Seçimler Öne Alınıyor, Uşak Ak Parti'de Kulisler Hareketlendi
Geçtiğimiz hafta AK Parti Uşak Teşkilatı Kaynayan Kazan başlıklı bir yazım yayımlanmıştı. Menfi ya da müspet bir sürü tepki aldı yine... Onlarca kişi Facebook'ta paylaştı ve şu dakikaya dek onaylanmış 65 yorum yapılmış. Aslında hazır olan bu yazımı da geçtiğimiz perşembe yayımlayacaktım ancak diğer yazıya olan yoğun ilgi sebebi ile bugüne bıraktık. Bu hafta da Ak Parti kulisleri ile özellikle yerel seçim hesapları ile gündemi değerlendireceğiz. İstifade edilmesi ümidi ile...
Ak Parti'de İl Genel Meclisi üyelerinin tamamına yakınının istenilen performansı sergileyemediği ve İl Genel Meclisi'nde etkin olamadıkları siyasi münazaralardan ve protokolden öteye bir çalışma ortaya koyamadıkları, Uşak'ta yaygın ve hakim bir görüş olarak konuşulmakta... Diğer siyasi parti mensubu olan il genel meclisi üyeleri için de Ak Parti il genel meclisi üyeleri içinde geçerli olan genel kanaat ise yeterli donanım ve birikimde insanların orada olmadığı yönünde.
Mehmet Atasorkun'un daha ilk dönemlerden itibaren kompleksli davranışlar içerisinde olduğu kendini üniversite mezunu olarak takdim etmeye çalıştığı ve bu durumun parti tabanında fısıltı gazetesi yolu ile yayıldığı ve tepki sebebi olduğu iddia edilmekte ve konuşulmakta... Ali İhsan Uzun başta olmak üzere İl Genel Meclisi üyelerinin ise pek suya sabuna girmediği, risk almadığı dolayısıyla da İl Özel İdaresi'ni adeta memurların ve yöneticilerinin kontrolüne tamamen bıraktıklarına ilişkin bir algıda var halkta... Ayrıca Sivaslı yolunun bir yılı aşkın süredir halen bitmemiş olması, yaklaşık 4 Milyon lira bedelle satılan İstanbul'daki Mola otelin parasını bile halen yatırıma dönüştürememiş olmaları, Hamamboğazının halen atıl olması, bir çok köyün altyapısının halen tamamlanamamış olması yollardaki sıkıntılar vs. İl Genel Meclisi üyelerinin hanelerine eksi olarak yazılanlardan yalnızca bir kaçı...
Belediye Meclisi'nde ise durum biraz daha farklı... Nitekim oldukça sancılı ve hareketli bir dönem yaşandı. Ali Erdoğan'ın referandumda "vicdanımın sesini dinledim" sözünden sonra gelişen sürecin ardından partisinden ayrılmak zorunda bırakılışı ve bağımsız kalması meclis üyelerine aslında gerçekten zor bir dönem yaşattı. Uşak için olumlu bir çok kararda aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık noktasında kalan Ak Parti'li Belediye Meclis üyeleri haklarını teslim etmek gerekirse çoğu zaman sağduyulu hareket ederek, kent adına olumlu gördükleri kararlarda zaman zaman ellerini taşın altına koymayı bildi. Ancak Ak Parti içerisinde hemen hemen her meclis üyesi ile ilgili dedikodular ve yıpratma faaliyetleri yayılarak devam etmekte.
Belediye Meclisi üyelerinden Nurullah Cahan grup başkanı olmasına rağmen zaman zaman oylama esnasında salonu terketmesi sebebi ile eleştirilse de süreci fena yönetmedi denilebilir. UTAŞ'ın başına geçen Serhat Eren ise Ali Erdoğan'a çok yakın davranması sebebi ile zaman zaman eleştirilse de eleştirilere aldırmaksızın ben hizmet için varım diyerek risk almayı bildi. UTAŞ'ta yaptıkları ile de Belediye Meclisindeki çıkışları ile de ön plana çıkmayı başaran Eren de Cahan gibi Belediye Başkan aday adayı olması beklenen isimlerden. Bu çalışmalarının altyapı oluşturmak maksatlı olduğunu söyleyerek eleştirenler de yok değil. Ancak kişilerin siyasi hesabının olmasını gayet doğal olarak karşılayanlar da yok değil. Ahmet Sevindik, Emel Taylan ve Mehmet Emin Akyay gibi isimlerin etkisiz oldukları ve yeterlilik sıkıntısı yaşadıkları kulislerde konuşulurken, eski Çevre ve Orman İl Müdürü Ramazan Toker'in eşi Türkan Toker'e gerek yetersizliği gerekse alınacak kararlarda çekimser kalması ile ilgili tepkilerin olduğu konuşulmakta. Erol Uysal ise bir taraftan SGK ile ilgili Göz Hastanesinin sıkıntılarını, Mehmet Altay'ı ve partideki ağırlığını devreye koyarak çözdüğü iddiaları ile yıpratılırken diğer taraftanda Göz Hastanesine sağlık tesisi alanı ayrılması için Belediye Meclisine yaptığı müracat ve akabinde gelişen süreçle ilgili yıpratılmaya çalışılıyor.
Ak Parti İl Başkanı ve yönetimi büyük kongrenin ardından görevden alınacak iddiaları kapalı kapılar ardında, dost meclislerinde yetkili ağızlarca yalanlanmakla birlikte halen konuşulmaya devam etmekte. Bu arada halen yürütmede olan ve önümüzdeki dönem İl Genel Meclisi Başkanı olma isteği içinde bulunan Hamam grubunun başını çektiği konuşulan Hakan Uludağ'ın hakkında da yine Ak Parti tabanını rahatsız eden bir takım iddialar konuşulmakta. Uludağ'ın kurumları tek tek dolaşarak kırtasiye malzemelerini kendilerinden alınmasını istediği iddia edilmekte. Yine İl Genel Meclisi üyeliği hesabı yaptığı konuşulan Ak Parti Yürütme Kurulu üyesi Cemal Doğan'ın da oğlu İskender Doğan'ın oto yıkama işletmesinde İl Özel İdare araçlarının yıkama işi yapıldığı iddiası ile kulislerde tepki toplamakta.
Bu arada Ak Parti İl Yürütme Kurulu Basından sorumlu başkan yardımcılığı görevinde bulunan ve fakat basınla da pek ilgilenmediği basın tarafından konuşulan Musa Günay'ın sünnet düğünün ardından kulisler onunla ilgili de kafa karıştırıcı iddiaları konuşmakta. Bizzat şahsımında katıldığı sünnet düğününe bir çok tanınmış işadamı ve siyasinin katıldığı gözlemlenen Günay'ın konuklarının arasında İsmail Güneş ve ekibinin bulunmaması dikkatlerden kaçmadı. İsmail Güneş'in ekibinden olduğu iddia edilen Günay'ın sünnet düğününde Mehmet Gün ve ekibi tam kadro katılırken, Güneş'in katılmaması Günay'ın da hamam ekibine yakınlaştığı sorusunu akıllara getirdi. Ayrıca Musa Günay'ın eskiden çok samimi iken son dönemlerde Zübeyir Yıldırım ile de arasının açık olduğunun iddia edilmesi de bu tezi güçlendiren bir done olarak kulislerde konuşulmakta.
Yazıyı yine bir hayli uzattık; sonuç itibarı ile söylemek istediğim geçen seçimleri iktidar partisi olmasına rağmen yaptığı hatalar neticesinde kaybeden Ak Parti'de bu seçimlerde de kafalar oldukça karışık ve kulislerde daha şimdiden gerek başkan adaylığı gerekse belediye ve il genel meclisi adaylığı için bir sürü ismin konuşuluyor olması iyiden iyiye kulisleri hareketlendirmekte. Buna ilaveten CHP ve MHP'nin de seçimlere asılacağını sürekli beyan etmesi ve bu yönde faaliyetler gösteriyor olması Ak Parti'nin işinin pekte kolay olmayacağını gözler önüne sermekte. Yalnız başkan adayının belirlenmesi hususunda en etkin rolü yine Ali Erdoğan'ın oynayacağı şimdiden aşikar. Kendisi benimde bulunduğum bir ortamda kesinlikle aday olmayacağını belirtti ve her fırsatta dost meclislerinde bu beyanda bulunduğunu kulislerden duyuyorum. Ancak yine de aday olabilme ihtimali herkesin aklının bir köşesinde duruyor. Geçenlerde görüştüğüm Ak Parti'de etkili bir isim şunları söyledi; "Ak Parti Genel Merkezi Uşak'ta ki Ali Erdoğan faktörünü görmezden gelemez. Zira kendisinin gönlü yapılmadan aday belirlense ve Ali Erdoğan kızıp bağımsız aday bile olsa ciddi bir oy alır ve en azından Ak Partinin oyunu bölerek seçimi kaybetmesine sebep olabilir. Bu nedenle Ali Erdoğan bu seçim sürecinin en önemli ismidir."
Bu seferlik bu kadar kulis bilgisi ile yetinelim diyor ve Uşak'ımız için en hayırlı yöneticilerin seçimlerde iş başı yapabilmesi temennisi ile Hoşçakalın diyorum.
uşakta son günlerde her yeri ıraklılar sardı? yaklaşık 50 aile geldi deniliyor?? konuyla alakalı bilgilendirici bi haber yaparsanız, bizleride sevindirirsiniz?? bunlar uşakta kiraya ev tutuyorlar??