Uşak siyasetini çetevari oluşumlar ele geçirmiş ve dizayn etmeye çalışıyor üstelik neredeyse hiç gizlenme gereği duymadan ve şehirdeki siyasi aktörler harcanıp duruyor yıllardır. Şehrin siyasetinin algıları beş altı insanın eline geçti maalesef ve maalesef Muhammet Gür'ün de sponsoru yine başka sözde siyasetçilerin de sponsoru diye anılan Otelci Ahmet Ceylan'ın beslediği bilinen gazeteciler aracılığı ile şehre fitne yağıyor. İnsanlar hakkında haklı haksız algılar oluşturuluyor ve kafa karışıklığına sebep olunarak ve algılar yönetilerek Belediye Başkanlığı makamına sponsor olan otelciyi başkası vesilesi ile de olsa oturtmak. Kimin kazandığının önemi yok. Koy cebine harçlığı sür sahaya kullan istediğin gibi sözde yerel medyanı kur ki herif ben belediye ile anlaşmam diyebilecek kadar yani belediyeden 50 Bin lira maaşı geri çevirecek kadar özgüvene sahip malum tabi herkesin yoğurt yiyişi kendine ama şehrin çocukları diye tabir ettiğimiz halkın zor selamet var ettiği siyasi aktörlere kıymalarına göz yummak ve görmezden gelmek mümkün değil. Oysa bu besleme gazetecinin Sayın Valimiz de biliyor ne mal olduğunu ki bütün basının içinde bozup attığını da biliyoruz sağ olsun sadece Sayın Vali'mi Başsavcı da ve üç milletvekilinin üçü de keza belediye başkanı da biliyor ama herif beş parmağında beş kara geziyor ve şehir siyaset dizayncılarına ve çetelerin medya ayağına aparat oluyor. Kendisi gibi peltek abisiyle beraber.
Bakın ikisinin de saldırdığı yerlere Fahrettin Tuğrul seçildiği süreç de ve seçildikten sonra da çok ağır eleştirdiğim bir isim mesela ve seçildi seçileli görüşmedim de ama kendisinden umulmayan bir performansı var belli çok seviliyor herkes memnun vekilliğinden keza geçen oturduğumuz Merkez İlçe Başkanı Mehmet Bayar'da müjde verir gibi haramı gırtlağından zorla soksan yemez Fahrettin abi dedi ve dürüstlüğünden yana sıkıntı yok dedi dobraca ve bizi hepten rahatlattı, Sayın Tuğrul'u evvel ezel tanıyan bir dava arkadaşı ve kardeşi olarak. Neden hedefi peki bu sözde gazetecilerin Fahrettin Tuğrul? Veya diğer partilerde sevilen bazı siyasi aktörler? Neden olacak dizayncı çetelerin dümen suyuna uymuyor çok kavga etmese de onlarla. En azından Tuğrul Ak Parti ayağında plana zaman zaman taş koyabiliyor ve fazla rol çalma kabiliyeti de var tabi bu durum şehrin vaz geçilmezi olarak kendilerini matah gibi dayatan beş altı kişinin ve otelcilerin pek işine gelmiyor. Çünkü onlar bu beş altı kişinin dışında kimse çıksın istemiyorlar ve kimseyi de affedersiniz adam yerine koymuyorlar. Kullanabildikleri sadece adam bunlar için kullanamadıkları anda tanımazlar. Tıpkı Uşak Seramiğin sahibi gibi önceden demedikleri her şeyi güdemedikleri anda söyletirler kuklalarına.
Aslında siyasetimiz maalesef kendi eliyle sivriltti bu kazıkları kimsenin merhaba demediği adamlara gazeteci pozları verip akıl almaz paralar vererek şımartırsan gün gelir geri sana çarpar. Bahse konu gazetecinin Uşak Belediyesinden kestiği faturaları İyi Partinin iyi belediye meclisi üyelerinden Necmi Dursun Hocamız ortaya koydu. Adam her ay fatura kesiyor maaşlı gibi ve kendi gidip kesiyor belediyeyle anlaşmayı ve belediye anlaşalım diye haber yolladığı halde anlaşmaya yanaşmıyor. E kim sivriltti? Tabii ki Çakın kendisi. Şimdi Otelci bastı parayı belediyenin elinden aldı gazeteciyi. Otel mi büyük belediye mi? Ya da belediye başkanı mı büyük Otel sahibi mi? Cevap veriyorum bu sözde gazeteciler arasında parayı veren büyük. Peki asıl soru şu bizim yazıp söylememize bile gerek kalmaksızın Ak Parti ve MHP Tabanına da ve nihayet CHP tabanına da aşikar olan bu çetevari oluşuma Adliyemiz neden bu kadar ilgisiz?
Bakın daha geçenlerde iki haber üst üste yazdık CHP'de yönetime namzet siyasetçilerin nasıl başka siyasetçi ve iş adamlarını dolandırdığını ve yine aynı ekibin başka bir dolandırıcılık hikayesini de aktardık kamuoyuna ki konu halen Adliyede adalet edilmesini bekliyor, zaten CHP Milletvekili Yalım Milletvekili iken eğlence mekanlarında milletin korumalar aracılığı ile birbirinden öç aldığı alakalı alakasız insanların dövüldüğü vurulduğu benzin istasyonunda köfte cızbız satacak kadar çılgın ve kural kanun tanımaz işler içinde gibiydi Karaoba’da kendi partisinin aday adaylarına kumpaslar kuruyor ve hiç de Yalım'ı aratmayan davranışlar içinde olduğu için ağır eleştirilere maruz kalıyor partili içinde ve yüzüne söyleyen de çok. Hele ki ağzının bozukluğu ve agresifliği ve kibri sebebiyle Yalım da hiç değilse bunlar yoktu adam kibirli değildi dedirtiyor partiliye. Keza CHP Belediye Meclisi üyesi Eren Ceylan'ın da gayri meşru ile iyi geçindiği biliniyor İyi Parti Belediye Meclisi üyesi Avukat Yasin Yavuz'un da keza ortakları cezaevine atılıyor çete suçlamasından yargılanıyor kendilerinden dört başı mamur çete çıkacağını pek sanmasam da sonuçta Yasin Yavuz Gür'e bu kadar yakın bir insan iken böyle ortaklıklar ile anlıyorsa Çakın'da yine özellikle Özel kalem katında ve imarda sıkıntılı oluşumlara göz yumdu diye de kulağımıza geliyor. Yani her parti de var gayri meşru işleri olduğu çok belli tipler veya gayri meşru işleri olduğu bilinen insanlar ile gizemli ilişkileri olan.
Onlara sorarsan biz mafyayız ama bakın Asım Kalelioğlu'nun çevresine Özkan Yalım'da koruma ile geziyor ki Gür'ün en yakın adamının ortakları belli. Şimdi size soruyorum biz AKP'yi Türkiye'nin hiç bir ilinde olmadığı kadar ağır eleştiren gazetesi nahak yere kapatılıp zaten mal varlığına ve gelirlerine el konmuş işletmelerinden derdest edilmiş ekmeğiyle oynanmış gazeteciler olarak sizce kanunsuz işlere de bulaşıyor olabilir miyiz? Veya en ufak bir kanunsuz işimiz olsa gazetemizi neden kapatsınlar bizi kapatırlardı öyle değil mi? Kendileri daha aday olmadan kimse aleyhinde konuşmayacağım demiş ki hiç AKP aleyhinde konuştuklarını duymadık ki esir siyasetçiler gibi davranıyorlar kime sorsan. Peki bize mafya diyenler aynaya bakıp konuşmuş olabilir mi sizce? Siyasetçi kılığında dolaşan sirk maymunları neden iki de bir gazeteci pozuna giriyor sanıyorsunuz? Ranta dökmüşler tehdide şantaja dökmüşlerdir işi de ondan? Siyasetçi bunu yapar mı? Sorun mesela Özkan Yalım'ın kardeşi Mustafa Yalım Hocaya Hakan Savaş'ı veya sorun mesela MHP'nin eski merkez ilçe başkanı kardeşimiz Ufuk Düzenli'nin kardeşi yine kardeşimiz Süleyman Düzenli'ye. Aslında kimi tutup sorsan yanıtını verir bu her yol ANKARA beş altı ismin ne mal olduğunu size o da ayrı konu. Ama b.klarında boncuk olmayan ve çok para ve genel merkez bağlantıları dışında hiç bir artısı da olmayan sosyal çevresinde itibarını tüketmiş bir avuç sözde siyasetçi ki bana göre hepsi de son kez şehir gündemine geliyor şimdiden ilan ediyorum Gür dahil hepsi de önümüzdeki süreçte siyaset eskileri.. Peki bunlar olurken Adliye neden görmezden geliyor? Bu kadar meydana çıkmışken bu çete devlet daha neyi bekliyor? Deliyle Devlet bildiğini işler derler ve Devletin işine şeytan bile pek akıl erdiremez derler bir bildiği de olabilir belki ama bize göre hiç doğru ve hayra alamet değil benden söylemesi..