Bildiğiniz üzere zaman zaman dile getiriyoruz henüz varlığından bile çoğu kimsenin emin olamadığı saçma sapan salgın hastalığı korona bahanesi ile alınan sözde tedbirlerin neticesinde yaşanan mağduriyetlere dikkat çekmek maksatlı haberler makaleler yayımlıyoruz. Bu gün ülkemizde ve özellikle şehrimiz de yaşanan trajikomik olayların ardından halkın sosyal medyadaki tepkilerini ve isyanını görünce tekrar bari yazayım dedim. Gerçekten de yaşadığımız daha da doğrusu yaşattıkları kader, akıl alır gibi olmadığı gibi çekilir gibi de değil.
Bir hastalık peydah oldu nasıl bir hastalık ise teşhisi için testi var hamilelik gibi üstelik hastalıkla bir çıktı ve yüzde 40 yanılma payı var ve negatif sonuç verse bile size korona diyebiliyorlar. Nasıl bir hastalık ise bir bakıyorsun berberlerden çok bulaşıyor bir bakıyorsun canlı müzik dinleyenlere çok bulaşıyor ve müzisyenlerin ekmeği ile oynuyor. Kafeterya restoranlarda bulaşıyor ama herkesin kucak kucağa olduğu pavyonvari mekanlarda bulaşmıyor. Şimdilerde ise gündüz istirahatte saat 21.00'den itibaren sokağa iniyor. Koronaya meydan okuyanlara da korona ilgilenmiyor. Bizzat Devletin POLİS ve BEKÇİ'leri ilgileniyor ceza yoluyla yola getiriyor herkesi. Maalesef hiç hırsız kovalarken görmediğimiz polisleri sokağa çıkma yasağını ihlal ederek yada maske takmayarak koronaya meydan okuyan akıllı gençleri kovalarken gördük. Zaten geçim darlığı yaşayan halkımız ne yapsın çaresiz takıyor maskeyi çıkıyor sokağa. Polisin karışmadığı meskenlere giren çıkartıyor tabi ve bunalttı diye maskeye bir küfür sallıyor. Bildiğiniz üzere henüz tedavisi bulunamayan tedavisi için gerekli ilaçlar üretilemeyen malum hastalığın aşısı çıktı. Satsalar aşıları da kurtulsak diye bekliyoruz artık..
Neyse konumuza dönelim sabah daha doğrusu öğleyin uyandım duş alayım dedim. Oğlum dedi ki baba hiç heveslenme sıcak su yok. Neden oğlum dedim doğalgaz yok dedi. Neden yok kestiler mi dedim? Baba pazar bu gün kesme işi olmaz ama tüm Uşak'ta yokmuş dedi. İyi de neden? Sorusuna cevabı ilginç oldu. Belediye çalışanları kanalizasyon çalışması yaparken doğalgaz ana boru hattına zarar vermiş. İyi de sokakta ne işi varmış belediye çalışanının? Onlara yasak yokmuymuş? Dedi ki baba zaten fabrikalara ve çalışanlarına vurmuyor korona piyangosu sadece çarşı esnafına vuruyor. Şu konuştuklarımıza bakar mısınız? Bir pazar sabahı böyle bir diyalog yaşamayı kim ister oğlu ya da kızı ile? Oysa ki Uşak halkının tamamına yakını benzer bir diyalog ile güne başladılar. Zaten sosyal paylaşım sitelerinden de durum ortada. Herkes kendi lisanı ile küfretmiş ve isyan etmiş mevcut duruma. Düşünsenize sokağa çıkmak yasak ve siz soğukta tüpsüz ve sıcak susuz kalmışsınız, üstelik her yer kapalı. Evin ortasına ateş mi yaksak çocukken yaptığımız gibi. Çulu mahvettin diye döver mi ki annemiz? Keşke çocuklarımız çul üstünde oturaydı da huzurumuz olaydı...
HÜKÜMETİ ELEŞTİRMEK YERİNE ÖNCE KENDİMİZE ÇEKİ DÜZEN VERMEK GEREKİR NURULLAH BEY .