Sadece kendilerini değil Ak Parti'yi de bitirmişler Uşak'ta, ama yeni yüzleşiliyor!
Ancak artık Belediye'de müdürlük yaptıracak adam bile bulamaz bir hale geldikleri için hiç bir liyakat ve birikimi olmayan ilkokul mezunu kimselere müdürlük yaptırmak zorunda kaldıklarını, halen Belediyedeki bazı birimlerin müdürsüz idare ettiğini, liyakatsız ve ehliyetsiz iş bilmez bir sürü adama iş yaptırıyor gibi gözükmek zorunda kaldıklarını, hatta Ergün Kırdinli'den boşalan Belediye Başkan Yardımcılığı makamına atayacak kimse bulamadıkları için boş bıraktıkları gerçeğini görmezden gelerek, Basri Yıldırım'dan kalan "sıkıntı yok" sloganını kullanmayı yeğleyen Servet Kuş ve Cahan bir türlü bu gerçeği kabul etmiyor. Yani bütün Uşak çalkalanıyor ve Ak Partililer başta olmak üzere bütün Uşak inanıyor hem Ak Parti'de hem de Belediyede ciddi sıkıntılar olduğuna ama Kuş ve Cahan'a sorarsanız bunu sadece Uşak Haber Merkezi ekibi söylüyor ve sıkıntı yok!
Bildiğiniz üzere bir önceki yazımda ve az önce bahsettiğim pek çok sıkıntı nedeniyle Ak Parti adeta dağılma sürecine girdi ve Erdoğan'ın hatırına da olsa, partiyi diri tutmak ya da gidip gelmek isteyenler bile artık partiye uğramaz oldu. Kimse ilgi göstermiyor bunca iki yüzlülüğü kaldıramayan insanlar artık toplantılara bile katılmıyor da eskiden hiç değilse AKM'de yapılan İl Danışma Kurulu toplantılarını bile parti binasında yapmaya başladılar. Artık ne ilçelerden ne de merkezden iştirak eden kişilerin sayısı iki elin parmağını geçmiyor. Elbette ki Ak Parti'nin dağılması sadece bu ikilinin hatalarına bağlı değil. Elbetteki ulusal çapta yaşanan sıkıntılar ve Erdoğan ve Ak Parti'nin genel politikalara dair yaşadığı kırılmaların da etkisi var. Elbette ki açılım politikalarının neticeleri, Rusya ile yaşanan kriz gibi bütün efelenmelerden geri adım atılması, paralelle mücadele konusunda, parti olarak sınıfta kalınmış olması gibi daha pek çok etken de Ak Parti'ye olan ilginin ve teveccühün azalmasına sebep. Yine Ensar Vakfı'nda yaşanan çocuk tecavüzü skandalı, Ak Parti'nin fikir babalarından Kadir Mısırlıoğlu gibi isimlerin ve cemaatlerin ve liderlerinin karizmasının ciddi oranda çizilmesi ve halk arasında itibarlarını nerdeyse tamamen sıfırlanmaları gibi etkenlerde halkı Ak Partiden soğuttu. Ancak hiç bir şehirde bu kadar kötü değil Ak Parti'nin durumu.
Kimi tutarsanız tutun hala kendini Ak Parti'liyim diye vasıflandıran Belediye ve İl Yönetimine özellikle de İl Başkanı Kuş'a tepkilerini dile getiriyor size. Zaten dünkü yazımda epeyce detaylı isim isim kimlerin bu iki ekiple mücadele verdiğini yazmıştım. Bugün sizlere dünkü yazımda bahsettiğim Ak Parti'nin kurucularından olduğu halde aktif siyaseti bırakan ama halen Ak Parti'nin nabzını çok iyi tutabilecek kadar partiyle ilintisini sürdüren bir ağabeyimin Genel Merkez ve Saray çevrelerinden de edindiği bilgiler ışığındaki ön görülerini sizlerle paylaşacağımı söylemiştim. Bahsettiğim Ak Partili ve halen Erdoğan hayranı olan abimize göre Ak Parti'nin Uşak'ta bu ikili tarafından bitirildiğinin hem Erdoğan hem de Ak Parti Genel Merkezi'nde görevli bulunan Başbakan Yıldırım dahil pek çok isim farkında ve aslında bu iki ismi kazasız belasız partinin başından uzaklaştırmak için adeta fırsat kolluyorlar hem de üç ayı aşkın zamandır tablo böyle.
Peki Ak Parti Genel Merkezi'ni ne tutuyor? Yani hangi sebep Genel Merkezin bu iki isim de ısrar etmesine sebep oluyor? Bu sorunun iki farklı yanıtı var. Birincisi Genel Merkezdeki Menzil'e yakınlığı ile bilinen bazı isimler Ekim ayına kadar bu ikilinin ardında dimdik durdular. Ancak Ekim ayı başlarından itibaren onlar da desteğini kesti. Bu sefer de bunları alsak yerine nasıl bir kadro getireceğiz, sorusuna cevap bulamadı Genel Merkez. Ak Partili tanıdığıma göre Genel Merkez bu ikiliyi gözden çıkaralı çok oldu. Ancak Başkanı tek başına almak çözüm değil çünkü Belediye Meclisi bu haliyle içinden bir başkan çıkarabilecek kaabiliyette değil. Çünkü meclis içerisindeki hiç bir isimde Ak Parti'lileri bile ittifak ettirmek mümkün değil. Belediye Meclisi üyelerinin durumu ve ruh hali bu iken, Meclise seçtirme riskini göze alamaz Genel Merkez çünkü Ak Parti'li üyeler arasındaki olası çatlak Belediye Başkanlığını muhalefet sandalyelerinde oturan bir meclis üyesinin yani başka bir partinin kapmasına sebep olabilir kaygısı yaşanıyor. Dolayısıyla da Başkanı alıp Meclisten yeniden seçilmesini sağlamak gibi bir maceraya cesaret edemiyorlar. Ayrıca mecliste görevli bulunan kimi üyenin isminin FETÖ kapsamında yürütülen dosyada geçtiği biliniyor ve bu durumda çok risk içeriyor.
Yani Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanını ve HDP'li siyasileri kimseye sormadan alabilen Savcılar Uşak'taki paralelciliğine emin oldukları kişileri meclis üyeleri dahi olsa pekala alabilir ve Ak Parti bu riskin farkında. Malumunuz işler yukarıda epeyce rayından çıkmış durumda. Açılım sürecini duruduran hükümet değil Ordu oldu malumunuz. Yani Ordu; terörle mücadele konusunda ellerini kollarını bağlayan kanun ya da kanun hükmünde kararnameleri tanımayıp, Valilik oluruna bile bakmadan PKK'ya operasyonlar için düğmeye basınca açılım sürecide bitmiş oldu. Yani zaman zaman hukuk adamları da kolluk kuvvetleri de hukukun kendilerine tanıdığı hak ve mecburiyet söz konusu olduğunda iktidara sormadan harekete geçebiliyor. Bu durumun gayet iyi farkında olan AK Parti Genel Merkezindeki arkadaşlar da taşradaki siyasilerin başına, bahse konu soruşturmalar kapsamında, her an her şey gelebileceği ihtimalini göz ardı etmiyorlar. O halde seçim gerekli; peki nasıl sağlıklı şartlarda bir seçime götürebiliriz? Ve nasıl bu seçimlerden Ak Parti'yi galip çıkarıp Belediyeyi yine elimizde tutmayı başarabiliriz? Ya da parti teşkilatını kim ya da kimlere emanet ederek yeniden oluşturabiliriz? Kimin il başkanı adaylığına yeniden partinin fraksiyonlarını razı ederek kongreye götürebiliriz? Ya da kimi Belediye Başkanı Adayı yapabiliriz seçim olması halinde?
İşte bu soruların yanıtını bulmakta zorlanan Ak Parti Genel Merkezi problemi de çözümünü de bildiği halde, mecburiyetten ötelemeye çalışıyor ama kilitlendiğini ve tıkandığını görünce mecburen müdahale ediyor, diyor, Ak Partili abimiz. Ayrıca; Turgay Eser'in görevden alınmasını da bir işaret fişeği olarak görüyor. Partide mevki ve makamlara talip olma olasılığı olanları harekete geçirmeye çalışıyor. Böylece hareketlilikten istifade ile kimler ekip oluşturabilecek kabiliyete ulaşacak onu görmek istiyor. Zannedersem daha sonra bu ikilinin dışında oluşacak yapılanmaları bir araya getirerek belli isimler arasında uzlaşı sağlanması yoluna gidecek, ki mantığı da budur, diye ilave ediyor. Reis her şeyin farkında diye ilave eden Ak Partili ayrıca şunu özellikle yazmamı istedi: "Ak Parti'nin kurucusu Reis'tir ve partisini kimseye teslim etmeyecektir. Gerekirse halka iner sine-i milletten yeni teşkilatlar ve fraksiyonlar çıkartır devam eder ama asla partisini ne paralelcilere ne Menzilcilere ya da başka gruba teslim etmez. Ya kardeş gibi geçinirler ya da hepsini dağıtır Reis, yine de bir gruba teslim etmez partiyi. Paralelcilerden ağzı yanan Erdoğan Menzilcilere de diğer gruplara da çok temkinli yaklaşıyor. Cahan madem görevde kalacağını iddia ediyor, muhtarlar bile dilediği zaman Saray'a gidip resim çekiliyor Cumhurbaşkanı ile o da gitsin de canlı canlı bi resim versin de görelim. Zaten huzuruna çıkma cesaretinin dahi olduğunu sanmıyorum. Çünkü huzura çıktığı anda Erdoğan onu görevden alır bana sorarsanız"
Ak Partili abimiz bu tespit ve öngörülerini dayandırdığı bilgileri bir hayli sağlama benziyor. Neticede bekleyip göreceğiz ama mantıksız değil. Bir sonraki Ak Parti kulisleri ile ilgili yazımda AK Partili abimizin değerlendirmelerine yine yer vereceğim. Ama yazımı kapatmadan önce şunu belirtmeliyim. Görevden alınmadan yaklaşık 25 gün önce; "bazı gelişmeler duyuyorum görevden alınman söz konusu imiş başkan, Cahan ve Kuş aleyhinde dosya götürdüğün konuşuluyor doğru mu?" Diye sorduğumda bana yüzüme karşı üstelik hiç bir sıkıntı yok partimizde diyebilen Turgay Eser bugün görevden alınmış, yerine alternatif arandığı bir zemini yaşıyorsa yarın da bugün merkez ilçe başkanı arayan Belediye Başkanı ve Servet Kuş'un da görevden alındığını duyabiliriz elbette. Çünkü bildiğiniz gibi politika sahneleri çok acımasızdır ve alternatifinizi bulduğu anda sizi harcamaları içten bile değildir. Örneğin; iki Uşak Milletvekilinden birisi olan Alim Tunç; önceden birlikteliği olduğu ekibi yani Zafer Aydın, Ali Galip Baltaoğlu, Zübeyir Yıldırım, Serhat Eren gibi isimleri bir araya getirebilir, Mehmet Altay da Mehmet Aslan, Mehmet Gün, Mesut Apaydın gibi üzerinde hatırları olduğu isimleri bir araya getirebilir ve bu fraksiyonların bir araya getirildiği bir konsorsiyum oluşturulabilirse ki bu bile çok zor ama şayet bu isimleri içlerinden birini İl Başkanlığına bir diğerini Milletvekili ya da Belediye Başkanlığına ikna edebilirlerse mesela, belki Ak Parti'de yeniden bir toplarlanma süreci kısmen de olsa yaşanabilir. Esenkalın...
akpartiye güvenim hic kalmadi herseyine destek ciktigim, almanyada profesörüme karsi dahi savundugum partiydi! alkan insaat ne yaptiysa canan iki fazlasini yapti! yollarda bebek arabasiyla ezilme tehlikesi gecirdik kac defa! kaldirim yok zaten birde laleler dikmisler tam olmus. arabalarin yolunu da ortaya bariyer yaparak daraltdilar. ne kaldirimda yürüyebiliyoruz nede araba yoluna cikabiliyoruz. arabalar 20cm arayla gecti yanimizdan. gediz yolunda kirmizi taslar yerine tek yapilan siyah beyaz taslar dösemek oldu! her gelen tas rengine takmis ama yürüyecek yol yok!
utas üzerinden menzile satilmis belediyemizi geri istiyoruz. milyonlar harcayarak yapilan yapitlar utasin hizmetine komik rakamlara satildi!!! menzilden ayril gel usak yine milletin ol!!! erdogan duy sesimiziiii!!!
belediyeye kayyum istiyoruz sesimizi duyan yok muuuu?????????????
nurullah cahan ve elibininden uşak nefret ediyor..bu bir gerçek..belediye gereksiz personel dolu..uşak belediyesinede kayyum atanmalı... bimer e binlerce şikayet gitmiş duyumlara göre..niye hala değiştirmiyorlar başkanı..bunların hepsini hapiste görmek istiyoruz..
kesinlikle cahan daha dün ankarada idi. hiç kimseyle fotoğraf veremedi oysa hepsi de katıldığı toplantıda vardı buda demektirki genel merkezle cahan ve kuş arasında bir hendek var duyduklarım doğru demekki. şu sözlere aynen katılıyorum. "cahan madem görevde kalacağını iddia ediyor, muhtarlar bile dilediği zaman saray'a gidip resim çekiliyor cumhurbaşkanı ile o da gitsin de canlı canlı bi resim versin de görelim. zaten huzuruna çıkma cesaretinin dahi olduğunu sanmıyorum. çünkü huzura çıktığı anda erdoğan onu görevden alır bana sorarsanız"
adımı vererek yazıyorum eski bir akpartili olarak lanet olsun yapacağınız siyasete. böyle mi yönetilir şehir rezillik pacalardan akıyor resmen.resmen utanç tablosu.inşAllah erdogan bunları bir an önce alır görevden yoksa bunlar biribirini vurur sonunda demedi demeyin gidişat o.içinde bir başkan yardımcısın başka bir başkan yardımcısına uluorta kürettiği bir belediye binamız var.
2019 da akda rsabretmek zor kayuum atasınlar kayyum :)
dün bakan geldi, keşke anlatsaydın derdini