Son günlerde üst üste şehitler vermemiz sebebiyle isyandan kaskatı olmuş yüreğim bu açıklamayı okuduktan sonra adeta taşlaştı. Bir bakan ve üstelik Milli Savunma Bakanı hergün gelen şehit haberlerinin üstüne “sabrımızı taşırmaya çalışıyorlar” şeklinde yorum yapmış.
Bu nasıl bir hissiyattır ki milletin vicdanının sesini dillendirmekle mükellef olan üstelik ülkenin güvenliğinden ve askerin selahiyetinden sorumlu olan bir bakan “gereği yapılacaktır, kanları yerde kalmayacaktır, akan kan durdurulacaktır” gibi bir nebze de olsa rahatlatıcı açıklama yapmak yerine, hala sabrının taşırılmaya çalışıldığından bahsedebiliyor.
2001-2002 yılları itibariyle verdiğimiz şehit sayısı bir elin parmakları kadar bile değilken ve hem dünya kamuoyunda hem de Türkiye kamuoyunda PKK’nın bittiği konuşulurken bir başbakan Türkiye tarihinde ilk defa üstelik Diyarbakır’da “Kürt sorunu vardır, ve bu sorun benim sorunumdur” şeklinde talihsiz bir beyanda bulunmuş; o gün itibariyle terör olayları yeniden tırmanışa geçmiştir.
Anasol-M Hükümeti tarafından ne yazık ki terör konusunda en güvenilen parti olan MHP’nin de imzasıyla idamı sümenaltı edilen ve daha sonra parlamento tarafından, bir şekilde idamdan kurtarılan bölücübaşı Öcalan’ın İmralı’daki odasının milimetrik büyüklüğü, Öcalan’ın basın, televizyon ve enretesandır kadın ihtiyacı bile Avrupa tarafından gündem edilip dayatılmış ve AKP Hükümeti tarafından bu konularda gerekli tavizler verilmiştir.
O kadar ki, caninin yanına cezaevi arkadaşı bile gönderilmiştir. Cezaevinden avukatları aracılığıyla sürekli bildiriler göndermesine ve bunun basına çıkmasına müsaade edilmiş hatta bazı bakanlar tarafından “Aponun söylediği bizim için önemlidir” şeklinde ifadelerle muhatap alınmıştır.
Yıl 2011, gelinen nokta bu yıl içinde verilen toplam şehit sayısı yüzlerle ifade edilecek rakamları bulmuştur. Türk Milleti 13 şehidi için ağıt yakıp daha cenazeleri kaldıramadan birileri özerklik ilanı yapabilecek cesareti bulabilmiştir. Bu gidiş birazcık vicdanı olan herkesi saçını başını yolmaya, isyan etmeye iterken devlet büyüklerimizin hala “sabrımızı taşırmaya çalışıyorlar, müdahale için Ramazan’ın çıkmasını bekliyoruz” şeklinde açıklama yapması ayranımızı iyiden iyiye kabarttı.
Demem şu ki, bu millet yetmiş milyon askerdir ve yüzyıllar boyu süren Türk-Kürt kardeşliğine hiç kimse halel getiremeyecektir; Avupa Birliği, Amerika, İsrail ve Ermenistan’ın ortak tezgahı olduğu herkesin malumu olanPKK, Türk Milletinin sabrını taşırmıştır, siyasilerimiz ve devlet adamlarımız bu feryatlara kulak verip, gereğini yapmalıdır!
Asıl duyarsızlaşma milliyetçilerde gerçekleşmekte.Millet adına atılan adımların farkına varmayan şuursuz ve duyarsız bir avuç yalancı hamiyetçi ve milli duruşa sahip olduğunu söyleyen ve millet sevgisi ve vatana hizmet adına hiçbirşey yapmayan bu adamlar Cihan devleti Türkiye yolculuğunu baltalamak için yapılan her danışıklı dövüşe inanmakta ve ısrar etmektedir.