Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Madde 2:
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
Kaç kişi bilir Anayasamızın bu maddesini?
Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 3 maddesinden ikincisidir.
Bu maddenin içinde:
- Toplumun huzuru
- Milli dayanışması
- Adalet
- İnsan hakları
- Atatürk milliyetçiliği
- Demokratik, sosyal ve laik hukuk devleti var
Kaç kişi farkındadır?
Bunca çaba sarf ediyorlar değiştirebilmek için...
Çünkü, içinde tepeden tırnağa Doğruluk var...
Mahsuni Şerif der ki:
Çok yamandır doğru sözün cezası
Tepemizde tırpanınan örsünen...
Varsın tırpan, örs tepemizde sallansın, biz sağa sola sallanmadan, doğruluktan bir adım geri adım atmadan bugünkü yazımıza başlayalım...
Modern siyasetin başladığı Tanzimat’tan beri Türkiye’de siyaset maalesef “daha iyi yaparım” değil, “rakibi daha kötü nasıl yaparım?” biçiminde işliyor.
Sorunları çözmeye aday siyasetçiler ve onlara oylarıyla yetki veren seçmenlerin arasındaki ilişki,
Tavuk mu? Yumurta mı? Sorusundaki ilişki gibidir.
Hangisi sorun?
Hangisi çözüm?
Anlamak mümkün olmaz...
Haydi;
Yumurta mı? Tavuk mu? Siyasetine hep birlikte bir bakalım...
Yerli ve milli lafı düşmez dillerinden. Ancak
Ülkede neredeyse yerli ve milli firma kalmamıştır.
Dışarıda;
Ona buna boykotu çakıyoruz,
En son Macron' a çaktı...
Grip aşıları Fransız,
Halkımız da zaten konuya Fransız...
Ona hötleyip buna zötlüyoruz,
İçeride;
İllet ile zillet harmanlayıp, üzerine din düşmanı ve iki kat kâfiri sosluyoruz
Dışarıda;
Uçuyoruz, bizi kıskanıyorlar..
İçeride;
Askıda ekmek,
Ya sabır, Yarabbi şükür...
Eyyy Kılıçdaroğlu..
Eyy CeHaPe,
Portakal bıçaklama,
Horoz kesme,
iPhone kırıp, sahte dolar yakma,
Makarnaları dökme...
Para bitti, dolar aldı başını gitti!
Maaşını dolarla mı alıyorsun?
Dolar, dolsa ne olur? Dolmasa ne olur?
Dış güçler olmazsa olur mu?
Macron haindir,
Merkel kıskanır,
Trump yavşaktır
Miçotakis tu kaka ateist...
Ya Putin?
Bugün dostudur, yarın antin kuntin...
Al sana Tavuk mu? Yumurta mı? Sorusundaki ilişki her yerde...
Sayın muhalefetimize karşı ilgi ise bir başkadır.
Biri Bay Kemaldir,
Diğeri Zilli Meral,
Ötekisi içeridedir saz çalar...
"Saza niye gelmedin..."
Ben yazarken utanıyorum.
Birde halka söylenenlere bakalım:
- Zeyid Aslan' dan;
Muharrem İnce’ye; “Senin k..çını s…”
Kadın gazeteciye; “Ben senin bacak aranı çeksem…
Bilen var mı?;
Apış arasıyla derdin nedir bu arkadaşın?
- Bir üreticiye; “Ananı da al git…”
- Gazetecilere; “Sizi tasmalarınızdan kurtardık, nankörler!”
- Gençlere; “Çapulcular, Vandallar!”
- “Üç beş kişi öldü diye ortalığı yıkanlar!”
- Şehitlere; “kelle!”
- Gösteri yapan bir kız öğrenciye; “Kız mıdır, kadın mıdır bilmem. Panzere çıkmış…”
- ; “Biliyorsunuz, Alevi!”
- Hüseyin Çelik’ten; “Birkaç Mehmet öldü diye Meclisi toplayamayız.”
"Öyle bir kıyafet giymiş ki, hani..."
Çelik’in açıklamasından sonra sunucu Gözde Kansu işten çıkarıldı. (Eylül 2013)
- Recep Akdağ’dan; “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne istiyorsun?”
- Bülent Arınç’dan; “Ömer Dinçer Bakanımız öğretmenlere şahsiyet kazandırmak istiyor!”
"Bir kadın olarak sus"
"Vekile, çok garip bir yaratık"
- Erdoğan: Münevver Karabulut cinayeti yorumu:
"Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya..."
- Gökçek: "Tecavüze uğrayan kadın ölsün"
- Egemen Bağış’tan; “Her Cuma bir ayet sallıyorum!”, “Bakara makara…”
- İdris Naim Şahin’in deprem çadırındaki vatandaşlara
“Koskocaman sarayda otuyorsunuz”
kendisini gördüğü için sevindiğini söyleyen vatandaşa,
“Bir takla at, oyna da göreyim”
- AKP Başiskele İlçe Başkanlığı'nın daha önce yönetim kurulunda görev yapan
Hilmi Yücel: "CHP artık Kızılbaş, Alevi partisi olmuş. Ak Parti seçmenine it diyen o..... çocukları", "Bu o..... çocuğunu alkışlayanlar da o..... çocuğu. Kimse kusura bakmasın. İsteyen istediği yerden alsın" ve "Bize küfür eden bu şerefsizin anasını avradını bu millet ...... O..... çocuğunun ne anası belli, ne babası"
Onlar gibi düşünmüyorsanız, yandaş değilseniz eğer; alınan karşılık bu!!!
Toplum olarak biz bu hale nasıl geldik?
Var mı bir izahı? Açıklaması?
- Dönemin başbakanı Erdoğan: 2005 yılında Uşak'ta bir mitingde konuşmasını yaparken bir vatandaş; elindeki "Satılık böbrek" yazılı dövizini gösterince Erdoğan: Bak! Satılık böbrek var diye ilan vermiş. Kusura bakma hemşerim, burası sakatatçı dükkanı değil."
Nerede söylüyor bunu?
"Kuvayi Milliye' nin doğduğu topraklarda"
Doğru söylüyor.
Yörük,Türkmen şehrinde tarhana olur keşkek olur...
Cumhuriyetimizin kurucusu,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
"Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden içerdeki cephenin suskunluğudur." Diyor.
Susuyoruz...
Cihana diz çöktürmüş koca Cumhuriyetin halkı susuyor...
Ve birer birer yıkılıyor kurduğu kaleler.
2002' den önce
Petkim,
Türk Telekom,
Tüpraş,
Tekel,
Limanlar,
Tank Palet Fabrikası,
Seka,
Sümerbank,
Şeker Fabrikaları,
Ve daha niceleri...
Cumhuriyetin kaleleri yıkılıyor...
Bir ekmeği kalmıştı halkın.
- Evimize ekmek götüremiyoruz diyor vatandaş...
- Al, keyif çayı iç diyor...
250 Gr.' lık çayın ağırlığının altında susuyor!!!
Aşağılanmak, hor görülmek, insan yerine konmamak hiç mi canını acıtmıyor?
Sistem öyle baskıladı, öyle şekillendirdi, öyle manipüle etti ki halkı; erdem, insan hakları, ahlâk, adalet ve insanca yaşam diye kavramlardan haberi yok...
Düşünmüyorsunuz...
Susuyorsunuz...
Sizler düşünmezken, Türkiye Cumhuriyeti' ni son 18 Yıldır İşte bu Düşünceler Yönetiyor.
Bu nasıl devlet adamlığı?
Bu nasıl bir üslup?
Hepsini geçtim;
- "LOZAN'I ZAFER DİYE YUTTURUYORLAR"
- "İKİ AYYAŞ"
Demesi yok mu?
Yenilir, yutulur gibi değil...
“Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar, bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki, ulusu mahveden, tutsak eden, yıkan fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülüklerden gelmiştir.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1923)
Varsın, Mustafa Kemal’in Cumhuriyet’i emanet ettiği savcılar O’na yönelik saldırılar karşısında sussun. Varsın, üniversiteler lal kesilsin. Varsın, lokmasını cumhuriyete borçlu sendikalar ve iş dünyası, kafasını kuma gömsün. Biz halk çocukları, Mustafa Kemal’i ödünsüz savunacağız.
12. yüzyıl filozofu ve şairi Nizami der ki:
"İYİLİK İNSAN SANATIDIR"
Bu sanatı en iyi şekilde icra etmeye niyet ediyorum..
Saygılarımla..