Bildiğiniz üzere geçtiğimiz gün Uşak Valisi Funda Kocabıyık sürpriz bir karar ile görevinden alındı ve bir geçici görevlendirme ile Bakanlık emrine alındığı bilgisi düşüldü ajanslara. Sürpriz derken zamanlama anlamında sürpriz dedim yoksa sadece Cuma günü yayımlanması beklenen Bayram kararnamesi ile gideceğine artık kesin gözü ile bakılıyordu Kocabıyık'ın ki bence de artık görevini yapamaz haline çoktan gelmişti. Krizlerin ardı arkası kesilmiyordu zira protokol de. Ak Parti Milletvekilleri ve yönetimi ile de MHP İl Başkanı ve yönetimi ile de arası açılmıştı zaten haberdar idik siyaset cephesin de hanım efendiden duyulan rahatsızlıktan. Yine protokolde de şimdi isim vermem uygun olmaz ama bazı sıkıntılar oluşmuştu. Valilik Personeli de keza pek de memnun değildi son zamanlarda Sayın Validen. Örneğin BARO Başkanı başta olmak üzere bir çok protokol üyesi ve STK temsilcisi de pek dile getirilmese de Vali'den rahatsızdı. Dolayısıyla Valilik yapması hayli zorlaşmıştı.
Dün gece bir programa katılan CHP Uşak İl Başkanı Ali Karaoba Sayın Valinin görevden alınışını Sayın Valinin eşinin attığı twetlere bağlamış gerçi ve Vali Hanımı da öve öve bitirememiş. Çok iyi bir Vali idi sürekli halkın içinde sahada idi falan bile demiş. Biz Sayın Valiyi halkın içinde bir kere gördük sahada plandemi dönemi idi halkı azarlarken görmüştük sadece. Ali bey nerde saha da gördü tabi bilemiyorum. Veya Ali bey nelerle hatırlar bilmiyorum ama biz lüks ve şatafat düşkünlüğünün yanı sıra Nobran davranışlarıyla insanları kırmasıyla hatırlayacağız. Şehrimize atanalı yaklaşık 4 yıl oldu ama ben şahsen kayda değer bir tek hizmetini dahi duymadım görmedim. En son Atatürk Düşmanlığından ordudan atılmış olan İskender Pala'ya cila çalayım derken bütün protokol kurallarını yerle bir ettiği ve Devlet makamlarının küçük düşürülmesine göz yumduğu için eleştirmiştim kendisini.
Gelelim asıl konuya Sayın Vali'nin görevde kalmasını neredeyse imkansız hale getiren başka önemli etmenler de vardı kulağıma gelen ama şimdi buradan söylememin uygun olmadığı. Demem o ki Vali zaten görevden alınacaktı mecbur başka bir şehre daha 4 yıl kaybettirip kıyamayacağına göre, bile bile Devlet, mecbur merkez Valisi yaparlar diye bekleniyordu. Ancak anlaşılan o ki Bayrama bırakmayalım arada bir sanal kahraman yaratır muhalefetin içine çakarız diye düşünmüş olacakları ki, Funda Kocabıyık Hanımefendinin eşine sen twet at biz de eşini görevden hemen alalım böylece twetler sebebiyle görevden alındığı yönünde algı oluşturur bir siyasi figür haline getirip muhalefetin içine yerleştirmemiz kolaylaşır demiş olacaklar ki, yine sanal kahraman var etmek üzere kurgulu başka bir tiyatro olan Kaval tiyatrosuna dair eleştiren üç twet atmış ard arda Vali Hanımın eşi beyefendi. Kahvaltı da yürek yemiş olmaya gerek yok ki nasıl olsa aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor. Nasıl olsa gemiyi ilk terk edenler bizler olmalıyız batışını içinde seyretmemek için başka bir gemiye geçip seyre durmak gerek diye düşünmek AKP'liler için hiçte zor değil nasıl olsa.
Tabii bir ay sonra Vali Hanım istifa eder zehir zemberek dedikleri bir açıklama ile ve ardından da Kılıçdaroğlu rozet takar o zamana dek tiyatrosu bitmiş ve kahraman gibi serbest kalmış Osman Kavala ile beraber veya kim bilir belki de Deva Partisi Genel Başkanı ile sık sık görüştüğü bilinen Sayın Valinin eşi beyefendi Deva Partisinde bir yer hazırlamaktadır. Bu gün bir arkadaşım dedi ki; o geçenlerde şehit yakınına küfreden ve sahnelerden çekilen Lütfi Türkkan ile de sık görüşürmüş Hüseyin Kocabıyık bey. Dedim ki Türkkan'ın sözü geçmez artık İyi Partide ve Türkkan aracılığıyla partiye geçmeye çalışan köprüden düşer. Akşener kabul etmez zaten dedim.
Elbette ki anlattıklarım komplo teorisi gibi gelebilir ki bence de öyle zaten ama biraz üzerinde düşünün lütfen. Sizce Osman Kavala'ya Müebbet verilmesini Erdoğan istemiş midir şu aşamada? Bence hayır (ki Müebbetlik bir suç olduğunu da sanmıyorum) Ya nedir dert? Bana sorarsanız üst yargının kararı bozacağından da Kavala'nın bir kaç ay içinde serbest kalacağından da emindirler. Hatta bana sorarsanız Kavala'nın da haberi vardır tüm bunların tiyatro olduğundan ve bu cezanın kendisine geçici olarak verilip ileride siyasi semeresini yiyeceğinden. Erdoğan'ın hikayesi de malum cezaevine atılması ile başlamıştı ve hapse girince haksız yere bütün Türkiye'nin dikkatini üzerine toplamıştı. Mağdur edebiyatları şiirler mektuplar derken hop çıktı ve çıkar çıkmaz Amerika'ya uçtu. Kimlerle görüştüğünü ve destek aldığını da parti kuracağını da ilan ettiği o gün bizzat Sayın Erdoğan kendisi söylemişti. Neyse demem oki bu milyarder arkadaş muhalefetin politbürosunun başına geçer yarın her istediği ajanlığı yapar.
Neden ajanlık bekledin demeyin. Nasıl olsa ajanlık etse ve suç üstü yakalasak da kimse inanmaz Kahramanımızın ajan çıktığına. Daha önce de dediler ajan diye hatta müebbet verdiler, ne oldu sonra? Adam suçsuz çıktı tekrar beraat verdiler der insanlar. Yargının bu kadar siyasallaştığı bir zemin de şu yaşananlar akıl dışı tabi ve bu anlattığım olasılık dışında bir olasılık daha var Devlet Yargı ile bunlara esaslı bir tuzak kurmuştur ve bilirdir belki de gerçekten yeşil gözlü kurtarıcı kılığında muhalefete çakılmak istenen Kavala'nın "ajan" olduğunu veya olmadığını ve kim bilir belki de yatıracaktır müebbeti hocaefendilerini de yan koğuşlarına getirerek. Kim bilir belki Allah herkese bir tuzak kurup büyük bir sürpriz hazırlamıştır ne dersiniz? Mevzubahis Türk'ler ve Allah ise aralarına kimseler giremez ve Allah Türklere akla gelmeyen izzeti ikramı sona saklamış da olabilir ve bayram da gerçekten bayram ettirecek olabilir zafere ve Cumhuriyete inanmış kullarına. Kim bilir ???
Lütfü beyle o şahıs arasında yaşananları asla tasvip etmiyorum ama o kişinin de provokatör olarak oraya geldiği unutulmasın !