1992 Yılında Fethullah Gülen tarafından Papa'ya yazılan ve pek muhterem Papa Cenapları hitabı ile başlayan bir mektup ile başlayan Dinler Arası Diyalog safsatası tüm hızı ile sürüyor. Papaya Fethullah Gülen tarafından yazılan ve Zaman Gazetesinde Şubat 1998 tarihinde yayımlanan mektupta Papaya hitaben Türkiye'den Selam götürülmüş ve Gülen; Papalık Konseyi Misyonunun (Yani dünyayı hristiyanlaştırma misyonunun) bir parçası olmak üzere Vatikan'a gittiğini beyan etmişti o dönem bu durum tepkilere sebep olmuştu.
Samimi müslümanlar ve bir çok İslam Aliminin tepki göstermesine rağmen Dinler Arası Diyalog faaliyetleri o günden beri Gülen Cemaati mensuplarınca yürütülmekte. Hatta Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in Dinler Arası Diyalog olamaz yönündeki beyanı bu grupta soğuk duş etkisi yaratmış, ancak her hangi bir aksi seda çıkmamıştı.
Diyalog adı altındaki faaliyetleri ile bu güne kadar ne inancımızda ne de kültürümüzde tarih boyu yapılmamış yanlışlara imza atan cemaat, hızını alamamış olacak ki geçtiğimiz Mart ayında yapılan bir dinler arası diyalog toplantısında Hazreti Muhammed'siz ezan okudu. Süleyman Erkişi isimli tasavvuf musikisi sanatçısı tarafından Belçika'nın Brüksel kentindeki eski bir kilisede yapılan etkinlik sırasında okunan ezanı dinlerken tüylerim diken diken oldu. Duyduğuma inanamadım. Ezanı okuyan kişi ezanın her kelimesini harfiyyen okuyor fakat iş Eşhedü en La ilahe İllallah kelimesinden sonraki Eşhedü enn Muhamedenrasululah kısmına gelince değişiyor. Şahadet ederim ki Muhammed Allah'ın Rasuludur manasına gelen kısmı okumayan sözde müezzin o kısmı atlayarak Hayya el Es Selah deyiveriyor. Haydi Namaza diye çağırıyor ama Hz. Muhammed'in Allahın Rasulu (asv) olduğunu belirten kısmını okumaksızın bu işi gerçekleştiriyor.
Oysa Hz Muhammed (sav)'siz ne iman olabilir ne de ezan Allah Rasulune İman Farz olduğu gibi İtaat'te farzdır ve Allahu Teala bir çok Ayeti Kerime'de Allah Rasulu Hz. Muhammed Mustafa'ya (as) itaati emir buyurmuştur. Alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığını bildiğimiz efendimiz Aleyhisselamı Kelime i Şehadetten efendim kemalat mertebesidir olmasa da olur diyerek çıkarttıktan sonra sırf Kafirlere (Hristiyan ve Yahudiler) şirin gözükmek adına Ezanımızdan da çıkartanları kınadığımı beyan ediyorum.
Bu olanı biteni morfin yemiş gibi reflekssiz bir şekilde seyreden yüce Türk Milleti'ne sesleniyorum. Bunca hakareti neden sessizce seyrediyoruz. Lütfen herkes demokratik tepkisini ortaya koysun ve bu haksızlığa artık bir dur denilsin. Çünkü bu yapılanlar gerçekten hem islam alemine hem bindört yüz yıllık tarihine hem de Hz. Peygamber'e haksızlıktır, hakarettir ve de zulümdür. Lütfen sessiz kalmayın ve refleksinizi ortaya koyun. Zira Hz. Peygamber (as) “Bir çirkinlik gördüğünüzde gücünüz yetiyorsa elinizle, yetmiyorsa dilinizle düzeltin, ona da yetmiyorsa içinizden -o eyleme- buğz edin. Buğz etmek imanın en zayıf mertebesidir.” (Müslim, İman 78; Ebu Davut, Salat, 232) buyurdu.
İmanı en zayıf olanımız çirkinliğe kalbi ile buğz etmeli. Müminler kalbini yoklamalı ve çirkinliğe karşı kalbinde bir buğuz eseri bile yoksa İmanı'nı gözden geçirmeli diye düşünüyorum.Elimizle dilimizle ve kalbimizle bütün imanımız ile çirkinliğe tepki gösterelim diyor, hepinizi Hakka Emanet ediyorum.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
cababi bu gün aldin sanirsam 15 temmuz neyi̇n nesi̇ ola ümmeti̇ muhammet uyandi ey gafi̇l di̇yolokcular