedim. 3-4 milyon Suriyeli’nin burada kalmasını kim isteyebilir? Belki siyasetin üst düzey temsilcileri, onların oyuna talip olmak amacıyla kalmasını istiyor olabilirler ama onun dışında Suriyelilerin varlığının ülkemize bir katkısı olmadığı gibi zararı olduğu ortada.

Şimdi 3-4 milyon kadar Suriyeli neden şu an Türkiye’de? Ülkelerini neden terk ettiler öncelikle bunu konuşmak gerekiyor. ABD-İsrail ortaklığındaki Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde ki Türkiye’deki taşeronluğunu da Ahmet Davutoğlu üstlenmişti. O bölgede bir iç savaş çıkarıldı ve o karışıklığın neticesinde sadece bizim ülkemize değil başka ülkelere de göçler oldu. Niye göçüyorsunuz ordan: Bizim ülkemizde iç karışıklık var. Biz muhalifiz ya o yüzden göçtük diyorlar. Biz ülkemiz de iç karışıklık olsa göçecek miyiz. Hem biz de muhalifiz. İç karışıklık mı çıkarıyoruz burada. Şimdi sen Edsad’a muhalif olabilirsin, düşünce yapısı olarak farklılıklarınız, zıtlıklarınız olabilir. Düşüncelerinizi halka aktarırsınız halkınıza, halkınızdan kabul gördüğünüz oranda siyasette varsınızıdır zaten. Şu an Esad muhalifiyiz diye ortalıkta dolaşanların lideri bile yok. Çünkü ortada gerçek bir muhalefet bile yok. Dışarıdan kaynaklı ve dış destekli muhalefetin aldığı sonuç o ülkede iç savaş oldu. Ülkesini savunması gerekenler gelmişler buraya. Kendi vatanını, milletini, ülkesini savunmaktan aciz insanlar bu ülkeye ne katabilirler. Netice belli, niyet belli.

Gelelim Eşme’ye. Sayın Vali’nin bahsettiği gibi kadına sarkma gibi bir durum söz konusu değil. Olayın evveliyatı var zaten. Birbirlerine daha önceden küfürleşmeleri var. O gün de denk getirmişler arabadan iner inmez kavga etmeleri ve sonrasında Suriyeli tarafından gerçekleşen bir bıçaklama olayı var.  Şimdi biz bunu normal bir olaymış gibi geçiştiriemeyiz ki. Ben demiyorum ve demedim  ki isyan çıksın. Hatta isyan çıktığında oradaki bulunan arkadaşlarımıza müdahale edin ve dağılmasını sağlayın insanların dedim. Ben de Suriyelilerin bu şekilde çıkarılmasına hoş bakmıyorum. Ama orada ne var; ucuz iş gücü var, özellikle bir tavukçu var orada. Yine seçimden sonra bir Suriyelinin kebabçı açmasına izin verileceği, restoran açmasına izin verileceği söyleniyor, kazanabilirse tabi. Orada ucuz iş gücü isteyenler ve siyasal olarak Suriyelinin varlığını sürdürmesini isteyenler bir olunca, Sayın belediye Başkanın da Sayın Valinin de insanın gerçekten rahatsız olacağı, Eşmeliye iftira ediyorlar demek zorunda kalacağı açıklamalara imza atıyorlar ve anlaşılması güç tavırlar ortaya çıkıyor.

Ben bir Eşmeli olarak Sayın Vali’nin ve Sayın Belediye Başkanı’nın bu açıklamalarını izlesem ne derim. Biz bunun için mi yürüdük. Bir aile yan yana giderken çok afedersiniz karısına kızına sarkılmış bir insanın  verdiği reaksiyondan sonra mı bu tepkiyi veriyorum. Gerçek bu değil ki. Neden gerçekleri saptırıyorsunuz. Suriyeliye tepki her yerde var. Geçenlerde yine bir taksi şoförü arkadaşla yaşanmış bir olay ve Suriyeliler yapmış diye bir haber yayıldı, CHP milletvekili de o yönde bir açıklama yapmıştı. Bunu akabinde sosyal medyada elimize sopayı alalım, bir olalım sokağa inelim tarzında  yorumlarla tepkilerini belirttiler. İnsanlar gerçektende Suriyelilere çok tepkililer. Bu insanların varlığının bize verdiği ciddi oranda zararlar var. Ucuza insan çalıştırıyorlar, tazminat istemiyorlar, sigorta istemiyorlar. Uşak’ta bir sürü işsiz genç varken bu insanların çalıştırılması ne kadar doğru. Bunun yanı sıra sen bu insanın gıdasını veriyorsan, kirasını veriyorsan, maaşını veriyorsan, sosyal yardımını veriyorsan zaten geriye ne kaldı. Ülkemize açtığı yara ortada, milyarlarca dolardan bahsediliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti bu kamburu ne kadar daha kaldırabileceğini bilemiyor.

Tekrar Eşme’deki olaya dönecek olursak; Eşme halkı kendince verdiği tepkide haklı, çünkü bu olay ilk değil. Bu olay Suriyelilerin yaptığı ilk küstahlık, ilk şımarıklık değil. Adamın onları istememe hakkı var. Böyle bir olay meydana gelsin kimse istemez ama böyle bir olay meydana geldiğinde sen insanlara iftira ederek adamın karısına laf atmışlar dersen ve olayı bambaşka bir boyuta götürürsen Eşmeliye iftira etmiş olursun ve yazık etmiş olursun. Bu da size ileride siyaseten hoş dönmez. Ben şahsım adına Sayın Valinin ve Sayın Belediye Başkanı’nın açıklamasını beğenmediğimi ve bu yüzden de eleştirdiğimi belirteyim. Eşme halkına da geçmiş olsun tekrardan diyorum.