Yıllardan beri ülkede dini içtimai siyasi ve ekonomi bir çok alanda çözüm önerileri sunması ile ve daima birliğe beraberliğe vurgu yapılan programlar icra etmesi ile tanınan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu yine milli birliğe ve beraberliğe maya olabilecek Kuvvai Milliye ruhunu diriltmeye vesile olabilecek bir programlar silsilesine daha start verdi. Geçtiğimiz dönem de Prof Dr. Haydar Baş'ın önderliğinde oluşturulan İcmal Gençliği'nin organize ettiği bir dizi Ehli Beyt konferansı düzenlenmiş bu programlar hem Şia hem de Sünni dünyasında oldukça müspet yansımalara vesile olmuştu. Şia ve Alevi dünyasından bir çok Alimin de katıldığı programlarda Şeref Konuğu olarak kapanış konuşmalarını yapan Prof. Dr. Haydar Baş yaptığı konuşmalarda bir çok tarihi yanılgıya son vermiş tarhin karanlık bırakılmış hakikatlerine ışık tutmuş ve Şii Sünni Kardeşliğinin tesis edilmesi ve korunması gerekliliğine vurgu yapmıştı.
Ehli Beyt Konferasnlarının sonuncusu olan ve Antalya'nın Elmalı'lı İlçesinin Tekke köyünde bulunan Abdal Musa türbesi'nde gerçekleştirilen 6. Uluslarası Ehlibeyt Konferansında alınan bir kararla Kuvvai Milliye kahramanları başta olmak üzere Milli Kahramanlarımızı Anma etkinlikleri düzenleneceği deklare edilmişti. O gün alınan kararın gereği olarak yağılacak olan etkinliklerin ilki Kocaeli'de düzenlendi.
BTP Lideri Prof Dr. Haydar Baş'ın onur konuğu olarak katıldığı ve adet olduğu üzere kapanış konuşmasını gerçekleştirdiği programda bir çok bilim adamı ve BTP Kadroları konuşma yaptı. Kapanış konuşmasında her zamanki gibi birlik beraberlik vurgusu yapan Prof. Dr. Baş salonu dolduran coşkulu kalablığıa şu şekilde hitap etti."Ben bu işin kitabını yazdım. Milli Ekonomi Modeli ile birlikte ülkemin ihtiyacı olan ekonomi kurallarını vazettim. Düzenlenen 7 uluslararası kongre ile dünyanın en güçlü ilim adamlarına onaylattım. Şu anda 150'den fazla ülke ise bu modeli kısmen de olsa uygulamaya aldı" dedi. Rusya'nın kendisini Parlamentosu'nda brifing vermek üzere davet ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Tezimizi orada tüm yönleriyle tanıtacağız. Bakanlarının, milletvekillerinin ve iktisatçılarının sorularına cevap vereceğim. Ülkemin kalkınması şu veya bu devletten alınan borçlarla, hatır çekleri ya da senetleri olmaz. Bu ancak kafayla olur. Ama siyaseti ne kafası, ne de iradesi var. Gelin işi sahibine devredelim. İkinci olarak ülkemin bütün sosyal meselelerini biliyorum. Onu da Sosyal Devlet - Milli Devlet adlı ayrı bir kitapta ele aldım. Onu da iki kongre ile sosyal bilimlerde uzman ilim adamlarına tasdik ettirdim. Ben hazırlık geldim ama tek başıma gelmedim. Benim arkadaşlarımdan hangisini dinlerseniz dinleyin, her biri için 'Türkiye'ye böyle bir başbakan ya da cumhurbaşkanı lazım' dersiniz. Bizim kadromuz dört dörtlüktür ve mükemmel yetişmiştir."
Türk milleti Asakirullahtır
Türk milletinin önemine de işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: “Tarih sahnesinde Cenab-ı Hak Türk milleti gibi yüce bir milleti insanlığa hediye etmiştir. Ne zaman ki ilahi kelimetullah ile müşerref oldu, bu anlayış Allah'ın davasını kıtalardan kıtalara taşıdı. O günden bugüne yüce Türk milleti dinine, örfüne, âdetine ve geleneğine en güçlü şekilde hizmet etmiştir, etmeye de devam edecektir. Kimsenin bunda kuşkusu olmasın. Bu milleti değiştirmeye çalışanlar iyi bilsinler ki asla değiştiremezler. Onlar değiştirse değiştirse ancak kendilerini değiştirirler. Çok büyük bir hakikattır ki, Türk milleti insanlık tarihinde Asakirullahtır, Allah'ın askerleri olma unvanını elde etmiştir. Araplardan peygamberler çıktı, buna rağmen Allah'ın askeri unvanına nail olamadılar ama Türk Milleti Allah'ın Askeri unvanına nail olmuştur. Siz osunuz. Şimdi Allah'a asker olmuş bir milletin bireyleri yolunu değiştirir mi?”
Neden çatlıyorlar
İstiklal mücadelesi nasıl yapılır?
Medeniyetlerarası İttifak ve dinlerarası diyalogla yapmak istedikleri kardeş olan, bir bilek bir yürek olan bu milleti parçalamak olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Bunlar sarıklı, cübbeli, sakallı gelirler ama şeytan gibi gelirler. Bu öyle bir bayrak ki, buna Müslüman Türk bayrağı denir. Şimdi yırtıp atmaya çalışıyorlar. Şimdi Kara Fatma gibi dimdik durmaya var mısınız? Mustafa Kemal Atatürk gibi durmaya var mısınız? O Mustafa Kemal Atatürk ki, yıkılan imparatorluktan müthiş bir devlet kurdu. Adı Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik ve hukuk devletidir. Şimdi hesap bu devleti hak ile yeksan etmektir. Muvaffak olabilecekler mi, başarabilecekler mi? Hayır çünkü siz onların karşısındasınız, ben de karşısındayım. Yurdumuz her gün çok ciddi oyunlarla örselendi."
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, programda Türkiye’nin zenginliklerinden bahsederek, şu tespitlerde bulundu: “Kömür konusunda dünyada bir numarayız. Sağ olsunlar kömür rezervlerini bizim döneme bırakıyorlar. Kömürden enerji üreteceğiz ve size iktidarımızın 6. ayında bedava elektrik vereceğiz. Borun rezervinin yüzde 70'i Türkiye'de. Bor olmazsa havada bir tane uçak uçuramazsın. Lütfen bu işlerden anlayanın önünü açalım.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, konuşmasının bir bölümünde de Suriye konusuna değindi. 22 aydır devam eden mesele hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: “Hatırlıyorsunuz, 3 sene evvel Esad'in sarayına ben mi gittim? Esad'ın sarayına hanımıyla, kızıyla, bakanlarıyla gittiler, yiyip içtiler. Birden ABD'den bir zil çalıyor kulağına: sakin oraya gitme! ‘Emredersin’ diyerek, kalkıyorsun ondan sonra pişmiş tavuğun başına gelmeyeni onun başına getirmeye çalışıyorsun. Bu Müslüman Türk'ün örfünde ve âdetinde yoktur. Geleneğinde hiç yoktur! Suriye Türkiye'nin en büyük problemi oldu. Allah aşkına elimizi vicdanımıza koyalım ve soralım: Bu Esad bize ne yaptı? Bizim bağımıza ya da bahçemize mi girdi, adamımızı mı öldürdü, hırsızlık mı yaptı? Ne yaptı? Hiçbirini yapmadı. Peki, kardeşim bize bu yakışır mı? Eee, gerekirse cevap vereceğiz, niye öyleyse İsrail'e cevap vermiyorsun? Bunlar hocaları tarafından yetiştirildi, aynen onun gibi konuşuyorlar.
Hocaları döneminde 28 Ağustos 1996'da İsrail ile Savunma Sanayi İşbirliği ve İstihbarat Anlaşması ve bunun öncesinde ve sonrasında imzalandı. Türk milletinin istihbaratı buradan alınıp önce İsrail'e gidiyor. Ondan sonra paketlenip Türkiye'ye geliyor. Ondan sonra da vatandaşlarımızı PKK'lı adı altında öldürülüyor. Kim yaptı bu anlaşmaları? Sıra konuşmaya gelince ... Hadi erkeksen İsrail ile yapılan çok sayıda anlaşmadan bir tanesini iptal et. Askeri Eğitim Anlaşması uyarınca İsrail pilotları Konya Ovası’nda eğitildi, Filistin'deki kardeşlerime bomba yağdırdılar. Türkiye'de atıp tutuyor. Hadi iptal et bakalım! Yapamazsın, sen ancak gelip caka satarsın. Müslümana hesap sorarsın. Onların karşısında dimdik hazır olda durursun. Yazıklar olsun!”